Düşey milli pompaları (submerged pump) dalgıç pompalardan (submersible pump) ayıran en temel özellik; düşey milli pompalarda elektrik motorlarının terfi edilen sıvının içinde değil, kuru ve güvenli dış ortamda bulunmasıdır.
Dalgıç pompalarda ise, elektrik motoru kısmen ya da tamamen terfi edilen akışkanın içerisinde çalışmaktadır. Bu durum özellikle yüksek sıcaklıktaki ya da kimyasal olarak agresif olan akışkanların terfii söz konusu olduğunda bir kısım probleme sebep olabilmektedir.
Günümüzde üretilen birçok dalgıç pompada; her ne kadar aktif soğutma sistemleri kullanılsa da, düşey milli pompaların çalışabildiği yüksek sıcaklıklara (350°C ve üzeri) çıkılması pek mümkün olmamaktadır.
Dalgıç pompaların kimyasal olarak agresif akışkanların terfiinde kullanılması durumunda ise motor ve pompa gövdesi arasında kullanılan conta malzemesinin ya da elektrik kablosunun motora girişinde kullanılan sızdırmazlık malzemesinin deformasyonuna bağlı olarak, elektriksel arızalar ve motor arızalarının ortaya çıkması olasıdır. Bu nedenle, işletme şartlarında terfi merkezinde toplanan suyun kimyasal özellikleri sürekli takip edilmeli ve sipariş aşamasında üretici firma değişken akışkan özellikleri konusunda tam olarak bilgilendirilmelidir.
Terfi merkezinde toplanan akışkanın kimyasal ve fiziksel özelliklerinde oluşacak değişiklikler, düşey milli pompaların performansı ve ömrü açısından da önemli olmakla birlikte; düşey milli pompalarda, bu nedenle oluşacak hasar ve arızalar en başta malzeme deformasyonu şeklinde ve uzun vadede mekanik temelli olacaktır.
Terfi edilen akışkanın sebep olduğu gazların ve buharın, çevresel ya da güvenlik (yanma / patlama riski) endişelerine sebep olduğu uygulamalarda; düşey milli pompaların montaj plakası aynı zamanda “gaz sızdırmaz” bir kapak özelliği görecek şekilde üretilebilmektedir.
Gaz ya da buhar çıkışının olduğu uygulamalarda, montaj plakası üzerine uygun tahliye çıkışları ve özel ekipmanların (alev tutucu gibi) montajı kolay ve pratiktir.
Mil sızdırmazlığı açısından ise dalgıç pompalar sadece mekanik salmastralı olarak üretilebilirken; akışkan ve uygulama özelliklerine bağlı olarak düşey milli pompalar salmastralı ya da salmastrasız olarak seçilebilmektedir.
Düşey milli pompalarda yataklar, dalgıç pompalardan farklı olarak aktif bir yıkama/yağlama sistemine sahip olup; içerisinde aşındırıcı partiküllerin ya da yıkama sistemi borusunu tıkayacak büyüklükte katı parçaların olmadığı temiz akışkanların terfiinde, yatakların yıkanması ve yağlanması doğrudan terfi edilen akışkan ile yapılabilmektedir.
Akışkan içerisinde aşındırıcı partiküllerin ya da yıkama sistemi borusunu tıkayacak büyüklükte katı parçaların olması ve harici kaynaktan gelen temiz bir akışkan (ya da su ile) devamlı yıkama yapılamayan ya da yapılması istenmeyen uygulamalarda ise düşey milli pompalar mekanik salmastralı olarak seçilmekte, yatakların ve salmastranın yıkanması/yağlanması ise seviye kontrolüne sahip kapalı bir sistem ile sağlanmaktadır.
Akışkan içerisinde aşındırıcı partiküllerin ya da yıkama sistemi borusunu tıkayacak, yataklarda sıkışabilecek büyüklükte katı parçaların olması durumunda ise yatakların yıkanması/yağlanması harici bir kaynaktan sağlanacak temiz bir akışkan (ya da su ile) yapılmalıdır. Bu yıkama sayesinde akışkan içerisindeki partiküllerin yatakları fiziksel olarak aşındırması ya da yataklara birikerek operasyon için gerekli güç değerini gereksiz yere artırmasının önüne geçilebilecektir.