İş yaşamımızda çoğumuz yöneticilerimizden çok etkileniriz. Bu etkilenme olumlu ya da olumsuz olabilir ve bizlerin çalıştığımız şirkete, yaptığımız işe, kendi gelişimimize katkılarında önemli rol oynar.
Çok sevdiğim bir tanımlama vardır: “Bazı yöneticiler giderken, bazıları da geldiğinde mutlu eder.” Yöneticilerimizin çalışırken ve ekibin başına geldiğinde mutlu eden yönetici olması için liderlik özelliklerinin yanı sıra iletişim becerilerini, doğru tutum ve davranışı, duygusal zekayı ve vizyoner olma gibi bazı becerileri de kazanmış olması gereklidir.
Her lider yöneticinin aslında bazı kişilik özellikleri vardır ki bunlar onun karakterine, davranış biçimine ve iş yapış biçimine doğrudan yansır. Bu nedenle çalışanlar lider yöneticinin davranışından olumlu bir algıya sahip olduğunda, daha tutkulu, daha heyecanlı ve daha özverili çalışmaya başlar. Lider yöneticilerin en önemli özelliği, kendi hedef ve vizyonlarına çalışanları ortak edebilme becerisidir.
Lider yöneticilerin tarzlarına ve kişilik özelliklerine kısaca göz atalım:
- Katılım sağlayan: Çalışanı cesaretlendirir, işlerin yapılışını kolaylaştırır, delege eder, kişisel gelişimi destekler, özgüven aşılar, ekip çalışmasını destekler. Çalışanların fikrine değer verir. Koçluk yapar. Çalışanlarını yönlendirir, onların kariyerleri için fırsat yaratmaya ve çalışan bağlılığına önem verir. Çalışanını dinler, onlara güven aşılar. Gözlemler ve analiz eder.
- Yakın ilişki kuran: Çalışanları bir arada tutmaya, saygılı davranmaya, kişilerin uyumlu çalışarak huzurlu bir ortam yaratılmasına önem verir. Bu nedenle çalışanlara değer verir, sık sık onları önemsediğini hissettirir, onların duygularına karşılık verir. Yapıcı ve olumlu ilişkiler kurmaya ve kurulmasına özen gösterir. Çalışanlarına güvenir ve onların fikirlerine önem verir. Çalışanların duygularına önem verir ve empati kurar. Takdir etmeye ve motivasyona önem verir. Babacan, anlayışlı ve güven veren bir tavıra sahiptir.
- Vizyoner ve hedef odaklı: Öngörüsü yüksektir. Zorlayıcı, yüksek hedefler koymak ve fark yaratan bir iş modeli ile trend yaratmak tercihidir. Kendi hedefleri ve stratejilerini açık ve net şekilde paylaşır, bu hedefi çalışanların hedefleri haline getirir. Her zaman daha fazlasını, daha iyisini, daha hızlısını ister. Yenilikçidir ve teknolojiyi takip eder; ürün ve hizmetlerde yenilikçiliği öne çıkaracak adımları korkusuzca atar. Yol gösterir, değişimi sever ve değişime karşı direnci kişilere fikirlerini benimseterek kırar; yoluna hiçbir engele bakmadan devam eder. Öğretici, ikna edici, anlatan, güven aşılayan ve yönlendiren bir tarza sahiptir. Verilere ve analizlere önem verir. Ego ve özgüvenini kontrol altında tutar ve iletişim kurarken olumsuz yansımalarına izin vermez.
- Hükmeden: Hiyerarşik düzenin getirdiği disipline ve güce önem verir. Sürekli insanlara ne yapması gerektiğini söyler. Egosu ve özgüveni aşırı yüksektir ve çok fazla eleştiriden, sözünün kesilmesinden hoşlanmaz. Denetim ve kontrolü; hatta mikro yönetimi sever, proses ve prosedürlere bağlıdır. Kişilerin duygularından ziyade, kişilerin iş yapış biçimlerine ve verdiği sonuçlara odaklıdır. Akıl vermeyi sever, dinlemekten çok dinlenilmesinden hoşlanır. Aşırı kontrol odaklı olmasından dolayı çalışanlara güvenmez ve işleri kendisi takip etmeyi sever. Onun için kontrolü kaybetmek, gücünü kaybetmek ile eşit anlam taşır taşır. Bazı çalışanları kendi koltuğuna aday olarak tehdit olarak görme eğilimindedir. Öfkeli ve agresif bir tutum ile çalışanı zora sokabilirler.
- Narsist: Herkesten daha iyi olduğuna ve kendisi olmazsa hiçbir işin yürümeyeceğine inanır. Bu nedenle kimseyi dinlemez, fikir almaz. Her işin nasıl yapılacağını o bilir ve sadece talimat verir. Geri bildirimi ve eleştiriyi hiç sevmez; aksine agresifleşir ve hatta kin bile tutar. Çalışanı takdir etmeyi ve teşekkür etmeyi hiçbir zaman düşünmez. Ben merkezli bir davranış içerisinde kimseyi beğenmez. Kişilerin duygularına veya ihtiyaçlarına karşılık vermez, hatta kimseyi önemsemez. Kendisinin takdir alması ve başarısı dışında hiçbir şey onu mutlu etmez. Başarısızlıkta ise tüm ekip payını alır. Özgüveni ve egosu aşırısı yüksek olduğu için öfke patlaması yaşar, herkesin içerisinde sesini yükseltip çalışanı rencide edebilir.
Bir yönetici, çalışanlarının tutkulu, bağlı, verimli çalışmasını istiyorsa ve gelişmelerini sağlayarak kariyerleri için şirketlerini bir fırsat olarak görmelerini istiyorsa, kendisinin özelliklerini çalışanlarının ihtiyaçlarına göre ayarlayabilmelidir. Çalışanlarımızın hepsi farklı iş yapma biçimlerine, farklı düşünce ve tecrübelere, farklı iletişim becerilerine ve farklı yeteneklere sahiptir. Güzel olanda budur. Böylece farklı beceri ve yetkinlikten oluşan kişilerden bir ekip yaratarak, bir orkestra gibi tek bir ses çıkarmayı başarma şansına sahip oluruz ki, zaten fark yaratan da bu orkestranın gücü ve ortaya çıkardığı eser olacaktır.
Bu nedenle lider yönetici yukarıda sıraladığım bazı özellikleri daha baskın olarak bünyesinde taşıyabilir. Birçok özelliği birlikte bünyesinde barındırabilir. Ya da tek bir özelliğe odaklanmış ve onun dışında başka bir davranışı benimsemek istemiyor da olabilir.
Benim için lider kelimesinin önemi bu aşamada çok fazla anlam kazanıyor. Lider yönetici ile yönetici arasındaki fark da burada kendini açıkça belli ediyor. Yönetici iseniz, bu kişiliklerin herhangi biri ile çalışanlarda olumlu ya da olumsuz bir algı yaratacak şekilde bir tarz oluşturup, değişmeden devam edersiniz. Eğer lider yönetici iseniz, baskın kişiliğiniz ne olursa olsun bu özelliklerin hepsini olumlu şekilde kullanmayı bilecek yetkinliğe sahipsinizdir. Sizi de farklı kılan bu olacaktır. Lider yöneticiler bu kişilik özelliklerinin hepsine sahiptir; bunları çalışanları harekete geçirecek ve kendi hedeflerine ortak edecek şekilde doğru tutum ve davranışla yansıtırlar. Çalışanlar yöneticilerine inanır ve yöneticilerini örnek alırsa başarıdan ve sürdürülebilir bir büyümeden bahsetmenin mümkün olduğunu unutmayalım.
Bir makama, bir koltuğa ya da bir yetkiye sahip olup hükmetmek, sizi çalışanın ve müşterilerinizin gözünde yönetici yapmaz. Onlara ne kattığınız, ne fark yarattığınız; bunu onların gönlünü kazanarak ve onlara bir şeyler öğreterek nasıl yaptığınız önemlidir. O zaman lider ve iz bırakan yönetici olarak saygı duyulur hale gelirsiniz. Bu nedenle kendi davranışlarımızın çalışanlarımızı, müşterilerimizi ve hedeflerimizi nasıl etkilediğini bilecek kadar kendimizi yetkin hale getirmeliyiz.