Connect with us

Etkinlikler

“Gelecek nesillere sağlıklı, yeterli su bırakılabilmesi ve sürdürülebilir bir yaşam için kaynakların çok iyi korunup, akılcı kullanılması gerekiyor”

Yayın Tarihi:

on

 

Sevgili okurlarımız bu ay sizler için ITE Group PLC. Fuar Direktörü Sn. Tülin Bozkurt Bulut ile IWE Istanbul Water Expo, Su ve Atıksu Arıtma Teknolojileri Fuarı ve Konferansı üzerine güzel bir sohbet gerçekleştirdik.

 

Fuar ile ilgili bizleri genel olarak bilgilendirebilir misiniz?

IWE Istanbul Water Expo, Su ve Atıksu Arıtma Teknolojileri Fuarı ve Konferansı, Türkiye’da sadece su ve atık su teknolojileri konusuna odaklanmış ilk ve tek ihtisas fuarı olma özelliği taşıyor. Ülkemizin su kaynakları sınırlı ülkeler arasında yer alması ve 2023 yılına kadar planlanmış ve devam eden yaklaşık 50 milyar Dolarlık yatırım bu fuarın önemini göstermesi açısından yeterli olacaktır.

 

IWE Istanbul Water Expo, uluslararası fuar organizatörü ITE Group Plc’nin Türkiye ofisi EUF tarafından 3-5 Eylül 2015 tarihleri arasında Yeşilköy İstanbul Fuar Merkezi 11 nolu salonda ilk kez organize edilecek. Fuarımız T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi, İller Bankası, Türkiye Belediyeler Birliği ve İzmir Ticaret Odası tarafından da desteklenmektedir. Fuar, su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde kullanılması, su ve atık suların arıtımı ve geri dönüşümü ile ilgili son teknoloji ve gelişmeleri aynı platformda bir araya getirecek.

 

Sürdürülebilir bir yaşam için suyun kullanımına ilişkin neler söylemek istersiniz? 

Su yaşam için en temel girdilerin başında geliyor ve artan nüfus, kentleşme ve sanayileşme karşısında yeryüzündeki su kaynakları hızla tükeniyor veya kullanılamaz hale geliyor. Bu nedenle suyun daha dikkatli, verimli ve sorumlu olarak kullanılması için toplumun her kesimine çok büyük görevler düşüyor. Kamu, sivil toplum, akademik kuruluşlar, medya ve birey olarak herkes bu konuda sorumlu ve duyarlı olmak zorunda. Aksi halde gelecek nesillerin dünyada yaşama olanağı giderek ortadan kalkabilir.

 

Hepimizin bildiği gibi Türkiye su zengini bir ülke değil ve TÜİK tahminlerine göre Türkiye nüfusu 2030 yılında 100 milyona ulaştığında su potansiyeli kişi başına yıllık 1120 m3’e düşecek. Böylece Türkiye su sıkıntısı yaşayan ülkeler arasında yer alacak ve kaynaklarını çok daha etkin kullanmayı amaçlayan politikalar izlemek durumunda olacaktır. Tabii bütün bu tahminler mevcut kaynakların 20 yıl sonrasına hiç tahrip edilmeden aktarılması durumunda söz konusu, bu nedenle Türkiye’nin gelecek nesillerine sağlıklı, yeterli su bırakabilmesi ve sürdürülebilir bir yaşam için kaynaklarını çok iyi koruyup, akılcı kullanması gerekmektedir.

 

Bu konuda sizce belediye ve özel kuruluşlara düşen sorumluluklar nelerdir? Yapılan yanlışlar ve doğrular nelerdir?

Belediyeler su kaynaklarının kullanıcılara dağıtılması ve atık suyun yönetilmesi konusunda asıl sorumlu organ olduğu için bu konuda kilit rol oynuyor. Su dağıtım altyapısının iyileştirilmesi ve kaçakların önlenmesi, evsel ve sanayi kullanımında israfın önlenmesi, atık suyun etkin olarak geri dönüşümünün sağlanması ve alternatif su kaynakları  (deniz suyu vb.) yaratılması belediyelerin sorumluluk sahasına giriyor. Şu anda belediyelerimizin önemli bölümü maalesef atık su arıtma konusunda yatırımlarını tamamlayabilmiş değil ama son yıllarda bu konuda önemli projeler ve yatırımlar olduğunu da biliyoruz.

 

Sizce sektörde teknolojik gelişmelere, Ar-Ge çalışmalarına gereken özen gösteriliyor mu? Bu gelişmeyi arzulayan mantaliteyi oturmak için neler yapılabilir?

Ar-Ge konusuna toplam bütçeden ayrılan pay su, enerji, çevre gibi hepimizi ve dünyamızın geleceğini ilgilendiren konularda çok daha fazla olmalıdır. Bu konuda Üniversiteler ve Bilimsel kurumların çalışmaları kuşkusuz çok önemli ama yeterli değil. Çünkü ayrılan kaynaklar yetersiz. Kamunun bu konuda özel sektörü özendirici ve teşvik edici düzenlemeler yapması daha fazla fon oluşmasına ve projeye yaşam şansı tanıyacaktır. Özel sektörün arıtma yatırımlarına vergi indirimi kolaylıkları sağlanması da yerinde olacaktır diye düşünüyorum.

 

Gelecekteki su ve atık su yatırımları nasıl planlanmalı?

Artan kentleşme ve onun ihtiyacı olan endüstriyel ve tarımsal üretim için önümüzdeki 10 – 20 – 50 yılı öngören simülasyonlar yapılabilir ve su yönetimi buna göre şekillendirilebilir diye düşünüyorum.

 

Bu konuda hükümetlerin birkaç yıllık iktidar sürelerine sıkıştırılamayacak kadar kapsamlı ve uzun vadeli çözümlere gereksinimi var. Kısa vadeli popülist yaklaşımlar ve palyatif çözümler sorunu yarın daha da karmaşık ve içinden çıkılmaz hale getirecektir.

 

Altyapı yatırımları, geri kazanım teknolojileri ve sürdürülebilir entegre çözümlerin yaygınlaşması, kentsel ve endüstriyel sektörlerde atık su arıtma yatırımlarının uzun vadeli planlar şeklinde yapılması çok önemli.

 

Fuar’dan bu konulara ilişkin ne tür yararlar çıkabilir, beklentiniz nedir?

IWE Istanbul Water Expo bu konuda birden fazla alanda katkı sağlamayı hedefliyor aslında.

Özetlersek:

a.Kamuoyunun ilgisini su ve atık su konusuna çekmek

b.Kamu kurumları, yerel yönetimler ve Su İdareleri ile Özel sektörü aynı platformda buluşturarak mevcut ve gelecekteki projeler konusunda iş birliği olanakları yaratmak

c.Su / atık su arıtma teknolojileri konusundaki en son gelişmeleri ve ürünleri sergilemek

d.Yurt dışından gelecek alıcılarla üreticilerimize yeni pazarlara açılma olanağı sunmak

e.Bu konuda yatırım yapmak, iş kurmak isteyen şirketlere seçenekler sunmak

f.Fuar paralelinde düzenlenecek konferansta sektör gündemine ışık tutmak

g.Üniversiteler / Medya / Kamu ve Özel Sektörü bir araya getirerek toplumsal iş birliği ve farkındalık projeleri geliştirmek

IWE’nin öncelikli hedefleri arasında yer alıyor.

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Etkinlikler

Avrasya Uluslararası Hırdavat Fuarı Hardware Eurasia ve Fastener Expo Eurasia kapılarını açtı

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Hırdavat ve bağlantı elemanları endüstrilerinin profesyonelleri İstanbul’da buluşuyor. Sektörün en önemli buluşma noktası olan Avrasya Uluslararası Hırdavat Fuarı Hardware Eurasia ile Avrasya Endüstriyel Bağlantı ve Sabitleme Elemanları Fuarı Fastener Expo Eurasia ile eş zamanlı olarak 9 Mayıs Perşembe günü İstanbul’daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını ziyaretçilere açtı. Fuarın ikinci ve üçüncü günleri gelecek ziyaretçiler, güncel sektörel konularda bilgilendiren HISİAD Akademi Seminerlerine katılma fırsatı da yakalayacak.

Hırdavat ve bağlantı elemanları sektörlerinin lider isimleri, 9-12 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde bir araya geliyor. RX Tüyap organizatörlüğünde Hırdavat Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (HISİAD) iş birliği ile düzenlenen Avrasya Uluslararası Hırdavat Fuarı Hardware Eurasia ve Bağlantı Elemanları Sanayici İş İnsanları Derneği (BESİAD) iş birliği ile düzenlenen Avrasya Endüstriyel Bağlantı ve Sabitleme Elemanları Fuarı Fastener Expo Eurasia eş zamanlı olarak 9 Mayıs’ta ziyaretçilerine kapılarını açtı. Hırdavat ve bağlantı elemanlarına yönelik her türlü ürün ve hizmeti sunan 300’den fazla yerli ve yabancı firma, elektrikli el aletlerinden iş güvenliği malzemelerine, bağlantı elemanlarından yüzey işleme kadar uzanan geniş ürün grubuyla fuar ziyaretçilerine aradıkları her türlü hırdavat ve bağlantı elemanı çözümünü tek çatı altında sunuyor.

Bağlantı Elemanları Sanayici İş İnsanları Derneği (BESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Topuk, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve Hırdavat Sanayici ve İş Adamları Derneği (HISİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu ile TİM Başkanı Mustafa Gültepe’nin de katıldığı açılış töreninde konuşan RX Tüyap Genel Müdürü Berkan Öner Avrasya Uluslararası Hırdavat Fuarı Hardware Eurasia ve Fastener Expo Eurasia ile ilgili olarak şunları söyledi: “Hardware Eurasia Fuarı’mızın bu sene üçüncüsünü, Fastener Expo Fuarı’mızın ise ikincisini gerçekleştiriyoruz. Bu fuarlarımızda geçen yıla göre %30’un üzerinde bir artış kaydettik.  Suudi Arabistan başta olmak üzere Orta Doğu ve Avrupa ülkelerden gelen ziyaretçi sayısında artış görüyoruz. Sene içinde yurt içinde ve dışında yaptığımız satış ve pazarlama çalışmalarımız neticesinde bu artışı yakaladık. Hem dijital hem de geleneksel pazarlama faaliyetleri yürüttüğümüz fuarlarımız her iki endüstrinin ihracat potansiyeline katkı sağlayacak. Her iki fuarda 300’ün üzerinde katılımcı firma ve firma temsilcisi ile fuarlarımız açmış bulunmaktayız. 100’e yakın ülkeden ziyaretçi kaydı aldığımız fuarlarımızı dört gün boyunca 20 binin üstünde sektör profesyonelinin ziyaret etmesini hedefliyoruz.”

T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından desteklenen Hardware Eurasia “Uluslararası” unvanını aldı

2023’e kıyasla %30 büyüyen Hardware Eurasia Fuarı bu sene “Uluslararası” unvanını aldı. Katılımcı teşviği ve uluslararası alım heyeti organizasyonu ile T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından desteklenen Hardware Eurasia ve eş zamanlı düzenlenen Fastener Expo Eurasia Fuarları 300’den fazla firma ve firma temsilciliğine ve yüzlerce markaya ev sahipliği yapıyor. 100’e yakın ülkeden 3000’i uluslararası olmak üzere 20 binin üstünde ziyaretçinin beklendiği fuarlar için Almanya’daki önemli yapı marketler fuara davet edilirken, Suudi Arabistan’dan da önemli inşaat firmaları fuarı ziyaret edecek.

Fuar kapsamında; Tüyap Fuarcılık Grubu’nun Kuzey Makedonya, Gürcistan, Rusya ve İran ofisleri aracılığıyla bölgelerinin sektör profesyonelleri ile fuar için alım heyeti çalışmaları da gerçekleştiriliyor. T.C. Ticaret Bakanlığı’nın fuar desteği kapsamında; İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) koordinasyonuyla yurt dışından fuar için İstanbul’a gelen 60’tan fazla uluslararası VIP alıcı fuarın ilk günü B2B görüşmesi gerçekleştirdi. Fuar özelinde düzenlenen uluslararası alım heyetleri kapsamında toplamda 400 kişilik heyet 4 gün boyunca fuarda ağırlanacak. Fuarlar kapsamındaki uluslararası alım heyeti organizasyonları Türkiye’deki hırdavat ve bağlantı elemanları endüstrilerinin ihracat potansiyeli için büyük önem taşıyor.

10 ve 11 Mayıs’ta kaçırılmayacak HISİAD Akademi Seminerleri 

Avrasya Uluslararası Hırdavat Fuarı Hardware kapsamında; ziyaretçiler 10 ve 11 Mayıs günlerinde 4. salonda yer alan özel alanda HISİAD Akademi tarafından düzenlenen seminerlere de katılabilecek. Programa göre; 10 Mayıs Cuma günü saat 12.00’de Taşkın Lojistik’ten Selçuk Taşkın’ın sunumuyla “Türkiye‘den Avrupa’ya İhracatın Başarısı İçin Lojistiğin Önemi”, 14:30’da ise HISİAD – Kaynak Makine Ve Kaynak Malzemeleri Sektör Komitesi Başkanı  Yücel Uygur’un sunumuyla “Kaynak Nedir?” başlıklı seminer gerçekleşecek. 11 Mayıs Cumartesi günü ise saat 12.00’de “El Aletleri” semineri ile KANCA El Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, 14.30’da “Üretici, Satıcı ve Son Kullanıcılar İçin İş Güvenliği Ekipmanlarında Sertifika Denetimi ve Cezai Yaptırımların Önemi” semineri ile HISİAD İş Güvenliği Malzemeleri Sektörü Komitesi Başkanı Fatih Akıllı , HISİAD İş Güvenliği Malzemeleri Sektörü Komitesi Üyesi Mustafa Çiçekyurt ve A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Arif Tok ziyaretçilere faydalı bilgiler sunacak.

Fuarlar ilk üç gün 10.00 – 18.00 saatleri arasında, son gün olan 12 Mayıs Pazar günü ise 10.00 – 17.00 saatleri arasında ziyarete açık.

Katılımcı firmaların listesi, online bilet ve daha fazla bilgi için www.hardwareeurasia.com  ve www.fastenerexpoeurasia.com web siteleri ziyaret edilebilir.

Devamını Oku

Etkinlikler

Türkiye, suyun yüzde 40’ını şebekelerde kaybediyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Türkiye’de suyun yüzde 40’ı fiziki sebeplerden dolayı kullanıcılara ulaşmadan şebekelerde kaybediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyar m³ temiz suya yani yaklaşık 30 milyon kişinin bir yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor.

22 Mart Dünya Su Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Masdaf Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, Türkiye’de su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için yüzde 40’ı şebekelerde kaybedilen suyun kazanılması için yapılması gerekenlere dikkat çekti.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından hazırlanan rapora göre Türkiye, yılda kişi başına düşen 1.519 m³’lük su miktarı ile ‘su sıkıntısı çeken’ bir ülke. Pompa sektörünün yarım asırlık lider firması Masdaf’ın Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, Türkiye’de su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için yüzde 40’ı şebekelerde kaybedilen suyun kazanılması konusunda yapılması gerekenleri açıkladı:

Suyun yüzde 40’ı şebekelerde kaybediliyor

“Barajlarda bulunan ham su, iletim hattıyla arıtma tesislerine oradan haznelere ve şebekeler yardımıyla da evlerimize ulaşıyor. Ancak Türkiye’de suyun yüzde 40’ı fiziki sebeplerden dolayı şebekelerde kaybediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyar m³ temiz suya yani yaklaşık 30 milyon kişinin bir yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor.

Su kaynaklarını doğru yönetmek ve suyun kullanıcılara ulaşmadan kaybolmasını önlemek konusunda yerel yönetimlere önemli roller düşüyor. Çünkü yerel yönetimler, suyu evlere taşıyan şehir şebekelerini doğru sistemler ile yöneterek bu kayıpların önüne geçebilir. Bu kapsamda şebeke suyunu basınçlandırmak için kullanılan pompalar ile suyu taşıyan boruları doğru seçmek ve bakımlarını ihmal etmemek gerekiyor.

Eski pompalar yüzde 40 daha fazla enerji tüketiyor

İdeal verimlilik seviyesinin yüzde 20 altında çalışan eski ve yıpranmış pompalar su israfının yanı sıra enerji israfına da neden oluyor. Çünkü aynı hacimde su pompalamak için yüzde 40 daha fazla enerji tüketiyor. Bu nedenle eski pompa sistemlerini, yüksek verimli ve elektronik olarak kontrol edilen yeni pompalarla değiştirmek gerekiyor. Yenilenen sistem hem iki yıl içinde kendini amorti ediyor hem de yüzde 40 daha az enerji tüketiyor.

Şehir şebekelerinde kullanılan borulara dikkat!

Şehir şebekelerindeki kayıpları önlemek için yalnızca akıllı pompa teknolojileri ile suyu basınçlandırmak da yeterli değil, bir diğer önemli parametrenin de şehir şebekelerinde kullanılan borular olduğunu söyleyebiliriz. Eğer sistemdeki borular eski ve yıpranmış ise patlama veya delinme gibi sorunlar yaşanabiliyor.

Akıllı pompa teknolojileri ile doğru basınçlandırma yapılmalı

Borularda yaşanan patlama veya delinmenin nedenlerinden bir diğeri ise uzun boru hatlarındaki kayıpları karşılamak amacıyla şebekenin çıkış noktalarına yerleştirilen pompalardaki basınçların yüksek tutulması oluyor. Bu nedenle alt yapı sistemlerini bir bütün olarak değerlendirip, mühendislik hesaplamalarını doğru yapmak gerekiyor.

Kullanım ömrü 10 yılı aşan pompaları, akıllı pompa teknolojileri ile yenileyerek doğru basınçlandırma yapmak, kaçakları tesit edip boruları yenilemek şebekelerden kaynaklı su israfını önleyecek bir çözüm olacaktır.” dedi.

Devamını Oku

Etkinlikler

Dünya, yaşamın temel kaynağını hızla tüketiyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

1993 yılından bu yana her yıl 22 Mart tarihinde kutlanan; küresel ısınma kaynaklı yağış azlığı, aşırı buharlaşma, hızlı tüketim ve kirlilikle, diğer yandan vahşi sulama ve bilinçsiz su tüketimiyle anlamı her yıl artan Dünya Su Günü, 2024 yılında “Barış için sudan faydalanmak” temasıyla gerçekleştiriliyor. Suyun küresel barış, istikrar ve refah üzerindeki hayati rolünü öne çıkaran tema, aynı zamanda su kıtlığı, kirliliği ve suya eşit olmayan erişim gibi sorunların toplumlar ve ülkeler arasındaki gerilimleri artırabileceğini vurguluyor.

Konuyla ilgili küresel araştırmalar ise dünyada 785 milyon insanın suya erişemediğini ortaya koyarken, 2050′ye kadar her 4 kişiden en az birinin kronik veya tekrarlayan tatlı su kıtlığından etkilenen bir ülkede yaşayacağını öngörüyor. Farklı bir araştırmada ise, dünya nüfusunun yüzde 40’ından fazlasının su kıtlığı çektiği, bu durumun önümüzdeki yıllarda artarak 2050 yılında 4 milyar insanı etkileyeceğini bildiriyor. 2023 yılının Kasım ayında yayınlanan son UNICEF raporuna göre, her 3 çocuktan 1’i (739 milyon) şiddetli veya çok şiddetli su kıtlığı olan bölgelerde yaşıyor ve iklim değişikliği bu durumun daha da kötüleşmesine yol açıyor.

Küresel su tüketimi sektör bazında incelendiğinde temiz suyun;

  • %69’u gıda ve tarım,
  • %21’i enerji ve endüstriyel,
  • %12’si içme suyu ve evsel tüketimde kullanılıyor.

Türkiye’de durum ne?

Dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’de ise, artan nüfusla birlikte kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarının 2030 yılında 1.200 metreküpe, 2040 yılında 1.116 metreküpe, 2050 yılında ise 1.069 metreküpe kadar düşmesi bekleniyor. Bu rakamlar, Türkiye’nin su kıtlığı çeken bir ülke durumuna geleceğini gösteriyor. World Rescue Institute’nin (WRI) 2040 yılına dair oluşturduğu Su Stresi Haritası’na bakıldığında ise, ülkemizin su stresi seviyesinin artarak, 2040 yılında büyük bir bölümünün Yüksek Su Stresi ve Su Kıtlığı kategorilerinde yer aldığı görülüyor. Haritaya göre, Türkiye dünyada su stresi yaşayan 50 ülke arasında 32. sırada yer alıyor.

Yetkililer ise, son yıllarda bu duruma ilişkin önlemler almaya çalışıyor. 2023 yılının Kasım ayında su kaynaklarının etkin yönetimi ve verimli kullanımı amacıyla üst düzeyde koordinasyon ve iş birliği sağlaması için oluşturulan Ulusal Su Kurulu, 2024 yılının Ocak ayında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın öncülüğünde ilk toplantısını gerçekleştiriyor. Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, su kullanımı ve iklim değişikliği etkilerinin bu şekilde artarak giderse; 6 yıl sonra nüfusun yüzde 49’unun, tarım alanlarının ise yüzde 78’inin su yetersizliği riskiyle karşı karşıya kalacağını söyleyerek, “Bu durumla yüzleşmemek için riski krize dönüşmeden yönetmemiz gerekiyor” açıklamasında bulunuyor.

Su Verimliliği Seferberliği başta olmak üzere, son yıllarda su kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı için birçok yatırım ve önemli düzenlemeleri hayata geçiren Türkiye, Ulusal Su Kurulu ile sektörel su tahsislerinin de değerlendirileceği su arzına ilişkin kısa ve uzun vadeli plan, politika ve stratejiler oluşturmayı hedefliyor.

“Su vatandır” vizyonu ve sloganıyla yürütülen bilinçlendirme çalışmalarını destekliyor, geleceğimiz için bu denli önemli bir alanda faaliyet gösteren tüm sektör paydaşlarımızın Dünya Su Günü’nü kutluyoruz.

Devamını Oku

Trendler