Connect with us

Etkinlikler

Sadece 25 litre su ile bir gününüzü geçirebilir miydiniz?

Yayın Tarihi:

on

National Geographic ve Finish, Türkiye’nin suyunu korumak için harekete geçti. Kolayca değiştirilebilecek bireysel alışkanlıklar hakkında tüketiciler bilgilendirilerek yakın gelecekte suyun tükenmesinin önlenmesi için bilincin artırılması hedefleniyor. Bu iş birliğinden doğan “25 Litre” belgeseli, dünya gündemindeki su kıtlığı sorununu konunun uzmanlarıyla Türkiye özelinde masaya yatırıyor.  

National Geographic ve Finish’in Türkiye’nin suyunu korumak adına gerçekleştirdikleri projeler medya mensupları ve özel davetlilerin katılımıyla 17 Nisan Çarşamba günü Çırağan Sarayı’nda düzenlenen etkinlikle tanıtıldı.

İş birliğinin en  önemli adımı olan ve 22 Nisan Pazartesi günü National Geographic ekranlarında izleyiciyle buluşacak olan 25 Litre belgeseli, gelecekte tüm dünyayı etkisi altına alacağı öngörülen su kıtlığına dikkat çekiyor. Su stresli ülkeler sınıfında yer alan Türkiye’de 2015 yılında 1.422 metreküp olan kişi başına düşen su miktarı, 2017 yılı itibariyle 1.386 metreküp olarak hesaplanmaktadır. İklim değişikliği, artan şehirleşme, endüstriyel gelişmeler, doğrudan ve dolaylı su kullanım alışkanlıkları ile coğrafi koşulların gelecekte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kişi başına düşen su miktarının azalmasına neden olacağı öngörülüyor.

25 Litre belgeseli; son birkaç yıldır kuraklıkla mücadele eden Cape Town’daki su kıtlığına karşı önlem olarak yerel yönetim tarafından planlanan ve günlük kişi başı su tüketiminin 25 litre ile sınırlanmasını öngören “Sıfır Günü” uygulamasından esinleniyor ve kurgusal bir anlatımla bu sınırlamayı geleceğin Türkiye’sine uyarlıyor.

Gökhan Özoğuz’un anlatıcılığını üstlendiği belgeselde suyu korumanın önemine dikkat çekilirken su tüketimi konusunda bireysel yaşam alışkanlıklarında yapılacak değişikliklerin gelecekteki olası senaryolara olumlu etkilerine vurgu yapılıyor.

25 Litre belgeselinde tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı; Boğaziçi Üniversitesi İklim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz; MEF Üniversitesi Siyasal Bilimler ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Kibaroğlu; İSKİ Su Arıtma Dairesi Başkanı Fatih Yıldız; WWF Türkiye Tatlı Su Program Müdürü Eren Atak; Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni ve Programcısı Dr. Ömer Madra; Hidropolitik Akademi Direktörü Dursun Yıldız; Kokopelli Şehirde Eş Sorumluları ve permakültür tasarımcıları Yasemin Kırkağaçlıoğlu ve Elif Çatıkkaş ile Artemis Genel Müdürü Emel Eliipek ve Artemis Çevre Yüksek Mühendisi ve Ar-Ge Direktörü Ergin Erol gibi önemli uzmanlar da konuyu farklı açılardan ele alıyor; mevcut durumu ve çözüm önerilerini konuşuyor.

Finish’in su tasarrufuna dikkat çekmek için gerçekleştirdiği “Yarının Suyu” çalışmalarının elçiliğini üstelenen Özge Özpirinçci de belgeselde Özoğuz ile bugüne kadar edindiği deneyimleri paylaşıyor. Özpirinçci bu konudaki düşüncelerini “Cape Town’u ziyaret ettiğimde “Sıfır-Günü” kavramı ile yüz yüze geldim ve çok etkilendim. Aynı koşulların İstanbul’da da yaşanmaması için şimdiden farkındalık oluşturmak; bilinçlenmek ve harekete geçmek gerekiyor. Bu anlamlı projenin bir parçası olabilmek mutluluk verici.” sözleriyle ifade etti.

Etkinlik; National Geographic Avrupa ve Afrika Pazarlama Grup Başkanı  Rebecca Hill ve Reckitt Benckiser Pazarlama ve Ar-Ge’den Sorumlu Yönetim Başkan Yardımcısı Fabrice Beaulieu ev sahipliğinde gerçekleşti. Hill; “National Geographic olarak 131 yıldır insanlara ilham vermenin yanı sıra gezegenimizin; canlıların ve doğal kaynaklarımızın karşılaştığı risklere yönelik farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz. Bugünün en önemli sorunlardan biri insanlığın ve diğer ekosistemlerin devamlılığı için hayati önem taşıyan ancak giderek azalan su kaynakları.

Bu kıymetli kaynağın hassas bir şekilde ele alınması ve su tüketimi konusunda dünya çapında toplumsal bir farkındalık oluşturulması önemli. National Geographic Türkiye ekibimiz ile Finish’in iş birliği yaparak hayata geçirdiği 25 Litre belgeselinin de bu odağa hizmet eden bir çalışma olduğunu ve su tasarrufu konusunda farkındalığın artıracağını düşünüyorum. Belgeselin bireysel su tasarrufu konusunda insanlara ilham vereceğine inanıyorum” dedi.

Beaulieu ise büyük kentlerin su stresi sınırında olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Cape Town Sıfır Günü örneğindeki sorun zaman içerisinde aşıldı; ancak küresel anlamda temiz su için hemen harekete geçmezsek nelerle karşılaşabileceğimizi çok net görüyoruz. Çünkü sadece Cape Town değil; dünyanın 20 mega kentinden 14’ü su kısıtı tehdidiyle karşı karşıya ve maalesef İstanbul da bu kentlerin arasında. Temizlik ve hijyen alanlarında ürettiğimiz ürünlerimizin  su ayak izine baktığımızda; yüzde 90 oranında tüketici kaynaklı olduğunu görüyoruz. Elde yıkama ya da makineye yerleştirmeden önce sudan geçirme gibi geleneksel bulaşık yıkama alışkanlıklarını terke etmenin su tasarrufu sağladığını her fırsatta vurguluyoruz. Buna ek olarak evlerde su tasarrufu yapmanın yollarını da herkese anlatmamız gerektiğine inanıyoruz.

Finish markamızı National Geographic’le bir araya getiren de bu oldu. Su kısıtı hemen şimdi ele almamız gereken en önemli konulardan biri ve bu çerçevede bizimle çalışmayı kabul etmelerinden büyük onur duydum. Bu belgesel ile birlikte günde sadece 25 litre su ile yaşamak zorunda kalmasının nasıl bir deneyim olacağı hakkında eminim herkesin bir fikri olacak. Bu benzersiz projede bizimle olan tüm National Geographic ekibine çok teşekkür ederim. Umarız 25 Litre belgeseli Türkiye’deki ve tüm dünyadaki insanlar için bir ilham kaynağı olur.”

Etkinliğe katılan ve belgesele de görüşleriyle katkıda bulunan İklim Bilimci ve Bilim Yaygınlaştırıcı Prof. Dr. Levent Kurnaz; “Dünya genelindeki iklim değişikliğini durdurabilmemiz mümkün olmayabilir ama elimizdeki suyu dikkatli ve doğru kullanmak kesinlikle mümkündür. Bunu sağlamak için de bulduğumuz her fırsatta suyun önemini ve doğru kullanmanın önemini herkese anlatmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

“25 Litre” belgeseli hakkında

Belgesel ve senaryolu anlatımı bir araya getiren “25 Litre” belgeseli; son birkaç yıldır kuraklıkla mücadele eden Cape Town’daki su kıtlığına karşı önlem olarak yerel yönetim tarafından planlanan ve kişi başı su tüketiminin günde 25 litre ile sınırlanacağı ”Sıfır Günü” uygulamasından esinlenerek kurgusal bir anlatımla bu sınırlamayı gelecekte bir dönemde Türkiye’ye uyarlıyor.  Günlük su tüketim alışkanlıklarında yapılacak değişikliklerin geleceğimiz için ne denli büyük bir etkisi olabileceğine odaklanılıyor. Belgesel bilim insanlarından tarihçilere kadar birçok uzmanın görüşüyle öngörülen su kıtlığı sorununun kaynağının yanı sıra bu olası senaryoların gerçeğe dönüşmemesi için hem bireylere; hem de kuruluşlara düşen sorumlulukları ve çözümleri anlamaya çalışıyor. Senaryolu bölümlerde ise günlük su tüketiminin kişi başı 25 litre ile sınırlandığı İstanbul’da yaşayan genç bir doktorun ve çevresindekilerin bu durum ile değişen hayat hikayeleri ekrana geliyor.

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Devamını Oku

Etkinlikler

Türkiye, suyun yüzde 40’ını şebekelerde kaybediyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Türkiye’de suyun yüzde 40’ı fiziki sebeplerden dolayı kullanıcılara ulaşmadan şebekelerde kaybediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyar m³ temiz suya yani yaklaşık 30 milyon kişinin bir yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor.

22 Mart Dünya Su Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Masdaf Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, Türkiye’de su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için yüzde 40’ı şebekelerde kaybedilen suyun kazanılması için yapılması gerekenlere dikkat çekti.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından hazırlanan rapora göre Türkiye, yılda kişi başına düşen 1.519 m³’lük su miktarı ile ‘su sıkıntısı çeken’ bir ülke. Pompa sektörünün yarım asırlık lider firması Masdaf’ın Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, Türkiye’de su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için yüzde 40’ı şebekelerde kaybedilen suyun kazanılması konusunda yapılması gerekenleri açıkladı:

Suyun yüzde 40’ı şebekelerde kaybediliyor

“Barajlarda bulunan ham su, iletim hattıyla arıtma tesislerine oradan haznelere ve şebekeler yardımıyla da evlerimize ulaşıyor. Ancak Türkiye’de suyun yüzde 40’ı fiziki sebeplerden dolayı şebekelerde kaybediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyar m³ temiz suya yani yaklaşık 30 milyon kişinin bir yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor.

Su kaynaklarını doğru yönetmek ve suyun kullanıcılara ulaşmadan kaybolmasını önlemek konusunda yerel yönetimlere önemli roller düşüyor. Çünkü yerel yönetimler, suyu evlere taşıyan şehir şebekelerini doğru sistemler ile yöneterek bu kayıpların önüne geçebilir. Bu kapsamda şebeke suyunu basınçlandırmak için kullanılan pompalar ile suyu taşıyan boruları doğru seçmek ve bakımlarını ihmal etmemek gerekiyor.

Eski pompalar yüzde 40 daha fazla enerji tüketiyor

İdeal verimlilik seviyesinin yüzde 20 altında çalışan eski ve yıpranmış pompalar su israfının yanı sıra enerji israfına da neden oluyor. Çünkü aynı hacimde su pompalamak için yüzde 40 daha fazla enerji tüketiyor. Bu nedenle eski pompa sistemlerini, yüksek verimli ve elektronik olarak kontrol edilen yeni pompalarla değiştirmek gerekiyor. Yenilenen sistem hem iki yıl içinde kendini amorti ediyor hem de yüzde 40 daha az enerji tüketiyor.

Şehir şebekelerinde kullanılan borulara dikkat!

Şehir şebekelerindeki kayıpları önlemek için yalnızca akıllı pompa teknolojileri ile suyu basınçlandırmak da yeterli değil, bir diğer önemli parametrenin de şehir şebekelerinde kullanılan borular olduğunu söyleyebiliriz. Eğer sistemdeki borular eski ve yıpranmış ise patlama veya delinme gibi sorunlar yaşanabiliyor.

Akıllı pompa teknolojileri ile doğru basınçlandırma yapılmalı

Borularda yaşanan patlama veya delinmenin nedenlerinden bir diğeri ise uzun boru hatlarındaki kayıpları karşılamak amacıyla şebekenin çıkış noktalarına yerleştirilen pompalardaki basınçların yüksek tutulması oluyor. Bu nedenle alt yapı sistemlerini bir bütün olarak değerlendirip, mühendislik hesaplamalarını doğru yapmak gerekiyor.

Kullanım ömrü 10 yılı aşan pompaları, akıllı pompa teknolojileri ile yenileyerek doğru basınçlandırma yapmak, kaçakları tesit edip boruları yenilemek şebekelerden kaynaklı su israfını önleyecek bir çözüm olacaktır.” dedi.

Devamını Oku

Etkinlikler

Dünya, yaşamın temel kaynağını hızla tüketiyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

1993 yılından bu yana her yıl 22 Mart tarihinde kutlanan; küresel ısınma kaynaklı yağış azlığı, aşırı buharlaşma, hızlı tüketim ve kirlilikle, diğer yandan vahşi sulama ve bilinçsiz su tüketimiyle anlamı her yıl artan Dünya Su Günü, 2024 yılında “Barış için sudan faydalanmak” temasıyla gerçekleştiriliyor. Suyun küresel barış, istikrar ve refah üzerindeki hayati rolünü öne çıkaran tema, aynı zamanda su kıtlığı, kirliliği ve suya eşit olmayan erişim gibi sorunların toplumlar ve ülkeler arasındaki gerilimleri artırabileceğini vurguluyor.

Konuyla ilgili küresel araştırmalar ise dünyada 785 milyon insanın suya erişemediğini ortaya koyarken, 2050′ye kadar her 4 kişiden en az birinin kronik veya tekrarlayan tatlı su kıtlığından etkilenen bir ülkede yaşayacağını öngörüyor. Farklı bir araştırmada ise, dünya nüfusunun yüzde 40’ından fazlasının su kıtlığı çektiği, bu durumun önümüzdeki yıllarda artarak 2050 yılında 4 milyar insanı etkileyeceğini bildiriyor. 2023 yılının Kasım ayında yayınlanan son UNICEF raporuna göre, her 3 çocuktan 1’i (739 milyon) şiddetli veya çok şiddetli su kıtlığı olan bölgelerde yaşıyor ve iklim değişikliği bu durumun daha da kötüleşmesine yol açıyor.

Küresel su tüketimi sektör bazında incelendiğinde temiz suyun;

  • %69’u gıda ve tarım,
  • %21’i enerji ve endüstriyel,
  • %12’si içme suyu ve evsel tüketimde kullanılıyor.

Türkiye’de durum ne?

Dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’de ise, artan nüfusla birlikte kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarının 2030 yılında 1.200 metreküpe, 2040 yılında 1.116 metreküpe, 2050 yılında ise 1.069 metreküpe kadar düşmesi bekleniyor. Bu rakamlar, Türkiye’nin su kıtlığı çeken bir ülke durumuna geleceğini gösteriyor. World Rescue Institute’nin (WRI) 2040 yılına dair oluşturduğu Su Stresi Haritası’na bakıldığında ise, ülkemizin su stresi seviyesinin artarak, 2040 yılında büyük bir bölümünün Yüksek Su Stresi ve Su Kıtlığı kategorilerinde yer aldığı görülüyor. Haritaya göre, Türkiye dünyada su stresi yaşayan 50 ülke arasında 32. sırada yer alıyor.

Yetkililer ise, son yıllarda bu duruma ilişkin önlemler almaya çalışıyor. 2023 yılının Kasım ayında su kaynaklarının etkin yönetimi ve verimli kullanımı amacıyla üst düzeyde koordinasyon ve iş birliği sağlaması için oluşturulan Ulusal Su Kurulu, 2024 yılının Ocak ayında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın öncülüğünde ilk toplantısını gerçekleştiriyor. Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, su kullanımı ve iklim değişikliği etkilerinin bu şekilde artarak giderse; 6 yıl sonra nüfusun yüzde 49’unun, tarım alanlarının ise yüzde 78’inin su yetersizliği riskiyle karşı karşıya kalacağını söyleyerek, “Bu durumla yüzleşmemek için riski krize dönüşmeden yönetmemiz gerekiyor” açıklamasında bulunuyor.

Su Verimliliği Seferberliği başta olmak üzere, son yıllarda su kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı için birçok yatırım ve önemli düzenlemeleri hayata geçiren Türkiye, Ulusal Su Kurulu ile sektörel su tahsislerinin de değerlendirileceği su arzına ilişkin kısa ve uzun vadeli plan, politika ve stratejiler oluşturmayı hedefliyor.

“Su vatandır” vizyonu ve sloganıyla yürütülen bilinçlendirme çalışmalarını destekliyor, geleceğimiz için bu denli önemli bir alanda faaliyet gösteren tüm sektör paydaşlarımızın Dünya Su Günü’nü kutluyoruz.

Devamını Oku

Etkinlikler

REWA Anatolia 15 Şubat’ta başlıyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Sürdürülebilirlik hareketinin çekim merkezi REWA Anatolia, Doğu Akdeniz’in öncü şehri Adana’da 15 Şubat’ta kapılarını açıyor. Yeşil büyüme konseptini merkezine alan REWA Anatolia, sürdürülebilir bir kalkınma için sektör paydaşlarına eşsiz bir ticaret platformu sunuyor.

15-17 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek REWA Anatolia’nın açılış konuşmacıları arasında; REWA Anatolia İcra Komitesi Başkanı Ebru Can, Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka yer alıyor. ‘Bir İleri Dönüşüm’ açılış defilesiyle devam edecek etkinliğin ilk günkü konu başlıklarını; ‘Sürdürülebilir Ekonomi, Sıfır Karbon Ayak İzi, Geri Dönüşüm ve Atık Yönetimi’, ‘OSB’de Yeşil Dönüşüm’, ‘Karbon ve Su Ayak İzi’ oluşturuyor.

REWA Anatolia etkinlik programına https://rewanatolia.com/event-program/linkten erişebilirsiniz.

Devamını Oku

Trendler

Pompa Vana ve Sistemleri Dergisi - Pump Valve and Systems Magazine sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et