Connect with us

Etkinlikler

Sadece 25 litre su ile bir gününüzü geçirebilir miydiniz?

Yayın Tarihi:

on

National Geographic ve Finish, Türkiye’nin suyunu korumak için harekete geçti. Kolayca değiştirilebilecek bireysel alışkanlıklar hakkında tüketiciler bilgilendirilerek yakın gelecekte suyun tükenmesinin önlenmesi için bilincin artırılması hedefleniyor. Bu iş birliğinden doğan “25 Litre” belgeseli, dünya gündemindeki su kıtlığı sorununu konunun uzmanlarıyla Türkiye özelinde masaya yatırıyor.  

National Geographic ve Finish’in Türkiye’nin suyunu korumak adına gerçekleştirdikleri projeler medya mensupları ve özel davetlilerin katılımıyla 17 Nisan Çarşamba günü Çırağan Sarayı’nda düzenlenen etkinlikle tanıtıldı.

İş birliğinin en  önemli adımı olan ve 22 Nisan Pazartesi günü National Geographic ekranlarında izleyiciyle buluşacak olan 25 Litre belgeseli, gelecekte tüm dünyayı etkisi altına alacağı öngörülen su kıtlığına dikkat çekiyor. Su stresli ülkeler sınıfında yer alan Türkiye’de 2015 yılında 1.422 metreküp olan kişi başına düşen su miktarı, 2017 yılı itibariyle 1.386 metreküp olarak hesaplanmaktadır. İklim değişikliği, artan şehirleşme, endüstriyel gelişmeler, doğrudan ve dolaylı su kullanım alışkanlıkları ile coğrafi koşulların gelecekte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kişi başına düşen su miktarının azalmasına neden olacağı öngörülüyor.

25 Litre belgeseli; son birkaç yıldır kuraklıkla mücadele eden Cape Town’daki su kıtlığına karşı önlem olarak yerel yönetim tarafından planlanan ve günlük kişi başı su tüketiminin 25 litre ile sınırlanmasını öngören “Sıfır Günü” uygulamasından esinleniyor ve kurgusal bir anlatımla bu sınırlamayı geleceğin Türkiye’sine uyarlıyor.

Gökhan Özoğuz’un anlatıcılığını üstlendiği belgeselde suyu korumanın önemine dikkat çekilirken su tüketimi konusunda bireysel yaşam alışkanlıklarında yapılacak değişikliklerin gelecekteki olası senaryolara olumlu etkilerine vurgu yapılıyor.

25 Litre belgeselinde tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı; Boğaziçi Üniversitesi İklim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz; MEF Üniversitesi Siyasal Bilimler ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Kibaroğlu; İSKİ Su Arıtma Dairesi Başkanı Fatih Yıldız; WWF Türkiye Tatlı Su Program Müdürü Eren Atak; Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni ve Programcısı Dr. Ömer Madra; Hidropolitik Akademi Direktörü Dursun Yıldız; Kokopelli Şehirde Eş Sorumluları ve permakültür tasarımcıları Yasemin Kırkağaçlıoğlu ve Elif Çatıkkaş ile Artemis Genel Müdürü Emel Eliipek ve Artemis Çevre Yüksek Mühendisi ve Ar-Ge Direktörü Ergin Erol gibi önemli uzmanlar da konuyu farklı açılardan ele alıyor; mevcut durumu ve çözüm önerilerini konuşuyor.

Finish’in su tasarrufuna dikkat çekmek için gerçekleştirdiği “Yarının Suyu” çalışmalarının elçiliğini üstelenen Özge Özpirinçci de belgeselde Özoğuz ile bugüne kadar edindiği deneyimleri paylaşıyor. Özpirinçci bu konudaki düşüncelerini “Cape Town’u ziyaret ettiğimde “Sıfır-Günü” kavramı ile yüz yüze geldim ve çok etkilendim. Aynı koşulların İstanbul’da da yaşanmaması için şimdiden farkındalık oluşturmak; bilinçlenmek ve harekete geçmek gerekiyor. Bu anlamlı projenin bir parçası olabilmek mutluluk verici.” sözleriyle ifade etti.

Etkinlik; National Geographic Avrupa ve Afrika Pazarlama Grup Başkanı  Rebecca Hill ve Reckitt Benckiser Pazarlama ve Ar-Ge’den Sorumlu Yönetim Başkan Yardımcısı Fabrice Beaulieu ev sahipliğinde gerçekleşti. Hill; “National Geographic olarak 131 yıldır insanlara ilham vermenin yanı sıra gezegenimizin; canlıların ve doğal kaynaklarımızın karşılaştığı risklere yönelik farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz. Bugünün en önemli sorunlardan biri insanlığın ve diğer ekosistemlerin devamlılığı için hayati önem taşıyan ancak giderek azalan su kaynakları.

Bu kıymetli kaynağın hassas bir şekilde ele alınması ve su tüketimi konusunda dünya çapında toplumsal bir farkındalık oluşturulması önemli. National Geographic Türkiye ekibimiz ile Finish’in iş birliği yaparak hayata geçirdiği 25 Litre belgeselinin de bu odağa hizmet eden bir çalışma olduğunu ve su tasarrufu konusunda farkındalığın artıracağını düşünüyorum. Belgeselin bireysel su tasarrufu konusunda insanlara ilham vereceğine inanıyorum” dedi.

Beaulieu ise büyük kentlerin su stresi sınırında olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Cape Town Sıfır Günü örneğindeki sorun zaman içerisinde aşıldı; ancak küresel anlamda temiz su için hemen harekete geçmezsek nelerle karşılaşabileceğimizi çok net görüyoruz. Çünkü sadece Cape Town değil; dünyanın 20 mega kentinden 14’ü su kısıtı tehdidiyle karşı karşıya ve maalesef İstanbul da bu kentlerin arasında. Temizlik ve hijyen alanlarında ürettiğimiz ürünlerimizin  su ayak izine baktığımızda; yüzde 90 oranında tüketici kaynaklı olduğunu görüyoruz. Elde yıkama ya da makineye yerleştirmeden önce sudan geçirme gibi geleneksel bulaşık yıkama alışkanlıklarını terke etmenin su tasarrufu sağladığını her fırsatta vurguluyoruz. Buna ek olarak evlerde su tasarrufu yapmanın yollarını da herkese anlatmamız gerektiğine inanıyoruz.

Finish markamızı National Geographic’le bir araya getiren de bu oldu. Su kısıtı hemen şimdi ele almamız gereken en önemli konulardan biri ve bu çerçevede bizimle çalışmayı kabul etmelerinden büyük onur duydum. Bu belgesel ile birlikte günde sadece 25 litre su ile yaşamak zorunda kalmasının nasıl bir deneyim olacağı hakkında eminim herkesin bir fikri olacak. Bu benzersiz projede bizimle olan tüm National Geographic ekibine çok teşekkür ederim. Umarız 25 Litre belgeseli Türkiye’deki ve tüm dünyadaki insanlar için bir ilham kaynağı olur.”

Etkinliğe katılan ve belgesele de görüşleriyle katkıda bulunan İklim Bilimci ve Bilim Yaygınlaştırıcı Prof. Dr. Levent Kurnaz; “Dünya genelindeki iklim değişikliğini durdurabilmemiz mümkün olmayabilir ama elimizdeki suyu dikkatli ve doğru kullanmak kesinlikle mümkündür. Bunu sağlamak için de bulduğumuz her fırsatta suyun önemini ve doğru kullanmanın önemini herkese anlatmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

“25 Litre” belgeseli hakkında

Belgesel ve senaryolu anlatımı bir araya getiren “25 Litre” belgeseli; son birkaç yıldır kuraklıkla mücadele eden Cape Town’daki su kıtlığına karşı önlem olarak yerel yönetim tarafından planlanan ve kişi başı su tüketiminin günde 25 litre ile sınırlanacağı ”Sıfır Günü” uygulamasından esinlenerek kurgusal bir anlatımla bu sınırlamayı gelecekte bir dönemde Türkiye’ye uyarlıyor.  Günlük su tüketim alışkanlıklarında yapılacak değişikliklerin geleceğimiz için ne denli büyük bir etkisi olabileceğine odaklanılıyor. Belgesel bilim insanlarından tarihçilere kadar birçok uzmanın görüşüyle öngörülen su kıtlığı sorununun kaynağının yanı sıra bu olası senaryoların gerçeğe dönüşmemesi için hem bireylere; hem de kuruluşlara düşen sorumlulukları ve çözümleri anlamaya çalışıyor. Senaryolu bölümlerde ise günlük su tüketiminin kişi başı 25 litre ile sınırlandığı İstanbul’da yaşayan genç bir doktorun ve çevresindekilerin bu durum ile değişen hayat hikayeleri ekrana geliyor.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Devamını Oku

Etkinlikler

TUBE & STEEL İstanbul ve WIRE TECH İstanbul’un katılımcı ve ziyaretçi sayılarında büyük artış

Yayın Tarihi:

on

Boru, profil, tel ve çelik üretim sektörlerinin liderleri Tube & Steel İstanbul ve Wire Tech İstanbul fuarlarında bir araya geldi. 24 – 27 Mayıs 2023 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen fuarlar, 19 ülkeden 322 firma ve firma temsilciliğinin katılımı ile katılımcı sayısını bir önceki edisyona göre %119 artırarak başarısını kanıtladı.

Ziyaretçi sayılarında rekor artış

Yerli ve yabancı sektör profesyonellerinin önemli bir satış ve pazarlama platformu olarak tercih ettiği Tube & Steel İstanbul ve Wire Tech İstanbul fuarlarında özellikle Almanya, İngiltere, İspanya, İtalya gibi Avrupa ülkeleri başta olmak üzere ABD, Birleşik Arap Emirlikleri ve Irak gibi birçok ülkeden gelen profesyonel ziyaretçiyi ağırladı. 74 ülkeden 10.513 sektör profesyoneli fuarı ziyaret ederek yeni iş birlikleri kurdu. Ziyaretçi sayısında bir önceki edisyona göre yabancı ziyaretçi oranında %80, toplam profesyonel ziyaretçi oranında %40’lık artış hem katılımcıların hem de ziyaretçilerin memnun olarak fuardan ayrılmasını sağladı.

Devlerin iş birliği ile sektörün dev fuarına büyük katkı 

Fuarcılık sektörünün Türkiye’deki lider firması TÜYAP, Tube & Steel ve Wire Tech fuarları kapsamında Messe Düsseldorf ile yaptığı iş birliğiyle fuarların uluslararası niteliğini çok daha farklı bir boyuta taşıdı. Uluslararası arenada fuarların tanıtımına çok ciddi bir katkı sağlayan TÜYAP ve Messe Düsseldorf iş birliği ile boru, profil, tel ve çelik sektörlerinde ülkemizin tek ihtisas fuarı olan TUBE & STEEL ve tel, kablo, çivi üretimi ve teknolojileri ihtisas fuarı WIRE TECH, bu yıl daha güçlü olarak kapılarını katılımcı ve ziyaretçilerine açtı. Bu iş birliğinin getirdiği sinerji hem katılımcıların hem de ziyaretçilerin memnuniyet oranlarında önemli bir artışı sağladı. 

Sektördeki tüm gelişmelerin ve yeniliklerin Türkiye ve Avrasya coğrafyasındaki en büyük adresi olan Tube & Steel İstanbul ve Wire Tech İstanbul Fuarları dünyanın lider üreticilerini karar alma konusunda yetkili alıcılar ile buluşturarak sektöre güç kattı. Fuarlardan memnun ayrılan katılımcı ve ziyaretçilerimiz bir sonraki edisyonu sabırsızlıkla beklediklerini ifade etti.

Sektöre yön veren dernek iş birlikleri

Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD) ve Çelik Dış Ticaret Derneği iş birlikleri, Çelik İhracatçılar Birliği (ÇİB), Steel Orbis, Soğuk Haddeleme, Galvanizli ve Boyalı Sac Üreticileri Derneği (SOGAD), Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA) ve Yassı Çelik İhracat ve Sanayicileri Derneği (YİSAD) destekleriyle marka değerini daha da güçlendiren fuarlar hem katılımcıların hem de ziyaretçilerin dikkatlerini üzerine çekti.

Uluslararası alım heyeti organizasyonu katılımcıların ticaretine büyük katkı sağladı

TÜYAP’ın uluslararası satış ve pazarlama merkezleri olan Rusya, Gürcistan, İran, Sırbistan, Slovenya ve Kuzey Makedonya ofisleri tarafından bölge pazarlarında tanıtım çalışmaları aktif bir şekilde sürdürüldü.

Yurt dışından gelen profesyonel alım heyetleri ve katılımcılar arasında yapılan ikili görüşmeler, sektörün ticaret hacmine önemli katkılar sağladı. Fuarları ziyaret eden yabancı ziyaretçiler, önemli iş ortaklıkları kurarak Türkiye ihracatına katkı sağladı. Türkiye, çelik sektöründeki başarısını yerli ve yabancı sektör profesyonellerinin bir araya geldiği fuarlarda bir kez daha kanıtladı.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Etkinlikler

SMS-TORK, IF DESIGN AWARD 2023’te ‘Industry’ ödülünün kazananı oldu

Yayın Tarihi:

on

SMS-TORK, dünyaca ünlü tasarım ödülü olan IF DESIGN AWARD’ın 2023 kazananları arasında yer aldı. Hannover merkezli iF International Forum Design GmbH tarafından her yıl düzenlenen dünyanın en eski bağımsız tasarım organizasyonu iF DESIGN AWARD 2023’te ödüle layık görülen SMS-TORK, TMEA Multiturn Aktüatör tasarımıyla “Industry” kategorisinin kazananı oldu.

On-off ve oransal özelliğiyle yerli olarak üretilip, tasarlanan TMEA Serisi Multiturn Elektrikli Aktüatör, dünyanın her yerinden bağımsız uzmanlardan oluşan 133 üyeli jürinin beğenisini kazandı. Ödüllerin seçimi yoğun ve kritik karar vermek adına zorlayıcıydı. 133 uzman profesyonelden oluşan uluslararası jüri, 56 ülkeden 11.000’den fazla başvuruyu 2 aşamalı olarak değerlendirdi. Jüri başvuruları “fikir”, “form”, “işlev”, “farklılaşma” ve “etki” alt başlıkları altında puanladı ve SMS-TORK’un TMEA Multiturn Aktüatör tasarımı “Industry” kategorisinde ödüle layık görüldü. 

TMEA Multiturn Elektrikli Aktüatör, çeşitli endüstrilerde güvenilir ve verimli akışkan kontrol çözümleri sağlamak için tasarlanmış yapısıyla dikkat çekiyor. İyi planlanmış mühendislik ve işlevsellik ile uyum içinde olan ayırt edici tasarımı, TMEA’yı sağlam ve güvenilir bir aktüatör olarak ayırıyor. Kontrol panelinin parlak siyah yüzeyi ile alüminyum kapakların mat grisi dikkat çekici bir kontrast oluşturuyor. Kullanıcı dostu arayüz, IP68 koruma seviyesi ve ergonomik kullanım sağlamak için ürüne özel geliştirilmiş manyetik butonlar ve manyetik kalem ile kontrol ediliyor.

Lansman tanıtımı bu sene ilk defa WIN Eurasia 2023’te yapılacak TMEA Multiturn Elektrikli Aktüatör için SMS-TORK’u Hol:4, C350 no’lu stantta ziyaret edebilirsiniz.

TMEA Serisi Multiturn Eektrikli Aktüatör hakkında daha fazla bilgiyi www.ifdesign.com https://ifdesign.com/en/winner-ranking/project/tmea/553057  adresindeki “Kazananlar” (ALL Winners) seçeneğinden ulaşabilirsiniz.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Etkinlikler

WIN EURASIA endüstriyi gelecekle buluşturuyor; imalat sanayi 29’uncu kez bir araya geliyor

Yayın Tarihi:

on

“Endüstri gelecekle buluşuyor” mottosuyla İstanbul Fuar Merkezi’nde 29’uncu kez imalat sanayisini aynı çatı altında buluşturacak WIN EURASIA – World of Industry Fuarı, 7 Haziran’da kapılarını açıyor.

WIN EURASIA 2023 Fuarı Basın Toplantısı, Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş Genel Müdürü Annika Klar ve Genel Müdür Yardımcısı Belkıs Ertaşkın’ın ev sahipliğinde; sektörün önde gelen sivil toplum örgütleri MAKFED – Türkiye Makina Federasyonu,  ROBODER-Robotik ve Yüksek Teknolojili Üretim Sistem Entegratörleri Derneği, TÜYİDER – Tüm Yüzey İşlemler Derneği, ENOSAD – Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği, AKDER – Akışkan Gücü Derneğİ,  ve ETMD – Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği ile sektör temsilcileri ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleşti. Toplantı Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş Genel Müdürü Annika Klar’ın açılış konuşması ile başladı. Klar, “WIN EURASIA, imalat sanayinin geleceğine yön veren, belirleyen bir fuar. Bu nedenle bu yılki mottomuzu “Endüstri gelecekle buluşuyor” olarak belirledik. Çünkü dünya kısaca ikiz dönüşüm olarak da niteleyebileceğimiz yeşil ve dijital dönüşüm sürecine girmiş durumda. İmalat sanayinin otomasyona ve robot kullanımına geçişi artık bir tercih değil gereklilik haline gelmiş durumda. HANNOVER MESSE’nin bölge pazarındaki temsilcisi olan WIN EURASIA olarak biz işletmelere bu geçişle ilgili her türlü deneyimi sunmaya ve firmalarımız aracılığıyla tüm ihtiyaçlarını 360 derece karşılamaya hazırız” dedi. 

Dönüşüm süreci Türkiye için önemli bir fırsat

Halihazırda ağırlıklı olarak geleneksel üretim modellerini kullanmakta olan Türkiye’nin, Endüstri 4.0 teknolojilerini üretim süreçlerine dahil etmede önemli bir fırsat yakalamış durumda olduğuna dikkat çeken Annika Klar şöyle devam etti: “Türkiye kendi imalat sanayisinde dönüşümü sağlayacak teknolojileri geliştiren, üreten çok başarılı firmalara sahip. Dolayısıyla büyük çoğunluğu WIN EURASIA katılımcısı, ziyaretçisi olan firmalarımız açısından yeni ufuklar açabilecek büyük potansiyel bir pazar. Rakamlar da buna işaret ediyor. Endüstri 4.0 sürecine dahil etmek için Türkiye’deki üreticilerin, 10 yıllık süreçte yılda yaklaşık 10 ila 15 milyar liralık yatırım yapması gerektiği öngörülüyor. Bu dönüşümün üretim verimliliğine tahmini katkısı ise 50 milyar lira civarında.”

500’ü aşkın katılımcı, 39 bini aşkın ziyaretçiyle buluşacak

7-10 Haziran’da İstanbul Fuar Merkezi’nde yapılacak WIN EURASIA’da katılımcı ve ziyaretçileri neler beklediğini aktaran Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş Genel Müdür Yardımcısı Belkıs Ertaşkın ise WIN EURASIA’nın imalat sanayi için bu yıl milyonlarca dolarlık ticaret hacmi sağlamayı hedeflediğini söyledi. Ertaşkın, “Endüstri gelecekle buluşuyor” mottosu ile imalat sanayinin tüm paydaşlarını 4 gün süreyle aynı çatı altında buluşturacağız. Fuarımız Avrasya bölgesinde imalat sanayisini bir araya getiren tek fuar olma ayrıcalığına sahip. Fuar alanı büyüklüğümüz net olarak 27 bin m2 ve toplam 6 salonda Türkiye, Avrupa, Asya ve Orta-Doğu bölgelerinden 500’ün üzerinde katılımcı firmamız ve Almanya, Tayvan, Çin ve Kore pavilyonlarımız bulunuyor. Dünya genelinden ortalama 100 ülkeden 39 binin üzerinde sektör profesyonelinin WIN EURASIA’yı ziyaret etmesini bekliyoruz” dedi. Ertaşkın, ihracat odaklı bir fuar olarak her yıl olduğu gibi Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) ve Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) iş birliği ile Alım Heyeti Programı’na ev sahipliği yapılacağını belirtti ve Alım Heyeti Programımız kapsamında İran, İtalya, Cezayir başta olmak üzere 10 hedef ülkeden 200 satın almacının WIN EURASIA’da üretici ve ithalatçı firma yetkilileri ile bir araya geleceğini ifade etti. 

WIN EURASIA’ya tam destek 

Sektöründe bölgenin en büyük ve en uzun soluklu uluslararası sanayi fuarı olan WIN EURASIA, bu yıl çatısı altındaki tüm sektörlerin evrimleşmesinde kritik rol üstlenen ve dijitalizasyonun geleceği olan Endüstri 4.0 ile Robotik Otomasyon için gelecek 3 mega trend olan; Metaverse, Endüstri 4.0 ve Hiper-Otomasyona odaklandı. Açılış konuşmalarının ardından bu kapsamda WIN EURASIA Özel Etkinlikler ve Teknoloji İçerik Yöneticisi Murat Bayazıt’ın moderatörlüğünde WIN EURASIA 2023 “Endüstri Gelecekle Buluşuyor” Oturumu’na geçildi.  WIN EURASIA’nın stratejik partnerleri MAKFED, ROBODER, TÜYİDER, ENOSAD, AKDER ve ETMD başkan ve üst düzey yöneticilerinin söz aldığı oturumda, WIN EURASIA’nın imalat sektörüne katkısı konuşuldu. 

“Makine sektörü ekonomimiz için stratejik öneme sahip”

Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) Genel Sekreteri Zühtü Bakır, “Makine sektörünün dünya ticaretine olan katkısına dikkat çekti. Bakır, “2021 kesinleşmiş rakamlarına göre; dünyada 22 trilyon ihracat yapıldı. Bunun 2,5 trilyonu doğrudan makinelerden oluşuyor, ondan daha fazlası yüzde 15’in üzerindeki bir rakam ise elektrikli teçhizatlar ve makineler. Motorlu kara taşıtlar içerisinde traktörleri de aldığınız zaman dünya ticaretinin yüzde 30’unu merkezinde makineler olan teknoloji endüstrileri oluşturuyor. Makine sektörü ekonomimiz için stratejik öneme sahip. 2022 yılında makine ihracatında 25,5 milyar dolarla rekor kırıldı, fakat ithalat da aynı hızla büyüyor. Yatırımlar çok önemli. Dünyada her sene 5 trilyon dolar civarında makine teçhizat yatırımı oluyor. Pandemiye rağmen 2019’un son çeyreğinden bugüne kadar makine teçhizat yatırımları hep yukarıda. 3 çeyrek süresince yüzde 30’un üzerinde büyüme gördük” dedi. WIN EURASIA’nın sektöre katkısına değinen Bakır, “WIN EURASIA’yı dünyanın teknoloji arenası HANNOVER MESSE’nin Türkiye yansıması olarak görüyor ve makine sektörünün gelişimi için destekliyoruz” dedi. 

“Otomasyoncular olarak makineye hayat veren bir grubuz” 

Endüstri otomasyonunun çok önemli olduğuna dikkat çeken Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği (ENOSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Kayakıran, “Otomasyonun Türkiye’nin büyümesine çok önemli katkıları var. Mesela pandemi döneminde işler biraz kötüye gittiğinde bile otomasyon sektörü ciddi oranda büyüdü. Otomasyon pazarının verdiği rakamlara göre 2027 yılına kadar 8,8 büyüme oranı gösteriyor ki bu değerin bize çok ciddi ilave imkânlar ortaya çıkardığını öngörüyoruz. Otomasyoncular olarak makineye hayat veren bir grubuz. Diğer kardeş STK’larla da birlikte; Türkiye’yi daha üst seviyelere çıkarma imkânı yakaladık. Hep beraber olduğumuzda Türkiye’yi daha ileriye götüreceğimize ben inanıyorum.” şeklinde konuştu. Fuarları işin özünde dünyanın en temiz ortaklığı olarak gördüğünü ifade eden Kayakıran, WIN EURASIA’nın Türkiye’de sektörünün en köklü fuarı olduğunu belirtti ve ENOSAD olarak desteklemeye devam edeceklerini belirtti.

WIN EURASIA uluslararası arenada Türkiye’nin en önemli endüstri fuarı

Endüstriyel robot pazarında, Türkiye’nin konumunu değerlendiren Robotik ve Yüksek Teknolojili Üretim Sistem Entegratörleri Derneği (ROBODER) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yarış, “Endüstriyel robot pazarında 2021 yılı verilerine bakılarak Türkiye’nin ihracatı göz önüne alındığında %0.4’lük payıyla 24. büyük ülke, ithalatına bakıldığında ise yüzde 1.7’lik pay ile 17. büyük ülke olduğu görülüyor. 25 milyon doları geçen 2022 yılı ihracatımız ile toplamda 138 milyon doların hemen altındaki ithalatımıza bakıldığında yurtiçi pazar büyüklüğünün toplamda 200 milyon dolar seviyesine eriştiğini söylemek mümkün. 2021 yılına bakarak pazar büyüklüğünün 2022 yılında yüzde 30’dan fazla arttığını söylememiz gerek.” dedi. Yarış şöyle devam etti: “Uluslararası arenada Türkiye’nin en önemli endüstri fuarı olan WIN EURASIA’nın bu senenin en önemli sektör buluşmalarından biri olacağını düşünüyoruz. Değişen ve gelişen dünya düzeni içinde ticaretin hiç olmadığı kadar zorlaştığı batı ile doğu arasında önemli bir köprü konumunda olan ülkemizin marka şehri İstanbul’da düzenlenecek fuarın, önemli sayıda yerli ve yurt dışı ziyaretçi çekmesini ve son teknoloji ile imal edilmiş üretim ekipmanlarının tamamını sergilemesi açısından önemli bir merkez olduğunu düşünüyoruz.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com