Connect with us

Etkinlikler

IFAT Eurasia Çevre Teknolojileri İhtisas 5. Fuarı kez kapılarını açtı

Yayın Tarihi:

on

Türkiye’nin yanı sıra Avrasya bölgesinin çevre teknolojileri alanındaki en büyük fuarı olan IFAT Eurasia Uluslararası Çevre Teknolojileri İhtisas Fuarı, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı.  Bu yıl 5. kez düzenlenen fuarda 10 ülkeden toplam 380 markayı temsil eden 203 firma ürünlerini sergiliyor.

IFAT Eurasia Uluslararası Çevre Teknolojileri İhtisas Fuarı, alanında uzman ulusal ve uluslararası şirketleri 27-29 Nisan 2023 tarihlerinde İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde buluşturuyor. Fuarda, teknoloji üreticileri ve hizmet sağlayıcıları ile atık yönetiminde taraf olan tüm kurum ve kuruluşlar bir araya geliyor. Bu yıl toplu katılımda bulunan Almanya, Avusturya, İsviçre ve Çin’in yanı sıra 10 ülkeden toplam 380 markayı temsil eden 203 firma ürünlerini sergiliyor.

EKO MMI Fuarcılık tarafından düzenlenen IFAT Eurasia, Federal Almanya’nın Türkiye Büyükelçisi Jürgen Schulz, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Eyyüp Karahan’ın katıldığı törenle ziyarete açıldı. EKO MMI Fuarcılık İdari Direktörü İlker Altun açılışta yaptığı konuşmada, “Yeni teknolojilerin sergilenmesi ve bilgi paylaşımı için bölgemizdeki en güçlü platform olan IFAT Eurasia Fuarı; su ve atık su yönetimi, katı atık yönetimi, geri dönüşüm, atıktan enerji eldesi, belediye temizlik ve çevre yönetimi araçları başta olmak üzere, çevre teknolojileri alanında kullanılan ürün ve hizmetleri, aynı çatı altında topluyor” dedi.

IFAT bölgede uluslararası iş birliği ve yatırım olanaklarını artırıyor

IFAT Eurasia Fuarı’nın Türkiye’nin atık yönetimi alanındaki gelişim ve iddiasını ulusal ve uluslararası ziyaretçilere sunmak için kaçırılmayacak bir ortam olduğunu vurgulayan İlker Altun, “Bölgemizde uluslararası iş birliği ve yatırım olanaklarının artırılması görevini üstlenen IFAT Eurasia’da atık yönetimiyle ilgili en son sistemler, araçlar ve uygulamalar gün yüzüne çıkıyor” diye konuştu. Altun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kentler büyüyor, nüfus yoğunluğu ve üretim kapasiteleri yükseliyor. Şehirleşme ve tüketim alışkanlıklarındaki değişikliklerle birlikte atık miktarı ve çeşitliliği de artıyor. Atıkların önemli bir kısmının hammadde ya da enerjiye dönüştürülebilir olması, sektörün tüm dünyadaki önemini de artırıyor. Bu durum, Türkiye gibi hammadde ve enerji ihtiyacını yüksek oranda ithalatla karşılayan ülkeler için hayati bir önem taşıyor.”

Daha sonra söz alarak; “Hızla artan nüfus ve şehirleşme ile Türkiye’de ve tüm Avrasya bölgesinde su ve çevre çözümleri talebi sürekli artıyor. Buradaki zorluk, hem kamu hem de özel sektör için yenilikçi ama aynı zamanda ekonomik olarak uygulanabilir çözümler bulmak ve uygulamaktır,” diyen Messe Münih Yönetim Kurulu Üyesi Falk Senger; “Çevresel ürün ve hizmet çözümleri, güvenli içme suyuna erişimden, endüstriyel ve atık su arıtmaya, atıkların profesyonelce bertaraf edilmesine, ham maddelerin geri kazanılmasına, iş güvenliğine veya kirliliğin önlenmesine kadar geniş bir yelpazeyi kapsayacaktır.” şeklinde konuştu.

Senger daha sonra şunları söyledi: “Geçen Şubat ayında meydana gelen feci depremden etkilenen belediyeleri desteklemek için Afet Atıklarının Ele Alınması konulu uluslararası bir panele de ev sahipliği yapacağız. Diğer ilgili konular çeşitli panellerde tartışılacaktır.”

T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Eyyüp Karahan ise yaptığı konuşmada, “Türkiye’de yaklaşık 35 milyon ton belediye atığı yaratılıyor ve bunun geri kazanılması gerekiyor. Türkiye’de bu rakamın yaklaşık yüzde 25’i geri dönüştürülebilmektedir. Geri dönüşümün gelişmiş ülkeler ortalaması yüzde 60 civarındayken bizim hedefimiz de bu oranlara çıkmak ve bu doğrultuda gerekli çalışmaları  hayata geçirmek olmadır.” dedi.

Yaptığı konuşmada bu tür ihtisas fuarlarının geniş kapsamlarıyla ülkeler arası iş ilişkilerinin geliştirilmesinde büyük rol oynadığını belirten Federal Almanya’nın Türkiye Büyükelçisi Jürgen Schulz, “Alman fuar endüstrisi Türkiye’de Eko MMI Fuarcılık ile yaptığı yakın işbirliği sonucunda yıllardır bölgenin en önemli fuarlarına imza atmaktadır. IFAT Eurasia fuarı ve konferanslarıyla dünyanın günümüzde en önemli sorunlarından biri olan su/atık su yönetimi, geri dönüşüm, atıktan enerji elde etme ve çevre kirliliğinin önlenmesi gibi çevre açısından hayati öneme sahip konulara odaklanan bir organizasyon gerçekleştirilmektedir.” dedi.

1964 yılında Almanya’da organize edilmeye başlayan ve günümüzde her yıl Çin’de 3, Hindistan’da 2 ve Güney Afrika’da 1 kez düzenlenen IFAT fuarlar ailesi, Münih ve İstanbul’da ise dönüşümlü olarak iki yılda bir düzenleniyor. IFAT fuarlar ailesini Avrasya Bölgesi’nde IFAT Eurasia Uluslararası Çevre Teknolojileri İhtisas Fuarı temsil ediyor.

IFAT Eurasia Uluslararası Çevre Teknolojileri İhtisas Fuarı’nı 27-29 Nisan 2023 tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde ziyaret edebilirsiniz.

Online davetiye için: https://ifat-eurasia.com

Devamını Oku

Etkinlikler

Türkiye, suyun yüzde 40’ını şebekelerde kaybediyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Türkiye’de suyun yüzde 40’ı fiziki sebeplerden dolayı kullanıcılara ulaşmadan şebekelerde kaybediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyar m³ temiz suya yani yaklaşık 30 milyon kişinin bir yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor.

22 Mart Dünya Su Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Masdaf Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, Türkiye’de su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için yüzde 40’ı şebekelerde kaybedilen suyun kazanılması için yapılması gerekenlere dikkat çekti.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından hazırlanan rapora göre Türkiye, yılda kişi başına düşen 1.519 m³’lük su miktarı ile ‘su sıkıntısı çeken’ bir ülke. Pompa sektörünün yarım asırlık lider firması Masdaf’ın Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, Türkiye’de su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için yüzde 40’ı şebekelerde kaybedilen suyun kazanılması konusunda yapılması gerekenleri açıkladı:

Suyun yüzde 40’ı şebekelerde kaybediliyor

“Barajlarda bulunan ham su, iletim hattıyla arıtma tesislerine oradan haznelere ve şebekeler yardımıyla da evlerimize ulaşıyor. Ancak Türkiye’de suyun yüzde 40’ı fiziki sebeplerden dolayı şebekelerde kaybediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyar m³ temiz suya yani yaklaşık 30 milyon kişinin bir yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor.

Su kaynaklarını doğru yönetmek ve suyun kullanıcılara ulaşmadan kaybolmasını önlemek konusunda yerel yönetimlere önemli roller düşüyor. Çünkü yerel yönetimler, suyu evlere taşıyan şehir şebekelerini doğru sistemler ile yöneterek bu kayıpların önüne geçebilir. Bu kapsamda şebeke suyunu basınçlandırmak için kullanılan pompalar ile suyu taşıyan boruları doğru seçmek ve bakımlarını ihmal etmemek gerekiyor.

Eski pompalar yüzde 40 daha fazla enerji tüketiyor

İdeal verimlilik seviyesinin yüzde 20 altında çalışan eski ve yıpranmış pompalar su israfının yanı sıra enerji israfına da neden oluyor. Çünkü aynı hacimde su pompalamak için yüzde 40 daha fazla enerji tüketiyor. Bu nedenle eski pompa sistemlerini, yüksek verimli ve elektronik olarak kontrol edilen yeni pompalarla değiştirmek gerekiyor. Yenilenen sistem hem iki yıl içinde kendini amorti ediyor hem de yüzde 40 daha az enerji tüketiyor.

Şehir şebekelerinde kullanılan borulara dikkat!

Şehir şebekelerindeki kayıpları önlemek için yalnızca akıllı pompa teknolojileri ile suyu basınçlandırmak da yeterli değil, bir diğer önemli parametrenin de şehir şebekelerinde kullanılan borular olduğunu söyleyebiliriz. Eğer sistemdeki borular eski ve yıpranmış ise patlama veya delinme gibi sorunlar yaşanabiliyor.

Akıllı pompa teknolojileri ile doğru basınçlandırma yapılmalı

Borularda yaşanan patlama veya delinmenin nedenlerinden bir diğeri ise uzun boru hatlarındaki kayıpları karşılamak amacıyla şebekenin çıkış noktalarına yerleştirilen pompalardaki basınçların yüksek tutulması oluyor. Bu nedenle alt yapı sistemlerini bir bütün olarak değerlendirip, mühendislik hesaplamalarını doğru yapmak gerekiyor.

Kullanım ömrü 10 yılı aşan pompaları, akıllı pompa teknolojileri ile yenileyerek doğru basınçlandırma yapmak, kaçakları tesit edip boruları yenilemek şebekelerden kaynaklı su israfını önleyecek bir çözüm olacaktır.” dedi.

Devamını Oku

Etkinlikler

Dünya, yaşamın temel kaynağını hızla tüketiyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

1993 yılından bu yana her yıl 22 Mart tarihinde kutlanan; küresel ısınma kaynaklı yağış azlığı, aşırı buharlaşma, hızlı tüketim ve kirlilikle, diğer yandan vahşi sulama ve bilinçsiz su tüketimiyle anlamı her yıl artan Dünya Su Günü, 2024 yılında “Barış için sudan faydalanmak” temasıyla gerçekleştiriliyor. Suyun küresel barış, istikrar ve refah üzerindeki hayati rolünü öne çıkaran tema, aynı zamanda su kıtlığı, kirliliği ve suya eşit olmayan erişim gibi sorunların toplumlar ve ülkeler arasındaki gerilimleri artırabileceğini vurguluyor.

Konuyla ilgili küresel araştırmalar ise dünyada 785 milyon insanın suya erişemediğini ortaya koyarken, 2050′ye kadar her 4 kişiden en az birinin kronik veya tekrarlayan tatlı su kıtlığından etkilenen bir ülkede yaşayacağını öngörüyor. Farklı bir araştırmada ise, dünya nüfusunun yüzde 40’ından fazlasının su kıtlığı çektiği, bu durumun önümüzdeki yıllarda artarak 2050 yılında 4 milyar insanı etkileyeceğini bildiriyor. 2023 yılının Kasım ayında yayınlanan son UNICEF raporuna göre, her 3 çocuktan 1’i (739 milyon) şiddetli veya çok şiddetli su kıtlığı olan bölgelerde yaşıyor ve iklim değişikliği bu durumun daha da kötüleşmesine yol açıyor.

Küresel su tüketimi sektör bazında incelendiğinde temiz suyun;

  • %69’u gıda ve tarım,
  • %21’i enerji ve endüstriyel,
  • %12’si içme suyu ve evsel tüketimde kullanılıyor.

Türkiye’de durum ne?

Dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’de ise, artan nüfusla birlikte kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarının 2030 yılında 1.200 metreküpe, 2040 yılında 1.116 metreküpe, 2050 yılında ise 1.069 metreküpe kadar düşmesi bekleniyor. Bu rakamlar, Türkiye’nin su kıtlığı çeken bir ülke durumuna geleceğini gösteriyor. World Rescue Institute’nin (WRI) 2040 yılına dair oluşturduğu Su Stresi Haritası’na bakıldığında ise, ülkemizin su stresi seviyesinin artarak, 2040 yılında büyük bir bölümünün Yüksek Su Stresi ve Su Kıtlığı kategorilerinde yer aldığı görülüyor. Haritaya göre, Türkiye dünyada su stresi yaşayan 50 ülke arasında 32. sırada yer alıyor.

Yetkililer ise, son yıllarda bu duruma ilişkin önlemler almaya çalışıyor. 2023 yılının Kasım ayında su kaynaklarının etkin yönetimi ve verimli kullanımı amacıyla üst düzeyde koordinasyon ve iş birliği sağlaması için oluşturulan Ulusal Su Kurulu, 2024 yılının Ocak ayında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın öncülüğünde ilk toplantısını gerçekleştiriyor. Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, su kullanımı ve iklim değişikliği etkilerinin bu şekilde artarak giderse; 6 yıl sonra nüfusun yüzde 49’unun, tarım alanlarının ise yüzde 78’inin su yetersizliği riskiyle karşı karşıya kalacağını söyleyerek, “Bu durumla yüzleşmemek için riski krize dönüşmeden yönetmemiz gerekiyor” açıklamasında bulunuyor.

Su Verimliliği Seferberliği başta olmak üzere, son yıllarda su kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı için birçok yatırım ve önemli düzenlemeleri hayata geçiren Türkiye, Ulusal Su Kurulu ile sektörel su tahsislerinin de değerlendirileceği su arzına ilişkin kısa ve uzun vadeli plan, politika ve stratejiler oluşturmayı hedefliyor.

“Su vatandır” vizyonu ve sloganıyla yürütülen bilinçlendirme çalışmalarını destekliyor, geleceğimiz için bu denli önemli bir alanda faaliyet gösteren tüm sektör paydaşlarımızın Dünya Su Günü’nü kutluyoruz.

Devamını Oku

Etkinlikler

REWA Anatolia 15 Şubat’ta başlıyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Sürdürülebilirlik hareketinin çekim merkezi REWA Anatolia, Doğu Akdeniz’in öncü şehri Adana’da 15 Şubat’ta kapılarını açıyor. Yeşil büyüme konseptini merkezine alan REWA Anatolia, sürdürülebilir bir kalkınma için sektör paydaşlarına eşsiz bir ticaret platformu sunuyor.

15-17 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek REWA Anatolia’nın açılış konuşmacıları arasında; REWA Anatolia İcra Komitesi Başkanı Ebru Can, Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka yer alıyor. ‘Bir İleri Dönüşüm’ açılış defilesiyle devam edecek etkinliğin ilk günkü konu başlıklarını; ‘Sürdürülebilir Ekonomi, Sıfır Karbon Ayak İzi, Geri Dönüşüm ve Atık Yönetimi’, ‘OSB’de Yeşil Dönüşüm’, ‘Karbon ve Su Ayak İzi’ oluşturuyor.

REWA Anatolia etkinlik programına https://rewanatolia.com/event-program/linkten erişebilirsiniz.

Devamını Oku

Trendler

Pompa Vana ve Sistemleri Dergisi - Pump Valve and Systems Magazine sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et