Connect with us

Endüstri 4.0

2020 yılında bulut teknolojileri pazarı yüzde 17 büyüyecek 

Yayın Tarihi:

on

Pandemiyle birlikte bulut teknolojilerine yoğun bir talep olduğunu belirten Türkiye’nin öncü hibrit bulut servis sağlayıcısı GlassHouse Genel Müdürü Alp Bağrıaçık, “Gartner’a göre 2020 yılında dünya genelinde bulut hizmetleri pazarının yüzde 17,2 büyüyerek 208 milyar doları aşması bekleniyor. Bu artışta pandeminin etkisi oldukça büyük” dedi.

Covid-19 pandemisi nedeniyle birçok sektör iş hayatını evlere taşıdı. Bulut tabanlı BT altyapısı olan işletmeler bu geçişi hızla sağlarken, geleneksel veri merkezli işletmeler bulut teknolojilerine yatırıma başladı. Türkiye’nin öncü hibrit bulut servis sağlayıcısı GlassHouse Genel Müdürü Alp Bağrıaçık, pandeminin bulut teknolojileri sektörüne olan etkilerini değerlendirerek, pandemi döneminde bulut teknolojilerinin sektörlere ve işletmelere sağladığı avantajları açıkladı.  

Krizler değişim için iyi bir fırsat 

Krizlerin, değişime ayak uydurmak için iyi bir fırsat olduğunu belirten Bağrıaçık, “Yıllar önce başlayan dijital dönüşüm yolculuğunda firmalar, kendi inisiyatifinde yatırım yapıyordu. Küresel rekabet, hız ve esnekliğin zorunlu olduğu sektörlerde bu değişim şartken, daha kapalı sektörlerde çok önemsenmiyordu. Bu durum gerek sektörleri gerekse hizmet alanları ve bağlantılı sektörleri olumsuz yönde etkiliyordu. Ancak pandemiyle gelen değişim tüm sektörleri bu dönüşüme zorladı” dedi. 

Bulut pazarı 208 milyar doların üstüne çıkacak 

Pandemiyle birlikte bulut teknolojilerine yatırım yapan işletme sayısında ciddi bir artış olduğunu vurgulayan Bağrıaçık, “Gartner’a göre, pandemiye bağlı olarak dünya bulut hizmetleri pazarının bu yıl yüzde 17,2 büyüyerek 208 milyar doların üzerine çıkması bekleniyor. Bu rakam, 2015 yılında 178 milyar dolardı. Firma, en yüksek büyümenin IaaS gibi bulut sistemi altyapı hizmetlerinden geleceğini ve SaaS gibi bulut uygulama hizmetlerinin ise yüzde 21’in üzerindeki spesifik bulut büyümesi açısından genel olarak en büyük segment olacağını söylüyor. Yine 2020 yılında kamu bulut hizmetleri gelirlerinde yüzde 19’luk bir artış öngörüyor. Bulut tabanlı mesajlaşma gelirleri yüzde 9, bulut tabanlı konferans gelirlerinde de yüzde 24 artış yaşanacağını belirtiyor” şeklinde açıklamalarda bulundu. 

Bulut teknolojileri, geleneksel veri merkezlerinde yaşanan kısır döngüden kurtarıyor 

Bulut hizmeti veren şirketlerin, işletmelerin donanım yönetimi, uzaktan her an erişilebilirlik, büyüme, ölçeklendirme ve tabi en önemlisi veri güvenliği sorumluluklarını da üzerine aldığını açıklayan Bağrıaçık, şöyle devam etti; “Bulut teknolojileri işletmeleri dijital bir yolculuğa çıkarıyor. İşletmeler bu teknolojiyle, geleneksel sistem odaları, veri merkezleri ve güvenlik yatırımlarından kurtuluyor. İşletmeler, artan ya da azalan iş hacimlerine paralel olarak sürekli yeni bir yatırım yapmıyor. Üretimde ve iş yapış da süreklilik sağlanıyor. Bulut teknolojileri işletmeleri, geleneksel veri merkezlerinde artan talebe göre yapılan yeni yatırım kısır döngüsünden çıkarıyor”

Kışın siber saldırılar artıyor

GlassHouse olarak pandemi döneminde hizmet sundukları işletmelere ve sektörlere destek olmak üzere birçok online fuar ve seminere katıldıklarını da ekleyen Bağrıaçık, “Bulut teknolojilerinin en büyük avantajı veri güvenliğidir. Veri güvenliği de iş yapış şekli ve prestij açısından son derece kritiktir. Dijitale olan yoğun taleple birlikte siber saldırılarda da artış yaşandı. Ayrıca, kış aylarında siber saldırı ve veri hırsızlığı da artış gösterir. Bulut teknolojileri, hizmet kapsamına göre veri yedekliği, felaket kurtarma senaryoları, dijital ikiz ve veri hırsızlığına karşı da son derece etkin bir savunma ve avantaj sağlar. Bulut teknolojilerinden hizmet alan işletmelerin güvenlik için yeni bir yatırım yapmalarına gerek kalmıyor.  Bulut teknolojisi işletmeleri güvenlik yazılımı, lisans gibi maliyetlerden ve tüm risklerden kurtarıyor” şeklinde konuştu.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Devamını Oku
Advertisement

Endüstri 4.0

Cobot’lar gelecekteki yeni mesleklerin önemli bir parçası olacak

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Dünyada gelişen teknoloji, değişen yaşam tarzlarıyla birlikte her gün yeni meslekler ortaya çıkıyor. 2025’te, mevcut işlerin çoğunun otomatikleşeceği ve 58 milyon yeni iş ortaya çıkacağı tahmin ediliyor. Geleceğin mesleklerinde cobotların önemli bir rol oyacağına dair açıklamalarda bulunan Universal Robots Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, günün ihtiyaçları ve gelişen teknolojiyle doğacak yeni mesleklerle birlikte, geleceğin çalışanlarının da bu mesleklere şimdiden hazırlanması gerektiğini söyledi. 

Dünya Ekonomik Forumu’na göre, 2025 yılında, mevcut işlerin yarısından fazlası otomatikleşecek ve Endüstri 4.0 dönüşümü ile 58 milyon yeni iş ortaya çıkacak. Bu nedenle iş dünyası, otomasyonun farklı alanlarında uzmanlaşmış profesyonellere ihtiyaç duyacak. Geleceğin çalışanlarının yeni mesleklere şimdiden hazırlanması gerektiğini belirten dünyanın 1 numaralı kolaboratif robot üreticisi Universal Robots Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, cobot’ların eğitim hayatının da önemli bir parçası haline geleceğine yönelik açıklamalarda bulundu.

Geleceğin mesleklerinde cobot kullanımı artıyor

Sanayi endüstrisi, gelecekte giderek daha yaygın şekilde otomatikleşse dahi insanın odakta kalmaya devam edeceğini kaydeden Gök, “Robotik otomasyonun faydaları ile insanın eleştirel düşünme gibi alanlardaki benzersiz bilişsel yeteneklerinin birleştiği yeni bir süreç doğuyor. İnsanlar ve kolaboratif robotların bu kombinasyonuna “Endüstri 5.0” diyoruz. Bunun sonucunda günümüzdeki mesleklerin birçoğu endüstri 5.0’a adapte olacak. Gelecekte kolaboratif robot kullanabilen doktorlar, sağlık mühendisleri, robotik tarım operatörleri gibi yeni multidisipliner meslekler daha fazla ön plana çıkmaya başlayacak. Bu yeni gelişmelerle birlikte, insana özgü iş yapma şekillerini daha nitelikli kılacak” dedi. 

Gök, cobotların bakımından üretimine, yazılımından kurulumuna kadar tüm süreçlerde yer alabilecek nitelikli çalışanların yetişmesi gerektiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Kolaboratif robotlar yani cobot’lar sadece üretimde yer almakla kalmayacak. Gelecekte hizmet, eğitim, eğlence gibi farklı alanlarda karşımıza daha çok çıkacak ve günlük hayatın içine girecek. Uzmanlık gerektiren disiplinlerin önemli bir parçası haline gelecek. Mevcut meslekler cobot teknolojisi ile bütünleşik hale gelerek ya yeniden adlandırılacak ya da cobot teknolojisinin sağladığı avantajlarla yeni meslekler ortaya çıkacak. Uzmanlık alanı fark etmeksizin dijitalizasyon kavramını yakından takip etmenin son derece önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

“Sadece üretim değil, eğitim anlamında da bazı şeyleri değiştirmek istiyoruz”

Cobot’larla sadece üretim anlamında değil, eğitim anlamında da bazı şeyleri değiştirmek istediklerini kaydeden Gök, “Dijital endüstriye geçişi başarıyla tamamlayabilmemizi sağlayacak en önemli unsur, eğitimdir. Bu nedenle meslek liseleri, teknik eğitim merkezleri veya üniversitelerdeki bu alandaki eğitimleri çok önemsiyoruz. Universal Robots olarak cobot’larıyla geleceğin çalışanlarını buluşturmamız ve onları en kısa zamanda bu teknolojiyle tanıştırmamız gerekiyor” dedi.

Universal Robots, gençleri geleceğin üretim modeline hazırlıyor   

Eğitimin ve robotik sektörün geleceğine katkı sunmak adına “Cobot ile sınıflarda teoriden pratiğe geçin!” mottosuyla yeni bir eğitim kampanyası başlattı. Eğitimde cobot dönüşümünü hayata geçiren şirket hem öğrencilere hem öğretmenlere destek vermeye devam ediyor. Universal Robots Cobot Eğitim Kiti sayesinde öğrenciler, öğretmenleri gözetiminde robot çevre elemanları ve ekosistemiyle uygulamalarını yapabiliyor. Öğrenciler ayrıca, Türkçe, ücretsiz ve çevrimiçi UR Akademi eğitimlerine katılıyor, cobot’un kurulumu ve programlanmasıyla ilgili temel bilgiler ediniyor.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Endüstri 4.0

IoT ihtiyaçları için yenilikçi SCADA çözümleri

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Dijital üretim ve IoT alanındaki gelişmeleri destekleyen Mitsubishi Electric, mevcut MAPS SCADA yazılım ailesinin bir tamamlayıcısı olarak “GENESIS64” seri adıyla iki yeni sistem izleme ve proses kontrolü yazılımını geliştirerek Avrupa, Ortadoğu ve Afrika pazarlarına yönelik SCADA ürün ailesini genişletti. Yeni geliştirilen yazılımlar; küçük üretim hatları için izleme ve kontrolden birden fazla tesise sahip büyük fabrikalar için izleme ve iş zekâsına, proses otomasyonundan tesisat ve bina otomasyonuna kadar pek çok IoT ihtiyacını karşılayacak. 

“GENESIS64 Basic SCADA” çözümü, küçük üretim hatlarının ihtiyaç duyduğu temel fonksiyonları sunan giriş düzeyi bir yazılım olarak geliştirildi. “GENESIS64 Advanced SCADA” ise fabrika, bina ve tesisatların geniş ölçekli takibi için tam özellikli bir SCADA yazılım paketi olarak dikkat çekiyor. 

Büyük sistem ihtiyaçlarına sahip müşteriler için geliştirilen “GENESIS64 Advanced SCADA”; bulut bilişim tabanlı sunucusuz bir sistemin kurulmasına yardımcı olarak yedeklemeli, çoklu tesis veya diğer yüksek güvenlikli, büyük ölçekli sistemlerin hayata geçirilmesini kolaylaştıracak. Bu üst sınıf yazılım, akıllı gözlükler ve akıllı saatler gibi cihazlara da bağlanarak uzaktan izleme yapmak veya çalışma talimatlarını uzaktan vermek isteyen müşterileri destekleyecek. Bu yazılım, ayrıca üretim dünyasındaki yeni normali destekleyen diğer bir özellik olarak operatörlerin izleme ekranıyla fiziksel temasının önlenmesine yardımcı olan yapay zekâ destekli akıllı asistan hoparlörler sayesinde sesli komutlarla kullanılabilecek. 

SCADA ailesinin yeni üyeleriyle birlikte Mitsubishi Electric’in müşterileri, 2019 yılında Mitsubishi Electric tarafından satın alınan ABD Merkezli SCADA ve IoT analiz yazılım şirketi ICONICS, Inc. tarafından sağlanan SCADA çözümlerinin erişimine sahip olacak. Üreticiler, otomasyon ve proses kontrol sorunlarına çözüm bulunmasına yardımcı olmak amacıyla geliştirilen ICONICS yazılım teknolojisiyle Mitsubishi Electric’in uçtan buluta kadar geniş bir yelpazedeki yazılım ürün ve hizmetlerinden oluşan fabrika otomasyon teknolojisinden faydalanabilecek. Bu bütüncül entegrasyon, ilk olarak Mitsubishi Electric PLC’lerinden GENESIS64 SCADA yazılımına doğrudan bağlantıyla mümkün olurken otomatik algılama sayesinde hızlı ve sorunsuz bir başlangıç sağlıyor ve OPC sunucusuna duyulan ihtiyacı ortadan kaldırıyor.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Endüstri 4.0

IoT Eurasia’da dijital fabrikalar ve robotların geleceği konuşuldu

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Bu yıl 4. Kez ve online ortamda düzenlenen IoT Eurasia’da dijital fabrikalar ve robot teknolojileri masaya yatırıldı.

Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Ürün Yönetimi ve Pazarlama Birim Müdürü Tolga Bizel, “Dijital Fabrikalar ve Robotların Ruhu” sunumuyla robotların geleceğinden bahsederken, Ürün Yönetimi ve Pazarlama PLC Ürün Takım Lideri Merve Sarıhan ile Ürün Yönetimi ve Pazarlama Takımı Servo ve Hareket Kontrol Ürünleri Takım Lideri Ali Can Kıbrıslı “Titreşim Bastırma Kontrolü” başlıklı canlı demo sunumlarıyla Mitsubishi Electric’in güncel teknolojilerini tanıttılar.

Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Ürün Yönetimi ve Pazarlama Birim Müdürü Tolga Bizel, “Dijital Fabrikalar ve Robotların Ruhu” sunumuyla etkinlikte yer aldı. Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Ürün Yönetimi ve Pazarlama PLC Ürün Takım Lideri Merve Sarıhan ve Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri Ürün Yönetimi ve Pazarlama Takımı Servo ve Hareket Kontrol Ürünleri Takım Lideri Ali Can Kıbrıslı ise “Titreşim Bastırma Kontrolü” başlıklı canlı demo sunumlarıyla Akıllı PLC Sistemleri ile entegre çalışan Servo-Motion Sistemlerindeki titreşim bastırma kontrolü özelliğini ve gelecek teknolojileri online olarak katılımcılara tanıttı.

Doğrudan veri gönderme fonksiyonları bulunan gelişmiş PLC serisi

Canlı demo sunumlarıyla gelişmiş titreşim bastırma teknolojisini tanıtan ve Mitsubishi Electric PLC ürünlerinin fonksiyonlarına değinen Merve Sarıhan, iQ-R serisi hakkında da şu bilgileri verdi: “Mitsubishi Electric’in beş PLC ailesi bulunuyor. MELSEC iQ-R Serisi; en son pazara sunulan, en yüksek performansa sahip, Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan e-F@ctory için ideal fonksiyonlara sahip, MES ve ERP sistemlerine doğrudan veri aktarımını sağlayan bir PLC serisidir. iQ-R serisi Multi CPU sistem desteklidir, yani bir çok farklı prosesler için kullanılan CPU modülleri tek bir ana ünite üzerinde birlikte, yan yana kullanılabilirler. Yan yana monte edilen modüller, bir önceki serimizden yaklaşık 40 kat daha hızlı veri iletişimini destekleyen ana ünite sayesinde birbirleri ile yüksek hızda haberleşme sağlayabilir. Modüller arası senkronizasyon özelliği ile yan yana monte edilen CPU’lar ve modüller ile; Network senkronizasyon ile de aynı network hattı üzerindeki tüm ürünler birbirleri ile senkron çalışabilir. Ek olarak, birçok önleyici bakım ve güvenlik fonksiyonlarımız bulunmaktadır. MELSEC iQ-R Serisi mühendislik yazılımı GX Works3 ile tüm bu özellikler ve fonksiyonlar ilgili arayüzler ile parametresel olarak program yazmaya gerek kalmadan kolayca ayarlanabilir.” 

Düşük frekanstaki titreşimi bastırmada etkili teknoloji

“Servo-Motion Sistemlerinde Titreşim Bastırma Kontrolü” başlıklı yayında servo motorların özelliklerine değinen Ali Can Kıbrıslı ise şu açıklamalarda bulundu: “İleri teknolojiyle geliştirilmiş servo sürücülerimizde birçok özellik bulunuyor. Tek tuşla servo motoru sistemine uyumlu bir şekilde ayarlama yapılabiliyor. Servo sürücülerimiz içerisinde bulunan çoğu patentli yazılımlarımızdan bir tanesi de geliştirilmiş titreşim bastırma kontrolü. Makinede ve yükte oluşabilecek titreşimleri bastırabilmek için Mitsubishi Electric sürücülerde birden fazla dahili filtre bulunuyor. Gelişmiş titreşim bastırma kontrolünün üç atalet sistemini destekleyen titreşim bastırma algoritması sayesinde iki tür düşük frekanslı titreşim bastırılabiliyor. Bu fonksiyonun, bir kolun ucunda ve bir makinede üretilen yaklaşık 100 Hz veya daha düşük frekanstaki titreşimi bastırmada etkili olduğunu söyleyebiliriz.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku
Advertisement

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com