Türkiye, yenilenebilir enerji kaynakları arasında yer alan jeotermal enerji uygulamalarıyla, dünyada 4’üncü, Avrupa da ise 1’inci sırada yer alıyor. Gıda ve tarım alanında yaşanılan krizlere karşı alternatif bir çözüm olarak karşımıza çıkan jeotermal seracılık alanında Türkiye’nin çok büyük bir potansiyeli olduğunu belirten Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER) yetkilileri, jeotermal enerjinin tarım alanında kullanılmasının Türkiye’ye ve sürdürülebilir bir dünya üzerine katkıları hakkında açıklamalarda bulundu.
Dünya nüfusunun hızla arttığı günümüzde tarımsal üretimin ve gıdanın önemi her geçen gün daha fazla ortaya çıkıyor. Yaşanılan salgın hastalıklar ve küresel krizler bu durumu daha belirgin bir hale getirirken; tarımdaki mevcut durum, var olan enerji ihtiyacını daha da artırıyor. Dolayısıyla yerli ve temiz yenilenebilir enerji kaynaklarının tarım sektöründe kullanımının yaygınlaşması büyük önem taşıyor.
Jeotermal örtü altı yetiştiriciliğinde birinci sıradayız
Jeotermal enerji potansiyeli bakımından dünyada önemli bir yere sahip olan Türkiye’de jeotermal enerjinin, çok çeşitli kullanım alanına sahip olduğunu belirten YENADER Dernek Başkan Yardımcısı Ali Karaduman, jeotermal enerjinin çeşitli kullanım alanlarının başında sera ısıtmasının da yer aldığını söyledi. Türkiye’nin jeotermal enerji kaynaklarının kullanımı açısından dünyada 4’üncü, Avrupa’da ise 1’inci sırada yer aldığı bilgisini paylaşan Karaduman, “Jeotermal örtü altı yetiştiriciliğinde 5.000 dekar üzerinde alanla dünyada birinciyiz; ancak kullanabileceğimiz potansiyelimiz çok daha yüksek. Jeotermal tarım sayesinde iklim koşulları fark etmeksizin yılın 11 ayı üretim yapılabiliyor. Gıda ve tarım sektöründe yaşanan krizlere karşı bu alana daha fazla yatırım yaparak çözüm üretebilir, mevcut potansiyelimizi çok daha geliştirebiliriz” açıklamasında bulundu.
Jeotermal seralar ile sürdürülebilir üretim
Jeotermal enerji kaynaklarının ülkemizde; elektrik üretimi, termal turizm, konut ısıtması, seracılık, yaş meyve-sebze kurutma ve tatlı su balıkçılığı gibi çok farklı alanlarda kullanılabildiğini aktaran YENADER Dernek Genel Sekreteri Doç. Dr. Füsun Tut Haklıdır
“Ülkemizdeki jeotermal kaynakların verimli kullanılması, enerji ihtiyacının karşılanması ve ekonomik büyüme açısından büyük önem taşıyor. Ülkemizde jeotermal enerji potansiyelinin sera ısıtmasında kullanımının yaygınlaştırılması ile sürdürülebilir üretimin artırılmasını sağlayabiliriz. Üretim alanlarında yerli ve temiz enerji kaynaklarını kullanmak verimliliği artırırken ülkemizin kalkınmasını hızlandırarak rekabet gücünün de artmasını sağlayacak” dedi.
Isıtma giderlerinin sera karlılığını etkileyen en önemli unsurlardan biri olduğunu belirten Doç. Dr. Füsun Tut Haklıdır, “Seracılık işletmelerinde ısıtma giderleri, yetiştirme mevsimi, bölge ve ürün tipine bağlı olarak değişse de toplam maliyetin %40 ile %80’ini oluşturuyor. Jeotermal enerjinin tarımsal üretim alanlarında kullanılması, bitkinin ihtiyaç duyduğu sıcaklığı sağlamanın yanında, aşırı sıcak dönemler hariç üretimin kesintiye uğramadan yılın her döneminde yapılabilmesine imkan tanıyor. Bu sebeple jeotermal kaynaklar, diğer kullanım alanlarına ve sağladığı faydalara ek olarak tarımsal üretim açısından da oldukça önemli bir hale geliyor” ifadelerini kullandı.
Topraksız tarım ile ürün kalitesi artıyor
YENADER Dernek Genel Sekreteri Doç. Dr. Füsun Tut Haklıdır, açıklamalarına şöyle devam etti: “Tarım teknolojileri sayesinde artık toprağa bağımlı kalmadan gerekli üretim yapılabiliyor ve yetiştirilen ürünlerin verimliliğinde önemli oranda artışlar sağlanıyor. Topraksız modern seralarda ısıtma, ışıklandırma gibi unsurların yeterli oranlarda sağlanmasıyla yıl boyu üretim yapılabiliyor. Sera ısıtmasında jeotermal enerjinin kullanılması maliyetleri oldukça düşürüyor. Ayrıca jeotermal enerjinin tarımsal üretim alanlarında kullanılması, bitkinin ihtiyaç duyduğu sıcaklığı sağlamanın yanında, aşırı sıcak dönemler hariç üretimin kesintiye uğramadan yılın her döneminde yapılabilmesine olanak sağlıyor. Düzenli ısıtma yapılan seralarda ise ürün kalitesi oldukça artıyor.”