Connect with us

Genel

SU: Yeni Elmas

Yayın Tarihi:

on

TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından hazırlanan, “SU: Yeni Elmas” başlıklı raporda, yaşamsal bir kaynak olan suyun, iktisadî olarak da önemi ortaya konulurken, dünya ve Türkiye’de su kullanımına dair öne çıkan veriler ve beklentiler paylaşılıyor.

Makroekonomi, kalkınma iktisadi ve sektörel dinamiklere yönelik araştırmalar gerçekleştiren TSKB Ekonomik Araştırmalar, son raporunda Türkiye’de ve dünyada suyun kullanım durumuna ve verimli su kullanımı için alınabilecek önlemlere dikkat çekti. TSKB Ekonomik Araştırmalar Ekonomisti Can Hakyemez tarafından kaleme alınan “SU: Yeni Elmas” başlıklı raporda, artan talebe göre suyun gittikçe daha zor bulunur bir hale geldiği ve su güvenliğini sağlamak için su kaynaklarını geliştirme ve yönetmenin büyüme, sürdürülebilir kalkınma ve yoksullukla mücadelenin merkezinde yer aldığına dikkat çekiliyor. Yaşamsal öneme sahip suyun fiyatının benzer bir öneme sahip olmayan elmasa göre çok düşük olmasını iktisat literatüründe yer alan su-elmas paradoksuna atıfla açıklayan rapor, kaynak sıkıntısı ile birlikte suyun da elmaslaşma riskine işaret ediyor.

Suyun yüzde 69’u tarım sektörü için kullanılıyor

Raporda sektörlerin su tüketimi oranları da yer alıyor. Buna göre, küresel olarak su kaynaklarının yaklaşık yüzde 69’u tarımsal amaçlarla kullanılırken, yüzde 19’u sanayi sektörü ve yüzde 12’si ise evsel kullanım için tüketiliyor. Raporda su tüketimiyle ilgili şu bilgilere yer veriliyor: “Su tüketiminin nüfus artışının yanı sıra ekonomik gelişmeler, değişen tüketici yapısı ve bazı diğer faktörlere bağlı olarak artması bekleniyor. Dünyanın birçok bölgesinde tatlı suyun yüzde 70’den fazlası tarım için kullanılıyor. Ancak, bu oran ülkeden ülkeye önemli ölçüde değişiklik gösteriyor. Özellikle gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere birçok ülke için tarım sektörü en çok suyu tüketiyor olmasına rağmen ilgili ülkeye daha düşük bir fayda sağlıyor. Dünya genelinde, su kullanımının yaklaşık yüzde 20’si ticari ve endüstriyel sektörlerde gerçekleşiyor. Tarım sektörüne benzer şekilde, endüstriyel sektörlerdeki su kullanımı da ülkeden ülkeye değişiklik gösteriyor.”

Yeryüzündeki su miktarı yıllar içinde sabit kalırken, artan ihtiyaca bağlı olarak su kaynakları üzerindeki baskının daha da derinleştiğinin belirtildiği raporda, bunun su kıtlığı sorununu ortaya çıkardığına vurgu yapılıyor.

Türkiye’deki güncel durumla ilgili ise şu ifadelere yer veriliyor: “Üç tarafı sularla çevrili olmasına rağmen, Türkiye’nin su stresli bir ülke olduğu biliniyor. Türkiye, aşırı sıcaklıklara sahip ‘yarı kurak’ bir bölgede yer alıyor. 2004 ve 2016 yılları arasında su kullanımında yüzde 50’den fazla artış gerçekleşti. Nüfus ve ekonomik büyüme oranının etkileri de dikkate alındığında, mevcut kaynakların 20 yıl içinde tükenmemesi ön koşuluyla, gelecekte Türkiye’nin su kaynakları üzerindeki baskının artması bekleniyor. Gelecek nesillere sağlıklı ve yeterli miktarda su aktarılması için kaynakların korunması ve verimli kullanılması gerekiyor. Artan enerji talebiyle birlikte, enerji üretimi için su kullanımı artıyor. Türkiye’de sanayide su kullanımının payı, yıllar ilerledikçe %11’den %18’e kadar yükselirken, en çok su kullanan sanayi sektörleri arasında kimya, petrokimya, demir çelik, tekstil, kâğıt ve gıda bulunuyor.”

Türkiye ve dünyada net su potansiyeli seviyeleri düşüş gösteriyor

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’ne göre; Türkiye’nin halen tüketilebilecek yüzey suyu potansiyelinin 98 milyar metreküp olduğu belirtilen raporda; 14 milyar metreküp güvenli yeraltı suyunun da eklenmesiyle net su potansiyelinin 112 milyar metreküp olduğu ifade ediliyor. Su: Yeni Elmas raporunda; şu bilgilere yer veriliyor: “Türkiye; 2023 yılına kadar net su potansiyelini tam randımanlı şekilde kullanmayı amaçlamaktadır. 2015 yılında 1.422 metreküp olarak hesaplanan kişi başına düşen su miktarı; 2017 yılı itibariyle; 1.386 metreküp olarak hesaplanmaktadır. Avrupa’daki ve dünyadaki diğer ülkeler incelendiğinde; Türkiye; kişi başına kullanılabilir su miktarı açısından su sıkıntısı çeken ülkelerden biri olarak göze çarpmaktadır. Genel bir kural olarak; kişi başına yıllık 5.000 metreküpten fazla su potansiyeli olan bir ülke su zengini olarak kabul edilmektedir. 2023 yılında 87 milyon nüfusa sahip olması beklenen su stresli Türkiye’nin; 2023 yılındaki su potansiyeli 1.289 m3/kişi seviyesine düşecektir.”

Su stresinin önüne nasıl geçilir?

Su stresiyle mücadele konusunda önerilerin de yer aldığı raporda şöyle deniyor: “Türkiye su yönetiminde merkezi bir yapıya sahiptir. Su stresi; esasen kamu ve özel sektörün senkronize olmuş eylemleriyle azaltılabilir. Yapılması gereken temel eylemler arasında kolektif önlemler almak ve su tüketiminde tasarrufları artırmak için farkındalık yaratmak bulunmaktadır. Sanayi istihdamının nüfusu fazla olan bölgelerden nüfus yoğunluğu daha az bölgelere taşınmasını hedefleyen düşük nüfuslu bölgelere göç; bölgesel sorunu azaltabilir.”

“Hızla aksiyon almak büyük önem taşıyor”

İklim değişikliği ve su sıkıntısının yaratacağı sorunlarla ilgili alınacak önlemler ise şöyle sıralanıyor: “Arıtma ve arındırma tesisleri; su şebekelerinin ve boru hatlarının iyileştirilerek kayıp oranlarının azaltılması politika yapıcılar; belediyeler ve şirketleri tarafından atılabilecek önemli adımlar arasında sayılabilir. Verimsiz su tüketimini iyileştirici düzenlemeler yapılması; tarım üreticilerinin, özel sektörün ve hanehalkının farkındalığının artırılması ve daha verimli araç kullanımı ile su tüketiminin nasıl azaltılacağı konusunda yönlendirilmesi su stresi ile mücadelede etkin olacaktır.” Nüfus arttıkça sorunun daha da derinleşeceği kaydedilen raporda; hızla aksiyon alınmasının büyük önem taşıdığı belirtiliyor.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Genel

SMS TORK’a, TİM’in İnovaLİG yarışmasında ödül

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin ilk inovasyon geliştirme programı olan İnovaLİG yarışmasında, SMS TORK çalışma kültürü inovasyonu “Yalın Üretim” ile “İnovasyon Organizasyonu ve Kültürü-KOBİ” kategorisinde ikinci oldu.

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin bu yıl 10’uncusunu düzenlediği Türkiye İnovasyon Haftası kapsamında yer alan, Türkiye’nin inovasyon şampiyonlarının belirlendiği İnovaLİG’te iş dünyasındaki yenilikçi yaklaşımları ve başarıları ile öne çıkan şirketler ödüllerini aldı. Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen ödül töreninde SMS TORK adına ödülü Yönetim Kurulu Başkanı Enver Kaya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan ve Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe’den aldı.

“Türkiye’nin ilk yerli solenoid valf, pnömatik aktüatör, pnömatik pistonlu valf, patlaç valf ve elektrikli aktüatör üreticisi olarak sektörümüzde öncülük eden SMS TORK’un böylesi anlamlı bir ödüle layık görülmesinden büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz” diyen Enver Kaya, “Sms Tork, İnovasyon Organizasyonu ve Kültürü- KOBİ kategorisinde, kurum içinde ürün inovasyonu dışında pazarlama, süreç, hizmet, iş modeli, çalışma kültürü, sürdürülebilirlik ve sosyal alanlarda inovatif fikirleri merkeze alan yaklaşımı ile ödüle layık görüldü. Cumhuriyetimizin 100. yılında böyle bir ödülü kazanmak bizim için ayrı bir öneme sahip. 1985 yılından beri sektörümüzün Türkiye’de öncüsü konumundayız. Bugün ürettiğimiz ürünleri 85’ten fazla ülkeye ulaştırarak Türkiye’nin adını dünyanın dört bir yanına taşıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde de inovasyonu merkezine koyan yaklaşımımızla müşterilerimizin ihtiyaçlarını öngörerek, yerli üretimimizle rekabette öne çıkan ve sürdürülebilir büyüme sağlayan ürünler geliştirmeye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Şirketlerde inovasyon bilincinin geliştirilmesi ve inovasyona dayalı ihracat artışının desteklenmesi amacıyla başlatılan İnovaLİG, Avrupa’da 17 ülkede uygulanan ve IMP3rove metodolojisiyle, Türkiye’deki firmalara ciddi bir fikri sermaye kazandırmayı amaçlıyor. İnovaLİG, her yılın inovasyon liderlerini belirleyerek firmaların inovasyon karnelerini oluşturarak organizasyonlarına ve günlük operasyonlarına inovasyon kültürünü yerleştirmeleri için önemli bir fırsat sunuyor.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Genel

2023’ün doğal kaynakları 214 günde tükendi

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

İnsanlığın ekolojik kaynaklara ve hizmetlere belirli bir yıl içindeki talebinin, dünyanın üretebileceği miktarı aştığı tarih olarak tanımlanan Dünya Limit Aşımı Günü, bu yıl 2 Ağustos olarak belirlendi. Dünya, 2023’ün doğal kaynaklarını 214 günde tüketirken, Türkiye’nin aşım tarihi 22 Haziran olarak kayıtlara geçti.

Küresel ölçekte 1 yıllık yenilenebilir kaynağın insanlar tarafından kullanımını ölçerek o yıla ait Dünya Limit Aşım Günü’nü hesaplayan Küresel Ayak İzi Ağı – Global Footprint Network (GFN), 2023 yılına ait kaynakların 2 Ağustos itibarıyla tükendiğini açıkladı. 2023 yılının kaynaklarını 214 günde tüketen dünya, 3 Ağustos’tan itibaren 2024’ün kaynaklarını tüketirken; Türkiye limit aşımını 22 Haziran’da gerçekleştirdi.

Küresel Ayak İzi Ağı tarafından 1961 yılından bu yana araştırılarak ilk kez 1971 yılında saptanan küresel aşım, pandemi nedeniyle 2020 yılı hariç her yıl daha erken bir tarihe geriledi. Küresel Ayak İzi Ağı’nın verilerine göre dünya genelinde 1971 yılında 25 Aralık’ta tükenen kaynaklar, 2023 yılında 2 Ağustos’a kadar geriledi. Verilere göre 2023 yılında insanlık, 8 ay gibi kısa bir süre içinde dünyanın 1 yıllık bütçesini tüketti.

Küresel Ayak İzi Ağı tarafından farkındalık oluşturulmak için hesaplanan Limit Aşım Günü; dünyanın o yıl üretebildiği ekolojik kaynak miktarını, insanlığın o yıl içindeki talebine bölerek, ardından da 1 yıl içindeki gün sayısı olan 365 ile çarparak hesaplıyor.

Ülkelerin Limit Aşım Günü ise, GFN tarafından ülke bazında tüketilen kaynaklara göre ele alınıyor. Her yıl en erken limit aşımına ulaşan ülkeler arasında; Amerika, Avustralya, Güney Kore, Rusya, Almanya, İsviçre, Fransa, İngiltere, Japonya, İtalya gibi ülkeler yer alırken; 2023’ün doğal kaynaklarını 10 Şubat’ta tüketerek en erken limit aşımına ulaşan ülkeyi bu yıl Katar oluşturuyor. Listenin devamını ise kaynaklarını 14 Şubat’ta tüketen Lüksemburg, 13 Mart’ta tüketen Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD, 23 Mart’ta tüketen Avustralya ve ardından daha yılın ilk yarısı tamamlanmadan gelecek yıldan borçlanmaya başlayan birçok ülke oluşturuyor. Türkiye doğal kaynaklarını 22 Haziran itibarıyla tüketirken, listenin son sırasında kaynaklarını 20 Aralık’ta tüketmesi öngörülen Jamaika yer alıyor.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Genel

Türkiye’nin ve dünyanın en iyileri için köklü deneyim ve yenilenen teknolojiyle “terzi usulü” pompacılık!

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Pompa üretimindeki 40 yılı aşan uzmanlığıyla katma değeri yüksek pompalar tasarlayan ve üreten Göksan Pompa, müşteri ihtiyaçlarına özel, terzi usulü mühendislik hizmeti veriyor. Ekonomik, uzun ömürlü ve sektöre ilham veren öncü ürünleriyle öne çıkan Göksan, Türkiye’de ve dünyanın 61 ülkesinde kamu ve özel sektörün devleriyle çalışıyor. Kamu ve özel sektörde Türkiye’nin en önde gelen tesislerine ve kurumlarına hizmet veren firma, tasarımlarını dünyaya taşıyarak 61’den fazla ülkeye ihracat yapıyor.

Şirketin ortaklarından Efe Çıtak, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz röportajda firmanın faaliyetleri ve çözümleri üzerine görüşlerini Pompa&Vana Dergisi ile paylaşıyor.

Göksan Pompa’yı tanıyabilir miyiz?

Göksan Pompa, 1982 senesinde Sabri Çıtak tarafından İzmir’de küçük bir atölye olarak kuruldu. Tarımsal sulama pompalarıyla başladığı serüvene, dalgıç pompa ve motorları ve son 20 senedir de, ağır hizmet endüstriyel pompa tasarımı ve üretimiyle devam ediyor.  Atatürk Organize Bölgesinde yer alan fabrikamız, 6000 m2 alana sahip.

Göksan Pompa’nın ürün yelpazesi ve üretim kapasitesi hakkında bilgi verebilir misiniz?

Enerjiden kâğıda, kimyadan gıdaya, madenden sulamaya kadar oldukça geniş bir alana hitap eden üretme yeteneğimiz ve kapasitemiz var. En büyük gücümüz, katma değerli, gereksinime odaklı ürünler sunabilmemiz. Bu yüzden, yeniden üretmekten öte, yenisini üretmenin heyecanıyla çalışıyor, hevesimizi çoğaltan müşterilerimize kusursuz ve nokta atışı çözümlerle geri dönüşler sağlıyoruz. Tasarlayıp ürettiklerimiz, tesislere ve proseslere özel, terzi usulü mühendislik ürünleridir. Ekibimizin, sektördeki tüm gelişmeleri takip etmesi, kurum içi eğitimler ve sektöre ilham veren fikirlerle çalışması, yüksek verimli ürünlere ve akılcı çözüm önerilerine dönüşüyor ve müşteriye sunuluyor.

Pompa teknolojilerinizle hangi sektörlere çözüm sunuyorsunuz? Ön plana çıkan bir ürün/çözüm/uygulama alanı var mı?

Şirketimiz, rafta hayata katılmayı bekleyen standart ürünler yerine, ülkemizde üretilmeyen ve yurtdışından tedarik edilen katma değeri yüksek ürünlere odaklanıyor. Ağırlıklı olarak demir-çelik, maden, gıda, enerji ve kâğıt sektörü için çalışıyoruz. Bu sektörler, kusursuzluğu talep eden önemli sektörlerdir. Bu yüzden, tüm ayrıntıları ustalıkla, deneyimle, bilimle, teknolojiyle ve hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan baştan sona müşteriyle temas halinde çalışıyoruz. Kurumlarla, tesislerle direkt çalışmanın yanında, anahtar teslim iş yapan EPC, proje firmaları ve yüklenici firmalar müşteri portföyümüzde ağırlıkla yer almaktadır. Müşterinin anlık değil, uzun vadeli memnuniyetini ve güvenini sağlamak, temel politikamızdır.

Enerji ve kaynak kullanımının önemi her geçen artıyor. Bu alanda yürüttüğünüz Ar- Ge çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Bahsetmiş olduğumuz gibi zaten bütün ürünlerimiz terzi usulü üretildiği için pompa ve sistem verimliliği en yüksek seviyelerde müşteriye sunuluyor. Bu da, kaynaklarımızın israfından kaçınarak, geleceğe daha yeşil, daha temiz bir dünya bırakma hedefiyle mümkün. Mühendislerimiz pompalarımızın tasarımlarını her yeni projede daha da geliştiriyor, sanal ve fiziksel saha testleri yürütüyor ve olası verim kayıplarını ürün daha tasarım aşamasındayken önlüyor. Modüler yapıda tasarlanmış ürün grupları hem imalata hem de müşteriye zaman ve para kazandırıyor, hem de kaynakların en iyi şekilde kullanılmasına olanak sağlıyor.

Ürünlerinizle hem yurt içine hem de yurt dışına çözümler sunuyorsunuz. Göksan Pompa’nın iç pazar ve ihracat faaliyetlerinden bahsedebilir misiniz? Hangi ülke ya da bölgelere ürün satışı gerçekleştiriyorsunuz?

İnsanın su ihtiyacı hayat devam ettikçe hiçbir zaman bitmeyecek. Bu sebeple, iç ve dış pazarlarda uzun süredir devam eden ve çoğalan müşteri ilişkilerimiz, dolayısıyla büyüyen bir portföyümüz bulunuyor. Sektördeki ve dünyadaki bilinirliğimizi anahtar çözümler ürettiğimiz müşterilerimize ve onların bizi önermesine borçluyuz diyebilirim. Mesela örnek verecek olursak firmamız Siemens Enerji grubunun Türkiye’deki tek pompa tedarikçisidir. Bunun gibi birçok global firma ile çalışmakta olup, 61’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Yani dünyanın her yerindeyiz.

2022 yılını nasıl geçirdiğinizi ve 2023 yılının nasıl devam ettiğini aktarır mısınız? Üretim, ihracat ve sunduğunuz çözümlerde rakamlar ne gösteriyor?

Pandemi ile birlikte Avrupa’da ve Amerika’da üretimin aşırı derecede yavaşlaması Türkiye’ye artan üretim miktarı olarak yansıdı. Açıkçası bizi de olumlu yönde etkiledi. Dünyanın önde gelen markaları, Türkiye’de dünya kalitesinde üretimler gerçekleştiren, bizim gibi firmalarla tanışma fırsatı buldu. Her geçen yıl bir önceki yıla göre büyüme ve gelişme kat ediyoruz. Yeni çözüm ortaklarımız artıyor. Güncel müşterilerimizle de sürekli irtibat halindeyiz. Biz hep uzun soluklu birliktelikler arayışındayız. Hedefimiz müşterilerimizi sadece satış anında mutlu etmek değil, satış sonrası saha ve mühendislik hizmetlerimizle 360 derece bir çözüm ortaklığı sunmak. Zaten bunu sağladıktan sonra büyümemek mümkün değil…

Göksan Pompa’nın gelecek dönem hedef ve beklentilerini iletir misiniz? Yeni proje, yatırım çalışmaları ya da gelecek dönem piyasaya sunacağınız yeni bir ürününüz var mı?

Mühendislik çalışmalarımız hiçbir zaman bitmiyor. Kendimizi ve ürünlerimizi sürekli güncelliyoruz. Yeni ürün tasarımlarıyla müşterilerimize güncel çözüm önerileri sunuyoruz. Tabii ki hedefte yeni projelerimiz de var. Bu yıl Ekim ayında, Sodex’te ürüne dönüşmüş yeni fikirlerimizi de sergileyeceğiz, bekleriz. Ayrıca şimdiden katılımcı olarak bulunacağımız 2024 yılında yurt dışında gerçekleşecek sektörümüzün en büyük iki fuarı için hazırlıklara bugünden başladık. Durmak yok, yola devam.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com