Bir yöneticinin çalışanlarla etkili iletişim kurması hem çalışanın verimliliği, hem de motivasyonu açısından çok önemlidir. Etkilli iletişim için yöneticinin çalışanına değer verme, duyarlılık ve farkındalık duygularını üst düzeyde hissettirmesi gereklidir ve bu bir yetkinlik ister. Bu yetkinliğe sahip değilse etkili iletişim oluşmaz. Yöneticinin olmazsa olmazı etkili iletişim yetkinliğine sahip olmasıdır. Bir yöneticiye satış ve pazarlama becerileri, teknik bilgiler, finans vs. kolayca öğretilebilir. Ancak bir yöneticiye, bir kişiye değer vermeyi, çalışanlarına özgüven aşılamayı, kişileri önemsemeyi, doğru tutum ve davranışa sahip olmayı, ekibe inanmayı, yol göstermeyi, saygılı ve etik olmayı öğretmek çok zordur.
Çalışanların işten ayrılmalarının en önemli nedenlerinden biri yöneticilerdir. Diğer bir deyişle çalışanlar, ücret ve kariyer imkanlarının kötü olmasının yanında en çok da yöneticilerinin mobbingi, kötü tutum ve davranışı, adil ve etik olmayan davranışları yüzünden işten ayrılıyorlar.
Bu nedenle şirketlerin yönetici seçerken, yönetici adaylarının hem liderlik becerilerinin, hem kişilik özelliklerinin, hem de şirket kültürü ile uyumunun daha öncelikli analiz edilmesi gerekiyor. Müşteri ve çalışan odaklı şirketlerde her şeyden önce bu stratejinin içselleşmesi için yöneticilere ve yönetime büyük görev düşmektedir. Öncelikle yönetimin ve dolayısıyla yöneticilerin insan odaklı ve ekip çalışmasına önem veren; saygılı ve örnek tutum ve davranışa sahip olması gerekiyor. İnsan odaklı çalışmayı benimseyen bir şirkette, çalışanlara değer veren, iletişim kurmayı beceren, dinleyen ve ekip çalışmasına inanan yöneticilerin karar verici konumlara seçilmeleri gerekmektedir. Bu şekilde hem müşterilerin, hem de çalışanların şirkete bağlılığı sağlanabilir.
Çünkü yöneticilerin en çok yaptığı hataların başında çalışanların insan olduğunu dikkate almama ve onlara kötü davranış sergileme gelmektedir. Diğer bir eksiklik de çalışanlara liderlik edememe, onlara özgüven aşılamama, güven duymama, iş delege etmeme ve yol göstermemedir. Eğer siz çalışanınızı bir kaynak ve sermaye olarak görmezseniz, yukarıda sayılan yetkinlikleri onlara kazandırmaya zaten gerek duymazsınız; doğal olarakta tepeden bakarak kötü ve saygısızca davranma eğilimine girersiniz.
Buna paralel çalışanınızı dinlemez, onların görüşlerini almazsınız. Bunun sonucunda eleştirilere kapalı olur, size fikir verilmesini de istemezsiniz. Çalışanını dinlemeyen bir yöneticinin kendisine saygı duyulmasını beklemesi de mümkün değildir. Dinlenmediğini gören çalışan kendisini değersiz ve önemsiz hisseder.
Çalışanını önemsemeyen bir yöneticinin yaptığı diğer bir hata da kararların tamamını alıp direk ekibe kararın uygulanmasını söylemesidir. Bazı yöneticiler öncede kararı alıp sanki karar sonradan alınacakmış gibi samimiyetsiz bir şekilde çalışanın görüşünü alır ama her görüşe bir cevap vererek kararını onlara empoze eder. Bu durumda çalışan veya ekip zaten görüşüne önem verilmediğini bilir ve artık fikirini bile söylemez hale gelir. Bu psikolojideki çalışan artık hedefsiz, mutsuz ve motivasyonsuzdur. Sorunları çözmeye uğraşmaz, sadece beklenen kadar işi yapıp, sorumluluk almaktan kaçınmaya başlar. Hata yapmaktan korkar, hata yaptığında yöneticinin hemen kendisini suçlayacağını bilir. Yaptığı işe ait süreçlerde ve sorularına karşılık verilen hiç bir yanıtta şeffaflık göremez, güven duymaz. Çalışan güvenin olmadığı bir ortamda arayışa geçer ve ilk fırsatta şirketten ayrılacak şekilde çalışır.
Bu nedenle çalışana değer vermeyi bilmeyen bir yöneticiye siz sonradan bunu öğretemezsiniz ve bedeli şirkete ağır olur. İletişim yetkinliği zayıf bir yönetici korku uyandıran, aşırı ego barındıran, kibirli ve kaba bir iletişim dilini kullanır. Ayrıca iletişim yeteneği olmayan yönetici, çalışanlarla da, üst yönetimle de ilişkilerin dengesini sağlayamaz. Gerekli durumlarda çalışanlarını savunamaz, sakin ve olumlu bir dille kolayca çözülebilecek bir sorunun büyük bir problem haline gelmesine de sebep olabilir. İletişim yetkinliği olmayan bir yöneticiye iletişimi öğretemezseniz. Değişmesi ve önce hatasını kabul etmesi gerekir ki üzerinde iyileşmek için çalışsın. Bunu kabul eden ve değişmek için çaba gösteren yönetici çok azdır. Çünkü o zaten yetkili olabildiği bir koltuğa oturtulmuştur. Bu aşamada artık eksikliğini görmesi ve bunu kabul etmesi genelde mümkün değildir. Böyle bir durumda iletişim eksikliği olan bu yönetici hem çalışanın hem de şirketin kabusudur.
Yönetici seçerken bilgi, tecrübe ve finansal performans kadar liderlik, etkili iletişim ve alçak gönüllülük bu nedenle çok önemlidir.