Wilo, 2021 Sürdürülebilirlik Raporu’nu açıkladı. Sürdürülebilirlik stratejisiyle hedeflerini belirleyerek önemli uygulamaları hayata geçiren Wilo, 2021 yılında Bilimsel Tabanlı Hedefler Girişimi’ne (SBTI) de katılarak, sürdürülebilirliğe olan bağlılığını bir kez daha vurgulamış oldu. Sektörde öncü konumda olan Wilo Grup, yaklaşık 1 milyon 700 bin Euro net satışıyla, 2021 mali yılında yeni bir rekora imza attı. 2025 yılına kadar 100 milyon insana temiz su ulaştırma amacıyla faaliyetlerini yürüten marka, inovatif su altyapı çözüm ürünleriyle yüzde 15 oranında bir büyüme yakaladı. Akıllı atık su ürünlerinde ise yüzde 35’lik bir büyüme yakalayan Wilo Grup, aynı yıl içerisinde 10 bin 696 enerji çözümleri projesine de imza attı.
Bina teknolojileri, su yönetimi ve endüstriyel uygulama alanlarına yönelik pompa ve pompa sistem çözümleri sunan küresel bir birinci sınıf tedarikçi olarak 150 yıldır tüm dünyada, 30 yıldır ise Türkiye’de faaliyetlerini sürdüren Wilo, 2021 Sürdürülebilirlik Raporu’nu açıkladı. Su teknolojileri alanında dünya genelinde her yıl 10 milyon pompa üreten Wilo, küresel iklim hedeflerine ulaşma amacıyla imza attığı iş birlikleriyle 2021 yılında çok sayıda başarılı projeye ve faaliyete imza attı. İklim dönüşümü alanında Alman Sürdürülebilirlik Ödülü’nün sahibi ve dünya çapındaki “50 İklim ve Sürdürülebilirlik Liderinden” biri olan marka, küresel iklim hedeflerine ulaşma yolunda çalışmalarını sürdürüyor. Sürdürülebilirliğe etkin biçimde katkıda bulunmayı yükümlülüğü olarak gören Wilo, 2025 yılına kadar dünyanın dört bir yanındaki üretim tesislerinde karbonsuz operasyonlar gerçekleştirmek ve referans alınan 2018 yılına kıyasla emisyonları en az yüzde 60 azaltmak için faaliyetlerini yürütüyor.
Hem inovatif çözümleriyle hem de sürdürülebilir faaliyetleriyle geleceğe uyumlu bir şekilde çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Wilo Türkiye Genel Müdürü Altuğ Arkaya, “Sürdürülebilirlik stratejilerimizin bir parçası olarak, insanların hayatlarını derinden etkileyecek altı küresel mega trend benimsedik: Globalleşme, akıllı şehirler, enerji sorunu, iklim değişikliği, kuraklık ve dijital dönüşüm. Bu maddelerinin her biri için 2025 yılına kadar belirlediğimiz bir sürdürülebilirlik stratejimiz bulunuyor. Sürdürülebilirliğin stratejik olarak her alanda iyileştirilebilmesi ve devamlılığının sağlanabilmesi için üst düzey yöneticilerimizin kontrolünde yürütülen bir sürdürülebilirlik konseyi kurduk. Bu alandaki kararlarımız konsey tarafından alınıyor. Tüm dünyanın odağında olan 2021 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı kapsamında bizler de Wilo olarak iklim liderliğimizi geliştirmek için çalışmalarımızı sunduk. Yaptığımız çalışmalarla şirketimizin karbon ayak izini azaltırken aynı zamanda temiz suya ulaşabilen insanların sayısını da artırmayı hedefledik. Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile uyumlu olarak 2025 yılına kadar Wilo olarak ulaşmayı hedeflediğimiz ana maddeler mevcut. Bunlar; karbon emisyonlarını 50 milyon ton azaltmak, iklimden bağımsız üretim sağlamak, yüksek verimlilikle yılda 1,8 terawatt saat enerji tasarrufu sağlamak ve akıllı ürün portföyümüzü yılda yüzde 15 genişletmek” şeklinde konuştu.
“Yeşil hidrojenin öncülerinden olmak için çalışıyoruz”
Wilo olarak, hidrojen üretiminde, depolamasında, dağıtımında ve kullanımında küresel bir oyuncu olma hedefiyle çalıştıklarını dile getiren Arkaya, “Sanayiden ulaşıma hatta ısıtma sistemlerine kadar hayatımızın her alanında yeşil enerjiye ihtiyaç duyuyoruz. Su ve yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanılarak üretilen hidrojen karbonsuzdur ve bu nedenle ‘yeşil’ hidrojen olarak anılır. Yeşil hidrojen, iklim hedeflerine ulaşmak için sadece ideal değil, aynı zamanda gerekli bir çözümdür. Dünya genelinde pek çok ülke bu konuda atılımlar yaparken bizler geleceğe hazırlık olarak şimdiden hidrojen üretimi, depolaması ve nakliyesi için kullanılabilecek ürünler ve çözümler sunuyoruz. Bunlardan, hidroelektrik jeneratörlerini çalıştırmak için ters çalışan pompalar, rüzgar türbinlerindeki soğutma devresi pompaları ve fotovoltaikler için su püskürtme sistemlerinin pompaları ürünlerimizden sadece birkaçını oluşturuyor. Bu süreçte Wilopark’da kurulumunu başlattığımız H2 Powerplant pilot tesisimizi bu yıl içinde devreye sokmayı planlıyoruz. Kısacası biz Wilo Grup olarak geleceğin enerji kaynağının üretilmesi için hazırız” dedi.
Azaltılmış ekolojik ayak iziyle güvenli ürün nakliyesi
Sadece sundukları ürünlerle değil iş süreçlerinde de önceliklerinin sürdürülebilirlik olduğunu vurgulayan Arkaya, şu ifadeleri kullandı: “Ambalaj çözümlerine sorumlu yaklaşmak, döngüsel ekonominin önemli bir parçası. Bu kapsamda lojistik süreçlerimizde yüzde 100 yeniden kullanılabilir ambalaj kullanmak, ham madde ve çevreye zararlı malzeme kullanımını azaltmak uzun vadeli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Örneğin; yüksek verimli Wilo-Stratos MAXO ürünümüzün 10 yıllık kullanım ömrü boyunca gerçekleştirdiği karbon emisyonunun yaklaşık 0,7 kg’ının ambalaj kaynaklı olduğunu biliyoruz. Bu oran toplu ürün satışlarında baktığımızda kayda değer bir seviyeye ulaşıyor. Bu yüzden biz de bu ambalajların yeniden kullanılabilirliğini, azaltılmasını veya ikame edilmesini ve geri dönüştürülebilirliğini analiz ediyoruz ve yeniden kullanılabilir ambalajlar ile teslim edilen malların payını kademeli olarak en az yüzde 60’a yükseltmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunun yanı sıra bütün Wilo tesislerinde döngüsel ekonomi ve israfı önlemek öncelikli hedefimiz. Bu kapsamda da 2025 yılına kadar grup genelinde yüzde 90’ın üzerinde bir geri dönüşüm oranı yakalamak için çalışıyoruz.”