Connect with us

Tesisat Elemanları

Tyco ve Johnson Controls’ten global iş birliği

Yayın Tarihi:

on

Tyco Türkiye ve Hazar Bölgesi Genel Müdürü Faik Tellioğlu ile bir görüşme gerçekleştirdik. Johnson Controls ile global çapta bir iş birliği yapan Tyco’nun faaliyetleri hakkında bilgiler aldığımız Faik Bey, ayrıntılı açıklamalarda bulundu.

Tyco Holding’in Johnson Controls ile globalde birleşmesinin özellikle Türkiye pazarında bir etkisi oldu mu?

Bildiğiniz gibi Tyco, otomatik yangın korunum sistemleri konusunda kendi alanında en fazla ürün yelpazesine sahip firmalardan biridir. Hedef pazarlarda %30 ile %70 arasında payı ile sektöründeki öncü firmalar arasındadır. Johnson Controls firması da yine hem globalde hem de Türkiye’de yıllardır faaliyet gösteriyor ve bina yönetim sistemleri konusunda gerçekten bir dünya devi. Birleşmenin ardından Johnson Controls / Tyco olarak bir binada olması gereken birçok sistemi tek elden sağlayabilecek konuma geldik. Bu, hem müşteri açısından fiyat avantajı yaratıyor hem de sorumluluk anlamında tek bir yapıya muhatap oldukları için süreci de hızlandırıyor.

Tabii böyle iki büyük firmanın birleşmesinin pratiğe yansıması çok hızlı olamıyor. Ancak bizler Tyco yönetimi ve JCI yönetimi olarak ekiplerimizin daha sık ve birlikte çalışmalarını teşvik etmek için gayret gösteriyoruz ve iki ekip arasında sinerji yaratmaya çalışıyoruz. Zamanla, Tyco/JCI birlikteliği, müşterilerimize olumlu anlamda artarak yansıyacaktır. 

Sektörün genel durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir daralma var mı ve bu sizi nasıl etkiliyor?

Bizler de inşaata bağlı tüm diğer üreticiler gibi durumdan etkilendik tabii. Ancak rakamlarımız halen memnun edici seviyede. Dolayısıyla bu yatırımı yapmamızın nedeni büyüme ihtiyacından çok, hizmet kalitemizi arttırmak ve bölgemize daha hızlı ve kaliteli hizmet sunmak. Bir başka önemli husus da şirketimizin bu bölgeye bakışı ile ilgili. Tyco 2012 yılında satın alma yoluyla, Türkiye’de direkt olarak çalışmaya başladı ve 2012’den beri sürekli büyüyen bir yapımız oldu. Dolayısıyla bölgeye bakışımız, son 2 yılın verilerine göre değil de çok daha uzun vadeli. Bu ülkeye güveniyoruz, insanımıza güveniyoruz ve bazı konularda öncü olmak gerektiğine inanıyoruz.  Doğru zaman mı diye soranlar çok oluyor. Ben de ‘tam da doğru zaman’ diyorum. Amacımız Türkiye’yi bir merkez üs haline getirip, çevre ülkelere buradan hizmet vererek, daha çok değer yaratmak ve hem şirketimizin hem de ülkemizin gelişimine katkı sağlamak.

Yeni tesis yatırımlarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Bildiğiniz gibi Türkiye merkezimiz Ankara’da yıllardır. Lojistik olarak bunun çok avantajı olduğunu düşünüyoruz. Yeni merkezimiz, toplam 8000 metrekare arsa üzerine kurulu, 1000 metrekaresi ofis olmak üzere toplam 4000 metrekare kapalı alanı olan bir mühendislik ve dağıtım merkezi olarak yapıldı. Ofis bölümümüzde seminer salonlarımız ve eğitim alanlarımız mevcut. Ayrıca yine bazı canlı testler yapmak üzere ayrı alanlar oluşturduk. Bu anlamda da özellikli ve güzel bir yapı oldu. Çalışan sayımıza gelince, ağırlıklı mühendis kadrosu olmak üzere, 50 kişilik bir ekibimiz var. Bu ekibin bir kısmı İstanbul ofisimizde bulunuyor.

Tyco Türkiye’nin yangın korunum sistemleri alanında bayi organizasyonu bulunuyor mu?

Tyco Türkiye olarak her iki şekilde de çalışıyoruz yani hem bayi ağı ile hem de direkt olarak. Ancak bu çalışma şeklimizi belirlerken dikkate aldığımız bazı kriterler var. Mesela zayıf akım (yangın algılama) konusunda sadece bayilerimiz üzerinden çalışıyoruz ki piyasanın talebi malzemenin alnıp bir entegratör üzerinden montajının da anahtar teslim olarak yapılması. Bizler Tyco Türkiye olarak montaj yapmadığımız için doğal olarak bu kanal ile ilerliyoruz. Zayıf akım konusunda da alanında uzman çok başarılı bayilerimiz var. Keza aynı durum davlumbaz söndürme, araç söndürme sistemleri ve kısmen gazlı söndürme sistemleri için de geçerli. Bu alanlarda da Türkiye’nin birçok yerinde ve Hazar Bölgesi ülkelerinde çok başarılı bayilerimiz var. Ancak sulu söndürme sistemleri konusunda direkt olarak çalışıyoruz zira müşterilerimiz sadece mühendislik hizmeti ve sistemi satın almak istiyorlar ve montajı kendileri yapıyorlar. 

Firmanızın tarihçesinden de bahsedebilir misiniz?

2004 yılında MCS Türkiye olarak yola çıktığımızda, bir elin parmaklarından daha az sayıdaydık. 2012 yılına gelene kadar, Tyco olmadan önce, Türkiye’de sektöründe saygı duyulan ve ciddi pazar payına sahip, 30 kişilik bir aile haline gelmiştik. 2012’den bu yana, aramıza katılan arkadaşlarımızla birlikte büyüdük. Şimdi 50 kişilik daha geniş bir kadro ile, binlerce çalışanı olan ve kendi alanında bir dünya devi olan JCI/ Tyco ailesinin bir parçasıyız. 

Bizim şirket olarak çok inandığımız ve yaşatmaya özenle gayret ettiğimiz bir kurum kültürümüz var. Tabii her şirket gibi başarmaya çalıştığımız başka esaslı hedeflerimiz de var; rakamsal hedefler, stratejik hedefler, pazar payı hedefi vs. Ancak bizler nihai hedefimizin müşterilerimizi memnun etmek olduğunu hiç unutmadık. Önceliğimiz satış yapmak değil, müşterilerimizin kalbini kazanmak oldu hep. “Müşteri bilanço tablosunda yer almamasına karşın, şirketin sahip olduğu en önemli varlıktır” sözünü ilke edindik.  Müşterilerimizin görüşlerine ve taleplerine hep çok önem verdik, anlamaya çalıştık, şartları zorladık. Yani odak noktamızda hep müşterilerimiz oldu ve bu kurum kültürünü sonradan aramıza katılanlara da iyi aktardığımızı düşünüyorum. Tabii bütün bunların yanında arkamızdaki dev yapı, Tyco/JCI yapısı, ürünlerimizin kalitesi, sürekli eğitimler de ayrı bir öneme sahip.

Bundan sonraki süreçte hem Türkiye hem Hazar Bölgesi ile ilgili hedefleriniz neler olacak?

Çalışmaya ve örnek olmaya devam edeceğiz. Hiçbir strateji sürekli kalıcı olmuyor. Zaman çok hızlı geçiyor ve bununla birlikte teknolojik gelişmeler de sektörün şekillenmesinde çok ciddi paya sahip. Tabii bizler Tyco/JCI gibi dev bir ailenin parçası olarak, yeni ürünlerin geliştirilmesi ve inovatif ürünlerin piyasaya sunulması konusunda çok şanslıyız. Globalde çok ciddi bir Ar-Ge departmanımız var ve birçok yeni sisteme öncü oluyoruz. Gerisi müşteri memnuniyeti ve piyasayı iyi okuyarak, doğru stratejileri doğru ekiplerle uygulamaya kalıyor. Umuyorum ki bundan sonra da hem sektörün gelişimine katkı sağlamaya hem şirketimizin bölgedeki pazar payını ekibimle birlikte arttırmaya devam edeceğiz. 

Her ne kadar resmi olarak sorumlu olduğumuz bölge Türkiye ve Hazar Bölgesi ülkeleri olsa da, başarılı Türk müteahhitleri sayesinde birçok farklı ülkede onlarla birlikte çalışma şansına sahip oluyoruz. Bundan sonra da var gücümüzle ülkemiz ve şirketimiz için çok kıymetli ekibimle birlikte çalışmaya devam edeceğiz.

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Tesisat Elemanları

Termik röle nedir?

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Bu yazımızda sanayide en çok kullanılan röle çeşitlerinden olan termik rölelerin, genel yapısını ve çalışma prensiplerini detaylandırıp kontaktör, sigorta ve termik rölenin motor korumada nasıl bir arada kullanılacağını inceleyeceğiz.

Yapısı ve çalışma prensibi

Elektrik sistemlerinde güvenlik amacıyla kullanılan termik röleler, ısıya göre açma yapar, aşırı yük ve faz kesilmesi durumlarında devreyi açarak güvenliği sağlar. 

  • Genellikle kontaktörler ve sigortalar ile beraber kullanılır. Bu sayede, kontaktöre bir termik röle eklemek ile hem aşırı akıma karşı korunur hem de kontaktör aşırı akım dolayısıyla oluşan fazla ısınmanın etkilerinden korunur.
  • Sigorta belli bir akım, değeri geçtiğinde devreyi keserek koruma yaparken, termik röleler akımın yarattığı termal ısıyla çalışır ve ayarlanan akım bölgesinde koruma sağlar. 
  • VİKO termik röleler, TS EN 60947-4-1 standardına göre CE normlarına uygun olarak 0.4A’den 93A’e kadar akım ayar aralığı sunmaktadır.

Termik röleler nasıl çalışır?

Termik rölelerde, her faz bir aşırı akım açıcısına bağlıdır ve termik rölelerin çalışma mantığı bimetal üzerinden gerçekleşir. Bimetaller genleşme farkı olan iki metalin perçinlenmesiyle oluşurlar. Isı farkının meydana getireceği genleşmenin her iki metal için de farklı olmasıyla bimetal şekil değiştirmeye zorlanacaktır. Bunun neticesinde de gelen akımın yarattığı ısı etkisi bimetal çiftini hareket ettirerek yaylar sayesinde kontaklar harekete geçecektir.

Termik röleler nerelerde kullanılır?

  • Aşırı yük durumunda çalıştırılan motorların zarar görmemesi için, belli akım değerinde bimetal kontakları açarak motoru korur. Bu durumda aşırı akım koruması yapılmıştır. Benzer şekilde sürekli ancak küçük hata akımlarına karşı da koruma yapılabilir.
  • Motorlarda faz kaybı meydana gelmesi sonucu aşırı akımdan devreyi korumak için kullanılır. 
  • Ütü, saç kurutma makinesi gibi ısı veren cihazların ısı kontrolü yine bu rölelerle sağlanır.

Kontaktör-röle-sigorta kombinasyonunda termik rölenin rolü

Elektrik motorlarının otomatik olarak çalıştırılması ve kumanda edilmesi için bugün büyük ölçüde kontaktörler tercih edilmektedir. Motorların aşırı akıma karşı korunması için kontaktörlerle birlikte termik aşırı akım röleleri kullanılmaktadır. Gerek kontaktörler gerekse termik aşırı akım röleleri kısa devrelere karşı dayanıklı değildir. Bu cihazların önünde mutlaka sigortalar kullanılmalıdır. Bu şekilde “Kontaktör-Röle-Sigorta” cihaz kombinasyonu meydana gelmektedir. Kombinasyondaki elemanlarının koruma sahaları şunlardır:

  • Termik röle; devredeki motoru, kabloları ve kontaktörü aşırı yüke karşı korur.
  • Sigorta ise kendisinden sonra gelen bütün cihazları yani motoru, kabloları, termik röleyi ve kontaktörü kısa devreye karşı korur.

Cihazları seçerken aşağıdaki hususları göz önünde tutmak gerekmektedir: 

  1. Aşırı akım rölesinin karakteristiği, motorun yol almasına müsaade edecek kadar gecikmeli olmalı. Bunu temin etmek için rölenin açma eğrisi motorun sabit yol alma akımı değerinin belirli bir mesafe ile üstünde kalmalıdır.
  2. Sigorta, aşırı akım rölesini kısa devrede parçalanmaktan korumalı. Bunu temin için, sigortanın erime eğrisi termik rölenin açma ile parçalanma eğrilerinin kesiştiği noktanın belirli bir mesafe ile altında kalmalıdır.
  3. Kontaktörün artık kesemeyeceği aşırı akımları sigorta kesmelidir. Bunu temin için sigortanın erime eğrisi, kontaktörün kesme kapasitesinin aşıldığı noktadan itibaren (kontaktör, nominal akımının 8 -10 mislini kesebilir) aşırı akım rölesinin açma karakteristiğinin belirli bir mesafe ile altında olmalıdır. 
  4. Arka arkaya tekrarlansa dahi sigorta, motorun yol almasına mani olmamalı. Bunun için sigortanın erime eğrisi kafi bir mesafe ile motorun sabit yol alma akımı lA’nın üstünde kalmalıdır. 
  5. Kısa devre halinde sigorta, kontaktörü hasardan korumalı. Bunun için sigortanın açma eğrisi (Erime + sönme zamanı) kontaktör kontaklarının yanmaya başladığı akım – zaman eğrisinin belirli bir mesafe ile altında kalmalıdır. Kontaktör – termik röle – sigorta kombinasyonları için müsaade edilen azami sigorta akımları kataloglarda verilmektedir.

Yazan: Melis Aktay, Panasonic Life Solutions Türkiye, Ürün Pazarlama Uzmanı, TR Pazarlama Bölümü

 

Devamını Oku

Tesisat Elemanları

Güvenli suya erişim, hijyenin sağlanması ve sağlığın korunması için önemli

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Temizlik/hijyen, sağlığın korunmasında en hassas konuların başında geliyor. Mekan, havalandırma sistemi gibi kullanım sularının da kontrol altında olması ve sağlık koşullarını karşılaması gerekiyor. Dünya genelinde yaşanan sağlık sorunlarından korunma önlemlerinin başında el temizliği önemle vurgulanıyor. Bakteri ve virüslerin en temel geçiş yolunun “el” olması nedeniyle el temizliği, günlük yapılması gereken en önemli kişisel temizlik olarak gösteriliyor. Ellerin sık sık ılık su ve sabunla yıkanması, bulaşıcı hastalıkların artmasını ve yayılmasını önlemenin en etkili yolu olarak gösteriliyor.

GF Grubu Ürün Yöneticisi Cihan Çelik, binalarda musluktan akan suyun güvenliğinin de dikkat edilmesi gereken bir nokta olduğu üzerinde duruyor:

“Musluklardan akan su, tesisata gelene kadar çeşitli kanallardan geçiyor, su kesintileri düşünülerek suyun depolama işlemi yapılabiliyor. Kullanım sularında uygun olmayan su sıcaklıkları, durgunluk ve biyofilm oluşumu, bakteriyellerin oluşma riskini de artırıyor. Bu nedenle, binalardaki içme suyu tesisatlarının dikkatle planlanması, tasarlanması ve çalıştırılması gerekiyor.

Binlerce kişinin yaşadığı siteler, yüzlerce kişinin çalıştığı iş merkezleri, alışveriş merkezleri, okullar, hastaneler özellikle bu konuya önem vermeli. Tabii bu konuda çalışmalar yürüten bizim gibi üreticiler de. Örneğin, GF’in Hycleen Automation System, benzer bir nedenle geliştirildi. Mikroskobik su damlacıkları ile yayılan ve kendi adı ile anılan bir akciğer hastalığına yol açan Lejyonelle bakterisinin önüne geçilmesi için. Lejyonella bakterisinin kontrolü, tüm boru hattı üzerinde yapılıyor ve ayarlanan sıcaklıklarda sistem otomatik olarak termal dezenfeksiyon ve flushing işlemini gerçekleştiriyor. Böylece kullanımı güvenli bir su sistemi oluşturuluyor.

Bugün yaşadıklarımızdan yola çıkarak geleceği düşünerek hareket etmemiz gerektiğini görüyoruz. Yapılarımızdaki tesisat sismtelerini gözden geçirmek veya yeni yapılacak binalarda akıllı bina çözümleri tercih edilirken, sağlık şartlamızı yükseltecek bu tarz sistemleri de projelere dahil etmek artık bir lüks değil. Çünkü önemli olan insan sağlığı.”

Devamını Oku

Tesisat Elemanları

Ayvaz, 70 yılı aşkın mazisiyle tesisat sektörüne değer katmayı sürdürüyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

ISK-Sodex 2019’un en dikkat çeken firmalarından biri Ayvaz idi. İki farklı salonda ziyaretçilerini ağırlayan firmaya bir ziyaret gerçekleştirdik ve İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut’la bir söyleşi yaptık.

Ayvaz İcra Kurulu Başkanı Serhan Alpagut

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

1970 yılında Sakarya’da doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Karadeniz Ereğlisi’nde tamamladım. 1992 yılında İTÜ Metalurji Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Mezun olur olmaz Ayvaz’da çalışmaya başladım. Kariyerimin ilk iki yılı boyunca imalatta çalışarak uygulama bilgimi geliştirme fırsatı buldum. Sonraki iki yıl boyunca İç Satış Mühendisi olarak görevlendirildim. O yıllarda şirket olarak ihracat çalışmalarına odaklanmaya başladığımız için, takip eden dört yıl boyunca yurt dışında görevlendirildim. Başarılı geçen bu dönemin ardından Türkiye’ye tekrar döndüm ve Satış Müdürlüğü görevinde rol almaya başladım. Uzun bir süre Ticaret Müdürlüğü adı altında, hem satış hem de satın alma konularında şirketimize katkılar sunmak için çalıştım. 2003 yılında Yönetim Kurulu Üyesi olduğum Ayvaz’da, 2010 yılı itibariyle İcra Kurulu Başkanı sıfatıyla çalışmalar yürütüyorum.

71 yıllık mazisiyle Türk endüstrisinin lokomotiflerinden birisi Ayvaz. Okurlarımız için firmanızı kısaca anlatır mısınız?

Ayvaz, ticari hayatına 1948 yılında İstanbul Tarlabaşı’nda küçük bir imalathane olarak başladı. Sektöre Karaköy’deki Perşembe Pazarı’nda çıraklık yaparak giriş yapan Hacı Ayvaz, buradan elde ettiği bilgi ve deneyimleri kurucusu olduğu Ayvaz’a aktararak 16 kişilik küçük bir ekiple musluk üretimi yapmaya başladı. Şirket uzun süre kısıtlı imkânlarla fakat emin adımlarla ticari faaliyetlerine devam etti. 1960 yılında bronz gemi vanalarının üretim ve satışını gerçekleştirmeye başlayan Ayvaz, 1970’li yılların başlarında sanayide kullanılan çeşitli tipteki vanaları ürün gamına ekledi. 80’lerin başlarında ise ülke çapında tanınan bir marka haline gelmeye başladı. “Türkiye’de olmayanı üretmek” misyonuyla hareket eden Ayvaz, bir ilki gerçekleştirerek Fransız Calorstat firmasının lisansı ile EJMA standartlarında Kompansatör üretmeye başladı. Türkiye’nin ilk kompansatör üreticisi olarak adını duyuran şirket; 1982 yılında İtalyan Fantini Cosmi firması lisansı ile Kazan Tağdiye Cihazı, 1983 yılında ise sahip olduğu uluslararası patent ile Kondenstop üretimine geçti. Tarlabaşı’ndaki imalathane artan taleplere yanıt veremediği için 1984 yılında Avcılar’da bir fabrikaya geçildi. Avcılar fabrikada, o güne kadar “sadece yurt dışından getirilen” paslanmaz çelik hortumu ülkemizde üretmek adına çalışmalara başlandı. Türkiye’nin ilk esnek metal hortumu işte burada, Ayvaz tarafından üretildi.

Bugün Ayvaz sadece merkez fabrikasında 500’ün üzerinde çalışanıyla Türkiye tesisat sektörüne adını yazdırmış büyük bir şirket. Yurt içinde 10 bölge müdürlüğü ve 78 bayi ile hizmet veren Ayvaz, yurt dışında Rusya, Bulgaristan, Çin ve Polonya’da üretim tesisleri; Rusya, Ukrayna, İtalya, Almanya, Dubai, Polonya, Çin, Kazakistan, Sırbistan, Azerbaycan ve Vietnam’da ise bölge ofisleri ile satış organizasyonunu gerçekleştiriyor.

Geniş bir ürün gamına sahip olduğunuzu da biliyoruz. Ürün gruplarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Ayvaz’ın ürün gamı gerçekten çok zengin. Pazarlama karmamızı ana ürün grupları olarak şöyle sıralayabilirim: Kompansatörler, esnek metal hortumlar, seviye kontrol cihazları, kondenstoplar yani buhar kapanları, vanalar, yangın grubu ürünleri ve yalıtım ürünleri. Kompansatör ve paslanmaz çelik hortum konusunda Türkiye’deki ilk üretici firmayız.

Ürün gamımızda 3.000’den fazla ürün bulunuyor. Bu kadar geniş bir ürün gamı tabii ki çok zengin bir sektörel yelpazede kullanılıyor. Doğal gaz sektöründe, HVAC alanında, inşaat projelerinde, toplu konutlarda, AVM’lerde, rezidanslarda, gemi sanayiinde, güneş enerjisi sistemlerinde, fabrikalarda, rafinerilerde ve hemen her tür endüstride Ayvaz markasını görmek mümkün. Dünya çapındaki önemli yapılarda Ayvaz markası tercih ediliyor. Yurt içinde Zorlu Center, Torium AVM ve Varyap Meridian gibi dev projeler; yurt dışında ise Irak Baiji Rafinerisi, Rusya Toyota fabrikası ve Azerbaycan Bakü Havalimanı gibi prestijli yatırımlar şirketimizin referansları arasında yer alıyor.

Ayvaz, Ar-Ge çalışmaları kapsamında neler yapıyor?

71 yıllık Ayvaz tarihinden gelen sektörde “ilk”leri gerçekleştirme felsefesinden güç alarak Türkiye tesisat sektörünün ilk resmi onaylı Ar-Ge Merkezi’ni faaliyete geçirdik. Bundan dolayı gururluyuz. Şimdilik 20 kişiden oluşan yüksek nitelikli Ar-Ge merkezinde katma değeri yüksek ürünler ve prosesler geliştirmeyi hedefliyoruz. İthal ürünlere alternatif olacak üstün özelliklere sahip milli muadiller üzerinde de çalışacağız. Bu teknolojik atılımla müşteri ihtiyaçları doğrultusunda ürünler üzerinde sürekli iyileştirmeler ve geliştirmeler yapma konusunda da fark yaratmayı hedefliyoruz. En iyi kalitede ürünlerin dünyada kabul edilmiş yasal şartlara, standartlara ve müşteri taleplerine uygun olarak tasarlanması, üretilmesi ve kaliteden ödün vermeden sunulması konusunda var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. 71 yıllık deneyimle elde ettiğimiz teknik bilgi birikimimizi, Ar-Ge merkezimizde inovasyona dönüştürüyoruz.

Ayvaz, sektörde inovasyon ve Ar-Ge denilince akla gelen, lider markalardan biri haline gelmiş durumda. Uzun yıllar sonucunda edindiğimiz teknik bilgi birikimimizi, yeni ürünler geliştirmek için kullanıyoruz. Ar-Ge merkezimizde gelecek yılların yeni ürün ve paket projeleri için hazırlık yapılıyor. Yeri geldikçe konuyla ilgili son gelişmeleri duyuracağız.

Ayvaz Ar-Ge Merkezi

Nisan ayında faaliyete geçirdiğiniz “Buhar Ekipmanı Test Merkezi” hakkında bilgi verebilir misiniz?

Türkiye’nin ilk kondenstop üreticisi olarak buhar alanında bir ilki daha gerçekleştirdik. Sıcaklık ve basınç kapasitesiyle sektörün en yükseğine sahip Buhar Ekipmanı Test Merkezi’ni Nisan ayında faaliyete geçirdik. Bu merkezle, buhar ürünlerinin tahliye kapasite ve dayanıklılık testlerini kusursuz şekilde yapabilmeyi ve sektöre daha sorunsuz buhar ürünleri sunmayı amaçlıyoruz.

Ar-Ge departmanımızın start verdiği bu projeyi 10 ay gibi bir sürede hayata geçirdik. Bu modern merkezde test sürecinin birçok aşamasını manuel değil “otomasyon sistemleriyle” sağlıyoruz. Bu nedenle minimum iş gücüne gereksinim duyuluyor. Fabrikamızda üretilen tüm buhar ekipmanları artık bu yeni test odasında test ediliyor. Ancak bu testleri geçen ürünleri müşterilerimize teslim ediyoruz. Burası 40 bar doymuş buhar ve 230°C kondens sıcaklığına kadar test yapılabilen Türkiye’deki ilk ve tek test merkezi. Şirket olarak sektörümüzde bir ilki daha gerçekleştirmiş olmanın gururunu yaşıyoruz.

Hadımköy’deki fabrikanızda yer alan ve yeni faaliyete geçen gazlı söndürme sistemleri dolum merkezinizden bahsedebilir misiniz?

Ayvaz olarak gazlı söndürme sistemleri ile ilgili ilk defa 2018 yılı içerisinde kendi markamızla Hadımköy fabrikamızda bir yatırım yapma kararı aldık. Ardından bu işi en iyi şekilde nasıl yapabiliriz diye araştırma geliştirme faaliyetlerine başladık. Bu anlamda Fike firması ile iş birliği yaparak, onların bu alandaki bilgi birikiminden de faydalanarak gazlı söndürme sistemleri dolum istasyonunun kurulumunu yaptık. Bu dolum istasyonunu tıpkı Amerika, İngiltere vb. gelişmiş ülkelerde olduğu gibi uluslararası sertifikalara sahip olacak şekilde planladık. Önce UL, sonrasında ise FM onaylarımızı aldık. Bu onayları aldıktan sonra hem kendi ticari markamız ve hem de partner firmamızın ticari markası ile UL/FM onaylı sistemlerin tasarım, dolum, satış ve kurulum işlemlerine başladık. Ayrıca sistem ekipmanları için LPCB onayını da alarak farklı pazarlara da ürünlerimizi pazarlamaya başlamış bulunuyoruz.

Burası Türkiye’nin hem UL hem de FM onayına sahip tek onaylı dolum istasyonu.  Burada mühendis ve teknisyenlerden oluşan güçlü bir ekip çalışıyor. Gazlı söndürme sistemleriyle ilgili olarak yalnızca dolum değil, satış sonrası hizmet faaliyetleri de gerçekleştiriyoruz. Daha önce satılmış olan silindirlerin hidrostatik test işlemlerini yapabilecek test cihazları ve makinalarımız da var. Bu hidrostatik test işlemleri TÜV Austria tarafından akreditasyon alınarak yapılıyor.

ISK-Sodex 2019 hakkındaki değerlendirmenizi alabilir miyiz?

ISK-Sodex -bildiğiniz üzere- geçtiğimiz organizasyonunu 7-10 Şubat 2018 tarihlerinde TÜYAP’ta gerçekleştirme kararı almıştı. Biz muhtemel olumsuz hava koşulları ve bizlere ayrılan salonun göz önünde olmayışı nedeniyle katılmama kararı almıştık. Bizimle birlikte birçok firma da katılmama kararı almıştı. Organizasyon firmasıyla geçen yıl bu kararımızı değiştirebilecek koşulları konuştuk; sağ olsunlar eleştirilerimizi de dikkate alarak organizasyon tarihini değiştirdiler, Ayvaz ve sektörümüzdeki diğer firmalar için ön planda bir salon belirlediler.

Biz bu yılki fuara “Ayvaz” ve “Ayvaz Yangın” olmak üzere iki ayrı stantla katılım gösterdik. 8. salonda yer alan 161 metrekarelik ana standımızı 8 ana bölüme ayırdık. Kompansatör, Esnek Metal Hortum, Doğal Gaz, Endüstriyel, Seviye Kontrol, Yalıtım, Yüksek Basınç ve Sıcaklık Vanaları ve ARI-Armaturen alanlarında yeni ürün, sistem ve çözümlerimizi misafirlerimize aktarma fırsatı bulduk. Her alanda ilgili müdür arkadaşımız yardımcılarıyla birlikte görev aldılar. Ana standımızda ayrıca “Proje ve Tasarım Çözümleri” adında bir teknoloji köşemiz vardı. Burada Ayvaz’ın proje ekibinin hazırladığı 3D videolar, BIM/Revit çizimleri, VR gözlüklerle yapılan sunumlar ve 3D PDF çalışmaları büyük ilgi gördü.

12. salonda yer alan “Ayvaz Yangın” standında ise Sulu, Köpüklü ve Gazlı Söndürme Sistemleri ile ön plandaydık. Hadımköy merkez fabrikamızda Türkiye’nin ilk FM ve UL onaylı gazlı söndürme sistemleri dolum istasyonunu kurduğumuzu ziyaretçilerimizle paylaşma fırsatı bulduk. Bu sistemin bileşenlerini, nasıl çalıştığını, nerelerde kullanıldığını ve avantajlarını gerçek ürünler üzerinden anlattık. Ayrıca elektrik panoları için geliştirilen Ayvaz Pano İçi Söndürme Sistemlerinin de büyük ilgi gördüğünü belirtmeliyim.

Sektörde yaşanan temel problemler neler? Çözüm öneriniz nedir?

Sektörde yaşanan en temel problem, denetim eksikliği ve bunun sonucunda ortaya çıkan “haksız rekabet”. Ürünlerle ilgili kalite standartları olmasına rağmen, bu standartlar bazı noktalarda yoruma açık. Ayvaz gibi yüksek kalite standartlarına sahip olmayan firmalar, piyasanın denetimden uzak olmasını da fırsat bilerek haksız rekabet yaratıyor. Sizin 10 liraya imal edebildiğiniz ürünü 5 liraya satıyor; tüketici tasarruf ettiğini sanırken hayatını tehlikeye atıyor. Daha da kötüsü; kalite ve hizmetini bozmayan firmalar piyasadan çekilmek zorunda kalıyor. Sertifikasyon ve denetim konusunda sorumlu herkesin elini taşın altına koymasının ve somut adımlar atılmasının zamanı geldi.

Ülke çapında da yoğun bir bilinçlendirme faaliyeti yürütüyoruz. Üretim ve satış ekibimizin düzenli eğitimlerinin yanı sıra, bayilerimize, iş ortaklarımıza ve hatta doğal gaz dağıtım kuruluşlarına bile çeşitli eğitimler ve seminerler düzenliyoruz. Çünkü doğal gaz sektöründe, eğitimsel anlamda eksik kalmanın bedeli çok ağır olur. Burada doğal gaz ile ilgili ürünü üreten firma da, bunun montajını gerçekleştiren kişiler de, gaz açma ehliyetine sahip yetkililer de aynı oranda sorumluluk taşıyor. Biz bunun bilincindeyiz ve elimizi taşın altına koyarak bilinçlendirme faaliyetleri de gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

Ayvaz’ın ürünleri şirket politikası gereği kaliteden asla ödün verilmeden dünyada en son kabul edilmiş standartlara uygun olarak üretiliyor. Avrupa Birliği direktifleri kapsamına giren bütün ürünlerimizi CE işareti ile sertifikalandırıyor, tüm çalışanlarımıza gerekli ilke ve hedefleri benimsetmek için elimizden geleni yapıyoruz. Kalite konusunda attığımız öncü adımlar sadece firmamızın değil, sektörümüzün de önünü açıyor.

Devamını Oku

Trendler

Pompa Vana ve Sistemleri Dergisi - Pump Valve and Systems Magazine sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et