Connect with us

Genel

Katı partikül içeren endüstriyel akışkanlarda santrifüj pompa uygulamaları ve genel bilgiler

Yayın Tarihi:

on

İnsanlığın varoluşundan itibaren suyun taşınması için çeşitli aletler kullanılmıştır. Bilinen ilk su aracı M.Ö. 2000 yılında kullanılan şaduf (seren) adı verilen kaldıraç benzeri bir alettir.[1] Günümüzde kullanılan su pompalarına en yakın ekipman ise M.Ö. 3. yüzyılda Arşimet tarafından tasarlanan Arşimet Vidası adı verilen su transfer mekanizmasıdır.[2] Ayrıca 12. yüzyılda Artuklu döneminde ülkemizde yaşamış, özellikle su transferi konusunda geliştirdiği mükemmel mekanik sistemler ve o yıllarda robot biliminde yaptığı çalışmalarla dünya genelinde tanınan fizikçi ve mekanikçi El-Cezeri’yi de anmadan geçemeyiz.

Su döngüsü veya hidrolik döngü, denizlerde ve okyanusta bulunan suyun buharlaşıp atmosfere, ardından da yağmur olarak toprağa ve tekrar denize, okyanusa kavuşmasıyla tamamlanır. Bu süreçte su kütlesi değişmez. Bununla beraber insan elinin değdiği her yerde dengeler değişir. Buna suyun tarımsal, endüstriyel veya evsel kullanımlarında döngünün dışına çıkartılması örnek gösterilebilir. Bilinçsiz su kullanımının nelere yol açabileceğini hepimiz biliyoruz. Örneğin ülkemizde, Konya Ovası’nda oluşan obrukları, Karadeniz Bölgesi’nde bile görülebilen su kıtlığını, Göller Yöresi’nde kuruyan gölleri haber bültenlerinde sıkça duymamız bilinçsiz su kullanımının sonuçlarıdır. Su kıtlığına karşı çözüm olabilecek yeni fikir ve projeler geliştirmek zorunda kalıyoruz. Bu yüzden Kıbrıs’a içme suyu sağlayabilmek için Mersin’den başlayan hat, deniz tabanından uzanarak 107 km’lik mesafe kat eder ve Girne Geçitköy Barajına ulaşır.[4] Benzer bir proje de İstanbul için yapılmıştır. Düzce’de Melen Nehri üzerine kurulan Melen Barajı’nda toplanan su, yeraltı boruları vasıtası ile İstanbul Anadolu Yakası’ndaki başka bir baraja ulaşmaktadır. Bu şekilde hatta yılda 1 milyar metreküpün üzerinde su taşınmaktadır.[5]

Şekil 1: Su döngüsü [3]

Araştırma sonuçlarından alınan verilere göre son yıllarda Türkiye, tarım ve sanayi üretimi yoğun bir toplum haline gelmiştir. Günümüzde en çok su tüketimi tarım sektöründe gerçekleşirken bunu sanayi tüketimi ve evsel kullanımlar takip etmektedir.[6] Dünyadaki su tüketim oranlarının ortalaması da yaklaşık olarak ülkemizdeki gibidir. Küresel su tüketiminin en yoğun olduğu yer tarım sektörüdür. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde toplam tatlı suyun %85-90’ı tarımsal üretimde kullanılırken, gelişmiş olan ülkelerde bu oran %16’lara kadar düşer.[7]

Şekil 2: Ülkemizde Yıllara ve Sektörlere Göre Su Kullanım Oranları [6]

TÜİK verilerine göre belediyelerin sağladığı içme ve kullanma suyu şebekesinden tüketilen kişi başı günlük ortalama su miktarının 224 litre olduğu görülmektedir. 3 büyük şehirde ise tüketilen kişi başı günlük ortalama su miktarının; İstanbul için 189 litre, Ankara için 239 litre ve İzmir için 208 litre olduğu tespit edilmiştir.[8] (Bu değerler 2018 yılına aittir. Sonraki yıllarda Covid-19 pandemisi koşulları ile değerlerde artış yaşanmıştır.) Yani çekirdek bir ailenin evindeki 1 aylık su ihtiyacı ortalama koşullarda yaklaşık olarak 25 m3 diyebiliriz. Sanayide ise su tüketimi bu değerlerden çok daha fazladır. 

Endüstriyel tesislerin su tüketimlerinin genel olarak temiz ve içilebilir sudan karşılandığını düşünürsek en küçük bir kaçak veya kaybın aslında ne kadar değerli olduğunu aşağıda vereceğimiz örnekte daha iyi kavramış oluruz. Örneğin 500.000 kcal kapasiteye sahip bir soğutma kulesinde buharlaşma ile saatte yaklaşık olarak 700-900 litre su, buhar olarak atmosfere salınır. Bu değerler demir çelik fabrikaları ve enerji santralleri gibi aşırı soğutma ihtiyacı bulunan tesisler için ise saniyelik tüketimdir. Ayrıca üretim tesislerinin proseslerinde kimyasal ya da biyolojik olarak kirlenen sularının oluşturduğu atık suyu düşünürsek, sanayideki su tüketimini daha iyi anlamış oluruz. Örneğin Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın yapmış olduğu araştırmada bir tişört üretmek için 2.700 litre su tüketildiği tespit edilmiştir.[8] Bu durumda kirli suyu geri kazanmak için en önemli önlemlerden biri de su arıtma sistemleridir. Endüstriyel tesisten çıkan kirli suyu, atık su geri kazanım sistemleri ile tekrar prosese kazandırabiliriz.  Biyolojik ve kimyasal arıtma sistemleri kullanılarak endüstriyel tesislerin atık sularının depolanıp daha sonra arıtılarak tekrar kullanımı mümkündür. Ayrıca yağmur suyu arıtma sistemleri ile de temiz su tasarrufu sağlamak mümkündür. Bu tesislerin kirli sularının transferinde kullanılacak olan pompalarda aşağıdaki hususları göz önünde bulundurmak gereklidir.

Endüstriyel akışkanların ve atık suların transferindeki önemli hususlar

Endüstriyel akışkanların transferi için kullanacağımız pompaların seçiminde aşağıdaki başlıklarda ifade edilen konuları dikkatlice tespit etmek gerekmektedir. 

Sıvının karakter tespiti 

Endüstriyel proseste kullanılan ve arıtılmak istenen akışkanın içinde barındırdığı kimyasalları, PH değerini, katı partikülleri, bu partiküllerin boyutunu, sıvının sıcaklığını, yoğunluğunu ve viskozitesini (akmazlığını) belirleyerek işe başlamamız gerekir. Akışkan ilk bakışta temiz ve duru olarak görünse bile içerisinde çözünebilen tuz ya da kimyasallar olabilir. 

Yoğunluk ve viskozite 

Sıvı yoğunluğu ve viskozitesi arttıkça pompanın elektrik motorundan çekeceği güç artacaktır. Eğer pompa seçiminde bu konuya dikkat edilmezse sahada pompanın elektrik motoru tahmin edilenden daha yüksek akım çekecek ve arızalara sebep olacaktır.

Pşaft = Q x H x  ρ / (367 x ηpompa)

Pşaft / ηmotor = Pşebeke

Bu formüllerde basılacak olan akışkanın debisi [m3/saat] basıncı [mSS] yoğunluğu [g/cm3] ve pompanın hidrolik veriminin bilinmesi gerekir. Çıkan değer, pompanın çalışması için gerekli şaft gücünü [kW] verir. Bu değeri elektrik motoru verimine böldüğümüzde ise şebekeden çekilecek toplam güç tespit edilmiş olacaktır. Çıkan sonuçtan akışkanımızı transfer etmek için ihtiyaç duyulan pompa rahatlıkla seçilebilir.

Viskozite için durum biraz daha karmaşıktır. Çünkü viskozitenin değişimi pompa gücüne ve performansına doğrudan etki etmesine rağmen doğrusal orantıda etki göstermez. Viskozite arttıkça pompanın performansı yani debi ve basma yüksekliği başta daha yavaş sonra hızla azalmaya başlar. Sahadaki tecrübelerimize göre viskozitesi 500 mPas’a kadar olan akışkanların transferi santrifüj pompalarla yapılabilirken, daha yüksek viskoziteli akışkanlar için pozitif deplasmanlı pompalar gibi farklı yapıdaki ekipmanlar kullanılmalıdır. Sıvı akıcılığını koruduğu sürece santrifüj pompalar ile basılabilir. Örneğin antifriz, bor yağı, motor yağı, bio-dizel, tuzlu su, bitkisel yağ vb. 

İki farklı akışkan için motor gücü hesabı 

Debi = 25 m3/h [Q]

Basma yüksekliği = 4 bar [H] 

Akışkan sıcaklığı = 25°C

Akışkan 1 = Su

Akışkan 2 = Etilen glikol

25°C’de suyun yoğunluğu 0,99 g/cm3 iken etilen glikolün 1,11 g/cm3’tür.

Aynı sıcaklıkta suyun viskozitesi 0,9 mPas ve etilen glikolün 16 mPas’dır. İki sıvı da santrifüj pompa ile transfer edilebilebilir. (x<500 mPas) 

Akışkan (su)

Pşaft = 25x40x0,99 / (367×0,75) = 3,59 kW 

3,59 / 0,95 = 3,77 kW su için şebekeden elektrik motorunun çekeceği güçtür. Bu pompa için 4 kW’lık elektrik motoru kullanmak gerekir.

Akışkan (etilen glikol)

Pşaft = 25x40x1,11 / (367×0,75) = 4,03 Kw

4,03 / 0,95 = 4,24 kW Etilen glikol için 4 kW’lik motor yeterli olmayacağı için 5,5 kW’lik elektrik motoru kullanmamız gerekecektir.

Kimyasal ve fiziksel şartlar

Bu kısma sıvı içinde bulunan katı partiküller ile başlamak gerekir. Çünkü çoğu zaman göz ile görülemeyen suda çözünmüş maddeler, pompaya ve tesisattaki diğer elemanlara ciddi hasar verir. Buna en güzel örnek deniz suyudur. Duru ve berrak olan deniz suyunun ihtiva ettiği tuz ve diğer mineraller, pompa içinde ciddi fiziksel ve kimyasal aşınmaya sebebiyet verir. Özellikle temiz su hatlarında kullanılan metal tesisat enstrümanlarının (pompa, vana, boru, çekvalf, pislik tutucu vb.) korozyona uğraması ile zamanla su içinde biriken pas ve kir, gerekli filtreleme işlemleri ile temizlenmez ise hareketli tüm parçaları aşındırarak (zımpara etkisi yaratarak) arızalara sebep olur. Aynı etki, açık havuzların yüzeyine düşen toz, kum vb. partiküllerin suya karışarak tesisata girmesiyle de görülür. Karşılaşılan diğer unsurlar ise kireç, çamur, tesisat montajından oluşan metal parçaları ve kaynak tozlarıdır. 

Atık suların transferi gündeme geldiğinde ise durum daha da zorlaşır. Atık su içinde kimyasal ve biyolojik olarak çeşitli materyaller bulunabileceği için pH ölçümü yapılmalıdır. Sıvı içinde çökelme ya da katılaşma olup olmadığı tespit edilmelidir. Ayrıca atık sularda karşılaşılan yabancı cisimler (örneğin lifli parçalar, halat ya da kablo parçaları, çuval ipleri ve naylon parçalar gibi) pompaya ulaşmadan bertaraf edilmelidir. Aksi halde bu istenmeyen parçalar pompa çarklarında tıkanmalara sebep olur.

Akışkanın kimyasal özelliklerine göre doğru pompa seçimi hayati önem taşımaktadır. Sıvının kimyasallar ihtiva etmesi, tamamen asidik veya bazik özellikte olması durumunda pompanın tüm parçaları tek tek seçilmelidir. Pompa gövdesi, çarkı, mili, salmastrasının yüzeyleri ve elastomerleri sıvı ile teması halinde deforme olmayacak malzemelerden seçilmelidir. Aksi takdirde kimyasal ile reaksiyona giren bir materyal deforme olur ve pompanın arızalanmasına yol açar. Örneğin etilen glikol içeren bir sıvı için paslanmaz veya karbon çelik malzemeden imal bir pompa kullanılabilecekken, hidroklorik asit içeren bir sıvı için plastik pompa kullanılması gerekmektedir. 

Şekil 3 : 180°C için e-SVH serisi hava soğutmalı salmastralı kademeli paslanmaz çelik santrifüj pompa – Gıda tesisi

Sıcaklık

Bir proseste kullanılacak tesisat malzemelerinin tamamında maksimum dayanım sıcaklığı limiti bulunmaktadır. Prosesin ihtiyaç duyduğu sıvı sıcaklığı, malzemelerin maksimum dayanacağı sıcaklık limiti ile karşılaştırılmalıdır. Sıcak su kazanlarında basınç altında su sıcaklığı 180°C’ye kadar çıkarılabilir. Su kazanlarının sirkülasyon hatlarında hava soğutmalı salmastra ile donatılmış pompalar kullanılmaktadır. Çoğu endüstriyel prosesin çalışma sıcaklığı 110-120°C aralığındadır. Bu durumda kullanılacak olan ekipmanların tamamını uygun sıcaklık dayanımına göre seçmek gerekir. Özellikle EPDM ya da FPM (Viton®) gibi sıcaklığa dayanımı yüksek elastomer malzemelerden imal edilmiş sızdırmazlık elemanlarının kullanılması önemlidir. Sıfırın altına inen sıvı sıcaklarında da ayrıca limitler tespit edilmelidir. Suyun dışındaki proseslerde, örneğin kızgın yağ kullanımında akışkan sıcaklığı 300°C’ye kadar çıkabilmektedir.

Dış ortam sıcaklığının da kontrol edilmesi gereklidir. Pompa istasyonun bulunduğu hava koşulları suyun donma sıcaklığının altına iniyor ise pompa ve tesisatın izole edilmesi gerekmektedir. Aksi halde akışkanın donması sonucu pompalarda büyük hasarlar oluşacaktır. Çoğu zaman pompa odası yapılması da uygun bir çözümdür. 

Dalgıç pompalarda elektrik motorunun basılan akışkan içinde olduğu unutulmamalı ve pompanın sorunsuz çalışması için akışkanın izin verilen üst sıcaklık sınırı kontrol edilmelidir. Çoğu dalgıç pompa imalatçısı pompaların çalışabileceği akışkan sıcaklığı üst sınırını 40-50°C arasında belirlemiştir.   

Salmastra seçimi

Pompa seçimlerinde sızdırmazlık elemanları malzemeleri her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Aksi takdirde sorunsuz çalışması gereken bir pompa devreye alındığı anda bile sızdırmaya başlayabilir. Günümüzde endüstriyel tesislerin çoğunda mekanik salmastralar kullanılmaktadır. Bunun yanında maden ve ağır sanayinin özel proseslerinde yumuşak salmastra kullanımı da mevcuttur. Özellikle katı partikül ihtiva eden sıvıların transferinde salmastra yüzey malzemelerinin aşınmaya karşı dayanım göstermesi beklenirken, kimyasal içerikli sıvılarda ise elastomer malzemelerin dayanımı daha fazla önem arz etmektedir. Hafif tuzlu sular için salmastra yüzeylerinde karbon ve seramik kullanılabilirken, deniz suyu transferinde salmastra yüzeyleri silikon karbid ya da tungsten malzemeden seçilmelidir. Özellikle gıda endüstrisinde temizlik amaçlı kullanılan CIP hatlarındaki pompaların salmastralarında EPDM elastomer uygun olurken, asit içeriği yoğun sıvılarda ise FPM elastomerler çok daha uzun ömürlü olmaktadır. Daha aşındırıcı sıvılarda ise çift mekanik salmastrayla birlikte salmastra haznesi tampon sıvı ile sabit basınç altında sirküle edilmektedir. Buna en güzel örnek otomotiv ve beyaz eşya sektörlerinde oldukça yoğun çalışan kaplama tesislerinin kimyasal sirkülasyonunu sağlayan çinko fosfat transfer pompalarıdır.

Şekil 4: Çift Mekanik salmastra ve tampon akışkan uygulaması [10]

Pompa seçimi

Pompa seçimine, prosesteki akışkan özellikleri tespit edildikten sonra pompanın yüzeyde mi yoksa dalgıç olarak mı çalışacağına karar vererek başlayabiliriz. Katı partikül içeren sıvılar için dalgıç pompa seçimi yapılacak ise sudaki maksimum partikül büyüklüğünü tespit etmeli ve pompamızın katı partikül geçirgenliğine uygun olup olmadığını kontrol etmeliyiz. Devamında sıvı sıcaklığı ve havuzda çökelme-katılaşma olmadığını kontrol edip uygun seçimi yapabiliriz. 

Örnek uygulama:

Otomotiv sektöründe üretim yapan bir fabrikanın boyahane atıklarının biriktirildiği havuzdan, atık sıvıyı arıtma tesisine 20 m3/saat debi, 1 bar basınçta transfer edecek dalgıç pompa talebi için sorulması gereken sorular şu şekilde olmalıdır:

Havuzdaki sıvı sıcaklığı nedir?

İşletme çalışıyorken 30-35°C arası ama gece daha düşük sıcaklıkta.

Sıvı içindeki yabancı cisimler nelerdir? En büyük partikülün ölçüsü nedir?

Sıvı homojen su ile karışık boya, maks. 1-2 cm büyüklüğünde parçalar olabiliyor.

Sıvı yoğunluğu ve viskozitesi nedir?

Kirli su, yoğunluğu 1,1 g/cm3 civarındadır.

Havuz tabanına çökelme oluyor mu?

Evet oluyor. Yılda 1 defa havuzu boşaltıp iş makinesi ile havuz dibi temizleniyor.

Sıvının içindeki kimyasallar nelerdir? pH değeri kaçtır?

Sıvı bazik karakterli, pH değeri 9-10 civarı ama tesisatta paslanmaz çelik malzemeler kullanmaktayız.

Havuz derinliği nedir?

Yaklaşık 10 metre. 

Bu durumda seçilmesi gereken pompanın en az 40°C’de çalışabilen, paslanmaz çelik malzemeden imal edilmiş, en az 30 mm katı partikül geçişine izin veren çark yapısına sahip, 10 m daldırma derinliği olan bir dalgıç atık su pompası olmalıdır. Kullanımda dikkat edilmesi gereken husus, dipteki biriken çamurdan daha yüksek bir seviyede pompayı çalıştırarak, pompanın çamura gömülmesine engel olmaktır. 

Bu örnekteki sıvı sıcaklığını daha yüksek bir değere çıkardığımızda örneğin 50°C’nin üzerindeki sıcaklıklar için talep edildiğinde, satın alma maliyetleri oldukça yükselmektedir. Alternatif olarak bu tip durumlarda kolon tipi pompalar ya da kendinden emiş kabiliyeti olan yatay santrifüj çamur pompaları da tercih edilebilir. 

Sonuç

Su insan hayatı için çok değerli bir madde olduğu gibi, tedarikinden tüketim aşamasına kadar kullandığımız ekipmanların doğru seçimi de bir o kadar önemlidir. Bunların başında suyun transferini sağlayan pompalar gelirken yanlış pompa seçimi, su kaçak ve kayıplarına sebebiyet verir. Tesislerde su olmadan üretim yapılamaz. Bu nedenle insan, yaşama direkt olarak suyla bağlı olduğu gibi genel ihtiyaçlarını da yine su sayesinde karşılar. Endüstrinin de su olmadan çalışabilmesi mümkün değildir. Endüstriyel tesislerden çıkan atık sular her zaman bize sorun oluşturacaktır ancak doğru pompa ve ekipman seçimi ile bu sorunun üstesinden gelebiliriz. Bu sayede üretimin aksamadan devam etmesini sağlayabiliriz ve gelecek nesillere hem su kaynaklarını hem de temiz üretimi miras bırakabiliriz.  

Faydalanılan başlıca kaynaklar:

https://www.lowara.com.tr/

https://www.ilpa.com.tr/

ÇENGEL, Yunus A.; CIMBALA John M.. Fluid Mechanics Fundamentals and Applications

İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü dergisi”, 1-6. sayılar. İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü

https://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eaduf#cite_note-1

https://tr.wikipedia.org/wiki/Pompa

https://sutema.org/mavi-gezegen/su-dongusu.2.aspx

https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/asrin-projesi-askili-boru-sistemiyle-anadoludan-kktcye-su-tasiyor/2011317

https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/dsi-istanbulda-su-sikintisi-yasanmayacak/1973612

https://cevreselgostergeler.csb.gov.tr/su-kullanimi-i-85738

https://sutema.org/kirilgan-dongu/suyun-sektorlere-gore-kullanim-oranlari.9.aspx

https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Belediye-Su-Istatistikleri-2018-30668

https://sutema.org/kirilgan-dongu/su-ayak-izi.15.aspx

https://www.aesseal.com/tr/node/2650

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Genel

Türkiye’nin ve dünyanın en iyileri için köklü deneyim ve yenilenen teknolojiyle “terzi usulü” pompacılık!

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Pompa üretimindeki 40 yılı aşan uzmanlığıyla katma değeri yüksek pompalar tasarlayan ve üreten Göksan Pompa, müşteri ihtiyaçlarına özel, terzi usulü mühendislik hizmeti veriyor. Ekonomik, uzun ömürlü ve sektöre ilham veren öncü ürünleriyle öne çıkan Göksan, Türkiye’de ve dünyanın 61 ülkesinde kamu ve özel sektörün devleriyle çalışıyor. Kamu ve özel sektörde Türkiye’nin en önde gelen tesislerine ve kurumlarına hizmet veren firma, tasarımlarını dünyaya taşıyarak 61’den fazla ülkeye ihracat yapıyor.

Şirketin ortaklarından Efe Çıtak, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz röportajda firmanın faaliyetleri ve çözümleri üzerine görüşlerini Pompa&Vana Dergisi ile paylaşıyor.

Göksan Pompa’yı tanıyabilir miyiz?

Göksan Pompa, 1982 senesinde Sabri Çıtak tarafından İzmir’de küçük bir atölye olarak kuruldu. Tarımsal sulama pompalarıyla başladığı serüvene, dalgıç pompa ve motorları ve son 20 senedir de, ağır hizmet endüstriyel pompa tasarımı ve üretimiyle devam ediyor.  Atatürk Organize Bölgesinde yer alan fabrikamız, 6000 m2 alana sahip.

Göksan Pompa’nın ürün yelpazesi ve üretim kapasitesi hakkında bilgi verebilir misiniz?

Enerjiden kâğıda, kimyadan gıdaya, madenden sulamaya kadar oldukça geniş bir alana hitap eden üretme yeteneğimiz ve kapasitemiz var. En büyük gücümüz, katma değerli, gereksinime odaklı ürünler sunabilmemiz. Bu yüzden, yeniden üretmekten öte, yenisini üretmenin heyecanıyla çalışıyor, hevesimizi çoğaltan müşterilerimize kusursuz ve nokta atışı çözümlerle geri dönüşler sağlıyoruz. Tasarlayıp ürettiklerimiz, tesislere ve proseslere özel, terzi usulü mühendislik ürünleridir. Ekibimizin, sektördeki tüm gelişmeleri takip etmesi, kurum içi eğitimler ve sektöre ilham veren fikirlerle çalışması, yüksek verimli ürünlere ve akılcı çözüm önerilerine dönüşüyor ve müşteriye sunuluyor.

Pompa teknolojilerinizle hangi sektörlere çözüm sunuyorsunuz? Ön plana çıkan bir ürün/çözüm/uygulama alanı var mı?

Şirketimiz, rafta hayata katılmayı bekleyen standart ürünler yerine, ülkemizde üretilmeyen ve yurtdışından tedarik edilen katma değeri yüksek ürünlere odaklanıyor. Ağırlıklı olarak demir-çelik, maden, gıda, enerji ve kâğıt sektörü için çalışıyoruz. Bu sektörler, kusursuzluğu talep eden önemli sektörlerdir. Bu yüzden, tüm ayrıntıları ustalıkla, deneyimle, bilimle, teknolojiyle ve hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan baştan sona müşteriyle temas halinde çalışıyoruz. Kurumlarla, tesislerle direkt çalışmanın yanında, anahtar teslim iş yapan EPC, proje firmaları ve yüklenici firmalar müşteri portföyümüzde ağırlıkla yer almaktadır. Müşterinin anlık değil, uzun vadeli memnuniyetini ve güvenini sağlamak, temel politikamızdır.

Enerji ve kaynak kullanımının önemi her geçen artıyor. Bu alanda yürüttüğünüz Ar- Ge çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Bahsetmiş olduğumuz gibi zaten bütün ürünlerimiz terzi usulü üretildiği için pompa ve sistem verimliliği en yüksek seviyelerde müşteriye sunuluyor. Bu da, kaynaklarımızın israfından kaçınarak, geleceğe daha yeşil, daha temiz bir dünya bırakma hedefiyle mümkün. Mühendislerimiz pompalarımızın tasarımlarını her yeni projede daha da geliştiriyor, sanal ve fiziksel saha testleri yürütüyor ve olası verim kayıplarını ürün daha tasarım aşamasındayken önlüyor. Modüler yapıda tasarlanmış ürün grupları hem imalata hem de müşteriye zaman ve para kazandırıyor, hem de kaynakların en iyi şekilde kullanılmasına olanak sağlıyor.

Ürünlerinizle hem yurt içine hem de yurt dışına çözümler sunuyorsunuz. Göksan Pompa’nın iç pazar ve ihracat faaliyetlerinden bahsedebilir misiniz? Hangi ülke ya da bölgelere ürün satışı gerçekleştiriyorsunuz?

İnsanın su ihtiyacı hayat devam ettikçe hiçbir zaman bitmeyecek. Bu sebeple, iç ve dış pazarlarda uzun süredir devam eden ve çoğalan müşteri ilişkilerimiz, dolayısıyla büyüyen bir portföyümüz bulunuyor. Sektördeki ve dünyadaki bilinirliğimizi anahtar çözümler ürettiğimiz müşterilerimize ve onların bizi önermesine borçluyuz diyebilirim. Mesela örnek verecek olursak firmamız Siemens Enerji grubunun Türkiye’deki tek pompa tedarikçisidir. Bunun gibi birçok global firma ile çalışmakta olup, 61’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Yani dünyanın her yerindeyiz.

2022 yılını nasıl geçirdiğinizi ve 2023 yılının nasıl devam ettiğini aktarır mısınız? Üretim, ihracat ve sunduğunuz çözümlerde rakamlar ne gösteriyor?

Pandemi ile birlikte Avrupa’da ve Amerika’da üretimin aşırı derecede yavaşlaması Türkiye’ye artan üretim miktarı olarak yansıdı. Açıkçası bizi de olumlu yönde etkiledi. Dünyanın önde gelen markaları, Türkiye’de dünya kalitesinde üretimler gerçekleştiren, bizim gibi firmalarla tanışma fırsatı buldu. Her geçen yıl bir önceki yıla göre büyüme ve gelişme kat ediyoruz. Yeni çözüm ortaklarımız artıyor. Güncel müşterilerimizle de sürekli irtibat halindeyiz. Biz hep uzun soluklu birliktelikler arayışındayız. Hedefimiz müşterilerimizi sadece satış anında mutlu etmek değil, satış sonrası saha ve mühendislik hizmetlerimizle 360 derece bir çözüm ortaklığı sunmak. Zaten bunu sağladıktan sonra büyümemek mümkün değil…

Göksan Pompa’nın gelecek dönem hedef ve beklentilerini iletir misiniz? Yeni proje, yatırım çalışmaları ya da gelecek dönem piyasaya sunacağınız yeni bir ürününüz var mı?

Mühendislik çalışmalarımız hiçbir zaman bitmiyor. Kendimizi ve ürünlerimizi sürekli güncelliyoruz. Yeni ürün tasarımlarıyla müşterilerimize güncel çözüm önerileri sunuyoruz. Tabii ki hedefte yeni projelerimiz de var. Bu yıl Ekim ayında, Sodex’te ürüne dönüşmüş yeni fikirlerimizi de sergileyeceğiz, bekleriz. Ayrıca şimdiden katılımcı olarak bulunacağımız 2024 yılında yurt dışında gerçekleşecek sektörümüzün en büyük iki fuarı için hazırlıklara bugünden başladık. Durmak yok, yola devam.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Genel

Technotrans, H2HoWi Projesi’nin parçası olarak yeşil hidrojen elde ediyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Sıvı teknolojisi çözümleriyle; soğutma ve sıcaklık kontrolü, filtrasyon ve ayırma ile pompalama ve püskürtme sistemlerinde uzman isimlerden biri olan Technotrans, ‘H2HoWi Projesi’nin parçası olarak yeşil hidrojen elde ediyor. Şirket binasındaki ısı tedarikinin iklim dostu bileşeni olarak artık yeşil hidrojeni kullanan Technotrans, Westenergie AG’nin yan kuruluşu olan dağıtım şebekesi operatörü Westnetz ile H2HoWi Araştırma ve Geliştirme Projesi’nin bir parçası olarak, Dortmund yakınlarındaki yaklaşık 500 metre uzunluğundaki kamu doğal gaz boru hattını yüzde 100 yeşile dönüştürüyor. 2022’nin Ekim ayında Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti Ekonomi, Sanayi, İklim Eylemi ve Enerji Bakanı Mona Neubaur tarafından resmi olarak başlatılan projenin 2023’ün sonuna kadar devam edeceği tahmin ediliyor. H2HoWi Projesi’nin ortağı Technotrans, binalarına ısı sağlamak için iklim nötr hidrojen kullanan üç şirketten biri olarak dikkat çekiyor. Firmanın KfW-55 üretim tesisinde halihazırda fotovoltaik sistem ve ısı pompası bulunuyor.

Konuyla ilgili konuşan Technotrans SE Yönetim Kurulu Sözcüsü Michael Finger, “Sürdürülebilirlik, iklim koruma ve çevre dostu enerji kaynaklarının artan kullanımı, technotrans Group’un stratejisinin ayrılmaz bileşenleridir. Bu nedenle, bu projeye katılımımız iklim nötrlüğüne ulaşmada önemli bir adım” ifadelerini kullanıyor.

Technotrans, yakın zamanda dünya çapındaki tüm konumlarında 2030 yılının sonuna kadar iklim açısından nötr üretime geçmeyi resmi olarak taahhüt etti. Yeni açıklanan bu hedef, şirketin “Future Ready 2025-Geleceğe Hazırlık 2025” stratejisinin bir parçası olarak önceki “Çevresel-Sosyal-İdari (ESG)” hedeflerini tamamlıyor. 

Kaynak: www.technotrans.com

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Genel

İ-MAK’ın doğudaki partneri Çayırağası Redüktör, kaliteyi sektörel uzmanlığıyla güçlendiriyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Endüstrideki uzun yıllara dayanan tecrübesiyle 2002 yılından bu yana güç aktarım ve pompa sektörlerine hizmet veren Çayırağası Redüktör, güç aktarım ve sıvı transferleri konusunda uzmanlaşmış kadrosuyla sunduğu satış öncesi ve sonrası hizmetlerini, stoklu ürün gamıyla destekliyor. Ürünlerinin esnekliğiyle dünyanın birçok noktasında endüstrinin hemen hemen her alanına çözümler sunan İ-Mak Redüktör’ün Güney Doğu ve Doğu Anadolu’daki 20 yıllık iş ortağı olan Çayırağası Redüktör; uzman kadrosu, bölgesel etkinliği, satış öncesi ve sonrası hizmetleriyle İ-Mak kalitesine güç katıyor.

Sektöründe lider birçok markanın bayiliğini üstlenen Çayırağası Redüktör’ün Genel Müdürü Nuri Çayırağası, İ-MAK Redüktör’le olan iş ortaklıklarına odaklandığımız röportajda firmanın faaliyetlerini Güç Aktarım’a değerlendiriyor.

Çayırağası Redüktör’ü tanıyabilir miyiz?

İhsan Çayırağası önderliğinde sanayi sektörüne makine, kalıp imalatı ve demir-çelik faaliyetleri ile yıllarca katkıda bulunmuş olan firmamız, 2002 yılından bu yana güç aktarım ve pompa sektöründe hizmet vermektedir. 

Çayırağası Redüktör Ailesi olarak; redüktör, elektrik motoru, elektromanyetik fren ve kavrama grupları, vibrasyon motoru, endüstriyel tip santrifüj ve kızgın yağ pompaları ile vakum ve dişli pompa satışlarını yapıyoruz.

Endüstriye sunduğunuz hizmetler ve sektörde sizi farklı kılan özelliklerinizden söz edebilir misiniz?

Başta makine imalatı ve tüm sanayi endüstrisi olmak üzere, güç aktarım ve sıvı transferleri konusunda uzmanlaşmış kadromuz, satış öncesi ve sonrası ikili müşteri ilişkilerimiz ve stoklu ürün gamı, bizi farklı kılan hizmetlerimizdendir.

Ürün yelpazeniz ve çözümleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Portföyünüzde hangi markalar yer alıyor?

Firmamız uzun yıllardır sektöründe lider konumdaki firmaların bayiliklerini yapmaktadır. Bayiliğini üstlendiğimiz markalar arasında; İ-MAK Redüktör, VOLT Elektrik Motorları, EMF Elektromanyetik, ABB, KEM-P, POM-VAK Pompa Makine, Miksan Motor, Yıldız Pompa ve Sempa Pompa yer alıyor.

İ-Mak Redüktör’le olan partnerliğiniz hakkında bilgi verebilir misiniz? 

İ-MAK Redüktör ile olan iş ortaklığımız yaklaşık olarak 20 yıla dayanıyor. Bu uzun süreli beraberliğimizin altında; bayisine olan desteği, yeni yatırımlar, geniş ürün yelpazesi ve en önemli yatırımı olan Ar-Ge ile sürekli yeniliklere açık bir firma olması yer alıyor. Ürünlerimizi İ-Mak Redüktör kalitesi adı altında, gönül rahatlığıyla pazara sunabiliyoruz.

Firmamız, İ-Mak Redüktör’ün Güney Doğu ve Doğu Anadolu bayiliklerini yürütmektedir.

Genel olarak stoklu çalıştığımız ürün grupları arasında helis dişlili, sonsuz vidalı, konik dişlili, paralel milli ve vinç serisi ürünler yer alıyor.

İ-Mak Redüktör markası sahada hangi özellikleriyle ön plana çıkıyor?

Zamanında tedarik, geniş ürün yelpazesi, yeterli Ar-Ge yatırımı ve müşteri odaklı kalite anlayışı İ-Mak Redüktör’ün sahadaki en büyük artıları olarak sıralanabilir.

2022 yılının son çeyreğine girmiş durumdayız. Yılı nasıl geçirdiğinizi aktarır mısınız? Satış, satış sonrası hizmet ve diğer çözümlerinizde rakamlar ne gösteriyor? 

2021 yılında yaşanılan global kriz ve olumsuz dalgalanmalar, tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de bizleri olumsuz etkilemiştir. Gerek iş ortaklarımız ile yapmış olduğumuz istişareler ile gerekse doğru stok yapma konusundaki tecrübemizle zor günleri beraber aşmayı başarmış durumdayız.

Çayırağası Redüktör’ün kısa ve uzun vadeli hedef ve beklentilerini iletir misiniz?

Ülkemiz ekonomisinde umarım, bugün olduğu gibi gelecek yıllarda da sanayi çarkları son hız dönmeye devam eder. Çayırağası Redüktör ailesi olarak biz üzerimize düşeni fazlasıyla yapmaya hazırız. Her zaman dediğimiz gibi; bizimle çalışmak, işinize gelecek…

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com