Global pazarda önemli bir pompa imalatçı olan Alman Klaus Union GmbH, Seterm Teknik ile ortak bir yatırım gerçekleştirdi. Pandemi döneminde alınan yatırım kararını, üretime İzmir’de başlayacak olan ortak şirket Klaus Union Makine ile taçlandıran Seterm Teknik, şimdi ise küresel çapta pazarlamaya odaklandı.
Isı ve akışkan transfer teknolojileri alanında 2004 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren Seterm Teknik, 18 farklı şirketin Türkiye distribütörlüğünü yürütüyor. Alman Klaus Union firması ile hayata geçirilen ortak yatırımın detaylarını konuştuğumuz Seterm Teknik Genel Müdürü Selahattin Aydın, Alman firması Klaus Union ile birlikte ilerleme kararlarının 2017 yılına dayandığını aktarıyor. Ortak yatırım kararının pandemi gibi tüm sektörlere kayıp yaşatan bir dönemde olmasının ayrıntılarını aktaran Aydın, ortak şirket ile ürünlerin Türkiye’de üretilmesinin önemine vurgu yapıyor.
2004 yılında kurulan Seterm Teknik’in 17 yıl içerisindeki ilerleyişinden bahseder misiniz?
Kurucusu olduğum ve şu an satış faaliyetlerini sürdürdüğüm Seterm Tenik, kurulduğu günden bu yana saygınlıkla 17 yılı geride bırakıp sektörün öncüsü haline geldi. Seterm Teknik olarak her daim firmaların beklentilerini karşılamak amacıyla hızlı, zamanında ve doğru adımlar atarak firmaların isteklerine cevap veriyoruz. Uzman kadromuz sayesinde gerçekleştirdiğimiz çalışmalar, oluşabilecek iş birliklerimiz için referans niteliğinde. Kurulduğumuz günden bu güne geldiğimiz noktaya bizi yaptığımız işler ve yıllar içerisinde aldığımız doğru yatırım kararları getirdi.
Seterm Teknik’in gelecek planlarından bahseder misiniz?
Seterm Teknik olarak çok sayıda markanın Türkiye temsilciliğini üstlenmiş durumdayız. Firmamız, marka ve ürün grupları konusunda oldukça donanımlı. Önümüzdeki süreçte çevre ülkelere daha fazla pazarlama ve servis ulaştırmayı planlıyoruz.
Endüstriye odaklı ürünlerin yanı sıra günlük kullanım için gerçekleştirdiğiniz projeler var mı?
Endüstriye odaklı ürünler olarak daha çok pompa, vana ve eşanjör satış ve servisini gerçekleştiriyoruz. Fakat Seterm Teknik olarak ihtiyaçlara yönelik çözümler üretmeye önem verdiğimiz için günlük kullanıma ve projelerin ihtiyaçlarına göre çalışmalar da sunuyoruz. Bu sayede sektörde meydana çıkan boşlukları ve gereksinimleri analiz ederek kendimizi daha da geliştirebiliyoruz.
Pandemi döneminde Klaus Union ile gerçekleştirdiğiniz yatırım oldukça dikkat çekmişti. Bu yatırımınızdan söz eder misiniz?
Alman firması Klaus Union ile 14 yıl önce yaptığımız anlaşmayla, birlikte ilerleme kararı aldık. Klaus Union ile anlaşma yaptığımız 2007 yılında Türkiye’de sektörümüzdeki ekipman sayısı oldukça azdı. Bu noktada uzun zaman Klaus Union ile karşılıklı emek sarf ederek bu sorunları çözüme kavuşturmak için gereken adımları atmaya çalıştık. Petrokimya, kimya, gübre sektörlerinin yanısıra maden, gıda sektörlerinden gelen taleplere mümkün olduğunca yeterli ve hızlı cevap vermeyi amaçladık. Klaus Union küresel çapta, özellikle manyetik kavramalı pompalar konusunda söz sahibi bir firma. Ortaklığımızın başarı getireceğini öngörebildik ve bu doğrultuda yaklaşık bir yıl önce, pandemi sürecinde hazihazırda Almanya’da imalatı yapılan mekanik salmastıralı pompaların Türkiye’deki imalatı konusunda yatırım yapma kararı aldık. Pandemi döneminde hem Türkiye’de hem de dünyada çeşitli sektörler büyük kayıplar verirken, bu yatırımımız çeşitli çevrelerce oldukça riskli olarak değerlendirildi. Fakat hem Seterm Teknik olarak bizim hem de Klaus Union’ın, çabalarımızın karşılıksız kalmayacağı şekilde çalışarak geleceğe yatırım yaptık.

Seterm Teknik ve Klaus Union ortaklığının gelecekteki hedefleri nelerdir?
Seterm Teknik olarak ortaklığımız sayesinde Türkiye’de başarı kaydetmemiz durumunda Almanya’da üretilen çeşitli ürün gruplarının da Türkiye’de üretilmesini hedefliyoruz. Klaus Union bu noktada ürün gruplarının Türkiye’deki imalatında gerekli olan makine parçalarının teminini sağlamak için adımlarını atacak. Zamanla yükselen başarı grafiğimizle birlikte bunları gerçekleştireceğiz. Seterm Teknik’in İzmir’de yer alması, özellikle global anlamda sektörde meydana gelen tedarik zinciri sorunları nedeniyle ortaklığımıza oldukça fayda sağladı. Ortaklığımız, Avrupa ve Ortadoğu arasındaki boşluğu doldurdu. İzmir’in ve dolayısıyla Seterm Teknik’in Avrupa’ya ve Ortadoğu’ya yakınlığı ve bu bölgelerde bağlantılarının ve referanslarının bulunması Klaus Union’ı lojistik ve tedarik açısından memnun ediyor.
Bu ortaklıktaki yol haritanız nedir?
Pompalar 1953 yılından bu yana çeşitli sektörlerde kullanılıyor. Klaus Union, araştırma ve teknik detay ekleyerek Almanya fabrikasında yapacağı yatırımları Türkiye üzerinden sürdürüp, ürün çeşitliliği ve lojistik açıdan bir üs edinmiş oluyor. Yılda 800-1000 arasında pompa üretme kapasitemiz var. Burada bir sistem kurduk ve ISO, ATEX standartlarının gerektirdiği testlerin hepsini geçmiş durumdayız. Şu anda petrokimya, maden, kimya, enerji, gıda ve hizmet sektörünün gerektirdiği kimya ve petrokimya alanında öncü firmalarla uzun yıllardan beri gerekli anlaşmalar sağlanmıştır. Dünya’da, gibi birçok kimya deviyle global anlaşmaya varılmış durumda.
Üretimin Türkiye’de yapılacak olması Türkiye ekonomisine nasıl etki edecek?
Şu an için yalnızca mekanik salmastra, salmastıralı santrifüj ve özel skid sistemlerin imalatlarını yapacağız. Sertifikasyon kalite testlerinin her birinin başarıyla geçilmesinin ardından ise Klaus Union manyetik kavramalı pompalar, vidalı pompalar gibi ürünlerin imalatlarını Türkiye’deki üretim bandında ürettirmeyi düşünüyor. Bu bağlamda ürünlerin yurtdışında değil de Türkiye’de üretilmesi en çok müşterilerimizi rahatlatacak. Şu anda planlarımız henüz emekleme aşamasında olduğu halde oldukça uzun ve başarılı bir yol kat ettiğimizi söyleyebilirim. Fakat bu emekleme durumu ayağa kalkma haline geçtiğinde öncelikle Türkiye ekonomisi bunun yararlarını görecektir. Zamanla diğer ülkelerle de iş birlikleri gerçekleştireceğiz.
Türkiye’de piyasaların durumunu nasıl değerlendirirsiniz?
İç piyasada döviz ve dünyadaki genel hareketlilik maliyetleri aşırı şekilde artırıyor. Koşullar sektör açısından birçok olumsuzluğu beraberinde getiriyor fakat önceden alınan kararlar ve planlaması yapılan projeler devam ediyor. İhracattaki göstergelere bakarak Türkiye ekonomisinin bazı noktalarda iyiye doğru gittiğini söyleyebiliyoruz.