İklim değişikliğinin sonuçlarını artık sadece araştırma veya raporlardan değil, günlük hayatlarımızdan da takip edebiliyoruz. Hemen hemen tüm dünyada kuraklık konusunda alarm zilleri çalarken; anormal sıcaklıklar, yağışsız geçen mevsimler, ani yağışlar ve seller ile iklim değişliğinin nihai sonuçlarını günden güne rutin hayatlarımızda daha fazla hissetmeye başlıyoruz. Yer altı suları tükenirken, yağışlar mevsim normallerinin altında kalarak daha önce benzeri görülmemiş noktalarda dahi kuraklık belirtileri meydana getirirken, temiz suya erişim giderek daha da zor hale geliyor. Su kıtlığı endişe verici düzeydeki artışını sürdürürken, mevcut durumda içilebilir su miktarını %1’den daha az olarak açıklayan uzmanlar, kıtlığın 2025 yılına kadar daha fazla insanı etkilemesini bekliyor.
Bilinçsiz su kullanımı ve iklim değişikliği, temiz suya ulaşım ve hayatlarımızdaki su stresi oranını doğrudan etkilerken; uluslararası kuruluşlar, küresel ölçekte güvenli suya erişimi olmayan 2,2 milyar insan olduğunu açıklıyor. Kuraklığı sürdürülebilir ekonominin önündeki en büyük sorunlardan biri olarak vurgulayan Birleşmiş Milletler (BM) ise, kuraklıkların 2050 yılına kadar dünya nüfusunun dörtte üçünden fazlasını etkileyebileceğinin altını çiziyor. Artan nüfus, tarım, sanayi talepleri ve iklim değişikliğinin kötüleşen etkileri su krizini tetiklerken, Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) raporları, su stresinin 2025 yılında dünya nüfusunun yarısını etkileyeceğini tahmin ediyor.
Türkiye ise genellikle sanıldığını aksine su zengini ülkeler arasında değil, kişi başı kullanılabilir su miktarı baz alındığında su stresi yaşayan ülkeler arasında yer alıyor. WWF’nin tahminlerine göre nüfus artış oranıyla birlikte Türkiye, 2030 yılında su fakiri bir ülke haline geliyor. World Rescue Institute’nin (WRI) 2040 yılına dair oluşturduğu Su Stresi Haritası’na bakıldığında ise, ülkemizin su stresi seviyesinin artarak, 2040 yılında büyük bir bölümünün Yüksek Su Stresi ve Su Kıtlığı kategorilerinde yer aldığı görülüyor.
Su kaynaklarına odaklanan Birleşmiş Milletler kuruluşlarının ve su ile sanitasyon konularında çalışan uluslararası kuruluşların faaliyetlerini koordine eden kurumlar arası mekanizma UN-Water (Birleşmiş Milletler Su) tarafından, dünya üzerindeki kıt su kaynaklarının koruması, denge gözetilerek sürdürülebilir yönetimle kullanılması, su sorunlarının çözüme kavuşması ve suyun önemine vurgu yapmak için düzenlenen Dünya Su Günü, 1993 yılından bu yana her yıl 22 Mart tarihinde kutlanıyor.
2023’te “Ortaklıklar ve İş Birliği Yoluyla Değişimi Hızlandırmak” teması ile gerçekleştirilen Dünya Su Günü, bugünü özel kılmak ve dikkat çekmek adına ülkemizde bu yıl da birçok firma, kamu kuruluşu ve STK tarafından özel olarak kutlanıyor ve suya sahip çıkma çağrısı yapılıyor.
Doğamız, geleceğimiz, gençliğimiz ve ülkemiz için suyumuzu korumak bizim ellerimizde, Dünya Su Günü kutlu olsun.