Connect with us

GIDA İŞLEME ENDÜSTRİSİ

Doğayı ve insanlığı korumak istiyorsan “Dönüştür Gitsin”

Yayın Tarihi:

on

Dönüştür Gitsin, benim kendi dönüşümümün bir parçası olarak hayat bulmuş bir projedir ve toplum bilincini artırarak evlerde açığa çıkan gıda atıklarının dönüştürülmesini hedeflemektedir.

3 yıl evvel, kendi yarattığım gıda atıkları artık beni rahatsız etmeye başlayıp ve o rahatsızlıkla baş edemez olduğum anda verdiğim bir kararla gıda atıklarının dönüştürülmesi ile ilgili çalışmaya başladım.

Dünya genelinde üretilen gıda atıklarının 1/3’lik kısmının hiç tüketilmeden çöp sahalarına gittiğini öğrendiğimde kalbimin sızladığını hissettim. 

Kimin sızlamaz ki?

Gıda atıklarının bu kadar büyük ölçeklerde gerçekleşmesinin pek çok sebebi var, size çok kısa olarak bir kaç ana sebebi listeleyebilirim,

  • Tarlada, toplama sırasında ve taşıma sırasında oluşan kayıplar
  • Satış noktalarında görücüye çıkmadan evvel market, bakkal ve pazarlarda bozuk görüntülerinden veya şekillerinden ötürü ayrılan gıdalar
  • Gereğinden fazla satın alma yapıldığı için tüketilmeden buzdolabında bekleyerek (çoğunlukla da unutularak) çürüyen ya da son kullanım tarihi geçen gıdalar
  • Satış noktalarındaki gıdaların son kullanma tarihleri geçtikten sonra satıştan kaldırılıp imhaya gidiyor olması

Büyük kayıpların yaşandığı sahalarda yerel yönetimler, çevreci organizasyonlar, bakanlıklar önlemler almaya çabalıyor ve her geçen gün biraz daha ciddi tedbirler alınarak bu durum kontrol altına alınmaya çalışılıyor. 

Aynı ölçüde sorun teşkil eden ancak kimsenin üzerinde durmadığı çok daha önemli bir nokta var: Toplumu oluşturan bireylerin ev içinde yarattığı gıda atıkları(!) ve bunları ayrıştırmadan çöpe atmaları ile başlayan zararlı döngü! 

Gıda atıkları, evsel atıklar, kimyasal ve diğer atıklarla bir arada çöpe atılıyor, bu çöpler her ne kadar bazı işlemlerden geçse de eninde sonunda çöp sahalarında yolculukları son buluyor. Gıda atıkları bundan sonraki süreçte sıcaklığın etkisi ile çürüyerek atmosfer için çok zararlı olan metan gazı açığa çıkarıyor, bu da dünya ısısını artırırken yaşamın devamlılığını tehdit etmeye başlıyor.

Dönem dönem yaptığımız anket çalışmalarında gördük ki, aslında hepimiz gıda atıklarını ayrıştırmak ve dönüştürmek istiyoruz. Ancak nasıl yapacağımız konusunda neredeyse hiç fikrimiz yok.

Hayal kırıklığı yaratan bu anket sonuçları bizim için bir ışık yaktı ve gıda atıklarını nasıl ayrıştırıp dönüştürerek faydalı hale getirebileceğimizi dilimiz döndüğünce anlatmaya başladık. Zaman içinde bu çalışmalar evrilerek (onlar da kendi dönüşümlerini yaşadılar diyebiliriz) aşağıda aktaracağım profesyonel bilinçlendirme eğitimlerine dönüştüler.

Mevcutta, Dönüştür Gitsin olarak iki ana sahada eğitimler veriyor, uygulamalar yapıyoruz. 

  • Teknik Eğitim Modülleri
  • “Dönüşerek Dönüştür” Farkındalık Oluşturma Serisi

Teknik eğitim modülleri 

Bu eğitimlerin genellikle, okullar (ilköğretim ve lise) ile, toplu çalışma alanlarında, fabrika vs gibi yoğun gıda tüketiminin gerçekleştiği noktalarda verilmesi maksimum fayda sağlamaktadır.

  • Gıda Atıkları Farkındalık Eğitimi
  • Dünyayı Siyah Altın Kurtaracak 
  • Gıda Atıkları Yeni Dünyaya Yön Veriyor 

Dönüşerek dönüştür eğitim serisi

Dönüşüm, varoluştan bu yana süregelen doğal bir döngü iken (doğum, gelişim, diğer insanlarla etkileşim, ölüm) endüstri devrimi, teknolojik gelişmeler, metropollere göç, şehir hayatının karmaşası ve stresi altında bireylerin bu doğal döngüden koparak negatif enerjilerin etkisi ile rotasını şaşırması sonucu doğal döngü bozulmaya başladı. Güçlünün zayıfı ezerek varolduğu bir dünya düzeni yaratılırken bireylerin başka bireylerle yarışı içsel hesaplaşmaları unutturdu ve enerji akışını sağlayan kanalların tıkanmasına neden oldu. Bu nedenledir ki, pek çok durumda negatif enerji yüklü olarak etkileşimde bulunmaya başladık. Bireysel çıkarlarımız toplumsal değerlerin önüne geçmeye başladı, kendimize ve doğaya olan sorumluluklarımızı unutur olduk.

Günümüzde yapılan spiritüal çalışmalar, yoga, meditasyon egzersizleri, nefes ve frekans çalışmaları hep bu bozulmanın iyileştirilmesini hedefliyor.

Tabii bütün bu olumsuz gelişmeler doğanın kendi iç işleyişini de bozmaya başladı. Doğal kaynaklar çok hızlı ve gereğinden fazla şekilde tüketilirken, neticede açığa çıkan atıklar da dünyamıza zarar vermeye başladı.

Dönüştür Gitsin olarak bu eğitim serimizde hem bireyleri kendiler ile ilgili farkındalığa ulaştırırken hem de doğaya karşı görevlerini yapmalarını sağlayacak bir bilinç seviyesine ulaştırmayı hedefliyor.

Böylece, kendileri dönüşürken doğayı dönüştüren bireylerin güçlü enerjileri ile toplumu pozitif dönüştürmeyi hedefliyoruz.

Sizleri de aramızda görmekten mutlu oluruz.

Sevgiler,

Dönüştür Gitsin

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

GIDA İŞLEME ENDÜSTRİSİ

KHS, konserve doldurma için daha fazla esneklik sunan modüler bir platform geliştirdi

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Daha fazla erişilebilirlik, hızlı devreye alma ve kolay bakım ile öne çıkan KHS’nin yeni nesil konserve doldurma teknolojisi, hijyenin optimizasyonu konusunda ikna edici. Platform aynı zamanda cam ve PET segmentlerine de uygun bir yapıda. Konserve doldurma modüler platformuyla sadece operatörlere büyük esneklik ve optimum hijyen sağlamakla kalmayan KHS, aynı zamanda gelecekteki kullanım uygunluğuna da yatırım yapıyor. Yeni nesil KHS doldurucular, piyasanın ve gıda endüstrisinin gelecekte karşılaşabileceği güçlüklerin üstesinden gelmek üzere tasarlanıyor.

Modüler, yapılandırılabilir ve büyütülebilir özellikleriyle öne çıkan KHS’nin yeni kuşak platformu, son iki senede cam ve PET’te başarılı biçimde uygulanabilmesini takiben, artık konserve doldurma piyasasında da yerini aldı. Bu da konteyner segmentinde maksimum uyumlanabilirlik ve gelecekteki sorunlara karşı uygunluk gereksinimlerini karşılama talebi olan müşterilere cevap veriyor.

Çoklu zaman tasarrufu

İçecek kutusu üreticileri, çeşitli açılardan tüm doldurucu türlerine yanıt veren üniversal bir modüler sistemin geliştirilmiş olmasından istifade edebilecek. Özdeş parçalar, kullanılabilirliğin iyileştirilmesini sağlıyor, bu da dolgu maddelerinin daha hızlı tedarik edilebileceği anlamına geliyor. Sahada gerçekleştirilebilen kurulum ve devreye alma işlemleri, basitleştirilmiş veya senkronize edilmiş standartların kullanılmasıyla hız kazanıyorlar. Ayrıca, bakım gerektirmeyen tahrik teknolojisi temizlik için gereken zamanı ve eforu azaltıyor. Aynı şey, dolgu maddelerinin tek tip tasarımıyla artık basitleştirilmiş ve kısaltılmış olan bakım süreçleri için de geçerli.

İçecek çeşitlerinin eskiye göre çok daha fazla sayıda çeşit barındırıyor olması gerçeğine dayanarak, doldurmada esneklik giderek daha önemli hale geliyor. Buradaki temel kriterlerden birini, her bir doldurma valfindeki genleşme için doğru malzemenin seçimi oluşturuyor. Konuyla ilgili konuşan KHS Ürün Müdürü Manfred Härtel, “PTFE’de (Teflon) mükemmel bir şekilde temizlenebilen bir malzememiz var. Bu, valf contalarımızın çok daha uzun bir yaşam ömrüne sahip olduğu ve dolayısıyla bakım aralıklarının iki katına çıktığı anlamına geliyor. Müşterilerin büyüyen ürün portföyleri ile ilgili olarak, bu özel malzemenin en büyük avantajı, akışkanı bir sünger gibi emen EPDM (Etilen-Propilen-Dien Kauçuğu) gibi elastomerlerden yapılan standart contaların aksine, pratik olarak hiçbir aroma maddesini emmemesidir. Doldurma dizisindeki bir sonraki ürünle negatif yönde bir konsantrasyon farkı meydana geldiğinde, EPDM bu tatlandırıcıları tekrar serbest bırakır. Bu istenmeyen etkiyi önlemek için üretimin aromaya göre programlanması gerekir. Böylece hafta, örneğin bir maden suyu ile başlar ve enerji içeceği gibi tadı yoğun bir ürünle doldurularak son bulur. Doldurma vanalarımızla tat aktarımı pratikte ortadan kalkıyor ve müşterilere planlama sırasında daha fazla özgürlük sağlıyor” açıklamasında bulunuyor.

Ayrıntılardaki temizlik

Yeni yapılan geliştirmenin getirdiği önemli bir artı, silindirler ve kamlar tarafından mekanik olarak indirilmedikleri için artık yağlama gerektirmeyen pnömatik çan kılavuzlarının sağladığı hijyen koşuları optimizasyonunda standartların daha iyi sağlanabilir hale gelmesidir. Ayrıca, aşınmanın önlenmesinin yanı sıra, su sıçraması gibi durumların ortaya çıkma riski de kalkıyor. Öne çıkan diğer bir özellik ise hijyen kaplamasının tercihe uygun bir şekilde yapılabilmesi: Yüksekliği artırılmış plakalar ve alçaltılmış tavan sayesinde, doldurma caruselinin etrafındaki ürün odası çok daha küçülüyor. “Çörek” prensibine göre inşa edilen muhafaza, caruseli bir halka içine alıyor ve bunu yaparken hijyen bölgesinin hacmini %40’a kadar azaltıyor. Bu, hassas alan boyunca optimum, hedeflenmiş bir steril hava akışı sağlayıp açık bölmeleri “kirli” mağaza havasından koruyor. Ayrıca ihtiyaç duyulan HEPA filtre sayısını da azaltıyor.

Daha kompakt tasarıma rağmen, operatörlerin manevra yapması için hala çok yer kalıyor. Härtel, “Doldurucunun bakım, revizyonlar veya format değişimleri sırasında manuel müdahale gerektirebilecek her bölümüne kolayca erişilebilir” diyor. Prensip olarak hijyen için en büyük riski oluşturduğundan gerekli manuel müdahale miktarı en aza indiriliyor. Bu nedenle, açıkça tanımlanmış temizleme döngüleri ve otomatik CIP kapaklarından yukarıda belirtilen zil kılavuzlarına kadar mümkün olduğunca çok işlev doğrudan otomatikleştirilmiştir.

Geliştirilmiş hijyen, daha küçük ayak izi

Giderek yükselen hijyen standartlarının sonucu olarak, günümüzde daha önce doldurulmuş ve kapatılmış kutuları sterilize etmek için kullanılan tünel pastörizatörü büyük ölçüde gereksiz hale geliyor. Bu makineler yer kaplamakla kalmaz; aynı zamanda maliyetleri de artırır, büyük yatırım gerektirir ve yüksek enerji tüketirler, bu da işletme maliyetlerine yansır. Härtel, “Dolgu malzemelerimizde hijyen standardını mükemmelleştirdiğimiz için artık giderek daha hassas hale gelen içecekleri işleyebiliyoruz. Şok pastörizasyon artık çok sayıda ürün türü için yeterli. Bu sadece büyük miktarda yer tasarrufu sağlamaz; içecekler tünelde sadece birkaç saniye kaldığından, tatları neredeyse hiç bozulmaz” ifadelerini kullanıyor.

Doldurulacak ürünün sıcaklığı söz konusu olduğunda yeni platform da esnektir. Örneğin, bira 20°C’de sıcak, gazlı alkolsüz içecekler ise 22°C’de doldurulabilir. Bu, yoğuşma oluşmadığı anlamına gelir ve kartonların veya tepsilerin ıslanma, küf oluşturma veya kirlenme riskini ortadan kaldırır. Başka bir seçenek de suyu 95°C’ye kadar sıcaklıklarda sıcak doldurmaktır, böylece içerik soğuyup büzülürken kutuda bir vakum oluşmaz ve bunu yaparken alüminyum kutu duvarını çökertir. Härtel, “Bu amaçla, iç basıncı artırmak için dikiş yapmadan hemen önce kutuya nitrojen damlatıyoruz” diyor.

Yeni dolgu platformunun üstesinden geldiği bir başka zorluk da hafif teneke kutularda giderek daha ince duvar kalınlıkları ve buna bağlı alt üst yük ile sunulan zorluklar oluşturuyor. Bu bağlamda, ilgili malzeme kalınlığına ve açık kutunun stabilitesine uyarlanabilen kapatma basınçları ile kapların ilk sızdırmazlığı sırasında bir pnömatik presleme işlemi burada en uygun çözümü oluşturuyor.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Gıda ve Şekerleme Üreticileri

Reçel pompalamak neden bu kadar zor?

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Reçel, birkaç faktör nedeniyle pompalanması zor bir akışkandır. Öncelikle, oldukça viskozdur, bu nedenle aktarılmasında belirli bir pompa tipine ihtiyaç duyar. İkincisi, reçeller genellikle meyve parçaları veya tohumlar gibi süspansiyon halinde katılar içerir. Bu da belirli pompa türlerinin tıkanmasına ve ayrıca pompaya takılan mekanik salmastraların sızmasına neden olabilir. Üçüncüsü, reçelin yüksek şeker içeriği ve yapışkan yapısı nedeniyle, mekanik sızdırmaz pompalardaki salmastra yüzeyleri, pompanın durması sırasında birbirine yapışabilir ve pompa tekrar çalıştırıldığında yırtılabilir ve sızma yapabilir. Neyse ki, bu sorunların üstesinden gelmek için kullanabileceğiniz çok sayıda seçeneğimiz var.

Gıda maddesi, meyve parçaları veya tohumlar gibi küçük katı maddeler içeriyorsa, bunların üstesinden etkin biçimde gelecek kadar sağlam pompaların farkında olmanız gerekir. Bu tip uygulamalarda kullanılabilecek çok sayıda pompa tipi mevcuttur.

Havayla Çalışan Çift Diyaframlı Pompalar (AODD), aşağıdaki özellikleri nedeniyle en iyi seçimdir:

Süspansiyon halindeki katılarla kalın sıvıların taşınması.

Nispeten yüksek tahliye basınçları ile darbesiz akışa yakın olması.

Kolay temizlenebilirlik.

Sızdırmazlıkların süspansiyon halindeki katılardan kaynaklanan aşınmaya karşı korunabilir olması.

Reçel gibi yapışkan maddeler için yıkama sistemleri veya özel olarak tasarlanmış aşınmaya dayanıklı salmastra yüzeylerine sahip yedek salmastralar kullanılabilir.

Kaynak: Process & Control

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

GIDA İŞLEME ENDÜSTRİSİ

PAKKENS, gıda ve sıhhi uygulamalara özel diyafram ayırıcılı sistemlerle fark yaratıyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

46 yıldır ölçüm cihazları üretiminde sektörün öncü ismi olan PAKKENS, gıda endüstrisinin ihtiyaçları doğrultusunda da çözümler geliştirmekte ve yeni ürün tasarımlarına devam etmektedir. 

3A ve EHEDG Sertifikalarına sahip olan PAKKENS, yüksek hassasiyet ve hijyen gerektiren gıda üretim hatları, farmakolojik ve biyoteknolojik uygulamalarda aktif olarak kullanılan diyafram ayırıcılı sistemler üretmektedir. 

-1…24 bar ve 0…600 bar arasında geniş ölçüm aralıklarında üretim seçeneği sunan firma, çeşitli bağlantı tipleri ile de prosesinize kolaylıkla uyum sağlayan ürünler imal ediyor. 

Genel olarak incelendiğinde, Diyafram Ayırıcılı Sistemler, proses içinde bulunan akışkanın yüksek viskoziteli, kristalleşebilir ve katılaşabilir olduğu, aynı zamanda basınç ölçer ile temas etmesinin istenmediği durumlarda kullanılır. Diyafram ayırıcının iki temel görevi bulunmaktadır. Basınç ölçer ile prosesi ayırmak ve proses basıncını ölçüm ekipmanına iletmek. Basınç iletimi, sistemin içinde bulunan doldurma sıvısının hidrolik bir sistem gibi çalışmasıyla gerçekleşir. Esnek olan AISI 316L malzemeden imal edilmiş diyafram, basınç etkisi altında esner ve basıncı doldurma sıvısı aracılığı ile basınç ölçere iletir. 

Gıda üretim hatları, farmakolojik ve biyoteknolojik uygulamalarda hijyen

Sektörün belirlediği standart yüzey pürüzlülüğü değerleri, diyafram ayırıcı üzerinde herhangi bir mikrobiyolojik yapının oluşmasını engellediği için büyük önem taşımakta. PAKKENS, sıhhi uygulamalar için üretmiş olduğu DS Serisi Diyafram Ayırıcılı Basınç Ölçerleri, endüstrinin uygun gördüğü yüzey pürüzlülüğü değerlerinde ileri teknolojik imkanlar ile imal edebiliyor.

PAKKENS’in 3A ve EHEDG sertifikalı ürünleri, hijyenik üretim hatlarındaki oluşabilecek sorunlarda nasıl fayda sağlıyor? 

Üretim hatlarında diyaframın zarar görebileceği durumlarda, diyafram ayırıcılı sistem içinde bulunan doldurma sıvısı gıda, farmakoloji ve biyoteknoloji uygulamalarına uyumlu, NSF (National Sanitation Foundation) tarafından H3 sınıfı sıvı olarak tanımlanmış olan bir ürün olduğu için doldurma sıvısının prosese karışması, proses akışkanına ve prosesin işleyişine zarar vermeyerek üretimin sürekliliğini sağlamaktadır.

PAKKENS, tecrübeli tasarım ve AR-GE ekibi ile gıda, farmakoloji ve biyoteknolojik uygulamalar dışında çeşitli endüstriyel uygulamalarda kullanılması amacıyla hassas, güvenilir, emniyetli ve dayanıklı ürünler tasarlayıp, üretmeye devam ediyor.

 

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement
Advertisement

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com