Connect with us

Etkinlikler

ARMATÜR Derneği Başkanı Turhan: Türkiye’deki döviz girdisinin en büyük kaynağı ihracat

Yayın Tarihi:

on

Geçen yılı 4,2 milyar dolarla kapatan armatür sektörünün ihracatı, 2023 yılının ilk iki ayında geçen yılın aynı dönemlerine göre paralel bir seyir izledi. Sektörün Ocak-Şubat dönemi ihracatı 629,4 milyon dolar olarak gerçekleşti. En fazla ihracat gerçekleştirilen ilk üç ülke ise; Almanya, Rusya ve İtalya oldu. İhracat birim fiyatı ise şubat ayında 5,96 dolara yükseldi. ARMATÜR Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, ihracat rakamlarının deprem ve diğer etkilerden dolayı şubat ayı itibariyle düşüşe geçtiğini, KGF gibi birçok desteğin bu zorlu dönemde sağlanamaması ve gerekli önlemlerin alınmaması durumunda ihracat hedefinin sert düşüşlerle, 200 milyar dolarlara bile ulaşma riskinin ortaya çıkabileceğini kaydetti.

Türkiye’deki iç pazar büyüklüğü 5 milyar TL’yi aşan armatür sektörü ihracatı, 2023 yılı ocak ayına göre yüzde 5 artışla başlarken, sektörün şubat ayı ihracatı ise yaşanan olumsuz gelişmelere bağlı olarak yüzde 4,8 düşüş gösterdi. 2023 Ocak ayında yüzde 5 artışla 314 milyon dolar olarak gerçekleşen ihracat, Şubat ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,8 düşüş ile 316,4 milyon dolar olarak gerçekleşti. Sektörün Ocak-Şubat dönemi ihracatı ise yüzde 0,35 düşüşle 629,4 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Sektörünün en fazla ihracat gerçekleştirdiği ilk üç ülkeye bakıldığında; 41 milyon dolarla Almanya ilk sırada yer alırken, 22 milyon dolarla Rusya ikinci sırada, 13,6 milyon dolarla İtalya üçüncü sırada yer aldı.

İhracat şubat ayında düşüşe geçti

Açıklanan rakamları değerlendiren ARMATÜR Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, ihracat hedefinin 500 milyar dolara çıkarıldığını ve geçen yılın 250 milyar dolarlık ihracatla kapatıldığını belirtti. Turhan, ihracat rakamlarının deprem ve diğer etkilerden dolayı şubat ayı itibarıyla düşüşe geçtiğini, KGF gibi birçok desteğin bu zorlu dönemde sağlanamaması ve gerekli önlemlerin alınmaması durumunda ihracat hedefinin sert düşüşlerle, 200 milyar dolarlara bile ulaşma riskinin ortaya çıkabileceğini kaydetti. Turhan, “Buralara çok ciddi eğilmeli, kaynak akıtılmalı, ihracatın hız kesmemesi için elimizden gelen her türlü imkânı seferber etmeliyiz ki bu işin sonunda Türkiye olarak hepimiz kaybetmeyelim. Türkiye’deki döviz girdisinin en büyük kaynağı ihracattır. O yüzden üretim yapıp ve bu yaptığımız üretimi de kıymetli, değerli bir şekilde kilogram fiyatı yüksek ve ihracatımızı da rahat bir şekilde yapabiliyor olmamız lazım diye düşünüyorum” dedi.

İhracatçıdan döviz kuru talebi 

İhracatçılar olarak birçok sorunla uğraştıklarının altını çizen Turhan, Armatür sektöründe ihracatın diğer sektörlere göre daha az düşüş yaşanmasına rağmen bunun olumlu bir durum olmadığını, yaşanan ekonomik sıkıntılar, dövizin baskılanması sonucu çok ciddi bir şekilde artan maliyetlerle ihracat fiyatlarını oluşturamama gibi sorunlarla boğuşurken, tüm bunların üstüne EYT’nin işverenlere büyük yük oluşturduğunu kaydetti.

Döviz baskılanmasından dolayı ihracatta fiyat verilemez seviyelere gelindiğini vurgulayan Turhan, döviz kurunun bir miktar yukarı hatta 25 bantlarına doğru çıkması gerektiğini, tüm firmaların görüşlerinin de bu doğrultuda olduğunu ifade etti. Turhan, “Yatırım yapan, yatırım istisnası alan, yatırım teşviği alan firmalarımıza uygulanan deprem vergisi zaten büyük olan sorunlara ek yük oldu. Bu tür vergiler, topluma yayılan genel vergilerle bu yükün altından kalkınması gerektiğini düşünüyoruz. Deprem vergisi hamlesinin en azından daha doğru kredilerle firmaların desteklenmesi, firmaların zorda kalmaması için devlet tarafından KGF gibi fonlarla destek olunması gerekiyor. EYT’ydi, deprem vergisiydi, zaten daralan ihracattı, dünyadaki resesyondu derken Midyat’a giderken elimizdeki bulgurdan da olma ihtimalimiz var” dedi.

Türk armatür ürünleri Almanya’da vitrine çıktı

Ticaret Bakanlığı desteği ve İDDMİB organizasyonu ile milli katılım düzenlenen; Armatür sektörü olarak 13-17 Mart tarihleri arasında Almanya Frankfurt’ta ISH Isıtma, Soğutma, Havalandırma Fuarı’na katıldıklarını belirten ARMATÜR Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, Armatür sektörünün dünyadaki lider ülkesinin Almanya olmasından dolayı fuarın bu ülkede olmasının çok kıymetli ve önemli olduğunu vurguladı. Turhan, iki yılda bir düzenlenen ve 26’ncı kez kapılarını açan fuarın, yoğun ilgiyle karşılaştığını belirtti. 

Türkiye’den milli düzeyde katılım gösterilen fuarda, katılımcı sayısının en fazla olduğu ülke Çin, ikinci sırada İtalya, üçüncü sırada ise Türkiye oldu. Fuara toplam katılımcı sayısının 2025 olduğu ve ziyaretçi sayısının ise 130 bine ulaştığını belirten Turhan, şu ifadeleri kullandı: “Bu fuarda olmak çok önemliydi. İDDMİB Başkanı Çetin Tecdelioğlu ile birlikte; dünyadaki diğer firmalar hangi aşamadalar, ne yaptılar, ne yapıyorlar, teknolojik açıdan hangi konularla çalışıyorlar gibi birçok soruyu katılan firmalarla yaptığımız görüşmelerle gördük ve katılan firmaların ürünlerini görme şansı edindik. Böylelikle bizler için ve katılımcı firmalar için de aynı zamanda kıymetli bir veri bilgi oldu. Fuara; Başkonsolos Erdem Tunçer, Ticaret Müşavirimiz Sinan Korkmaz, Ticaret Ateşemiz Yusuf Yerkel ve Ticaret Bakanlığımızdan yetkililer geldi. 178 Türk katılımcısının birçoğuna ziyaretler yapıldı. Firmalarımızdan aldığımız geri dönüşlerden fuarın çok verimli geçtiği yönünde oldu. Dediğim gibi hem dünyayı görme, sektörü tanıma, rakipleri tanıma, uluslararası anlamda hangi pozisyonda olduğumuzu gördük.  Bir taraftan da sektörümüzün yeteri kadar teknolojiye ulaşamadığı, büyüyemediği özellikle Avrupalı rakiplerin hızlı bir şekilde geliştiği, büyüdüğü, teknolojik yeni ürünlere yatırım yaptığını, bunun da arkasından Çinli firmaların da eski, kalitesiz ürünlerini bıraktığı, teknolojik ve yeni ürünler eklediklerini burada tespit etmiş olduk.”

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Etkinlikler

Avrasya Uluslararası Hırdavat Fuarı Hardware Eurasia ve Fastener Expo Eurasia kapılarını açtı

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Hırdavat ve bağlantı elemanları endüstrilerinin profesyonelleri İstanbul’da buluşuyor. Sektörün en önemli buluşma noktası olan Avrasya Uluslararası Hırdavat Fuarı Hardware Eurasia ile Avrasya Endüstriyel Bağlantı ve Sabitleme Elemanları Fuarı Fastener Expo Eurasia ile eş zamanlı olarak 9 Mayıs Perşembe günü İstanbul’daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını ziyaretçilere açtı. Fuarın ikinci ve üçüncü günleri gelecek ziyaretçiler, güncel sektörel konularda bilgilendiren HISİAD Akademi Seminerlerine katılma fırsatı da yakalayacak.

Hırdavat ve bağlantı elemanları sektörlerinin lider isimleri, 9-12 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde bir araya geliyor. RX Tüyap organizatörlüğünde Hırdavat Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (HISİAD) iş birliği ile düzenlenen Avrasya Uluslararası Hırdavat Fuarı Hardware Eurasia ve Bağlantı Elemanları Sanayici İş İnsanları Derneği (BESİAD) iş birliği ile düzenlenen Avrasya Endüstriyel Bağlantı ve Sabitleme Elemanları Fuarı Fastener Expo Eurasia eş zamanlı olarak 9 Mayıs’ta ziyaretçilerine kapılarını açtı. Hırdavat ve bağlantı elemanlarına yönelik her türlü ürün ve hizmeti sunan 300’den fazla yerli ve yabancı firma, elektrikli el aletlerinden iş güvenliği malzemelerine, bağlantı elemanlarından yüzey işleme kadar uzanan geniş ürün grubuyla fuar ziyaretçilerine aradıkları her türlü hırdavat ve bağlantı elemanı çözümünü tek çatı altında sunuyor.

Bağlantı Elemanları Sanayici İş İnsanları Derneği (BESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Topuk, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve Hırdavat Sanayici ve İş Adamları Derneği (HISİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu ile TİM Başkanı Mustafa Gültepe’nin de katıldığı açılış töreninde konuşan RX Tüyap Genel Müdürü Berkan Öner Avrasya Uluslararası Hırdavat Fuarı Hardware Eurasia ve Fastener Expo Eurasia ile ilgili olarak şunları söyledi: “Hardware Eurasia Fuarı’mızın bu sene üçüncüsünü, Fastener Expo Fuarı’mızın ise ikincisini gerçekleştiriyoruz. Bu fuarlarımızda geçen yıla göre %30’un üzerinde bir artış kaydettik.  Suudi Arabistan başta olmak üzere Orta Doğu ve Avrupa ülkelerden gelen ziyaretçi sayısında artış görüyoruz. Sene içinde yurt içinde ve dışında yaptığımız satış ve pazarlama çalışmalarımız neticesinde bu artışı yakaladık. Hem dijital hem de geleneksel pazarlama faaliyetleri yürüttüğümüz fuarlarımız her iki endüstrinin ihracat potansiyeline katkı sağlayacak. Her iki fuarda 300’ün üzerinde katılımcı firma ve firma temsilcisi ile fuarlarımız açmış bulunmaktayız. 100’e yakın ülkeden ziyaretçi kaydı aldığımız fuarlarımızı dört gün boyunca 20 binin üstünde sektör profesyonelinin ziyaret etmesini hedefliyoruz.”

T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından desteklenen Hardware Eurasia “Uluslararası” unvanını aldı

2023’e kıyasla %30 büyüyen Hardware Eurasia Fuarı bu sene “Uluslararası” unvanını aldı. Katılımcı teşviği ve uluslararası alım heyeti organizasyonu ile T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından desteklenen Hardware Eurasia ve eş zamanlı düzenlenen Fastener Expo Eurasia Fuarları 300’den fazla firma ve firma temsilciliğine ve yüzlerce markaya ev sahipliği yapıyor. 100’e yakın ülkeden 3000’i uluslararası olmak üzere 20 binin üstünde ziyaretçinin beklendiği fuarlar için Almanya’daki önemli yapı marketler fuara davet edilirken, Suudi Arabistan’dan da önemli inşaat firmaları fuarı ziyaret edecek.

Fuar kapsamında; Tüyap Fuarcılık Grubu’nun Kuzey Makedonya, Gürcistan, Rusya ve İran ofisleri aracılığıyla bölgelerinin sektör profesyonelleri ile fuar için alım heyeti çalışmaları da gerçekleştiriliyor. T.C. Ticaret Bakanlığı’nın fuar desteği kapsamında; İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) koordinasyonuyla yurt dışından fuar için İstanbul’a gelen 60’tan fazla uluslararası VIP alıcı fuarın ilk günü B2B görüşmesi gerçekleştirdi. Fuar özelinde düzenlenen uluslararası alım heyetleri kapsamında toplamda 400 kişilik heyet 4 gün boyunca fuarda ağırlanacak. Fuarlar kapsamındaki uluslararası alım heyeti organizasyonları Türkiye’deki hırdavat ve bağlantı elemanları endüstrilerinin ihracat potansiyeli için büyük önem taşıyor.

10 ve 11 Mayıs’ta kaçırılmayacak HISİAD Akademi Seminerleri 

Avrasya Uluslararası Hırdavat Fuarı Hardware kapsamında; ziyaretçiler 10 ve 11 Mayıs günlerinde 4. salonda yer alan özel alanda HISİAD Akademi tarafından düzenlenen seminerlere de katılabilecek. Programa göre; 10 Mayıs Cuma günü saat 12.00’de Taşkın Lojistik’ten Selçuk Taşkın’ın sunumuyla “Türkiye‘den Avrupa’ya İhracatın Başarısı İçin Lojistiğin Önemi”, 14:30’da ise HISİAD – Kaynak Makine Ve Kaynak Malzemeleri Sektör Komitesi Başkanı  Yücel Uygur’un sunumuyla “Kaynak Nedir?” başlıklı seminer gerçekleşecek. 11 Mayıs Cumartesi günü ise saat 12.00’de “El Aletleri” semineri ile KANCA El Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, 14.30’da “Üretici, Satıcı ve Son Kullanıcılar İçin İş Güvenliği Ekipmanlarında Sertifika Denetimi ve Cezai Yaptırımların Önemi” semineri ile HISİAD İş Güvenliği Malzemeleri Sektörü Komitesi Başkanı Fatih Akıllı , HISİAD İş Güvenliği Malzemeleri Sektörü Komitesi Üyesi Mustafa Çiçekyurt ve A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Arif Tok ziyaretçilere faydalı bilgiler sunacak.

Fuarlar ilk üç gün 10.00 – 18.00 saatleri arasında, son gün olan 12 Mayıs Pazar günü ise 10.00 – 17.00 saatleri arasında ziyarete açık.

Katılımcı firmaların listesi, online bilet ve daha fazla bilgi için www.hardwareeurasia.com  ve www.fastenerexpoeurasia.com web siteleri ziyaret edilebilir.

Devamını Oku

Etkinlikler

Türkiye, suyun yüzde 40’ını şebekelerde kaybediyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Türkiye’de suyun yüzde 40’ı fiziki sebeplerden dolayı kullanıcılara ulaşmadan şebekelerde kaybediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyar m³ temiz suya yani yaklaşık 30 milyon kişinin bir yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor.

22 Mart Dünya Su Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Masdaf Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, Türkiye’de su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için yüzde 40’ı şebekelerde kaybedilen suyun kazanılması için yapılması gerekenlere dikkat çekti.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından hazırlanan rapora göre Türkiye, yılda kişi başına düşen 1.519 m³’lük su miktarı ile ‘su sıkıntısı çeken’ bir ülke. Pompa sektörünün yarım asırlık lider firması Masdaf’ın Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, Türkiye’de su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için yüzde 40’ı şebekelerde kaybedilen suyun kazanılması konusunda yapılması gerekenleri açıkladı:

Suyun yüzde 40’ı şebekelerde kaybediliyor

“Barajlarda bulunan ham su, iletim hattıyla arıtma tesislerine oradan haznelere ve şebekeler yardımıyla da evlerimize ulaşıyor. Ancak Türkiye’de suyun yüzde 40’ı fiziki sebeplerden dolayı şebekelerde kaybediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyar m³ temiz suya yani yaklaşık 30 milyon kişinin bir yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor.

Su kaynaklarını doğru yönetmek ve suyun kullanıcılara ulaşmadan kaybolmasını önlemek konusunda yerel yönetimlere önemli roller düşüyor. Çünkü yerel yönetimler, suyu evlere taşıyan şehir şebekelerini doğru sistemler ile yöneterek bu kayıpların önüne geçebilir. Bu kapsamda şebeke suyunu basınçlandırmak için kullanılan pompalar ile suyu taşıyan boruları doğru seçmek ve bakımlarını ihmal etmemek gerekiyor.

Eski pompalar yüzde 40 daha fazla enerji tüketiyor

İdeal verimlilik seviyesinin yüzde 20 altında çalışan eski ve yıpranmış pompalar su israfının yanı sıra enerji israfına da neden oluyor. Çünkü aynı hacimde su pompalamak için yüzde 40 daha fazla enerji tüketiyor. Bu nedenle eski pompa sistemlerini, yüksek verimli ve elektronik olarak kontrol edilen yeni pompalarla değiştirmek gerekiyor. Yenilenen sistem hem iki yıl içinde kendini amorti ediyor hem de yüzde 40 daha az enerji tüketiyor.

Şehir şebekelerinde kullanılan borulara dikkat!

Şehir şebekelerindeki kayıpları önlemek için yalnızca akıllı pompa teknolojileri ile suyu basınçlandırmak da yeterli değil, bir diğer önemli parametrenin de şehir şebekelerinde kullanılan borular olduğunu söyleyebiliriz. Eğer sistemdeki borular eski ve yıpranmış ise patlama veya delinme gibi sorunlar yaşanabiliyor.

Akıllı pompa teknolojileri ile doğru basınçlandırma yapılmalı

Borularda yaşanan patlama veya delinmenin nedenlerinden bir diğeri ise uzun boru hatlarındaki kayıpları karşılamak amacıyla şebekenin çıkış noktalarına yerleştirilen pompalardaki basınçların yüksek tutulması oluyor. Bu nedenle alt yapı sistemlerini bir bütün olarak değerlendirip, mühendislik hesaplamalarını doğru yapmak gerekiyor.

Kullanım ömrü 10 yılı aşan pompaları, akıllı pompa teknolojileri ile yenileyerek doğru basınçlandırma yapmak, kaçakları tesit edip boruları yenilemek şebekelerden kaynaklı su israfını önleyecek bir çözüm olacaktır.” dedi.

Devamını Oku

Etkinlikler

Dünya, yaşamın temel kaynağını hızla tüketiyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

1993 yılından bu yana her yıl 22 Mart tarihinde kutlanan; küresel ısınma kaynaklı yağış azlığı, aşırı buharlaşma, hızlı tüketim ve kirlilikle, diğer yandan vahşi sulama ve bilinçsiz su tüketimiyle anlamı her yıl artan Dünya Su Günü, 2024 yılında “Barış için sudan faydalanmak” temasıyla gerçekleştiriliyor. Suyun küresel barış, istikrar ve refah üzerindeki hayati rolünü öne çıkaran tema, aynı zamanda su kıtlığı, kirliliği ve suya eşit olmayan erişim gibi sorunların toplumlar ve ülkeler arasındaki gerilimleri artırabileceğini vurguluyor.

Konuyla ilgili küresel araştırmalar ise dünyada 785 milyon insanın suya erişemediğini ortaya koyarken, 2050′ye kadar her 4 kişiden en az birinin kronik veya tekrarlayan tatlı su kıtlığından etkilenen bir ülkede yaşayacağını öngörüyor. Farklı bir araştırmada ise, dünya nüfusunun yüzde 40’ından fazlasının su kıtlığı çektiği, bu durumun önümüzdeki yıllarda artarak 2050 yılında 4 milyar insanı etkileyeceğini bildiriyor. 2023 yılının Kasım ayında yayınlanan son UNICEF raporuna göre, her 3 çocuktan 1’i (739 milyon) şiddetli veya çok şiddetli su kıtlığı olan bölgelerde yaşıyor ve iklim değişikliği bu durumun daha da kötüleşmesine yol açıyor.

Küresel su tüketimi sektör bazında incelendiğinde temiz suyun;

  • %69’u gıda ve tarım,
  • %21’i enerji ve endüstriyel,
  • %12’si içme suyu ve evsel tüketimde kullanılıyor.

Türkiye’de durum ne?

Dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’de ise, artan nüfusla birlikte kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarının 2030 yılında 1.200 metreküpe, 2040 yılında 1.116 metreküpe, 2050 yılında ise 1.069 metreküpe kadar düşmesi bekleniyor. Bu rakamlar, Türkiye’nin su kıtlığı çeken bir ülke durumuna geleceğini gösteriyor. World Rescue Institute’nin (WRI) 2040 yılına dair oluşturduğu Su Stresi Haritası’na bakıldığında ise, ülkemizin su stresi seviyesinin artarak, 2040 yılında büyük bir bölümünün Yüksek Su Stresi ve Su Kıtlığı kategorilerinde yer aldığı görülüyor. Haritaya göre, Türkiye dünyada su stresi yaşayan 50 ülke arasında 32. sırada yer alıyor.

Yetkililer ise, son yıllarda bu duruma ilişkin önlemler almaya çalışıyor. 2023 yılının Kasım ayında su kaynaklarının etkin yönetimi ve verimli kullanımı amacıyla üst düzeyde koordinasyon ve iş birliği sağlaması için oluşturulan Ulusal Su Kurulu, 2024 yılının Ocak ayında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın öncülüğünde ilk toplantısını gerçekleştiriyor. Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, su kullanımı ve iklim değişikliği etkilerinin bu şekilde artarak giderse; 6 yıl sonra nüfusun yüzde 49’unun, tarım alanlarının ise yüzde 78’inin su yetersizliği riskiyle karşı karşıya kalacağını söyleyerek, “Bu durumla yüzleşmemek için riski krize dönüşmeden yönetmemiz gerekiyor” açıklamasında bulunuyor.

Su Verimliliği Seferberliği başta olmak üzere, son yıllarda su kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı için birçok yatırım ve önemli düzenlemeleri hayata geçiren Türkiye, Ulusal Su Kurulu ile sektörel su tahsislerinin de değerlendirileceği su arzına ilişkin kısa ve uzun vadeli plan, politika ve stratejiler oluşturmayı hedefliyor.

“Su vatandır” vizyonu ve sloganıyla yürütülen bilinçlendirme çalışmalarını destekliyor, geleceğimiz için bu denli önemli bir alanda faaliyet gösteren tüm sektör paydaşlarımızın Dünya Su Günü’nü kutluyoruz.

Devamını Oku

Trendler