Connect with us

Vanalar

Akışkan teknolojilerinde 40 yılın tecrübesi: Sunsay Mühendislik

Yayın Tarihi:

on

Türkiye’nin köklü firmalarından Sunsay Mühendislik’in kurucusu Yusuf Kenan Sayar’la bir söyleşi gerçekleştirdik. Firmalarının 40 yıllık yolculuğunun yanı sıra ülkemizin ve sektörün genel durumuna ilişkin pek çok değerlendirmede bulunan Yusuf Bey’e teşekkür ediyor ve sizleri bu keyifli sohbetle baş başa bırakıyoruz.

Yusuf Kenan Sayar

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

1942 Adana doğumludur.

Adana Meslek Lisesi’ni bitirip, akabinde Makine Teknikerliği okuduktan sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden 1966 yılında mezun olmuştur.

Sırasıyla,

  • 1966-1970 yılları arasında Karayolları 17. Van Bölge Müdürlüğü’nde (5 yıl) Bakım Müdürü,
  • 1970-1976 yılları arasında STFA Kadıncık 2. Barajı’nda Bakım Müdürü,
  • 1976-1977 yılları arasında STFA-Libya (Tripoli-Trablus) Limanı Şantiye Makine Bakım Müdürü,
  • Libya dönüşü de Doğuş Holding’in kurucusu Ayhan Şahenk Bey’e Samsun Baraj İnşaatı Danışmanlığı

görevlerini yaptıktan sonra 1978 yılında “su, buhar, kimyasal ve endüstriyel akışkan teknolojileri” alanında endüstriyel tesislerin ihtiyaçlarına yönelik faaliyet yapmak üzere kendi firmasını kurmuştur.

Şirketi kurduğu yıllarda satışın yanında özellikle o yıllarda çok eksik olan endüstriyel konularda eğitim faaliyetlerini de paralel yürüterek şirketine vizyon kazandırıp büyüme sağlamıştır.

Sunsay’ın tarihçesinden ve faaliyet alanlarından bahseder misiniz?

Pompalar, vanalar ve ölçü kontrol ürünleri olmak üzere 1978 yılından bu yana 3 ana dal üzerinde faaliyet göstermekteyiz.

Sunsay’ın başlarda hidrolik-pnömatik ekipmanlar, hortum ve küresel vanalar imalatı gibi geniş bir yelpazesi varken sonrasında kurumsallaşma ve daha da sadeleşerek büyüme gibi hedeflerle bu 3 ana gruba yönelimi olmuş ve 1992 yılında isim değişikliğine gidilerek Sunsay Mühendislik adını almıştır.

1994 yılında eğitimini Almanya’da tamamlayan, Avrupa etiğine önem veren, Avrupa stratejisi ve disipliniyle yetişen Sunsay’ın 2. jenerasyonu Hakan Sayar’ın imalatın iptalini istemesi üzerine firmamız imalatı bırakmış ve beraberinde 1996 yılında Avrupa’daki, başta Alman firmaları olmak üzere kendi sektöründe isim yapmış güçlü firmaların bölge distribütörlükleri alınmıştır. Adana firması olmamıza rağmen vizyonel ilerleyişimizle firmamız büyümüş, personel sayımız artmış ve mevcut yerinden ayrılıp daha büyük ve daha kaliteli bir mevkiiye taşınmıştır.

2009 yılındaki ekonomik krizi gerek pazarlama kabiliyeti gerek müşteri memnuniyeti odaklı hizmetlerimizle fırsata çevirebildiğimizi söyleyebiliriz. Çünkü Türkiye’nin ağırlıklı ilk 500 firmasıyla çalışmaktayız. Kurumsal, yatırım kapasitesi sürekli olan, ihracat yapan, üretimi öyle veya böyle bir şekilde durmayan firmalarla çalışmaktan keyif alıyoruz. O dönemde birçok sektör dururken petrol ve enerji sektörüne ağırlık verilmişti. Petrol sektörüne yoğunlaşarak o dönemde Amerika’daki petrol sektöründen faydalanabilmek için bir tesis kurma yolunda ilerleyerek 3. jenerasyon sayesinde de Amerika California’da Sunsay Export firması kuruldu. Bunun haricinde Almanya’da ve İstanbul’da irtibat ofislerimiz bulunmaktadır.

Türkiye distribütörlüğünü yapıyor olduğumuz,

– İsviçre menşeli WEY Bıçaklı Sürgülü Vanalar,

– Hollanda menşeli WOUTER WITZEL Kelebek vanalar,

– İspanya menşeli BVALVE Metal Körüklü Globe Vanalar,

– İsviçre menşeli CHEMVALVE PTFE/PFA Kaplı Kelebek Vanalar,

– Almanya menşeli PONNDORF Hortum Pompalar,

Türkiye Partnerliğini yürüttüğümüz DITEC Kumaş ve Bez Kompansatörler ve bölge bayiliğini üstlendiğimiz birçok markanın endüstriyel ürünleriyle müşterilerimize 40 yıldır hizmet sağlamaktan onur duyuyoruz.

Yakın zamanda pazara sunduğunuz ya da sunacağınız yeni bir ürün bulunuyor mu? Varsa bu ürün hakkında değerlendirme yapar mısınız? Şayet ürün pazara çıktıysa ne zaman çıktı, özellikleri neler, satışlarınıza sağladığı katkı nedir?

Biz Sunsay Mühendislik olarak Avrupa’nın kendi alanında isim yapmış ancak Türkiye’de çok fazla tanınmayan üreticilerini Türkiye pazarı ile buluşturuyoruz ve burada en önemli husus üretilen ürünlerin “yeni nesil” diyebileceğimiz özelliklere haiz olması. Yakın zamanda pazara sunduğumuz en önemli ürünlerden bir tanesi ise değişmeyen contaya sahip yeni nesil “Kelebek Vanalar”dır. Bu ürün Türkiye’de yok denecek kadar az bilinmektedir ve aslen yapmış olduğumuz araştırmalarda piyasada bu özellikte olduğu belirtilen ürünlerin aslında üretim prosesi gereği doğru ürünler olmadığı tarafımızca tespit edilmiştir. Conta değişmemesi demek hem Kelebek Vana’nın en önemli yedek parça unsurlarından birisine ilerleyen eskime sürecinde ilave sipariş verilmemesi ile maliyet azaltılması demek hem de bu teknolojiyle vananın ömrünün çok daha uzun olmasını sağlamak demektir.

İlave olarak ise rakiplerine oranla mükemmel denecek derecede sızdırmazlık sağlayarak tehlikeli ortamların oluşmasını engellediği gibi çevresel koruma da sağlamaktadır. Hem insan hayatı hem de son dönemde bir o kadar üzerinde durulan çevrenin korunması hususları zaten bu tür ürünleri ön plana çıkarmaktadır.

Gerçek “Vulkanize Sistem” ile vana gövdesine adapte edilen conta sayesinde üretilen bu tür vanaların neredeyse sayısız avantajı olmakla birlikte aşağıdaki hususların bilinçli kullanıcıların dikkatini çekeceği kanaatindeyiz:

– Eşsiz sızdırmazlık konsepti ile çift taraflı %100 sızdırmazlık,

– Açma kapamada minimum aşınma,

– Düşük tork ihtiyacına bağlı ekonomik aktüatör seçimi,

– Tam geçiş sağlayan gövde dizaynıyla değişmeyen akış kapasitesi,

– Gövde ile birleştirilmiş liner sayesinde gövdeyle temassız akışkan geçişi,

– Contasız montaj imkânı,

– Gürültü izolasyonu,

– Gövde ile conta arasında sıfır korozyon,

– Vakum hattı için uygunluk (ki bu özellik bu vanayı özel yapmaktadır).

Sunsay olarak biz bu tür vana satışları ile kesinlikle uzun dönem maliyetleri düşürdüğümüzü, çevreye katkı sağladığımızı ve müşterilerimizin güvenini kazanarak farklı yeni nesil ürünleri kendilerine tanıtma fırsatı yakaladığımızı düşünüyoruz.

Pazarın ihtiyaçlarını nasıl analiz ediyorsunuz? Müşterileriniz için yaptığınız en faydalı uygulama neydi?

Pazarın ihtiyaçlarını en basit şekliyle sık müşteri ziyaretleri yaparak, sahadaki sorunlarını öğrenip, bahsi geçen yeni nesil ve masraflarını amorti eden özellikte ürünleri tanıtıp, müşterilerimizin denemesine fırsat vererek ve bu denemeler sonrası sorunlarına çözüm olup olmadığını netleştirerek takip ediyoruz.

Müşterilerimizden aldığımız geri bildirimleri üretici firmalarla paylaşarak gerektiğinde “tailor made” dediğimiz “terzi usulü” üretimler ile müşteriye özel çözümler üretilmesi vasıtasıyla piyasaya ciddi katkılar sağladığımızı düşünüyoruz.

Müşterilerimiz için son dönemde yapmış olduğumuz faydalı uygulamalardan birine örnek vermek gerekirse, kimya sektöründe kullanılan ve gövdesel olarak çok ağır olduğu için insan gücü ile monte edilemeyen “Plug Vanalar” yerine yeni nesil çok daha hafif yani az sayıda insan gücü ile monte edilebilen, kullanımı daha kolay olan, ayrıca vana hat üzerinde çalışırken dahi sızdırmazlık contası yenilenebilen “Bıçaklı Vanalar” vermiş olmamız ve müşterilerimizin hem maliyet hem de olası iş kazaları açısından eski cins vanalara kıyasla risk oranı azaltılmış ürünler ile memnuniyetlerini kazanmış olmamızı söyleyebiliriz.

Pompa Vana kullanıcıları için özel tavsiyeleriniz var mı? Ürün seçimi konusunda nelere dikkat etmek gerekiyor?

Özellikle ürün seçimi konusunda pompa vana kullanıcılarına verebileceğimiz en önemli tavsiyeler şunlardır:

– Firmamız ve/veya benzer misyon ve vizyona sahip firmalar vasıtasıyla yeni nesil denen ürünleri doğru teknikler ile proseslerine uygun en verimli şekilde tetkik etmeleri,

– Firmamızın kendilerine sunmuş olduğu ürünler için deneme isteğimizin birinci aşamasında vizyonumuzda bulunan “ülkemize değer katma” hedefi bulunduğuna, dolayısıyla bizim gibi düşünen tüm firmalara fırsat vermelerine, yani önceliğimizin satıştan çok verimli ürünler kullanılması vasıtasıyla zincirleme reaksiyon ile hepimiz için  kazan-kazan politikasının gelişeceğine inanmaları,

– Proses/saha şartları paylaşılırken olabildiğince fazla teknik bilginin doğru olarak paylaşılmasına gayret edilmesi,

– Bu konuda sıkıntı yaşanıyor ise 40 yılı aşkın süreden bu yana sektörde olan bizlere güvenerek rahatlıkla bizlerden teknik destek alabileceklerini bilmeleri,

– Bizim veya başka firmaların temin ettiği ürünlerde yaşadıkları sorunları objektif olarak bizler ile paylaşmaları.

Sektörünüzde bugünlerde hangi trendi gözlemliyorsunuz? Pazarı domine eden trendler nelerdir?

Her ne kadar global pazar faaliyetlerinin maliyetleri düşürmek doğrultusunda bir eğilimin her dönem için geçerli olduğu savunulsa da sektörümüzde günümüz için gözlemlediğimiz en önemli eğilimin artık müşterilerimizin verimli, kaliteli ürünlerini tercih ettiklerini doğrultusunda olduğunu görüyor ve tecrübe ediyoruz. Yani en basit deyimiyle “ucuz malzeme alacak kadar zengin değilim” sözüne paralel bir gelişimin giderek arttığını bilfiil yaşıyoruz. Pazarı domine eden bu eğilimin giderek artmasının iki önemli avantajı olduğuna inanıyoruz. Öncelikle kaliteli ürün seçimiyle daha çok değil uzun dönemde daha az maliyetlere katlanmaktayız ki bu da ilkemize ciddi katkı sağlamaktadır. İkinci olarak ise birçok ürünü yurtdışından ithal etmek yerine bu tür yeni nesil ürünleri nasıl diğer ülkeler üretebiliyorsa Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları hızlandırılırsa, ki devletimiz bu konuda çeşitli teşvikler vermektedir, yerli üretim pazarı gelişecek, bu da ithalat değil, ihracat rakamlarına yansıyacak, dolayısıyla ülkemizin refah seviyesinin artmasına vesile olarak gelecek nesillerimize katkı sağlayacaktır.

Türkiye’deki pompa vana sektörü potansiyeliyle ilgili neler söylemek istersiniz? Değişimi nerede görüyorsunuz?

Türkiye’deki pompa vana sektörü potansiyeli olarak aslında gelişmiş ülkelere oranla daha kat edecek çok yolumuzun olduğunu düşünmekteyiz. Özellikle ithal ürünler yerine yerli üretimlerde kaliteyi artırmamız gerektiğini, bu sektörde bilimsel çalışmaların artırılarak çeşitli enstitüler, bilim akademileri, teknoloji parkları vasıtasıyla yapılan araştırmaların üretime yansıması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun temelinin eğitimde yattığını, özellikle şu anda yetişen gençliğin ülkemiz konjonktürüne bağlı bir güvensizlik nedeniyle yurtdışı ülkelerde okuma ve yaşama isteklerinin değişmesi için ise çaba sarf edilmesi gerektiğini vurgulamak isteriz.

Firmamız bu doğrultuda çeşitli üniversitelerde mesleki odalar veya dernekler ile bir bütün olarak üstlenmiş olduğu sosyal projeler vasıtasıyla kendi çapında katkı sağlamaktadır ve bu tür faaliyetleri de artıracaktır.

Firmamız değişimi tamamen bilimsel gelişmelerde görmektedir. Matematik evrenin en temel bilimi olduğu gibi, hayatımızın devam etmesi için su gibi en başta gerekli kaynağın, akabinde insanoğlunun ihtiyaçlarını karşılayacak ürünler için üretimlerde kullanılan en temel pompa vana gibi ürünlerin gelişiminin teknolojiye paralel değil daha ilerde olması gerektiği kanısındayız.

Sürdürülebilirlik kavramı firmanız için ne ifade ediyor?

Sürdürülebilirlik kavramının SUNSAY Mühendislik için en başta “güven” değeriyle paralel bir kavram olduğuna inanıyoruz. Eğer tedarik sektöründe 40 yılı aşabilmiş isek bunun müşterilerimizin bizlere olan güveni sayesinde olduğuna inanıyoruz. Bunun ise tarafımızdan yenilikçilik, araştırma, paylaşma, doğru ürün seçimi ve tabii ki en önemlisi “satış sonrası hizmetlerde olan güven” vasıtasıyla sağlandığına inanıyoruz.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Vanalar

Elektronik tahrikli küresel su vanası

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Elektronik olarak çalıştırılan yeni bir küresel su vanası tasarlayan firma, uygun bir redüktörlü motorun tasarımı ve özellikleri konusunda desteğe ihtiyaç duyduğu için Precision Microdrives’a başvurdu. Precision Microdrives’a inşa edilmiş bir prototip ile başvuran firmanın, dişli motorunun maruz kalacağı eksenel ve radyal yük konusunda endişeleri vardı. Çok çeşitli ortamlarda ve zorlu konumlarda kullanılacağı için dişli motorunun güçlü, sağlam ve güvenilir olması gerekiyordu. Bunlardan bazıları aşırı hava koşullarına maruz kalacaktı. Motorun pille çalışan bir cihaz olduğu göz önüne alındığında, orta düzeyde güç tüketirken valfi çalıştırmak için yeterli torka sahip olması gerekiyordu.

Precision Microdrives’ın Birleşik Krallık merkezli uygulama mühendislerinden oluşan ekibi, müşterinin prototipini inceledi. Daha sonra teknoloji seçeneklerini ve sahip oldukları performans taleplerini tam olarak anlamak için onlarla beraber çalıştı. Hong Kong merkezli üretim mühendisleri, çeşitli çevre koşullarında yeterli torka, yeterince düşük güç tüketimine ve uzun ömürlülüğe sahip olduklarından emin olmak için önerilen redüktörlü motorlar üzerinde ayrıntılı şirket içi testler gerçekleştirdi.

Precision Microdrives’ın müşterisi ayrıca, sahada güvenilir performans göstermelerini sağlamak için redüktörlü motorları hem kuru, ıslak, sıcak hem de soğuk ortamlarda kapsamlı bir şekilde test etti. Ayrıca uygulamada toza, neme ve uzun ömürlülüğe karşı çevre, IP kontrol etmek için testler yaptı. Müşteri bu testlerde beklenenden daha erken motor arızaları yaşadığı için Precision Microdrives, motorun sert bir uç noktasına gitmesini önlemek için müşterisinin tasarımlarında değişiklikler araştırdı ve önerdi.

Ürün başarılı bir şekilde pazara sunuldu

Precision Microdrives mühendislik ekibinin, müşterinin kullandığı teknolojiyi tam olarak anlamak için zaman harcaması sayesinde, firma geliştirme sürecindeki sorunları hızlı bir şekilde teşhis edip çözebildi. Müşterisine yüksek düzeyde destek sağlayan Precision Microdrives, yeni bir akış ölçüm su sayacı geliştirme konusunda da firma ile anlaştı. Precision Microdrives’ın müşterisi, artık iki proje için aynı motor çözümünü kullandığından, hacim ve sevkiyatları birleştirerek üretim maliyetlerini daha da azaltabilecek.

 Kaynak: www.precisionmicrodrives.com

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

SU VE ATIKSU YÖNETİMİ

Kayar sürgülü vanalar ile içme suyu tesisinde basınç ve akış hızının düzenlenmesi

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Ostend Kanalı suyu, bölgenin boru ağına temiz su olarakgönderilmeden önce 8 aşamada işlem görür

Veolia Water Technologies, Belçika Oostende’de içme suyu üretimi için ultra modern bir tesis inşa etti. Bu tesis ile yerel su tedarikçisi FARYS, çok aşamalı filtrasyon işlemiyle yönerge gerekliliklerinin çok üzerinde bir kalitede içme suyu temin edebiliyor. Ters osmoz, aktif karbonla filtrasyon ve suyun yeniden mineralleştirilmesi gibi prosesin kritik aşamalarında Schubert & Salzer Control Systems tarafından üretilen kayar sürgülü vanalar, tesiste basınç ve akış hızının düzenlenmesini sağlıyor. Su tedarikçisi FARYS, Bruges-Ostend Kanalı’ndaki sudan Oostende şehri ve civarı için içme suyu üretiyor. Veolia Water Technologies tarafından inşa edilen su tesisatının mevcut geliştirme aşamasında, saatte 1.200 m3’e kadar içme suyu doğrudan boru şebekesine gönderilebiliyor. Profesyonel bir su arıtma uzmanı tarafından inşa edilen tesis, ters ozmoz teknolojisi kullanan Belçika’nın en büyük içme suyu üretim tesisi olma özelliğine sahip ve üretim hızı bakımından dünyada üst sıralarda yer alıyor.

Kullanımı ve tüm prosesteki enerji maliyetlerinin azaltılmış olması önem taşıyor. İşlemle ilgili açıklama yapan bu projeden sorumlu Veolia Water Technologies Belçika Proje Yöneticisi Frederik Debaillie, “Kanal suyu 8 aşamada arıtılıyor. İlk olarak filtrasyonda tüm asılı partiküller, mikrobiyolojik maddeler ve patojenik mikroorganizmalar uzaklaştırılıyor. Sonraki ters ozmoz sırasında ince gözenekli, yarı geçirgen membranlar, mineraller ve tuzların yanı sıra 0.1 nanometre partikül boyutlarına kadar olan mikro kirleticileri filtreliyor. Geriye sadece su molekülleri kalıyor. Bu su, aktif karbon filtrelerden geçirilerek gönderiliyor ve karbondioksit enjeksiyonundan sonra kireç taşı ile remineralize ediliyor. Son olarak su UV ışığı ile dezenfekte ediliyor ve ardından klorlama yapılıyor. Sonuç olarak elde edilen en yüksek kalitede içme suyu ile tampon depolama tankları aracılığıyla boru şebekesine besleme yapılıyor” ifadelerini kullanıyor. Schubert & Salzer Control Systems Uluslararası Satış Müdürü Tristan Lejeune, “Su işletmecisi, uygun maliyetli çalışan bir tesis istiyordu. Kontrol vanalarında bile her yerde maksimum enerji verimliliği gerekiyordu. Aynı şekilde, ters osmoz ve sonraki proses aşamaları da zorlu uygulamalardır. Burada kullanılan valflerin kontrol hassasiyeti ve reaksiyon hızı açısından özel gereksinimler mevcuttur” diye açıklıyor.

Sürgülü vanalar, hasara karşı etkili koruma sağlıyor

Ters ozmoz işlemi sırasında, hassas ve hızlı basınç düzenlemesinin çok önemli olduğuna vurgu yapan Veolia Proje Yöneticisi Debaillie, “Son derece hassas filtrasyon katmanları, basınçlı borulara sarılıyor. Basınç şokları ve aşırı debi miktarlarının önüne güvenilir bir şekilde geçilmelidir. Kontrol aşamasındaki en ufak aşımlar bile pahalı membranlara zarar verebilir. Bu nedenle on iki ters osmoz ünitesinin her birinde Schubert & Salzer Control Systems tarafından üretilmiş birer adet DN 125 ve bir adet DN50 sürgülü vana kullanıyoruz. İşlenmemiş suyun ozmotik basıncını dengelemek ve ters ozmozu devam ettirmek için gerekli olan yüksek proses basınçlarının tam olarak ayarlanmasını sağlarlar” açıklamasında bulunuyor. Sürgülü vanaların yüksek hassasiyeti ve son derece kısa tepki süresi için belirleyici faktör, özel tasarım ilkeleridir. Sürgülü teknoloji, birbiri üzerinde hareket eden akış yönüne dikey olarak yerleştirilmiş iki yarıklı sızdırmazlık diski ile akış hızını milisaniye cinsinden kontrol eder. Pnömatik aktüatörün yalnızca iki disk arasındaki kayma sürtünmesini aşması gerekir. Bu, çalıştırma için gereken kuvvetin diğer valf tiplerine göre yüzde 90’a kadar daha az olduğu anlamına gelir. Aktüatörler daha küçük biçimde boyutlandırılabilirler ve kontrol ihtiyacı azaltılabilir. Eş zamanlı olarak, yalnızca birkaç milimetrelik kısa stroklar ve kısma elemanının azaltılmış kinetik kütleleri, aktüatörü ve mil contasını korur.

Bir DN 125 ve bir DN50 kayar kapaklı vana 12 ters ozmos ünitelerinin her birinde kullanılır

Bir DN 125 ve bir DN50 kayar kapaklı vana 12 ters ozmos ünitelerinin her birinde kullanılır

Malzeme ve enerji verimliliği ile genel maliyette azalma

Proseste kullanılan sürgülü vanalarla ilgili bilgiler aktaran Schubert & Salzer Control Systems Uluslararası Satış Müdürü Tristan Lejeune, “Sürgülü vanaların özel tasarım prensibi, ağırlık ve boyutlar üzerinde çifte pozitif etkiye sahiptir. Bir yandan ara flanş tasarımı ve daha küçük aktüatörler nedeniyle vanalar daha küçük hafiftir. Öte yandan, özellikle yüksek KVS değerleri sayesinde önemli ölçüde daha iyi olan akış özellikleri aynı zamanda daha küçük nominal boyutların kullanılmasına imkan tanır. Bu da valfleri yaygın alternatif çözümlere göre daha kompakt ve daha hafif hale getirir” şeklinde konuştu. Bu nedenle tesisteki 45 sürgülü vananın toplam ağırlığı yalnızca 1.100 kg’dır. Karşılaştırıldığında yatak valfleri yaklaşık 5 ton ağırlığındadır. Bu fark dikkate değerdir. CO2 üzerindeki tasarruf nedeniyle, üretimden nakliyeye ve fabrikada çalıştırılmasına kadar valfin tüm yaşam döngüsü üzerinde olumlu etkiler ortaya çıkar. Daha kompakt boyutlar ve düşük ağırlık nedeniyle bakım ve dolayısıyla işletme maliyetleri de azalır.

Schubert & Salze vanası ve normal vana arasında boyut karşılaştırması. Boyutlar benzerdir.

Schubert & Salze vanası ve normal vana arasında boyut karşılaştırması. Boyutlar benzerdir.

Sürgülü vanaların uzun hizmet ömürlerinin de belirleyici bir noktada olduğunu belirten Lejeune, “Bunlar, diğer şeylerin yanı sıra, kavitasyonun zararlı etkilerini etkisiz hale getirmelerinden kaynaklanmaktadır” dedi. Hepsinde alternatif glob vanalar, patlayan kavitasyon kabarcıkları genellikle erozyon nedeniyle yüksek maliyetli aşınmaya neden olur. Debi sapması oluşmayan kayar sürgülü vanaların özel tasarımı nedeniyle boru hattında kavitasyon kabarcıkları, vananın 1-2 m arkasında patlar. Bu, kavitasyondan zarar verici bir etki oluşmayacak şekilde kolayca tasarlanabilir. Projeden sorumlu Schubert & Salzer Control Systems’in Mühendisi Berdien Uytterhaegen, boruyu vanadan sonra kısa bir mesafe boyunca düz olarak döşenmesini tavsiye etti. Debaillie, “Kontrol valfleri, su şoku durumunda bile çok etkilenmezler. Boru tesisatında meydana gelen herhangi bir su şokunun kuvveti, kayar sürgülü vanalarda aktüatöre aktarılmaz, bu da ani basınç artışlarından zarar görmeyeceği anlamına gelir” diye konuştu.

Yüksek hassasiyetli konumlayıcılarla kullanımın eşitlenmesi

İşleyiş hakkında bilgiler veren Debaillie, “Arıtılmış su bölgenin boru ağına gönderilmeden önce, aktif karbon filtrasyonu ve kireçtaşı ve CO2 ile yeniden mineralizasyon sırasında DN150 kayar kapaklı vanalar kullanıyoruz” diye ekledi. Burada da yüksek hassasiyetli Schubert & Salzer konumlayıcılar, kayar sürgülü vanalarla birleşerek son derece hassas akış kontrolünü güvence altına alır; öyle ki 8 aktif karbon filtresi ve 13 remineralizasyon tankı eşit şekilde kullanılır. Bu uygulamada, lineer bir akış karakteristik eğrisinin, prosesi sabit tutmaya, özellikle de debi miktarlarının düzenlenmesine uygun olduğu kanıtlanmıştır.

Güvenilir, bölgesel su tedariki güvencesi

Günlük ortalama 24.000 m³ üretim ile tesis, bölgede güvenilir ve uygun maliyetli su arzına önemli bir katkı sağlıyor. Belçika’nın geçtiğimiz yıllarda yaşadığı ve iklim değişikliği nedeniyle daha da artabilecek olan su kıtlığı ihtimalinin de gelecekte önüne geçilmesi bekleniyor. Bu ihtimalden yola çıkan FARYS, Nieuwpoort’ta benzeri ikinci bir tesis planlıyor.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Vanalar

GEMÜ Kelebek Vanaları’na oksijen onayı

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Ingelfingen merkezli vana uzmanı GEMÜ’nün R480 Victoria Kelebek Vana Serisi’nin özel bir versiyonu, oksijen ortamı için anında etkili olacak şekilde onaylandı.

Oksijen ortamına yönelik tasarımda, GEMÜ’nü Victoria Kelebek Vana Serisi’nden ortamla ıslanan tüm sızdırmazlık malzemeleri ve yardımcı malzemeler (yağlayıcılar ve vida kilitleme maddeleri), Federal Malzeme Araştırma ve Test Enstitüsü (BAM) tarafından test edildi ve onaylandı. Uygun olmayan yağlar ve gresler yangınlara yol açabiliyor, bu nedenle ortamla ıslanan tüm bileşenlerin uygun şekilde temizlenmesi gerekiyor.

BAM onayı için yapılan incelemede DIN EN 1797 ve ISO 21010 standardı esas alındı. Onay, maksimum 60 °C çalışma sıcaklığında ve 15 Bar basınçta gaz halindeki oksijenin kullanımıyla sınırlı kaldı. Oksijen uygulamaları için onaylanan GEMÜ R480 Victoria Serisi Kelebek Vanalar, ‘O’ özel fonksiyonu ile tanınıyor. Onay, EPDM conta malzemesi kodu E ve paslanmaz çelik disk malzemesi kodu A’yı kapsıyor.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com