Günümüzün rekabetçi ortamında gerek şirket yönetimlerinin uyguladığı personel yönetim sistemlerinin yetersizliğinden gerek iş yükü yoğunluğundan gerek yeterliliği ve yetkinliği zayıf yöneticilerin altında çalışmaktan gerekse de çalışma ortamının huzursuzluğundan kaynaklanan stres, çalışanların performansını ve motivasyonunu olumsuz etkilemektedir.
İş yerinde stres kaynakları çok çeşitlidir. Bunlardan en önemli olan stres kaynaklarını aşağıda sıralamak istiyorum:
- Çalışanlara güvenilmemesi, fikirlerin alınmaması, sorumluluk verilmekten çekinilmesi.
- Yöneticilerin baskın, denetçi, yüksek egolu mikro yönetimi.
- Çatışma yönetiminin yapılamaması.
- Çalışanların ve yöneticilerin performans değerlendirmesinin düzenli, sistemli ve şeffaf olarak bir IK dijital platformunda yapılmaması.
- Çalışanlara kariyer ve eğitim fırsatlarının yeterince sunulmaması.
- Adil, güvenilir ve sistematik bir geri bildirim sisteminin olmaması.
- İş güvenliği ve ofis çalışma koşullarının yeterli olmaması.
- Yöneticilerin eksik ve yetersiz iletişim becerileri; kötü zaman yönetimleri.
- Yöneticilerin kötü, saygısız tutum ve davranışları.
- Şirket içindeki mobbing, dedikodu, kötü yönetim.
- İş yükü ve çalışma saatlerinin çalışanlar arasında dengeli ve eşit ayarlanmaması; organizasyon eksikliğinden dolayı uzun çalışma saatleri.
- Çalışanlar ve yönetim arasında yeterli bilgi akışı ve düzenli bilgi akışının sağlanmaması, çalışanın geleceği için endişe ve dedikodu ile bilgi eksikliklerini doldurmaya çalışması.
Çalışma hayatında stres yaratan faktörlerden bir tanesi de çalışmayı kolaylaştırmak adına kullanılan teknolojidir; çünkü bilgisayarların iş hayatına getirdiği hız, çalışanların çalışma hızına ve beklenen verime de etki eder. Pek çok çalışan bu hıza ayak uydurabilmek için uğraşırken stres yaşar.
Çalışma hayatında hepimiz stres altında çalışmışızdır. Stressiz bir iş hayatı olamaz; ancak stres sizin kendi yetkinliğinizin eksikliğinden kaynaklanıyorsa veya mükemmeliyetçi yapınızdan dolayı aşırı stres yaşıyorsanız, o zaman kendinize yapacağınız öz eleştiri ve yöneticileriniz ile paydaşlarınızdan kendi talebinizle düzenli almanız gereken geri bildirimler, sizin kendinizi geliştirmeniz için odaklanmanız gereken öncelikleri belirlemenize yardımcı olacaktır. Önceliklerinize uygun bir şekilde kendinizi geliştirecek hedeflerinizi belirlediğinizde, strese neden olan gelişmesi gereken yönleriniz iyileşecek ve stresinizi kontrol altına alabileceksiniz.
Mükemmeliyetçi yapıdan dolayı stres yaşıyorsunuz, işinizde çok fazla mükemmeliyetçi olmaktan kaçınarak, memnuniyetsizlik ve hayal kırıklığından kaçınmış olursunuz. Huzur, enerji ve verimlilik kazanmak için temel şeylere odaklanın, sıkıntıyı kabul edin ve hepsinden önemlisi, esnek olun. Her şeyi kontrol etmek istemekten vazgeçin. Öncelik sırasına göre gün içindeki düzeninizde değişiklikler yapmanız gerekebilir.
İşinizden memnun değilseniz bu da ek bir stres kaynağıdır. Mevcut işinden memnun olmayan ve işini değiştirmek isteyen kişiler, bu süreçte buna cesaret edemedikleri için kendilerini çok daha fazla stres altında hissederler. Özgüven ve bilgili olmak, stresli işyerinden kurtulmak için sizi cesaretlendirecek faktörlerdir.
Eğer stres çalıştığınız işyerindeki ortamdan veya iş yerindeki yönetim veya yöneticiden kaynaklanıyorsa o zaman ruhsal ve fiziksel sağlığınız olumsuz etkilenir ve bu olumsuzluk sizin hem çalışma performansınızı hem huzurunuzu hem de yaşam kalitenizi düşürür.
Kontrol edemediğiniz ve etkisi altında kaldığınız stresin etkilerini kısaca sıralamak isterim:
- Karar vermede güçlük, kafa karışıklığı, konsantrasyonda azalma, hafıza problemleri, dikkatsizlik.
- Endişe, depresyon, gerginlik, sinirlilik, olumsuz vücut dili, umutsuzluk ve bıkkınlık hissi.
- Özgüven kaybı, takım çalışmasından uzaklaşma, kendini soyutlama, içine kapanma, dağınıklık, hata yapmakorkusu.
- Sabırsızlık, alınganlık, ani sinirlenme, karar verememe.
- Yorgunluk, baş ağrısı, vücut eklem ağrıları, sigara ve alkol tüketiminde artış, mide bulantısı, uyku bozuklukları.
Stresle başa çıkmanın yolları nelerdir?
Stres ile baş etmeyi; fiziksel olarak baş etme, psikolojik olarak baş etme ve becerileri geliştirerek baş etme olarak farklı başlıklarda ele almak isterim. Stresle fiziksel olarak başa çıkmak için uygulayabileceğiniz bazı adımlar vardır. Bu adımları uygulamak stres yükünüzü azaltarak hayat kalitenizi ve iş performansınızı artırabilir.
- Bilmediğimiz bir konuya başlamadan önce gerekli ön bilgilendirmeyi almak, bilgi istemek ve soru sormak.
- Kendinizi tanımak, üzerinizde stres oluşturan olayları ve stres yaratan kişileri tanımak ve etkilerini minimuma indirecek önlemler almak.
- Pozitif olmak, sorunlarda boğulmaktansa çözüm odaklı yaklaşım sergilemek.
- Sağlıklı beslenmek ve düzenli uyumak; gerektiğinde sağlık açısından gerekli tıbbi desteği almak.
- Düzenli egzersiz yapılması, yürüyüş yapmak, spor yapmak, doğayla baş başa kalmak, stresinizi bastıracak sizi motive eden yerleri gezmek.
- Düşüncelerin, endişelerin, duyguların paylaşılması, arkadaşlarla ve aileyle sohbetler etmek, güvendiğiniz ve örnek aldığınız kişilerden fikir almak.
- Stres yaratan ortamdan kısa süreliğine uzaklaşmak, derin nefes almak ve kendinizi telkin edip sakinleşip tekrar işinize yönelmek.
Stresle psikolojik olarak başa çıkmak için yapılması gerekenlerin başında ‘duygularımızı yönetmek’ gelir. Duygularımızı yönetmek için yapılması gerekenler:
- Öz farkındalık sahibi olmaktır. Ben neden stresliyim? Neler olduğunda strese giriyorum? Neler olduğunda rahatlıyorum? Soruları ile strese girdiğiniz ve stresten çıkmak için nasıl rahatlayacağınız anların farkında olarak çözüm üretmek, yeni yöntemler denemek.
- Beynimizin arka planını netleştirmek önemlidir. Kısacası önceden bir derdim veya sorunum vardı da üzerine bu olay mı geldi ve bu bende stres için bir zemin oluşturdu mu diye sormalıyız. Önceki sorunumu yaşamaya devam edeceğim için şu anki olayı mevcut sorunumdan ayrıştırıp, strese girmeden mevcut soruna nasıl odaklanmalıyım diye düşünmeliyiz.
- Çözüm odaklı olmak ve sadece mevcut soruna odaklanıp, sorunun çözümüne yönelik beyin fırtınası yaparak çözüm önerileri üretmeye yoğunlaşmalıyız. Unutmayalım ki sorun biz çözüm düşünmedikçe devam edecek ve bizden sorunun çözümü istenecektir. Çözüm ürettikçe stresi kontrol altına alır, özgüvenimizi kazanır ve çözüm ürettikçe gelişiriz.
- Sosyalleşmek veya bulunduğumuz ortamdan o an için geçici olarak uzaklaşmak bizi anlık stresten uzak tutar. Ortamı değiştirip öz eleştiri yapmak, konuyu tekrar sakince değerlendirmek, kendimizi telkin etmek iyi gelecektir. Mümkünse sosyalleşerek iş ortamının dışında başka bir konuya odaklanmak ya da fikir ve önerilerle başka bakış açılarından yararlanmak da stresin derecesini azaltacaktır. Önemli olan o anki gergin ve kötü modumuzdan kendimizi kurtarmayı başarmaktır.
Stresle becerileri geliştirerek başa çıkmak için yapılması gereken kendimizi geliştirmek için gelişmeye açık yönlerimizin farkında olmaktır. Kendimizi geliştirmeyi hedeflediğimiz konuları belirledikten sonra bunları alışkanlık haline getirmek için mutlaka kendimizle uğraşmalıyız.
- İletişim becerimizi yükseltmeliyiz. Kendimizi iyi ifade etmeyi, iyi bir vücut diline sahip olmayı, etkili konuşmayı, soru sorma becerimizi, dinleme becerimizi, geri bildirim alma ve verme becerimizi, empati kurma becerimizi geliştirecek eğitimler veya koçluk almalıyız.
- Çatışma çözme becerimizi geliştirmeliyiz. Uzlaşma becerimizi artırmalıyız.
- Problem çözme ve yaratıcı fikir üretme becerimizi artırmalıyız. Sorun konuşmak yerine çözüme odaklanacak yetkinliğimizi geliştirmeliyiz.
- Atılganlık becerimizi, doğru kişilerle doğru şekilde konuşmayı veya karşılık vermeyi bilecek kadar iyileştirmeliyiz.
- Alınganlığı bırakmalıyız, iletişimi veya sorunu kişiselleştirmemeyi öğrenmeliyiz. Neleri değiştirebilirim, neleri daha iyi yaparsam konu benden uzaklaşır diyecek kadar kendimizi konulardan soyutlamayı bilecek kadar kendimizi kontrol mekanizmasını geliştirmeliyiz.
- Taşıyabileceğimiz ve kapasitemiz kadar iş yükü almalıyız. Becerilerimizi geliştirmeden her işi üzerimize almayacak kadar kişisel gelişim alanlarımıza odaklanmayı bilmeliyiz.
- Zaman ve iş planı yaparak öncelikleri belirleyecek kendimizi organize etme becerimizi geliştirmeliyiz.
- Yöneticilerle ve iş arkadaşlarıyla açık, net ve anlaşılır bir iletişim kurma becerisine sahip olmalıyız. Talepleri ve sorunları açıkça dile getirmek; zarar yerine fayda sağlar. Soru sormak, ikili görüşmelerle dinlemek, anlamak ve beklentileri öğrenmek sorunları azaltacaktır.
- İş yapış yöntemlerinizi beklentileri dikkate alarak değiştirin ve sürekli kendi tarzınızı değiştirin. Bazen karmaşık ve büyük projeler, stresin en önemli kaynaklarındandır. Eğer böyle bir projeyle karşılaşıldıysa yapılacak en önemli hamle; proje ve zaman yönetimi konusunda eğitim almak veya destek istemektir.
- İşlerle ilgili sık sık not alınız, süreli işlerde ara kademeleri tespit edip o kademelere ait hedef ve zaman belirleyip bilgisayarınıza hatırlatmalar koyunuz. Planlı ve programlı çalışma becerinizi geliştiriniz.
Stres günümüz rekabetçi ve dinamik pazar koşullarında kaçınılmazdır. Bizim yapmamız gereken stresi kontrol altına almak, doğru tutum ve davranışla stresin iletişimimize ve performansımıza olumsuz etkide bulunmasına olanak vermemizdir. Aksi takdirde işte ve iletişimde sorun yaşadığımızda, bu bizim özel hayatımızda da mutsuz ve gergin olmamıza neden olacaktır. Özel hayatımız stresle başa çıkmada önemli bir destektir. Bu nedenle iş hayatına fazla odaklanıp, özel yaşamımızı ihmal ettiğimizde stres seviyemiz daha da artacaktır.
Özetle stresi kontrol edip, daha dengeli ve huzurlu bir iş yaşamı ile özel yaşam yaşayabilmek tamamen kendimizin elindedir. İş hayatında hiçbir şeyin kolay olmadığı gibi, kendimizle uğraşmak ve kendimizi geliştirmek için sürekli çabalamak da zor ve yorucudur. Her zorluğun karşısında da başarı ve farklı olmak gibi sizi özel yapan bir ödül vardır. Zorluklar kişileri geliştirir. Stresin bizi olumsuz etkilememesi de kendimizi geliştirme yolundaki zorlukları göze almakla mümkündür.