Connect with us

Pompalar

Wilo, pompalarda dijital adaptasyon ile verimlilik ve sürdürülebilirlik sağlıyor

Yayın Tarihi:

on

Wilo Türkiye Genel Müdürü Mehmet Ürek’le bir söyleşi gerçekleştirdik. Köklü pompa üreticisinin hem yerel hem de global düzeydeki operasyonları hakkında ayrıntılı bilgiler sunan Mehmet Bey, Wilo’nun küresel iklim değişikliğiyle mücadelede üstlendiği role ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

150 yıla yaklaşan mazisiyle Wilo dünya çapında bir marka. Firmanızın hem globaldeki hem de yerel düzeydeki faaliyetleri hakkında bilgi alabilir miyiz?

Pompa ve pompa sistemleri sektörünün öncüsü Wilo olarak dünyada 149 yıldır faaliyet gösteriyoruz. Almanya’nın Dortmund kentinde bakır ve pirinç işleme fabrikası olarak 1872 yılında kurulan markamız, 1928’de dünyanın ilk sirkülasyon pompasını üreterek yerel oyunculuktan global oyunculuğa ilk adımını attı. Sirkülasyon pompasının icadından bugüne birçok ilke imza atan Wilo, bugün binalarda, endüstride ve altyapı uygulamalarında bulunan ısıtma, soğutma, havalandırma sistemlerinin yanı sıra su temini ve atık su uygulamalarında da kullanılan pompa sistemlerinde sektörünün öncü markası konumunda. Dünya genelinde 7800 çalışanımız ve 60’tan fazla ülke temsilciliğimiz ile yılda yaklaşık 10 milyon pompa üretiyoruz. 10 bine yakın geniş ürün gamımız ve sistemlerimizle farklı alanlar için çözümler geliştiriyor, enerji kaynaklarının akıllı ve verimli kullanıldığı bir dünya için çalışmalarımızı sürekli artan bir ivmeyle sürdürüyoruz.

Wilo olarak Türkiye’deki faaliyetlerimize ise 1992 yılında başladık ve 1997’de markanın dünyadaki malzeme temin merkezlerinden biri olarak tescillendik. Wilo Türkiye operasyonumuzda 35 bayimiz, 100’ü aşan merkez çalışanımız ve uzmanlaşmış servis kadromuz ile yaklaşık 1.000 kişilik bir aile olarak müşterilerimize enerji verimliliği yüksek, üstün performanslı ürün ve çözümler sunuyoruz. Müşterilerimize sadece ürün sağlamak değil onlar için çözüm ortağı olmak en büyük hedefimiz. Ülkemizdeki faaliyetlerimizi; ticari ve domestik alanda bina teknolojileri, alt yapı uygulamaları, endüstri ve servis olmak üzere beş ayrı alanda kategorize ediyoruz. Bununla birlikte müşteri memnuniyetinin yüksek kaliteli ürün, çözüm ve hizmetten geçtiğine inanıyor ve Türkiye genelindeki yaygın servis ağımız ve uzman kadromuz sayesinde satış sonrası hizmetlerimizle de farklılaşıyoruz. Müşterilerimize, onların ihtiyaçlarına özel olarak geliştirdiğimiz servis çözümlerimizle kurulum sürecinden başlayarak ürünlerin kullanım ömrü boyunca onarımdan periyodik bakıma, yedek parça değişiminden mesleki eğitime kadar her alanda uzman servis kadromuzla hizmet sunuyoruz.

Ürün gruplarınız ve çözüm sunduğunuz ana sektörler nelerdir?

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de 10 bine yakın geniş ürün gamımız ve sistemlerimiz ile farklı alanlar için çözümler geliştiriyoruz. Ürünlerimiz binalarda, endüstride ve altyapı uygulamalarında bulunan ısıtma, soğutma, havalandırma sistemlerinin yanı sıra su temini ve atık su uygulamalarında da kullanılıyor. Bina teknolojileri alanında bireysel kullanıcıların yanı sıra iş merkezleri, hastaneler, alışveriş merkezleri, üniversiteler hizmet alanlarımız arasında yer alıyor. Endüstriyel kuruluşların ihtiyaçlarını karşıladığımız endüstri kategorisinde ise kuruluşların bir parçası gibi çalışıyor, en verimli ve uygun çözümleri geliştirmek için çalışıyoruz.

Wilo, dünyanın gündemindeki yapay zekâ teknolojilerini pompa sistemlerine adapte ederek bu alanda da öncü bir rol oynadı. Bu konu hakkında bilgi verebilir misiniz?

Dünyanın ilk sirkülasyon pompasını icat eden ve tarihinde pek çok parlak kilometre taşını barındıran Wilo olarak, dijitalleşme alanındaki çalışmalarımızla günümüzde de ilklere imza atmaya devam ediyoruz. Bu anlamda dünyanın ilk akıllı pompası olma özelliğine sahip, sistem verimliliğini en üst seviyelere taşıyan, ödüllü Wilo-Stratos MAXO ve Nexos yapay zekâ teknolojisine sahip, yeni nesil özelliklerle donatılmış Wilo-Rexa SOLID-Q gibi dikkatleri üzerine çeken teknolojik ürünlerimiz bulunuyor.

Stratos MAXO ile Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojisini pompa dünyasına taşıyoruz. Güçlü iletişim yetenekleri sayesinde çalışma noktasının önceden belirlenmesine ihtiyaç duymaksızın sistem ihtiyacını analiz eden Stratos MAXO, en verimli çalışma noktasını kendisi belirliyor. Böylelikle sadece pompa verimliliğinin değil sistem verimliliğinin de maksimum seviyede tutulmasına destek oluyor. Akıllı ara yüzü sayesinde mobil cihazlarla etkileşime geçebilen ve tüm verilere anlık olarak ulaşılmasına olanak sağlayan Stratos MAXO, Design Plus ve Blue Innovation ödüllerini de aldı.

Nexos yapay zekâ teknolojisine sahip Wilo-Rexa SOLID-Q ise akıllı şehirlere ve çağımızın ihtiyaçlarına son teknoloji akıllı sistem çözümü sunuyor. Yüksek işletim güvenilirliği, düşük bakım ihtiyacı, enerji verimliliği, ihtiyaca göre dizayn edilebilme gibi özellikleriyle dikkat çeken Wilo-Rexa SOLID-Q, sahip olduğu yazılım sayesinde tıkanmaya sebep olan maddeleri tespit ederek kendi kendini temizleyebiliyor. Akıllı ara yüzü sayesinde mobil cihazlarla etkileşime geçebilen Wilo-Rexa SOLID-Q, tüm verilere anlık olarak ulaşılmasını da sağlıyor. Arıtma teknolojilerinde yapay zekâlı pompa döneminin mimarı bir marka olarak, inovatif teknolojisiyle dikkat çeken Wilo-Rexa SOLID-Q ile dijitalleşmenin getirdiği avantajları kullanıcılara yaşatıyoruz.

Küresel iklim krizi ve kuraklık gibi tehditler kaynakların verimli kullanılmasına yönelik hassasiyeti artırıyor. Wilo’nun verimlilik ve sürdürülebilirlik çerçevesindeki anlayışı hakkında neler söylemek istersiniz?

Pandemi süreci ile sürdürülebilirlik ve iklimin korunması tüm dünyada daha da önemli hale geldi.

Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak gelişen kuraklık, dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini maalesef artırıyor. Geçtiğimiz günlerde NASA, resmi internet sitesi üzerinden Türkiye’nin yer altı sularının durumuyla ilgili bir harita paylaştı ve durumu değerlendirdi. Yayınlanan haritaya göre Türkiye’deki yer altı suları ortalama seviyenin ciddi derecede altına inmiş durumda. Bu gözlemden de anlaşılacağı üzere Türkiye’deki tek sorun barajlardaki yetersiz su oranı değil aynı zamanda yer altı sularımız da hızla azalıyor.

Az önce bahsettiğimiz gibi aslında dijitalleşmenin önemi de bir kez daha burada ortaya çıkıyor. Akıllı ve bağlantılı çözümlerimiz ile sadece şehirlerin akıllı kentsel alanlar olma yolunda evrim geçirmesine katkıda bulunmuyoruz buna ek olarak çok daha düşük enerji tüketimini mümkün kılarak iklim değişikliğini yavaşlatmaya yardımcı oluyoruz. Wilo olarak iklim değişikliği karşısında su yönetim sistemlerinin verimliliğini artırarak dünya çapında daha iyi yaşam standartlarına ulaşmaya destek oluyoruz. Ürünlerimiz, sistemlerimiz ve çözümlerimiz dünyanın her yerinden insanlara akıllı, verimli ve iklim dostu bir şekilde su sağlamaya katkıda bulunuyor. Bu katkımız sayesinde gerçekleştirdiğimiz eylem planları neticesinde Wilo olarak bu yıl dünya çapında faaliyet gösteren 49 diğer şirketle birlikte Birleşmiş Milletler ve Bloomberg’in “50 Sürdürülebilirlik ve İklim Lideri” adlı küresel sürdürülebilirlik ve iklim koruma girişimine katılmak üzere seçildik. Bu girişimin bir parçası olmak bizler için gurur verici. İklimin korunması, enerji ve kaynak verimliliği ile dijital dönüşüm gibi konularda net bir duruşa sahibiz. Küresel ağ ortaklarımızla birlikte geleceğe yönelik iklim dostu çözümler geliştiriyor ve politik çevrelerle, iş dünyasıyla ve STK’larla kurulan diyalogları proaktif olarak teşvik ediyoruz. Birlikte iklim değişikliğini yavaşlatabileceğimizi ve küresel iklim koruma hedeflerine ulaşabileceğimizi düşünüyoruz.

Sürdürülebilirlik stratejimizin bir parçası olarak, önümüzdeki yıllarda insanların hayatlarını derinden etkileyecek altı küresel mega trend tanımladık. Globalleşme, akıllı şehirler, enerji sorunu, iklim değişikliği, kuraklık ve dijital dönüşüm olarak belirlediğimiz bu mega trendlere karşı nasıl bir çözüm geliştirebileceği üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Tüm yatırımlarımızı dünyaya hızla yön verecek bu trendler ışığında gerçekleştiriyoruz. Bu yolda kat ettiğimiz mesafe ve elde ettiğimiz veriler, doğru ve tarafsız bir şekilde analiz edilebilmesi adına yılda 2 defa Sürdürülebilirlik Konseyi tarafından kontrol edilecek.

Suya ve geleceğe yön verme hedefimiz doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadele etmeye ve daha yaşanabilir bir dünya için çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Bu doğrultuda geçtiğimiz yılın sonunda Avrupa’nın en prestijli ödüllerden biri olarak kabul edilen ve sürdürülebilirliği iş modellerinin bir parçası haline getirerek, kriz zamanlarına rağmen değişimi yönlendiren şirketlere verilen Alman Sürdürülebilirlik Ödülü’nün de sahibi olduk.

Kısa veya uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz yeni projeler var mı?

Wilo olarak, ileri teknolojiye ve enerji verimliliğine sahip akıllı pompaların yaygınlaşması için aralıksız çalışıyoruz. Türkiye’de 30. yılımıza doğru ilerlerken, 2021 yılında da temiz su temini alanında çalışmalarımıza hız vermeyi hedefliyoruz. Mevcut pazarlarımızı korumanın yanı sıra potansiyeli yüksek yeni pazarlara da giriş yapmayı planlıyoruz.  Verimli binalar ve altyapı çalışmalarımız kapsamında su yönetimi ve endüstri alanlarındaki faaliyetlerimizi hızlandırarak Türkiye’deki liderliğimizi pekiştireceğiz. Global tarafta Ar-Ge çalışmalarımızın temelinde verimli teknolojilerle çevre ve kullanıcı dostu ürünler geliştirmek yatıyor. Bu kapsamda Wilo olarak 100 milyon insanın temiz suya erişimini sağlama hedefimiz doğrultusunda yenilikçi su çözümlerimizin büyüme hızını yüzde 7,5 artırmayı amaçlıyoruz. Akıllı su sistemlerimizdeki büyüme hedefimizi ise yüzde 35 olarak planlıyoruz. Çünkü bağlantı, operasyonel güvenilirlik ve maksimum verimliliğin gelecekte daha fazla kaynak tasarrufu için gerekli olan temel faktörler olduğuna inanıyoruz. İçme, tarım ve sanayi için kesintisiz temiz su temini, geleceğin en büyük zorluklarından biri olacak. Su altyapı sistemlerinin karmaşıklığı, yaşamın çeşitli alanlarını dijital ve akıllı yöntemlerle birbirine bağlayan bütünsel çözümler gerektiriyor. 2021 yılında da bu konuya odaklanacağımızı ve bu zorluklara yenilikçi çözümler bulabilmek adına var gücümüzle çalışacağımızı söyleyebilirim.

Yanı sıra geçtiğimiz yıl Dortmund şehrindeki üretim merkezimizi “Akıllı Fabrika” kimliği ile yeniden şekillendirerek, 300 milyon Euro’luk bir yatırımla ileri teknoloji robotik sistemlerin kullanıldığı dijital bir üretim tesisi olarak hayata geçirdik. Wilo tarihindeki en büyük yatırım olarak dikkat çeken Dortmund fabrikamız WiloPark’ın 2021 yılında bize ayrı bir güç ve ivme katacağına inanıyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Dijitalleşme iş yapış süreçlerimizden ürünlerimize, tedarik sürecimizden çözümlerimize kadar her bölümümüzde ağırlıklı olarak yer alıyor. Servis hizmetlerimizde kullanıcılarımıza hem online hem de fiziki olmak üzere iki ayrı şekilde hizmet vermeye devam ediyoruz. Hayata geçirdiğimiz mobil ve dijital çözümümüz olan Wilo-Live Assistant sayesinde kullanıcılar, pompa ve pompa sistemleri hakkında tüm soru ve sorunları için bulundukları noktadan kolaylıkla servis hizmetlerimize ulaşarak canlı ve gerçek zamanlı video iletişimi ile destek alabiliyor. Bununla birlikte servis hizmetlerine 7/24 ulaşma imkânı sunuyoruz. Gelen tüm talepler hızlı ve etkin bir şekilde servis hizmetlerimiz tarafından yanıtlanıyor. Tüm bu çalışmaların dışında sahada fiziksel bir ziyaretin gerekmesi durumunda ise ziyaretlerimizi sadece kullanıcıların talepleri doğrultusunda önceden görüşerek, karşılıklı onayların alınması, uygun koşulların sağlanması ve gerekli tüm tedbirlerin alınmasının ardından gerçekleştiriyoruz. Wilo Social adını verdiğimiz sosyal platform uygulamamızla kullanıcılara anlık bildirimlerle Wilo ve sektör hakkında güncel haberlere ulaşma, yeni ürün, referanslar ve eğitimlerden haberdar olma, canlı destek özelliği ile ihtiyaç duyulan her anda yardım alabilme gibi olanaklar sunuyoruz. Bununla birlikte her yıl belirli aralıklarla düzenlediğimiz eğitimlerimizi de “eAcademy” ismiyle dijital platformumuza uyarladık.

Wilo olarak geçmişte ve bugün olduğu gibi gelecekte de ileri teknoloji ile donatılmış ürünlerimiz, hizmetlerimiz, çözümlerimiz, servislerimiz, geliştirdiğimiz projeler, iş disiplinimiz, insan ve çevre odaklı felsefemiz ışığında yol alarak sürdürülebilir bir dünya için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Başarılarımız ve büyümemizin en büyük mimarları olan çalışanlarımız, bayilerimiz, servislerimiz ve müşterilerimizden aldığımız güçle sektörümüzdeki öncü konumumuzu destekleyecek iddialı projelere imza atmayı sürdüreceğiz.

Mehmet Ürek kimdir?
1995 yılında İzmir Atatürk Lisesi’ni bitirdikten sonra 2000 yılında Uludağ Üniversitesi’nden mezun oldum. Mezuniyetimin ardından Eprom Endüstriyel Otomasyon Mühendislik firmasında Satış Sorumlusu olarak iş hayatına başladım. 2005 yılında Doğuş Otomotiv’de Servis Mühendisi olarak görev aldım, aynı yıl DemirDöküm firması ile el sıkışarak kariyer hayatıma DemirDöküm’de Kurumsal Satış Müdürü olarak devam ettim.  Beş yılın ardından buradaki görevimden ayrılarak ESBE AB’de Ülke Müdürü görevini üstlendim. 2016 yılında Wilo Türkiye bünyesine katılarak Satış Müdürü olarak iki yıl görev aldıktan sonra, Genel Müdür Yardımcısı olarak Mas-Daf Pompa’da çalıştım. 2019 Nisan ayı itibariyle Wilo Türkiye bünyesine yeniden dahil oldum ve o tarihten bu yana Wilo Türkiye Genel Müdürü olarak görev yapıyorum. İş hayatımın dışında vaktimin büyük çoğunluğunu ailemle geçiriyorum. İyice evlere kapandığımız bu pandemi döneminde evde birlikte eğlenceli vakit geçirecek etkinlikler yaratıyoruz. Büyük şehirde yaşamanın stresini şehir dışına çıkarak ve doğada vakit geçirerek atmayı çok seviyorum. Doğayı dinleyerek, anlamaya çalışıyorum. Doğanın müthiş bir motivasyon kaynağı olduğunu düşünüyorum. Bu sayede kendi iç yolculuğumu gerçekleştirmeye çalışıyorum. Tüm üst düzey yöneticilerin kendi iç yolculuklarını tamamlaması ve kendi karar yeteneklerini geliştiren destek noktalarını bulması bence oldukça önemli. İçinde bulunduğumuz pandemi dönemi, iş hayatındaki liderler ve yöneticiler için de çok büyük bir test oldu. Bu dönemde sağlam ve güçlü duruşlarıyla başarılarını sürdüren genç liderlerin ileride en yetenekli yöneticiler ve liderler olacağını düşünüyorum. Pozitif taraftan baktığımda bu sürecin kendi gelişim ve karar mekanizmalarımda çok büyük bir fark yarattığını şimdiden görebiliyorum.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Pompalar

Tapflo Santrifüj Manyetik Kaplinli Pompalar: Kimyasal olarak aşındırıcı ve toksik akışkanlar ile mükemmel çalışır

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

CTM, OEM kurulumlarında olduğu gibi küçük alanlarda servis için mükemmel olan kompakt kısa kaplinli pompadır. Tapflo CTM Manyetik Kaplinli Pompalar, motordan gelen gücün bir manyetik kaplin vasıtasıyla çarka iletildiği santrifüj pompalardır. CTM pompaları, yüzey işleme endüstrisinde kimyasalların transferi ve sirkülasyonu için tasarlanmış ve üretilmişlerdir.

Tüm Tapflo CTM pompaları BSP dişli, flanşlı veya hortum bağlantılı olarak mevcuttur. Pompalar, kimyasal olarak aşındırıcı ve toksik akışkanların yanı sıra saf kimyasallar, asitler ve alkaliler gibi temiz ve ince sıvılar için kullanılabilir çünkü ıslanan bileşenler mükemmel korozyon direnci sağlayan metalik olmayan enjeksiyon kalıplı termoplastiklerdir.

Özellikler: Sızıntı yok, manyetik güç aktarımı, sızdırmaz pompa, hermetik sistem, ekonomik çalışma.

CTM PP – polipropilen uygulama:

90 °C’ye kadar sıcaklık direnci

Üstün kimyasal direnç

 CTM PVDF – poliviniliden florür uygulaması

70 °C’ye kadar sıcaklık direnci

Mükemmel mekanik mukavemet sağlar

Çalışma prensibi: Motordan gelen güç, manyetik bir kaplin vasıtasıyla çarka iletilir. Tahrik mıknatısı ve çark mıknatısı arasındaki izolasyon kabuğu, sıvı tarafı tahrikten ayırır.

Tapflo CTM pompaları, zorlu koşullar altında da üstün güce sahip, benzersiz mıknatıs kafes sistemli NdFeB (neodimiyum-demir-bor) mıknatıslı kaplinleri ile donatılmıştır. Sürücüden gelen güç, yüksek sıcaklıklarda ve yüksek özgül ağırlıklı sıvılarda bile iletilir. Ayrıca, harici mıknatıs için sağlam çelik çerçeve, mıknatıs gücünü artırır ve pompanın yumuşak bir şekilde başlatılmasını sağlar.

Tapflo Ürün Mühendisi Jakub Zduńczyk’nin açıklamasına göre: “Mıknatıslar, reçine ve yapıştırıcı kullanımını önleyen benzersiz sistemle kafesleri içinde tamamen kapsüllenmiştir. Bu özelliği, yüksek sıcaklıklarda daha iyi performansa sahip güvenli bir sistem sağlar. Ayrıca çark enjeksiyonla kalıplanmıştır; bu da mükemmel performans sağlar ve hiçbir zayıf nokta yoktur.”

Tapflo Pazarlama Mikolaj Laguna-Horodniczy’nin açıklamasına göre: ’Manyetik pompalarımızı benzer çözümler sunan diğer tedarikçilerden ayıran şey, şaftsız güvenilir tasarımdır. Mıknatıslı çark tertibatı çok güçlü burçlar ile tasarlanmıştır. Bu özelliği sayesinde bunun sonucunda daha az parçaya sahip ve serviste çok güvenilir bir pompa ortaya çıkmıştır.”

Tapflo Group, bağımsız, İsveçli aile firması olup, havayla çalışan diyaframlı pompaların, santrifüj pompaların ve diğer endüstriyel proses ekipmanlarının üretici ve küresel tedarikçisidir. Tapflo ürünleri ve hizmetleri 6 kıtada 75 ülkede mevcuttur. Tapflo olarak, müşterilerimizin rahatlığı için en yüksek Tapflo hizmet kalitesini garanti eden Tapflo Grup Şirketlerimiz ve özenle seçilmiş distribütörler tarafından dünya çapında temsil edilmekteyiz.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Pompalar

Vakum pompalarının yerli uzmanı, dünyanın tercihi oluyor: Gücüm Pompa 40’tan fazla ülkeye ihracat yapıyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Vakum pompaları üretiminde yarım asrı aşan tecrübesiyle kalite, dayanıklılık ve yüksek performansı bir araya getiren Gücüm Pompa, vakum pompalarındaki uzmanlığıyla dünyanın tercihi oluyor. Sulu ve yağlı tip vakum pompaları ve sistemlerinde 60’tan fazla çeşit sunan Gücüm markası, 40’tan fazla ülkeye ihracat yapıyor.

1970 yılında bir atölye olarak kurulan ve geliştirdiği ürün çeşitliliğiyle Türkiye’de alanında öncü bir marka olan Gücüm Pompa, vakum pompalarındaki uzmanlığıyla küresel ölçekte büyümeye devam ediyor. Alanında 50 yılı aşan tecrübesiyle 15 ila 4200 m3/h kapasite aralığında 60’tan fazla çeşit vakum pompası üreten Gücüm Pompa, sulu ve yağlı tip vakum pompaları ve sistemlerinde sunduğu eksiksiz bir portföy ile dünyanın tercih ettiği bir marka oluyor. Teknoloji odağında dünya standartlarında gerçekleştirdiği üretimiyle kalite açısından ilgili Avrupa Normlarına uygunluğu Türk Standartları Enstitüsü tarafından belgelenen Gücüm Pompa, Gebze-Dilovası’ndaki en son teknolojiyle donatılan fabrikasında gerçekleştirdiği üretiminin %50’sini; başta Almanya, Avusturya, İtalya, İspanya, İngiltere, Polonya, Romanya, Ukrayna, Rusya, Azerbaycan, Irak, Mısır, Fas ve Hong Kong olmak üzere 40′ tan fazla ülkeye ihraç ediyor.

Kalite, güç, dayanıklılık ve yüksek performansı bir araya getirdiği vakum pompalarında 60’tan fazla çeşit ile eksiksiz bir portföy sunan markanın ürün yelpazesinde; kullanıcılarına birçok avantaj sunan monoblok vakum pompaları, iki kademeli vakum pompaları, tek kademeli vakum pompaları, paletli vakum pompaları ve vakum üniteleri yer alıyor. Vakum pompalarının kaliteli yapısı ve yüksek performanslı tasarımıyla, çeşitli endüstriyel uygulamalarda ve onlarca sektörde uzun yıllardır büyük verimler sağlayan Gücüm markası, üretimiyle başta gıda, kimya, plastik, tekstil, cam-seramik, sağlık, kağıt ve deri sektörleri olmak üzere endüstrinin birçok alanına eşsiz çözümler sunuyor. 

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Pompalar

Xylem’den doğaya sahip çıkan teknolojiler: Su gibi bir gelecek için sürdürülebilirliği esas alıyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

2025 yılına kadar 16,5 milyar metreküpten fazla su tasarrufu yapmayı hedefleyen Xylem, sürdürülebilir bir dünya için temiz suya ve güvenli sanitasyona erişimin önemine inanıyor. 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Xylem Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü İbrahim Ünal, şirketin sürdürülebilirlik anlayışını ve yürüttükleri çalışmaları anlattı. 

Küresel ısınma ve iklim krizinin etkilerinin giderek arttığı dünyada gelecek nesillere daha sürdürülebilir bir dünya bırakmak için ekolojik dengenin ve hayatın kaynağını oluşturan suyun korunması şart. Bu bilinçle suyu daha erişilebilir ve uygun fiyatlı, su sistemlerini ise daha esnek hale getiren teknolojiler ve çözümler hayata geçiren Xylem, çevre dostu kurumsal bir vatandaş olarak sorumluluklarını yerine getirme kararlığını her daim gösteriyor. Yeşil bir şirket olma felsefesinin ışığında çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Xylem Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü İbrahim Ünal, binlerce yıldır tüm canlılara yuva olan dünyanın korunmasında çevreyi koruyan politikaların bir seçenek olmaktan çıkarak zorunluluğa dönüştüğünün altını çizdi. 

12 saha ile saha proses suyunun yüzde 100’ünü geri dönüştürüyor

Suyun doğada olduğu gibi en ideal şekilde taşınması fikrinden yola çıkan Xylem, odak noktasında su bulunan çalışmalarıyla doğayı ve enerji kaynaklarını koruyan önemli çıktılar elde ediyor. Bu kapsamda 2020 yılında, susuzlaştırma ve dijital teknolojileri aracılığıyla 1,4 milyar metreküp kirli suyun yerel su kaynaklarına ve yerleşim yerlerine girmesinin önlenmesine katkıda bulunan Xylem, kurduğu arıtma çözümleri ile müşterilerinin 4,3 milyar metreküp suyu yeniden kullanmalarına olanak tanıdı. Buna ek olarak gelir getirmeyen suyu 0,5 milyar metreküp azaltmayı başaran şirketin 22 büyük tesisinden 10 tanesi şu anda yüzde 100 yenilenebilir enerjiyle çalışıyor ve iki tanesi projelerinin devam ettiği 12 saha ile saha proses suyunun yüzde 100’ünü geri dönüştürüyor. Bu tesislerdeki genel su yoğunluğunu 2014 yılına göre yaklaşık yüzde 30 oranında düşürmeyi başaran Xylem, 2020 yılında su kullanımını bir önceki yıla göre yüzde 19 oranında azalttı. Toplam GHG Net Emisyon yoğunluğunu 2019 yılına göre yüzde 7’den fazla azaltan Xylem, küresel filosunu elektrikli ve hibrit araçlara taşımaya odaklanan Sürdürülebilir Filo Stratejisini de uygulamaya başladı. Faaliyetlerini 2013 yılından bu yana CDP’ye (Carbon Disclosure Project-Karbon Saydamlık Projesi) raporlayan şirket hem iklim değişikliği hem de su kıtlığı alanlarında liderlik bandında bir puan olan A puanı alarak önemli bir başarıya daha imza attı.

2050 yılından önce değer zincirinde net sıfır karbon emisyonu elde etmeyi hedefliyor

Dünyanın en zorlu su ve atık su problemlerine odaklanarak yerel çözümler sunabilmeyi hedefleyen Xylem, sürdürülebilir bir dünya için iddialı hedefler ortaya koyuyor. Buna göre 2025 yılına kadar 16,5 milyar metreküpten fazla su tasarrufu yapmayı hedefleyen Xylem, yılda 55 milyonu aşkın kişinin evsel su kullanım ihtiyacına eş değer olan 3,5 milyar metreküpün üzerinde gelir getirmeyen suyu azaltmayı amaçlıyor. Yılda 197 milyondan fazla kişinin evsel su kullanım ihtiyacına eş değer olan 13 milyar metreküp suyu yeniden kullanım için arıtmayı da öngören şirket, 7 milyar metreküpten fazla kirli suyun yerel su kaynaklarına veya yerleşim yerlerine girmesini önlemeyi hedefliyor. Tesislerinde yüzde 100 yenilenebilir enerji ve yüzde 100 proses suyu geri dönüşümü kullanma hedefi olan Xylem, 2050 yılından önce değer zincirinde net sıfır karbon emisyonu elde etme taahhüdünde bulunuyor. En önemlisi de küresel ekonomik piramidin tabanında yaşayan en az 20 milyon insanın temiz su çözümlerine erişimini sağlamayı hedefliyor. 

Suya sahip çıkan teknolojileriyle doğayı ve geleceği koruyor

5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Xylem Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü İbrahim Ünal herkes için su açısından daha güvenli, adil bir dünya oluşturma hedefinin özünde sürdürülebilirlik olduğunu vurguladı ve şunları söyledi: “Dünyanın temiz su ihtiyacını sağlamada yaratıcı çözümler üreten lider bir küresel su teknolojisi şirketi olarak sürdürülebilirliği yaptığımız işin temel esası olarak kabul ediyoruz.  Özellikle de suyun güvenliğinin yaşam ve daha sürdürülebilir bir dünya yaratmak için kritik öneme sahip olduğuna inanıyor, artan su sorunlarının çözülmesine yardımcı olmak için sorumluluklarımızı alıyoruz. Bize binlerce yıldır yuva olan gezegenimizi korumak, doğaya ve suya sahip çıkmayı kurumsal bir vatandaş olarak görev ediniyoruz. Bünyemizdeki yüksek verimli su teknolojileri, endüstriyel pompaları ve uygulama çözümleri ile yalnızca daha az enerji kullanmak ve yaşam döngüsü maliyetlerini azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilirliği de destekliyoruz.  Su yönetimini dönüştürmek, güçlü su, enerji ve maliyet tasarrufu sağlamak için veri analizinin gücünden yararlanıyoruz. Temiz suya erişimi optimize etmek, suyun daha verimli bir şekilde kullanılması, korunması ve yeniden kullanılması için yeni yollar geliştiriyoruz.  Farkındalığın bu yolculuktaki önemine inanıyor, eğitimler düzenleyip iş arkadaşlarımızın ve gönüllü paydaşlarımızın suyla ilgili sorunlara zaman ayırma tutkusundan yararlanarak sosyal değer yaratıyoruz. Kurumsal Sosyal Yatırım programımız olan Xylem Watermark, sürdürülebilirlik çabalarımızın önemli bir parçasını oluşturuyor. Xylem Watermark ile faaliyette bulunduğumuz toplulukları güçlendiriyoruz. 2021 yılında 113 bin saat gönüllü çalışmış dünyanın dört bir yanındaki Xylem çalışanları su sorunu yaşayan toplulukların karşılaştığı tehditleri gün yüzüne çıkarıyor.” 

Çevre konusunda en sorumlu 499 şirket listesinde 17. sırada yer aldı

Dünya çapında kişi başına günde 77 litre su kaybı oluştuğunu ve tüm kaçak suların atmosferde meydana getirdiği karbondioksit salımını bertaraf etmek için Brezilya’nın toplam dörtte biri kadar yeni ormanlara ihtiyacımız olduğunu söyleyen İbrahim Ünal, “Artık erteleyecek zamanımız olmadığı aşikâr. Biz bu sorunun ancak çalışanlarımız, müşterilerimiz, tedarikçilerimiz ve tüm dünya ile hep birlikte bir ekosistem içinde çözebileceğimize inanıyoruz. Attığımız adımlarla da hassasiyetimizi ortaya koyuyoruz. Örneğin geçen yıl, Newsweek ve Statista ortaklığı ile oluşturulan, Amerika Birleşik Devletleri’nin çevre ve sosyal sorumluluk alanında en sorumlu 499 şirketi listesi içerisinde 17. sırada yer aldık. Bu noktada ‘Let’s solve water.’ misyonumuz ışığında daha güvenli bir dünya ve daha sağlıklı bir çevre yaratmaya kendimizi adamaya devam edeceğiz” dedi. 

 

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com