Vana sektörünün köklü firmalarından Valftek’in yönetim kurulu üyesi Osman Şaylıman’la bir söyleşi gerçekleştirdik. Osman Bey firmaları hakkında ayrıntılı bilgiler verirken yakın zamanda gerçekleşen ISK Sodex 2018 Fuarı’nı da değerlendirdi. Sizleri bu söyleşiyle baş başa bırakıyoruz.
Sizi ve firmanızı kısaca tanıyabilir miyiz?
Ben 1976 yılından beri vana sektörünün içerisindeyim. Grubumuzda bu sektörde 45-50 yılını tamamlamış, vana konusunda uzman kişiler var. 1998 yılında Valftek şirketini kurduk. Bir yıl sonra Bonetti-İtalya lisansı alarak üretime başladık. Kendi tecrübelerimizle lisans tecrübesini birleştirip pazarda yerimizi aldık. Kocaeli Kartepe’deki 8.600 metrekare kapalı alana sahip toplam 11.000 m2 fabrikamızda buhar vana ve sanayi tipi vanalar üretiyoruz. Fabrikalara, yeni veya mevcut tesislere verdiğimiz gibi yurt dışına da satış yapıyoruz. Yaklaşık 12-13 faklı ürün grubumuz mevcut. Yıllık 100 binin üzerinde vana üretiyoruz. Bunları ağırlıkla bayiler aracılığı ile ve kendimiz Türkiye’de ve yurt dışında pazarlıyoruz. Sektörde üretici sınıfında yer alan birkaç firmadan birisiyiz. Aynı zamanda çeşitli distribütörlüklerimiz de var. Bunlardan en önemlisi buhar cihazları konusunda, Armstrong Int. SA markası.
Müşterilerinize sunmuş olduğunuz ürün ve hizmetler nelerdir?
Bizim ürettiğimiz vanalar genellikle sanayi tesislerinde, büyük tesislerde, buhar ekipmanı bulunan tesislerde, kızgın yağ tesislerinde kullanılan vana tipleri. Pislik tutucu, pistonlu vana, metal körüklü vana, camlı ve manyetik seviye göstergesi, küresel ve monoblok küresel vanalar, çek vanalar, yangın hidrantları, globe vana ve türevleri bu kapsam içerisinde yer almaktadır. Ayrıca üretim dışında yer alan, kondenstop ve buhar cihazları ile kelebek vanalar satış gamımızda bulunmaktadır.
Ağırlıklı olarak hangi sektörlere çözüm üretiyorsunuz?
Endüstri tesisleri, kimya, petrokimya, tekstil, cam ve plastik gibi endüstrinin olduğu her alanda, büyük yapılarda vana vardır. Bütün bu alanlara hitap ediyoruz.
Satış ve satış sonrası hizmetleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bizim satış ve pazarlama elemanlarımız mühendislerden oluşmaktadır; ağırlıklı olarak makine mühendisi ve endüstri mühendisi. Ekibimiz fabrikaları ve yeni projeleri dolaşıp ürünü tanıtır ve teknik olarak ne şekilde kullanılacağını tavsiye eder, uygulama örneklerini anlatır. Direkt olarak ya da bayi kanalıyla satışı gerçekleştirir. Türkiye çapında 30’a yakın bayimiz var. 12 kişilik satış-pazarlama kadromuz var. Satışımızı bu şekilde gerçekleştiriyoruz.
Satış sonrası hizmetler konusunda ürünlerimiz genelde fabrika ve büyük sınai tesislerde kullanıldığı için ya yerinde tespit ve yedek parça ile kullanıcı imkanları ile bakım yapılmakta ya da servis fabrikamız sahasında verilmektedir.
ISK Sodex Fuarı’nı geride bıraktık, değerlendirmenizi alabilir miyiz?
Fuarda ilk günkü durgunluktan sonra diğer günlerde müşteri potansiyeli açısından iyi bir kitle vardı. Ancak yaklaşık 20 yıldır bu fuara katılan bir firma olarak salon seçimi konusundaki hassasiyetimizi organizasyon firmasına bildirdik. Ancak bir önceki yıla göre daha yoğun ilgi vardı uzak olmasına rağmen,
Kısa veya uzun vadeli projeleriniz hakkında bizi bilgilendirir misiniz?
Bizim firmamızda her an geliştirme var müşterilerimizin isteğine bağlı olarak. Ancak bunlar çok spesifik ve teknik gelişmeler. Yani her yıl yeni bir ürün katılmaz üretime. Müşteri talebine göre değişiklikler yapılır ama bu piyasayı fazlaca ilgilendiren bir husus değil. Periyodik olarak yatırım yapıyoruz. Ar-Ge’ye harcıyoruz; gelişmek için, yurt dışına ayak uydurabilmek için bu şart.
Son olarak, sektöre bir mesajınız var mı?
Sektöre değil de, genel bir mesaj vermek lazım. Betona değil de sanayiye yatırım yapılması lazım. Betona yatırım yaparsanız, bir konut alırsınız, 20-25 sene aynı malzemeyi kullanırsınız, ancak 20 senenin sonunda değiştirirsiniz. Fakat fabrika devamlı bir işletmedir. Sanayiye, fabrikaya yatırım yapmadığınız sürece ülkede gelişme olmaz ve dış pazara da yönelemezsiniz. Şu sıra bunlar düşünülüyor olmalı ki sanayiye yatırım vurgusu yapılıyor. Yoksa taş binalardan, betondan, AVM’den bıktık İstanbul’da ve tüm Türkiye’de. Sanayi kurtarıcıdır, sanayi yoksa hiçbir şey yoktur.
Biz kalifiye personel bulamıyoruz. Teknik liseler ve benzerlerinden bilgi sahibi eleman yetişmiyor. İnsan gücü konusunda da ciddi problem var. Meslek liselerine önem verilmeli. Bunların teorik değil, pratik deneyimli teknik liseler olması gerekir.