Connect with us

Pompalar

Su krizi kapıda! Peki krizle mücadelede suyu nasıl yönetmeliyiz?

Yayın Tarihi:

on

Küresel ısınma, artan dünya nüfusu, su kaynaklarının yanlış yöneten teknolojiler ve bilinçsiz su kullanımı nedeniyle dünya nüfusunun yüzde 40’ı susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. Su kriziyle mücadelede ise suya hayat veren pompa teknolojilerinin doğru seçilmesi ve kullanılması hayati önem taşıyor.

Pompa sektörünün lider markası Masdaf’ın Genel Müdürü Vahdettin YIRTMAÇ; binalardan endüstrilere, yerel yönetimlerden tarım sektörüne kadar her alanda su kaynaklarının etkili ve verimli kullanılmasını sağlayacak yöntemler ve “akıllı su çözümleri” hakkında açıklamalarda bulundu.

İklim değişikliği nedeniyle dünya nüfusunun yüzde 40’ı susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor.  “Dünya Doğal Kaynaklar Enstitüsü” (WRI)  tarafından hazırlanan rapora göre Türkiye, su sıkıntısı çeken ülkeler arasında 32. sırada yer alıyor. Kişi başına düşen 1.519 m³’lük su miktarı ile “su sıkıntısı çeken” ülke olarak kabul ediliyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK), Türkiye nüfusunun 2030 yılında 100 milyona ulaşacağını öngörüyor. Bu durumda da kişi başına düşen su miktarının 1.120 m³/yıl olması bekleniyor. Kısacası artan nüfusumuz ve azalan su rezervleri ile birlikte “su fakiri” bir ülke olma yolunda ilerliyoruz.

Pompa teknolojilerinin iklim kriziyle mücadeledeki önemine dikkat çeken açıklamalarda bulunan Masdaf Genel Müdürü Vahdettin YIRTMAÇ, sürdürülebilir yaşam için akıllı pompa teknolojileri ile binalarda ve işletmelerdeki enerji ve su israfının önüne geçilebileceğini belirtti. YIRTMAÇ, sözlerine şöyle devam etti: “Pompa teknolojileri ile gerçekleştirilen ham su transferi ve dağıtımı, kullanım sonrası oluşan atık suların etkili ve verimli bir şekilde yönetilmesi, ekosistem ve dolayısıyla geleceğimiz için hayati önem taşıyor. Çünkü biliyoruz ki dünyadaki elektrikli motorların sarf ettiği enerjinin yüzde 22’si pompalar tarafından tüketiliyor. Bu nedenle binalarda ve endüstriyel tesislerde tüketilen enerjiden tasarruf edebilmek için doğru pompa seçimi yapılması ve mevcut pompaların periyodik bakımlarının yapılarak, sistemin yüksek verimde çalışmasının sağlanması gerekiyor.

Isıtma ve soğutma sistemlerinde, kullanım suyunda ve arıtma proseslerinde kullanılan pompaların ihtiyaca uygun seçilmemesi veya yüksek kapasitelerde seçilmesi nedeniyle pompalarda basınç kayıpları oluşuyor. Bu durum da sistemde gerektiğinden fazla enerji sarfiyatına neden oluyor. Bu nedenle pompanın nominal yük değerini doğru tespit etmek ve seçimleri bu doğrultuda yapmak gerekiyor.

Masdaf Genel Müdürü Vahdettin YIRTMAÇ

“Su kayıp ve kaçaklarını önlüyoruz”

Masdaf olarak suyu yöneten akıllı pompa teknolojilerimiz ile hayatımızı tehdit eden su krizi ile mücadelede etkin rol oynuyoruz. Özellikle, konutlara, endüstrilere, hastanelere ve okullara yönelik olarak geliştirdiğimiz “akıllı su şartlandırma sistemleri” ile küresel anlamda yaşanmakta olan su krizini önlemeye yönelik adımlar atıyoruz. Enerjiyi verimli kullanan akıllı pompa teknolojilerimiz ile su kayıp ve kaçaklarını önlüyoruz. Kullanım ömrü 10 yılı aşan pompaların ise yenilenmesini öneriyoruz. Çünkü renovasyon sonrası konutlarda ve işletmelerde hem sudan hem de enerjiden tasarruf sağlamak mümkün. Özellikle pompa teknolojilerinin enerji tüketiminin yüzde 80’lere varan oranda azaldığını ölçümlüyoruz.

Suyun doğru basınçlandırılması önemli

“Akıllı pompa teknolojileri” kadar sistem verimliliğini sağlamak konusunda oldukça önemli olan bir diğer parametrenin de şehir şebekesinde kullanılan “borular” olduğunu söyleyebiliriz. Eğer bu borular eski ve yıpranmış ise patlama veya delinme gibi sorunlar yaşanabiliyor. Borularda yaşanan patlama veya delinmenin nedenlerinden bir diğeri de uzun boru hatlarındaki kayıpları karşılamak amacıyla şebekenin çıkış noktalarına yerleştirilen pompalardaki basınçların yüksek tutulması oluyor. Burada önemli olan hem alt yapı sistemlerinin kontrolü ve renovasyonu hem de akıllı pompa teknolojileri ile doğru basınçlandırma yapılması oluyor. Çünkü sistemin çok fazla basınca maruz bırakılması, en ufak kaçakta su kayıp miktarını artırıyor.

Yerel yönetimler, suyu binaya getirecek kadar basınçlandırmalı

Yerel yönetimlerin, suyu binada bulunan su depolarına getirecek kadar basınçlandırmaları gerekiyor. Sonrasında ise bina yönetiminin, suyu, binanın ihtiyacı kadar basınçlandırarak hem suyun hem de enerjinin etkin kullanımına destek olmasını tavsiye ediyoruz. Son 10 yıldır yeni binalarda ki kullanım suyu için su rezervi zorunlu olsa da hâlâ su rezervi için deposu ve suyu basınçlandıracak hidroforu bulunmayan bina sayısı çok fazla. Yaklaşan su krizinde en fazla zorluk yaşayacak olanlar ise bu tür binalarda yaşayanlar olacak.

Musluktan akan soğuk suyun, sıcak akmasını beklemek de israf

Evlerimizde ve işyerlerimizdeki alışkanlıklarımız nedeniyle de farkında olmadan enerji ve su kaynaklarını yanlış kullanıyoruz. Özellikle kış aylarında musluktan akan soğuk suyun, sıcak akmasını beklerken 2 veya 3 litre soğuk su boşa akıyor. Bu sorun da yine boru hat mesafesinin uzun olmasından veya doğru sirkülasyon pompası kullanılmamasından kaynaklı oluyor. Akıllı bir pompa teknolojisi ile doğru basınçlandırma sağlayarak birkaç saniye içerisinde sıcak suyu temin ederek, enerjiden tasarruf etmek, su kaynaklarının israf edilmesinin önüne geçmek mümkün.

“Bireysel su tüketimine de hassasiyet göstermeliyiz”

Su kaynaklarını verimli kullanmak için suyu yöneten pompa teknolojileri kadar bireysel tüketime de hassasiyet göstermemiz gerekiyor. Örneğin; duştaki su tüketimini azaltarak, dişlerimizi fırçalarken veya traş olurken musluğu kapatarak, bulaşık ve çamaşır makinelerini tam dolmadan çalıştırmayarak, basit ;ama önemli tedbirler alabiliriz. Daha makro tedbir olarak da günlük tüketimde harcadığımız bu suları, “gri su geri kazanım sistemleri” ile arıtıp, tekrar bahçe sulama ve klozetler için kullanarak değerlendirebiliriz.

“Tarımsal sulamada hâlâ profesyonel sulama sistemleri kullanmıyoruz”

Bir diğer su israfı ise tarımsal sulamada karşımıza çıkıyor çünkü hâlâ profesyonel sulama sistemleri kullanmıyoruz. Salma sulama adı verilen eski sistem sulama, kanallardan açık olarak gezdirilen suyun yolda buharlaşmasına neden oluyor. Ayrıca gereğinden fazla yani verimsiz sulama gibi nedenlerle de suyu israf ediyoruz. Bu nedenle tarımda, profesyonel “damla sulama” yöntemleri bir an önce yaygınlaştırılmalı ve bu konudaki teşvikler arttırılmalıdır. Bu teknolojik sulama yöntemleri hem enerji ve su kaynaklarından tasarruf edilmesini hem de  tarımsal verimin artmasını  sağlayacaktır. Masdaf olarak damlama sulama sistemlerinde suyun basınçlandırılmasında kullanılan verimli pompa ve hidrofor teknolojilerimizle de enerji ve su kaynaklarının korunmasında etkin rol oynuyoruz.” dedi.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Pompalar

Tapflo Santrifüj Manyetik Kaplinli Pompalar: Kimyasal olarak aşındırıcı ve toksik akışkanlar ile mükemmel çalışır

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

CTM, OEM kurulumlarında olduğu gibi küçük alanlarda servis için mükemmel olan kompakt kısa kaplinli pompadır. Tapflo CTM Manyetik Kaplinli Pompalar, motordan gelen gücün bir manyetik kaplin vasıtasıyla çarka iletildiği santrifüj pompalardır. CTM pompaları, yüzey işleme endüstrisinde kimyasalların transferi ve sirkülasyonu için tasarlanmış ve üretilmişlerdir.

Tüm Tapflo CTM pompaları BSP dişli, flanşlı veya hortum bağlantılı olarak mevcuttur. Pompalar, kimyasal olarak aşındırıcı ve toksik akışkanların yanı sıra saf kimyasallar, asitler ve alkaliler gibi temiz ve ince sıvılar için kullanılabilir çünkü ıslanan bileşenler mükemmel korozyon direnci sağlayan metalik olmayan enjeksiyon kalıplı termoplastiklerdir.

Özellikler: Sızıntı yok, manyetik güç aktarımı, sızdırmaz pompa, hermetik sistem, ekonomik çalışma.

CTM PP – polipropilen uygulama:

90 °C’ye kadar sıcaklık direnci

Üstün kimyasal direnç

 CTM PVDF – poliviniliden florür uygulaması

70 °C’ye kadar sıcaklık direnci

Mükemmel mekanik mukavemet sağlar

Çalışma prensibi: Motordan gelen güç, manyetik bir kaplin vasıtasıyla çarka iletilir. Tahrik mıknatısı ve çark mıknatısı arasındaki izolasyon kabuğu, sıvı tarafı tahrikten ayırır.

Tapflo CTM pompaları, zorlu koşullar altında da üstün güce sahip, benzersiz mıknatıs kafes sistemli NdFeB (neodimiyum-demir-bor) mıknatıslı kaplinleri ile donatılmıştır. Sürücüden gelen güç, yüksek sıcaklıklarda ve yüksek özgül ağırlıklı sıvılarda bile iletilir. Ayrıca, harici mıknatıs için sağlam çelik çerçeve, mıknatıs gücünü artırır ve pompanın yumuşak bir şekilde başlatılmasını sağlar.

Tapflo Ürün Mühendisi Jakub Zduńczyk’nin açıklamasına göre: “Mıknatıslar, reçine ve yapıştırıcı kullanımını önleyen benzersiz sistemle kafesleri içinde tamamen kapsüllenmiştir. Bu özelliği, yüksek sıcaklıklarda daha iyi performansa sahip güvenli bir sistem sağlar. Ayrıca çark enjeksiyonla kalıplanmıştır; bu da mükemmel performans sağlar ve hiçbir zayıf nokta yoktur.”

Tapflo Pazarlama Mikolaj Laguna-Horodniczy’nin açıklamasına göre: ’Manyetik pompalarımızı benzer çözümler sunan diğer tedarikçilerden ayıran şey, şaftsız güvenilir tasarımdır. Mıknatıslı çark tertibatı çok güçlü burçlar ile tasarlanmıştır. Bu özelliği sayesinde bunun sonucunda daha az parçaya sahip ve serviste çok güvenilir bir pompa ortaya çıkmıştır.”

Tapflo Group, bağımsız, İsveçli aile firması olup, havayla çalışan diyaframlı pompaların, santrifüj pompaların ve diğer endüstriyel proses ekipmanlarının üretici ve küresel tedarikçisidir. Tapflo ürünleri ve hizmetleri 6 kıtada 75 ülkede mevcuttur. Tapflo olarak, müşterilerimizin rahatlığı için en yüksek Tapflo hizmet kalitesini garanti eden Tapflo Grup Şirketlerimiz ve özenle seçilmiş distribütörler tarafından dünya çapında temsil edilmekteyiz.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Pompalar

Vakum pompalarının yerli uzmanı, dünyanın tercihi oluyor: Gücüm Pompa 40’tan fazla ülkeye ihracat yapıyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Vakum pompaları üretiminde yarım asrı aşan tecrübesiyle kalite, dayanıklılık ve yüksek performansı bir araya getiren Gücüm Pompa, vakum pompalarındaki uzmanlığıyla dünyanın tercihi oluyor. Sulu ve yağlı tip vakum pompaları ve sistemlerinde 60’tan fazla çeşit sunan Gücüm markası, 40’tan fazla ülkeye ihracat yapıyor.

1970 yılında bir atölye olarak kurulan ve geliştirdiği ürün çeşitliliğiyle Türkiye’de alanında öncü bir marka olan Gücüm Pompa, vakum pompalarındaki uzmanlığıyla küresel ölçekte büyümeye devam ediyor. Alanında 50 yılı aşan tecrübesiyle 15 ila 4200 m3/h kapasite aralığında 60’tan fazla çeşit vakum pompası üreten Gücüm Pompa, sulu ve yağlı tip vakum pompaları ve sistemlerinde sunduğu eksiksiz bir portföy ile dünyanın tercih ettiği bir marka oluyor. Teknoloji odağında dünya standartlarında gerçekleştirdiği üretimiyle kalite açısından ilgili Avrupa Normlarına uygunluğu Türk Standartları Enstitüsü tarafından belgelenen Gücüm Pompa, Gebze-Dilovası’ndaki en son teknolojiyle donatılan fabrikasında gerçekleştirdiği üretiminin %50’sini; başta Almanya, Avusturya, İtalya, İspanya, İngiltere, Polonya, Romanya, Ukrayna, Rusya, Azerbaycan, Irak, Mısır, Fas ve Hong Kong olmak üzere 40′ tan fazla ülkeye ihraç ediyor.

Kalite, güç, dayanıklılık ve yüksek performansı bir araya getirdiği vakum pompalarında 60’tan fazla çeşit ile eksiksiz bir portföy sunan markanın ürün yelpazesinde; kullanıcılarına birçok avantaj sunan monoblok vakum pompaları, iki kademeli vakum pompaları, tek kademeli vakum pompaları, paletli vakum pompaları ve vakum üniteleri yer alıyor. Vakum pompalarının kaliteli yapısı ve yüksek performanslı tasarımıyla, çeşitli endüstriyel uygulamalarda ve onlarca sektörde uzun yıllardır büyük verimler sağlayan Gücüm markası, üretimiyle başta gıda, kimya, plastik, tekstil, cam-seramik, sağlık, kağıt ve deri sektörleri olmak üzere endüstrinin birçok alanına eşsiz çözümler sunuyor. 

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Pompalar

Xylem’den doğaya sahip çıkan teknolojiler: Su gibi bir gelecek için sürdürülebilirliği esas alıyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

2025 yılına kadar 16,5 milyar metreküpten fazla su tasarrufu yapmayı hedefleyen Xylem, sürdürülebilir bir dünya için temiz suya ve güvenli sanitasyona erişimin önemine inanıyor. 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Xylem Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü İbrahim Ünal, şirketin sürdürülebilirlik anlayışını ve yürüttükleri çalışmaları anlattı. 

Küresel ısınma ve iklim krizinin etkilerinin giderek arttığı dünyada gelecek nesillere daha sürdürülebilir bir dünya bırakmak için ekolojik dengenin ve hayatın kaynağını oluşturan suyun korunması şart. Bu bilinçle suyu daha erişilebilir ve uygun fiyatlı, su sistemlerini ise daha esnek hale getiren teknolojiler ve çözümler hayata geçiren Xylem, çevre dostu kurumsal bir vatandaş olarak sorumluluklarını yerine getirme kararlığını her daim gösteriyor. Yeşil bir şirket olma felsefesinin ışığında çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Xylem Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü İbrahim Ünal, binlerce yıldır tüm canlılara yuva olan dünyanın korunmasında çevreyi koruyan politikaların bir seçenek olmaktan çıkarak zorunluluğa dönüştüğünün altını çizdi. 

12 saha ile saha proses suyunun yüzde 100’ünü geri dönüştürüyor

Suyun doğada olduğu gibi en ideal şekilde taşınması fikrinden yola çıkan Xylem, odak noktasında su bulunan çalışmalarıyla doğayı ve enerji kaynaklarını koruyan önemli çıktılar elde ediyor. Bu kapsamda 2020 yılında, susuzlaştırma ve dijital teknolojileri aracılığıyla 1,4 milyar metreküp kirli suyun yerel su kaynaklarına ve yerleşim yerlerine girmesinin önlenmesine katkıda bulunan Xylem, kurduğu arıtma çözümleri ile müşterilerinin 4,3 milyar metreküp suyu yeniden kullanmalarına olanak tanıdı. Buna ek olarak gelir getirmeyen suyu 0,5 milyar metreküp azaltmayı başaran şirketin 22 büyük tesisinden 10 tanesi şu anda yüzde 100 yenilenebilir enerjiyle çalışıyor ve iki tanesi projelerinin devam ettiği 12 saha ile saha proses suyunun yüzde 100’ünü geri dönüştürüyor. Bu tesislerdeki genel su yoğunluğunu 2014 yılına göre yaklaşık yüzde 30 oranında düşürmeyi başaran Xylem, 2020 yılında su kullanımını bir önceki yıla göre yüzde 19 oranında azalttı. Toplam GHG Net Emisyon yoğunluğunu 2019 yılına göre yüzde 7’den fazla azaltan Xylem, küresel filosunu elektrikli ve hibrit araçlara taşımaya odaklanan Sürdürülebilir Filo Stratejisini de uygulamaya başladı. Faaliyetlerini 2013 yılından bu yana CDP’ye (Carbon Disclosure Project-Karbon Saydamlık Projesi) raporlayan şirket hem iklim değişikliği hem de su kıtlığı alanlarında liderlik bandında bir puan olan A puanı alarak önemli bir başarıya daha imza attı.

2050 yılından önce değer zincirinde net sıfır karbon emisyonu elde etmeyi hedefliyor

Dünyanın en zorlu su ve atık su problemlerine odaklanarak yerel çözümler sunabilmeyi hedefleyen Xylem, sürdürülebilir bir dünya için iddialı hedefler ortaya koyuyor. Buna göre 2025 yılına kadar 16,5 milyar metreküpten fazla su tasarrufu yapmayı hedefleyen Xylem, yılda 55 milyonu aşkın kişinin evsel su kullanım ihtiyacına eş değer olan 3,5 milyar metreküpün üzerinde gelir getirmeyen suyu azaltmayı amaçlıyor. Yılda 197 milyondan fazla kişinin evsel su kullanım ihtiyacına eş değer olan 13 milyar metreküp suyu yeniden kullanım için arıtmayı da öngören şirket, 7 milyar metreküpten fazla kirli suyun yerel su kaynaklarına veya yerleşim yerlerine girmesini önlemeyi hedefliyor. Tesislerinde yüzde 100 yenilenebilir enerji ve yüzde 100 proses suyu geri dönüşümü kullanma hedefi olan Xylem, 2050 yılından önce değer zincirinde net sıfır karbon emisyonu elde etme taahhüdünde bulunuyor. En önemlisi de küresel ekonomik piramidin tabanında yaşayan en az 20 milyon insanın temiz su çözümlerine erişimini sağlamayı hedefliyor. 

Suya sahip çıkan teknolojileriyle doğayı ve geleceği koruyor

5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Xylem Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü İbrahim Ünal herkes için su açısından daha güvenli, adil bir dünya oluşturma hedefinin özünde sürdürülebilirlik olduğunu vurguladı ve şunları söyledi: “Dünyanın temiz su ihtiyacını sağlamada yaratıcı çözümler üreten lider bir küresel su teknolojisi şirketi olarak sürdürülebilirliği yaptığımız işin temel esası olarak kabul ediyoruz.  Özellikle de suyun güvenliğinin yaşam ve daha sürdürülebilir bir dünya yaratmak için kritik öneme sahip olduğuna inanıyor, artan su sorunlarının çözülmesine yardımcı olmak için sorumluluklarımızı alıyoruz. Bize binlerce yıldır yuva olan gezegenimizi korumak, doğaya ve suya sahip çıkmayı kurumsal bir vatandaş olarak görev ediniyoruz. Bünyemizdeki yüksek verimli su teknolojileri, endüstriyel pompaları ve uygulama çözümleri ile yalnızca daha az enerji kullanmak ve yaşam döngüsü maliyetlerini azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilirliği de destekliyoruz.  Su yönetimini dönüştürmek, güçlü su, enerji ve maliyet tasarrufu sağlamak için veri analizinin gücünden yararlanıyoruz. Temiz suya erişimi optimize etmek, suyun daha verimli bir şekilde kullanılması, korunması ve yeniden kullanılması için yeni yollar geliştiriyoruz.  Farkındalığın bu yolculuktaki önemine inanıyor, eğitimler düzenleyip iş arkadaşlarımızın ve gönüllü paydaşlarımızın suyla ilgili sorunlara zaman ayırma tutkusundan yararlanarak sosyal değer yaratıyoruz. Kurumsal Sosyal Yatırım programımız olan Xylem Watermark, sürdürülebilirlik çabalarımızın önemli bir parçasını oluşturuyor. Xylem Watermark ile faaliyette bulunduğumuz toplulukları güçlendiriyoruz. 2021 yılında 113 bin saat gönüllü çalışmış dünyanın dört bir yanındaki Xylem çalışanları su sorunu yaşayan toplulukların karşılaştığı tehditleri gün yüzüne çıkarıyor.” 

Çevre konusunda en sorumlu 499 şirket listesinde 17. sırada yer aldı

Dünya çapında kişi başına günde 77 litre su kaybı oluştuğunu ve tüm kaçak suların atmosferde meydana getirdiği karbondioksit salımını bertaraf etmek için Brezilya’nın toplam dörtte biri kadar yeni ormanlara ihtiyacımız olduğunu söyleyen İbrahim Ünal, “Artık erteleyecek zamanımız olmadığı aşikâr. Biz bu sorunun ancak çalışanlarımız, müşterilerimiz, tedarikçilerimiz ve tüm dünya ile hep birlikte bir ekosistem içinde çözebileceğimize inanıyoruz. Attığımız adımlarla da hassasiyetimizi ortaya koyuyoruz. Örneğin geçen yıl, Newsweek ve Statista ortaklığı ile oluşturulan, Amerika Birleşik Devletleri’nin çevre ve sosyal sorumluluk alanında en sorumlu 499 şirketi listesi içerisinde 17. sırada yer aldık. Bu noktada ‘Let’s solve water.’ misyonumuz ışığında daha güvenli bir dünya ve daha sağlıklı bir çevre yaratmaya kendimizi adamaya devam edeceğiz” dedi. 

 

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com