Connect with us

Eğitim

Operasyonel verimliliği arttırma ve markanızı koruma

Yayın Tarihi:

on

 

Teknoloji alanındaki yenilikler, kodlama sistemlerinin daha fazla otomasyonuna ve tedarik zincirinde daha geniş çapta entegrasyona olanak tanıyor.

Yazan: Richard Nemesi, Videojet Technologies Kozmetik, Kişisel Bakım ve Ev Bakımı Ürünleri Küresel Sektör Pazarlama Müdürü

 

Taklitlerin asıllarını yaşattığı söylense de hiçbir şirket ürünlerinin çalınmasını istemez. Küresel pazara yayılmış, birçok bölge ve konumda üretim yapan kozmetik, kişisel bakım ve ev bakımı ürünleri markaları çoğu zaman, markalı ürünlerin yasa dışı yollardan taklidi anlamına gelen sahtecilik riski altındadır. Kozmetik ve kişisel bakım ürünü markalarının karşılaştığı bir diğer önemli sorun, tedarik zincirinin saptırılmasıdır. Sadece kuaför salonlarında satılması gereken saç bakım ürünlerinin büyük perakendecilerde satılması, tedarik zincirinin saptırılmasına örnek verilebilir. Bu, orijinal ürünlerin meşru kanallar dışında satılmasına yol açar. Sahtecilik ve tedarik zincirinin saptırılması, tüketici markalarını olumsuz yönde etkileyerek markanın büyük çabalarla edindiği değerin ve müşteri güveninin zarar görmesine ve müşteriye karşı olası yasal sorumluluklara yol açabilir. Tüm bunların sonucunda da saptırma, yerleşik dağıtım kanallarını zayıflatarak gelir ve kâr kaybına neden olabilir.
Marka sahteciliği ve saptırma ile mücadelede ürünlerinizin tedarik zinciri boyunca tam olarak nerede olduklarını bilmeniz önemlidir. Kapsamlı kodlama ve markalama çözümleri, marka sahiplerinin markalarının hareketlerini daha iyi izlemelerine ve denetlemelerine yardımcı olarak ürünlerin orijinalliğini ve doğru yollardan dağıtımını sağlayabilir.
Kod Güvencesi Çözümleri
Marka korumasında ilk adım olan Kod Güvencesi: doğru kodun, doğru ürün ve ambalaj üzerinde, doğru yerde olduğundan emin olmaktır.  Kodlama hatalarının %70’i operatör hatası kaynaklıdır. En sık rastlanan hatalar, yanlış veri girişi ve yanlış iş seçimidir. İnsan kaynaklı bu hatalar, ürün kalitesini ve marka itibarını olumsuz yönde etkileyebilir, yazdırılanları çöpe atıp yeniden yazdırma nedeniyle operasyonel maliyetleri artırabilir. Üreticiler, üretim hattına bir Kod Güvencesi sistemi entegrasyonu yoluyla operasyonel verimliliği artırabilir ve kodlama hatalarından kaynaklanan israfı en aza indirebilir.
İş Yönetimi 
Operasyonel verimliliği doğrudan etkileyen iki faktör, üretim hattı kodlamasının kullanılabilirliği ve kalitesidir. Üretim işlerini her yazıcıda tek tek elle ayarlamak yerine üretim hattından ayrı bir yerde merkezi bir yazdırma işi veritabanı bulundurarak Kod Güvencesi hızlandırılabilir. Böylece, ayarlama ve geçiş süreleri geliştirilir ve daha fazla kullanılabilirlik sağlanır. Ayrıca, tüm işler önceden doğrulandığı ve tüm bilgilere kolaylıkla ulaşılabildiği için yanlış veri girişi olasılığı büyük oranda düşer. Bazı sistemler, iş emirlerinden üretim işlerini seçmek için elde kullanılan tarayıcılardan yararlanırlar ve birden çok yazıcının 15 saniye gibi kısa bir sürede otomatik olarak ayarlanmasını sağlayabilirler.
Otomatik Kod Algılama
Otomatik kod algılama basılan her kodun denetimini gerçekleştirir ve elle yapılan denetleme sürecine göre daha hızlı uyarı sağlar. Böylece üreticiler, anında düzeltici eylemlerde bulunarak israfı azaltabilir ve yeniden yazdırmanın gerektirdiği fazladan işlemlerden kaçınabilir.
Otomatik kod algılama, yapay görme sistemleri entegre edilmiş baskı ekipmanları kullanılarak gerçekleştirilir. Bu sistemler, üçüncü taraf ambalaj hattı sistemlerine entegre edilebilen gelişmiş kalite kontrol denetimi sunar.
Operasyonel ve kodlama gereksinimleri üreticiye göre farklılıklar gösterdiğinden otomatik kodlama sisteminin bu gereksinimleri karşılayacak şekilde kolayca ayarlanabilmesi son derece önemlidir. Kullanıcı tanımlı parametreler ve ayarlama seçenekleri, şirketlerin kendilerine özgü Kod Güvencesi düzeyini kolayca elde etmelerine yardımcı olur.
Marka Koruma 
Kod Güvencesi sağlayan protokoller kullanımda olduğunda bir sonraki adım, yenilikçi kodlama teknolojileri ve yazılımlar uygulayarak markaları sahtecilik ve tedarik zincirinin saptırılmasından kaynaklanan kayıplardan korumaktır. Bunlardan bazıları; akıllı kodlama, açık ve gizli kodlama gibi çeşitli kodlama çözümleri ve özel ürün izleme yazılımıyla tedarik zincirinin görüntülenmesidir. Kodlar, HDPE ve PET şişeler, kavanoz ve kaplar gibi yaygın olarak kullanılan malzemelerin üzerine doğrudan uygulanabilir. Kod ayrıca cam şişelere, kavanozlara, metal aerosol kutularına ve deodorant, dudak parlatıcı, makyaj malzemeleri gibi ürünlerin özel kutularına da uygulanabilir.
Akıllı Kodlama
Algoritma yazılımı yoluyla kodlardaki belirli karakterleri değiştirerek ve doğrulayarak temel lot veya parti kodlarını geliştirmek, yetkili olmayan tarafların kodu çoğaltmasını zorlaştırabilir. Gelişmiş yazılım, tamamen rastgele kodlar oluşturarak ve Elektronik Ürün Kodu (EPC) yapılarını sürece dahil ederek veya dış kaynaklardan önceden oluşturulmuş kodları uygulayarak her bir ürün biriminin tüm tedarik zinciri boyunca etkili şekilde izlenmesine olanak tanır. Gri piyasa ve karaborsa tacirleri tarafından taklit edilmesi zor olan akıllı kodların kullanımı sahtecilik ve saptırma önleme sisteminin önemli bir parçasıdır.
Açık ve Gizli Kodlama
Ek olarak, kalıcı ve yüksek kaliteli kodlamaya sahip gelişmiş ambalajlama, markaya duyulan güveni artırmaya ve kodların çıkarılmasını önlemeye yardımcı olabilir.  Görünür kodlar, sahtecilik ve saptırmaya karşı yürütülen savunma mekanizmasının önemli bir katmanıdır. Lazer markalama sistemleri, yetkili olmayan taraflarca kodların çıkarılması konusunda caydırıcı, yüksek kaliteli ve kalıcı açık kodlar ile korumayı artırmada yararlanabilecek logo, barkod, grafik ve diğer bilgileri uygulamak için kullanılabilir. Lazer şunları içeren geniş bir malzeme yelpazesine kodlama uygulayabilir: esnek plastikler, kağıt, cam, metal aerosol kutuları, ambalaj kartonları, özel amaçlı kaplar ve yüksek yoğunluklu polietilen (HDPE) ve polietilen tereftalat (PET) plastikler.
Bu arada, dağıtım iş ortaklarına yönelik görünmez kodlama, yetkili olmayan kanallara giren ürünlerin tanımlanmasına yardımcı olabilir. Mürekkep Püskürtmeli InkJet (CIJ) teknolojisiyle uygulanan morötesi (UV) kodlar, benzersiz numaralandırma şemalarıyla birleştirilerek ek bir koruma katmanı sağlayabilir. Bu, ürünleri tedarik zinciri boyunca izlemek için tedarik zinciri iş ortakları tarafından UV görüntüleme ekipmanları ile okunabilecek kolay görülmeyen bir kodlama çözümü sağlar.  UV mürekkebi cam ve plastik gibi yaygın olarak kullanılan birçok yüzeye uygulanabilir.
Takip ve İzleme
Mevcut dijital kodlama sistemlerine yazılım entegrasyonuyla tedarik zincirini görüntüleme artırılabilir ve marka sahipleri zincir boyunca istenmeyen sapmalar konusunda uyarılabilir. Gelişmiş yazılım ile makine tarafından okunabilen kodlar sunan kodlama teknolojisinin birleştirilmesi, tüm ürünlerin tedarik zinciri boyunca verimli ve etkili şekilde izlenmesine yardımcı olur.
Barkodların ve toplu ürün bilgilerinin paletlere net bir şekilde basılması, izlemeyi kolaylaştırıp tedarik zincirinin verimliliğini artırabilir. Etiket Yazdırma ve Yapıştırma (LPA) veya büyük karakter mürekkep püskürtmeli markalama (LCM) kullanılarak, paletlere yüksek kaliteli, yüksek çözünürlüklü resimler ve kodlama bilgisi yazdırabilir. Bu özellik, izleme yazılımı ile birleştirildiğinde benzersiz paletler etkili şekilde tanımlanabilir, tarihlenebilir ve envanterleri alınabilir, böylece tedarik zincirinizde yetkisiz etkinlikler gerçekleştirilmesi önlenir.
Günümüzde tedarik zinciri güvenliği kozmetik, kişisel bakım ve ev bakımı ürünleri üreticileri için büyük bir endişe konusudur. Kodlama, genel operasyonel verimliliği ve marka korumasını geliştirme alanında öncü bir rol üstlenmiştir. Bu göz önüne alındığında her çözümün temelinde tüm ürünlere doğru kodun uygulanmasını sağlayan Kod Güvencesi yatar.  Marka korumasının daha geniş, daha kapsamlı sistemler halinde uygulanması yoluyla ürünlerin orijinalliği ve yetkili kanallardan dağıtımı sağlanabilir. Tüm tedarik zinciri boyunca gerçek zamanlı izleme yazılımı ile birleştirildiğinde bu çok yönlü yaklaşım, operasyonel verimliliği artırıp aynı zamanda değerli markaları sahtecilik ve saptırmaya karşı koruyabilir.
Yazar Hakkında:
Richard Nemesi, Videojet Technologies’de Kozmetik, Kişisel Bakım ve Ev Bakımı Ürünleri Küresel Sektör Pazarlama Müdürüdür. Şirketteki ana sorumlulukları, sektördeki küresel eğilimlerin ve müşteri gereksinimlerinin derin analizi, satış çabalarını destekleyen pazarlama içerikleri oluşturulması ve ürün geliştirme ekiplerine ekipman işlevselliği konusunda danışmanlık sağlanmasıdır. Videojet’e katılmadan önce IBM’in Sistemler ve Teknoloji Grubu’nda, Sistem Satış Uzmanı olarak çalışıyordu.
Videojet Technologies hakkında:
Videojet Technologies, ürün tanımlama pazarında bir dünya lideridir. Hat üzerinde yazdırma, kodlama ve markalama ürünleri, uygulamaya özgü sıvılar ve ürün yaşam döngüsü hizmetleri sunar. Hedefimiz, ambalajlı tüketici ürünleri, farmasötik ve endüstriyel ürünler sektöründe müşterilerimizle iş birliği yaparak onların üretkenliğini arttırmak, markalarını korumak, geliştirmek ve sektör eğilimleri ile yasal mevzuatın bir adım önünde olmalarını sağlamaktır. Mürekkep Püskürtmeli InkJet (InkJet), Termal Mürekkep Püskürtmeli (Termal InkJet), lazer markalama, Termal Transfer Baskı (TTO), koli kodlama, etiketleme ve çok çeşitli baskı seçeneklerindeki müşteri uygulama uzmanlarımız ve teknoloji liderliğimiz ile Videojet olarak tüm dünyada 325.000’den fazla yazıcımız kuruludur. Müşterilerimiz, günde on milyardan fazla ürüne baskı yapmak için Videojet ürünlerine güveniyor. Müşteri satış, uygulama, servis ve eğitim desteği, tüm dünyada 26 ülkede 3000’den fazla ekip üyesiyle doğrudan sağlanmaktadır. Bunun yanında Videojet dağıtım ağı, 135 ülkede 400’den fazla distribütör ve OEM ile hizmet vermektedir.
Bu makale PVSD dergisinde de yayınlanmıştır PDF için >>

 

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Devamını Oku

Eğitim

Çalışanların motivasyonları yöneticinin davranışıyla doğru orantılıdır

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Yöneticilerde bir çalışandır, onların da gelişmeye odaklı ve sürekli öz değerlendirme yaparak çalışması gereklidir. Başarı bir orkestranın tek bir ses çıkarması gibi ekip çalışması ile gelir. Hiçbir yönetici tek başına her şeyi bilemez ve yapamaz. Ekibini yönetmeyi, onları tutkulu ve istekli çalıştırmayı ve onlardan en yüksek verimi alacak yöntemleri bilmelidir ki, şirket için kendisinden bekleneni yönetime sürdürülebilir bir şekilde verebilsin. Oysa çoğu zaman yöneticilerin ya egosu, ya sahip olduğu mevkiinin gücü, ya da yetkinliğinin o mevkii için aslında yeterli olmaması bazı iletişim hatalarını yapmasına neden olur. Bu yazımda bunlardan önemli olan birkaç konuya değinmek istiyorum.

Yöneticilerin çoğu çalışanlarının şirket prosedürlerine uymalarına çok özen gösterirler. Prosedürler, müşterileri memnun etmek ve sizin hizmet kaliteniz için önemli gördüğünüz noktaları ölçümlemek için oluşturulmuştur.

Ancak prosedürler değişen rekabet ve müşteri isteklerine göre sürekli revize edilmelidir. Müşteriler prosedüre değil, sizden aldığı hizmetin süresine ve niteliğine bakar. Bu nedenle kurallara, prosedürlere yoğunlaşan yönetici, çalışanın yaratıcılığını ve inisiyatif alarak fark yaratmasını engeller.

Liderlik yapan yöneticiler hem iyi sonuç almaya, hem de çalışanlarının potansiyellerini kullanmalarına odaklanırlar. Bu nedenle prosedürlere takılmak yerine, müşterilerin en hızlı ve en kolay şekilde sonuç alacak yöntemlere odaklanmak önemlidir. Bunun için de çalışanların esnek, yaratıcı ve inisiyatif alarak çalışmalarına olanak tanımak gerekir. Liderler çalışanlarının işi nasıl yapacağına odaklanmaz, onlara yol gösterir ve kendi tarzlarını oluşturmalarına olanak tanıyarak istenilen sonucu getirmeleri için teşvik eder.

Yöneticilerimizin birçoğu aslında yetkinliğinin zayıf veya yetersiz olduğunu kabul etmez. Bu nedenle gelişime ve değişime kapalıdır. Geleneksel olan bu tür kişilikler, değişime normalden daha çok direnç gösterirler. Değişmeyi reddettikleri ana konular, genelde tutum, davranış ve iletişim eksiklikleridir. Bu eksiklikleri vurgulandığında çok agresif olurlar. Genelde ekibi ve çalışanı da bezdiren bu davranışlar, tamamen çığırından çıkmış yüksek ego ve liyakatsizliğin sonucudur:

  • Koltuğunun verdiği gücü nedeniyle iltifat,
  • Yalakalık ve biatı sevmesi, hep haklı çıkmayı istemesi
  • Yetki ve sorumluluk vermeyi güç kaybı sayması
  • Bilgi ve tecrübeyi paylaşmayı rakip yaratmak olarak görmesi
  • Çalışanına güvenmez, yoksa kontrolü kaybedeceğine inanır
  • Her şeyi bilirler, başka fikre, öneriye, eleştiriye ihtiyacı yoktur. Söylediği veya düşündüğünün yapılması yeterlidir.
  • Çalışanlardan uzak ve mesafeli durmak onlar için bir güç göstergesidir.
  • Çalışanlarını takdir etmek veya teşekkür etmek, çalışanı şımartmak demektir.

Oysa yöneticinin egosunu kontrol ederek çalışanına doğru tutum ve davranış sergileyerek örnek olması hem çalışanın verimliliğini artırır, hem de onların tutkulu çalışmasına neden olur.

Unutmayalım ki, “Davranışınız ne ise, siz O’sunuz! Koltuğunuzun gücü veya o anki yetki düzeyiniz sizi insan olmaktan alıkoyamaz”.

 Çalışan ile yöneticinin uyumu ve aralarındaki iletişim çok önemlidir. Bildiğimiz üzere araştırmaların hepsi bize çalışanların işten ayrılma nedenlerinin en büyük nedeninin yöneticilerin veya yönetimin tutum ve davranışı olduğunu göstermektedir. Bizler genelde şikâyeti çok seven ve çevremizdekilere hep kötü işlerden söz eden, sohbetlerimizde öncelikle şikâyetlerimizi ve başımızdan geçen kötü deneyimleri anlatmayı seven bir toplumuz. İş hayatında da davranışlarımız ve alışkanlıklarımız değişmez. Yaşadığımız ve maruz kaldığımız kötü bir davranışı; yapılan haksızlığı ve gözlemlediğimiz yanlışlıkları defalarca çevremize anlatmaya meyilliyizdir. Dilden dile dolaşan bu şikâyet ve olumsuz yaşanmışlıklar hem kişilere hem de şirkete karşı birçok önyargılı müşteri veya kişi oluşturmaktadır. Yöneticiler aslında dış müşteriye kadar ulaşan bu kötü imajın farkında değillerdir. Çalışanlarımız mutsuz olduğunda şirketi veya yöneticisini en çok dışarıya karşı kötüleyenlerdir. Bunu da bilerek ve isteyerek yaparlar. Mutlu çalışan ise hem enerjisi, hem de vücut dili ile dışarıya karşı şirketi pozitif bir tutumla ve coşkuyla temsil ederler. Çoğu zaman bir çalışanın motivasyonu ve onun ruhunu kazanmak yöneticinin ona güler yüz ile yaklaşması veya bir teşekkürü ile mümkündür.

Bu nedenle yapılan iyi bir işi takdir etmek, teşekkür etmek; başarıyı övmek çalışanların motivasyonunda ilk sıralarda yer alır. Yöneticilerde ise bu konu öncelikli değildir ve genelde dikkat etmezler.
Oysa ne zaman bir çalışanın ruhuna enerji verirseniz, ondan çok daha fazla verim alırsınız. Üstelik yüzündeki tebessüm ve içindeki mutluluk dalgaları onun temas ettiği her çalışana enerji vermesini sağlayacaktır.
Bunu sağlamanın en kısa ve kolay yolu, çalışana samimi teşekkür etmeyi ve övgüde bulunmayı alışkanlık haline getirmektir.
Övgüde ve teşekkür etmede cömert olun. Kişiyi değil, yaptığı eylemi, sağladığı katkıyı ya da becerilerini övün.
Yerinde ve doğru yapılan bir övgü ya da içten ve samimi bir teşekkür çalışanınızı enerjik tutar, onu canlandırır ve ruhuna güç verir.

Çoğu zaman bir işletmede aynı personelden çok daha fazla verim almak mümkündür. Bunu lider bir yönetici, kendisinden önceki yanlış tutum ve davranışa sahip bir yöneticinin yarattığı mutsuz havayı tamamen değiştirerek başaracaktır. Çalışana değer vererek, onlara yol gösterip saygılı davranarak ve işbirliği yaparak çalışanın enerjisini ve performansını maksimum seviyede kullanmak her zaman mümkündür. Böylece aynı maliyete daha fazla verim alarak, karlılık ve büyümede büyük adımlar atabilirsiniz. Bunun yanı sıra bu olumlu değişimi müşterilere de çalışanların enerjisi ile yayarak rekabette daha avantajlı hale gelmek de mümkündür.

Yönetici olarak kendimize sormamız gereken soru çok basittir:

Bizden beklenen işverene en az maliyet ve en yüksek verim ile en çok değeri kazandırmak mı?

Yanıtı da çok kolaydır: Evet.

O halde neden kendi egomuz ve kendi eksikliklerimizi görememe yüzünden çalışanları mutsuz ve motivasyonsuz çalıştırıp, işverene karşı sürekli bir bahane sunarak çalışmayı yeğliyoruz?

Hatasını göremeyen gelişemez, gelişemeyen kişi alışkanlıklarının ve egosunun esiri olur. Aslında bu tür yönetici hatalarını göremeyen şirket yönetimleri de en büyük hata payına sahiptir.

Bu nedenle iş hayatında personel ve müşteri memnuniyetini sürekli ölçmek ve bu ölçümlerden gelişim için çalışanları da dâhil ederek yeni hedefler belirlemek çok ama çok önemlidir. Metodoloji ve eylem planının arkasında durmak yönetimin ana görevi olmalıdır. Bu ölçümlerde yöneticilerin sadece finansal performansları değil, çalışan memnuniyetleri ve yetkinliklerinin de ölçülmesi önemlidir. Yöneticilere ihtiyacı olan ve yapılan ölçümlerle tespit edilen konularda kendilerini geliştirecek desteklerin verilmesi şirket yönetiminin ajandasında olması gereken konuların başında gelmelidir.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Eğitim

GF Hakan Plastik, eğitimlere online devam ediyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Covid-19 sürecinde de eğitimlerine ara vermeyen GF Hakan Plastik, satış ekibi, bayileri ve sektör profesyonelleri ile gerçekleştirdiği online eğitimlerle bir yandan sektör ihtiyaçlarını değerlendirirken bir yandan da bilgi tazelemesi yaptı.

 Firma içerisinde gerçekleştirdiği eğitimler, müşteri ve bayileri buluşmaları ile yoğun bir eğitim programına sahip olan GF Hakan Plastik, Covid-19 sürecinde de aktif bir şekilde eğitimlerini online olarak sürdürdü.

GF Hakan Plastik, müşteri ihtiyaçlarını doğru analiz etmek, doğru ürün çözümleri sunabilmek adına müşteri ile direkt iletişim halinde olan Satış ve Satış Destek Ekiplerinin ürün bilgilerini güncel tutmaya önem veriyor. Bu kapsamda düzenlediği periyodik eğitimleri, pandemi sürecinde online platforma taşıdı. Satış ve Satış Destek birimlerine bilgi tazelemesinin yanı sıra özellikle yeni ürünler GF Silenta Extreme, GF Aerator, GF Aquasystem PP-RCT üzerinde yoğun bilgi paylaşımları yapıldı.

Bayi eğitimlerini de online’a taşıyan GF Hakan Plastik, 12 bayinin Satış, Satış Destek, Satın Alma ve Sevkiyat bölümleri ile biraraya gelerek hem yeni ürünlerini tanıttı, hem de mevcut ürünler üzerinden bilgi tazelemesi yaparak sorulara yanıt verdi.

GF Hakan Plastik ayrıca sektör profesyonellerine yönelik düzenlediği Webinar ile “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğe Uygun Çözümler”i konusunda bilgi paylaşımda bulundu. GF Hakan Plastik Ürün Müdürleri Alpay Cesur ve Dr. Ozan Kovancı‘nın konuşmacı olduğu Webinar’da, yangın yönetmeliğinin yanı sıra formülasyonu ile Türkiye’de sektöründe tek olma özelliğine sahip GF Silenta Extreme ve GF Silenta FR sistemleri üzerinde duruldu; gelen sorular yanıtlandı.

Covid-19 sürecinin yoğun etkisi altında geçirilen 2020 yılının ilk yarısını, aldığı kararlarla güvenli bir şekilde yöneten GF Hakan Plastik, önümüzdeki süreçte de aynı titizlikle eğitim ve çalışmalarını sürdürmeyi planlıyor.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Eğitim

Kötü yönetici ve çalışanlara etkileri

Yayın Tarihi:

on

Çalışanlarımızın büyük çoğunluğu yöneticisinden memnun değildir. Özellikle son yıllarda kurumsallıktan uzaklaşan şirketlerimizi, görev yaptığı masanın gerekliliklerine göre değil de sözünden çıkmayacak özelliklere sahip kişileri masaya oturtan bir anlayışla yönetmeye çalışıyoruz. Bu tür yöneticiler ve yönetim; zeki, yetenekli, açık sözlü ve gelişime açık çalışanlarından şikâyetçiler. Çünkü yönetemiyorlar ve onları anlayamıyorlar. Hatta anlamayı bile istemiyorlar. Kendilerinden beklendiği gibi söyleneni yapsın, biat etsin ama çok iyi üniversitelerden mezun ve birkaç yabancı dili bildikleri halde yeteneklerini sınırlı kullansın istiyorlar. Karşılıklı bir çatışma içerisinde şirketlerimiz verimsiz, dünyaya açılamayan ve rekabete yenik bir şekilde kârsızlıktan şikâyetçi hale gelmiş durumda. Oysa o masaya uygun yetenek ve nitelikte seçilen yöneticiler ve onlarla çalışmayı bilen şirketlerde ise durum tam tersidir. Çünkü masasını dolduran etkin lider yöneticiler, kendilerine tıpa tıp benzeyen taklitler aramazlar. “Bu kişiden hoşlanıyor muyum?”, “Bana rakip olur mu?”, “Otoriterimi sarsar mı?” gibi soruları sormazlar kendilerine. Onlar çalışanın performansı, standartları ve becerilerine odaklanırlar. Çalışanların güçlü bir yapıya sahip olmalarından korkmazlar, aksine bununla övünürler. Bir yöneticinin yönetsel becerisi ve yetkinliği zayıf ise tek bildiği yol koltuğunun gücünü kullanmaktır. Kısacası “korku” ile yönetmeyi seçer. Kötü bir yöneticin en çok sevdiği tutum, korku yaratmak ve korku ile yönetmektir. Böylece kendini ve koltuğunu güvencede hissedecektir. Daha da önemlisi bilgisizlikten kaynaklanan yüksek egosunu tatmin edecektir, kendini güçlü hissedecektir. Aslında kullanmaya çalıştığı koltuğunun gücüdür. Bu güç liderlikten, bilgiden ve değişime açık olmaktan gelmemektedir. Gelemez de, çünkü bunlara sahip olmadığının bilincindedir.

Kötü yöneticiler ve onların çalışanlarda yarattığı psikolojik ve bedensel yorgunluk, bıkkınlık, stres ve mutsuzluk özellikle son yıllarda ülkemizde giderek artmaktadır.

Liyakatin yerine yönetim kademelerine kendi sözünden çıkmayacak, basiretsiz, konuya hâkim olmayan, genel kültürü zayıf, çağa ve teknolojiye ayak uyduramamış kişiler özellikle yerleştirilince hem kamuda hem özel sektörde kötü yöneticiler ve kötü yönetim iş hayatımızın ve çalışanlarımızın önemli bir sorunu hale gelmiştir. Herkes için iş bulmak ya da var olan işini korumak zaten büyük bir zorluk haline gelmiştir. Bir de bu tür tepeden inme, oturduğu koltuğun niteliklerine sahip olmayan, insani ilişkileri zayıf, emme basma tulumba gibi söyleneni yapması istenen, o koltuk için yeterli olmayan yetkinliklerini yüksek egosu ile tamamlamaya çalışan yönetici yapılmış bu kişilerle çalışanlar gününün 10-12 saatini aynı ortamda birlikte geçirmek zorunda kalıyorlar.

Okumaya devam etmek için lütfen buraya tıklayınız.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com