Connect with us

Etkinlikler

GÜBRETAŞ sektörde global bir şirket olma yolunda hızla ilerliyor

Yayın Tarihi:

on

Sevgili okurlarımız, sizler için GÜBRETAŞ Genel Müdürü Sn. Şükrü KUTLU ile keyifli bir röportaj yaptık. Şimdi sizleri bu sohbetle baş başa bırakıyoruz.

 

Bizlere GÜBRETAŞ’tanbahseder misiniz?

Tarım da verimliliği artırmak amacıyla sektörün ilk şirketi olarak 1952 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kurulan GÜBRETAŞ, 63 yıla ulaşan kurumsal tarihi boyunca daima sektörde öncü bir roloynadı. Türkiye’nin ilk fosfatlı ve kompoze gübresini üretti, ilk toprak analiz laboratuvarlarını kurdu, Borsa’da işlem gören ilk 13 şirketten biri oldu, sektör açısından çok önemli yatırımlara imza attı ve önemli sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirdi.

Türkiye genelinde 3 farklı ildeki analiz laboratuvarı ve 5 üretim tesisinin yanı sıra 2 liman, 5 lojistik merkez, 7 bölge müdürlüğü ve 2900 civarında satış noktasıyla tarım yapılan her noktaya ulaşan GÜBRETAŞ,kuruluşundan bu yana ülkemizin tarım ve sanayi sektörlerinin en büyük şirketleri arasında yer aldı.

Özellikle 2005 sonrasında hız kazandırdığımız yeni stratejiler sayesinde öncülüğümüzü daha etkin hale getirdik. Bu adımlardan biri ülkemizde gübre ham maddesinin yetersizliğin edeniyleham madde kaynaklarına sahip ülkelerde yatırım yapma stratejisi doğrultusunda, liderlik ettiği konsorsiyumla 2008 yılında İran’daki Razi Petro kimya tesislerini satın aldı. “Türkiye’nin yurt dışındakien büyük sanayi yatırımı” olan bu girişim, GÜBRETAŞ’ın global oyunculuk yolunda attığı ilk adım olma özelliği taşırken, fosfat kaynaklarına sahip ülkelerde yatırım ve iş birliği arayışları da sürdürülmektedir.

Ürün sayısı ve çeşitliliği açısından sektörün lideriyiz. Türkiye’de üretimi yapılan her türlü bitkinin beslenmesi için kullanılan 177 ürünümüz mevcut. Hedefimiz ürün portföyümüzü tüketicilerimizin ihtiyaçları ve gelişen teknolojiye göre sürekli güncelleyerek sektördeki öncü ve yenilikçi misyonumuzu sürdürmektir.

 

GÜBRETAŞ olarak sunduklarınız nelerdir?

Bunların yanı sıra yine aynı dönemde Ar-Ge ve sosyal sorumluluk çalışmalarına da ağırlık verdik. GÜBRETAŞ olarak tarımsal üretimde verim ve kaliteyi artırmayı önemsiyoruz.Klasik kimyevi gübreler bitkilerin besin ihtiyacını tam olarak karşılamadığından bitkiye ve bölgeye özel gübreler formüle etme stratejisini geliştirdik. Bu çerçevede Ar-Ge çalışmaları yaparak hububat, mısır, ayçiçeği,pancar, patates, çeltik gibi bitkileri için özel formüller geliştirdik. Özel ürünlerimizle çiftçilere dengeli gübreleme imkanı vererek tarımsal üretimde verim ve kalitenin artmasına katkı sağlıyoruz. Bu çalışmaların temelinde de 2005’denberi sürdürdüğümüz Türkiye Toprak Verimliliği Haritası Projesi’nde sağlanan veriler ve tecrübeler bulunuyor.

Diğer yandan çiftçilerimize bitki besleme konusunda danışmanlık hizmeti veriyoruz. Her yıl Türkiye genelinde 2 bine yakın noktada yaklaşık 150 bin çiftçi ve ziraat mühendisiyle yüz yüze iletişim kurarak tüketicilerimize tarımsal üretim ve bitki besleme konularında bilinçlendirme eğitimleri veriyoruz. Deneme tarlalarımız ile çiftçilerimiz için model üretim alanları kuruyoruz. Toprak numunesi alma eğitimi veriyor ve toprak numunesine göre gübreleme programları oluşturuyoruz.

Dünyaya oranla ülkemizdeki tarım sektörünün durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye 113 milyar TL’lik tarımsal GSYH ile dünyanın 7’nci büyük tarım ekonomisi konumundadır. Tarım sektörü istihdam açısından ülkemiz için hala önemini korumaktadır. Çalışan nüfusun %24’ü geçimini tarımdan sağlamaktadır. Son yıllarda az da olsa dış ticaret fazlası veren sektör, ihracatımıza olumlu katkı yapmaktadır. 30 milyonayakın yabancı turistin tarımsal gıda ihtiyacının yurt içi üretimden karşılanması gelir hanemize yazılan önemli katkıdır.

Ülkemizin tarımsal üretimden bakımından en önemli avantajı, çok farklı mikro klima alanlarına sahip olmasın edeniyle her türlü ürünün yetiştirilmesine müsait olmasıdır. Dezavantajlarımızın başında ise su kaynaklarımızın yetersizliği, tarımsal işletmelerin küçük ve parçalı olması, akar yakıt ve gübre gibi girdilerde dışa bağımlı olmamız geliyor.

Sektörümüz açısından bakılacak olursa; başta hububat olmak üzere birim alan verimimizin gelişmiş ülkelere göre düşük olması ciddi sorundur. Düşük verimin temel sebebi ülkemizin kuru tarım alanlarının yetersiz yağış almasıdır. Sulu tarım alanlarında elde ettiğimiz verim, gelişmiş ülkelerle hemen hemen aynıdır. KOP, GAP ve DAP gibi bölgesel projelerin tamamlanmasıyla birlikte sulanabilir arazilerimiz artacak sonuçta verim sorunumuz önemli ölçüde çözülmüş olacaktır.

Tüm bunların yanı sıra ülkemizin kimyevi gübre üretiminde kullanılan doğalgaz, fosfat kayası, potasyum gibi ham madde kaynaklarına sahip olmaması nedeniyle gübre sektörü ithalata bağımlıdır. Stok,fiyat ve kur riskimiz yüksek, kar oranımız ise çok düşük. İthalat bağımlılığı nedeniyle hiçbir oyuncunun ham madde girdi maliyetlerini belirleme avantajı söz konusu değil. Pazardaki yoğun fiyat rekabeti düşük kârlılığın en önemli nedenidir.

Sermayesi yoğun düşük kârlı bir sektör olmamıza karşın son birkaç yıldır ciddi yatırımlar da yapılıyor.Ülkemizin azotlu gübrelerde üretim açığı var. Yeni yatırımlar, AN (AmonyumNitrat) ve CAN (Kalsiyum Amonyum Nitrat) gübresi tüketimimizin tamamının yurt içi üretimden karşılanmasını sağlayacak boyutta, hatta ihracat imkanı da oluşacak.

Tarım sektörünün önemli sorunlarından biri de yanlış tarım uygulamaları. Tarım sektöründe iyi tarım uygulamalarını ve bilinçli tarımsal üretimi yaygınlaştırmak amacıyla her yıl Türkiye’nin yaklaşık 2 bin noktasında 150 bin civarında çiftçi ve ziraat mühendisinin katılımıyla eğitim toplantıları gerçekleştiriyoruz.

 

Sektörde kullanılan pompa ve vana sistemleri ile ilgili bizleri bilgilendirebilir misiniz?

Sektörde globe, plug, küresel ve kelebek vana tipleri mevcut. Biz de üretim tesislerimizde otomatik ve on-off kontrol vanaları kullanıyoruz.

 

Bu anlamda çözüm ortaklarınız var mı?

Yıkama kulesinde Vernert, amonyak hatlarında Friatec, suhatlarında Mass, sıcak kaplama yağı sistemlerinde ise Vimpi markalarını kullanıyoruz. Buhar, amonyak, sülfürik asit hatlarında Termo, Klinger Yakacık vanaları; Fosforik asit hatlarında ise Gemü, Burçelik, Saunders vanalarını tercih ettik.

Bakım onarım işleri tamamıyla bünyemizde istihdam ettiğimiz mekanik bakım elemanları tarafından yürütülüyor.

 

Yakın gelecek hedefleriniz nelerdir?

Son dönemde ağırlık verdiğimiz üretim tesisi yatırımıyla da GÜBRETAŞ’ı geleceğe hazırlıyoruz. Kocaeli’nin Körfez ilçesinde yer alan tesislerimizde 2012 yılında başlattığımız şirket tarihininen büyük yurt içi tesis yatırımıyla çevreci ve modern bir yapıya kavuşturduğumuz NPK/DAP gübre fabrikası tamamlandı. Mart ayında deneme üretimine başlayan butesis sayesinde Türkiye’nin en modern NPK gübre üretim tesisini hayata geçiriyoruz.

Önümüzdeki birkaç yılda yapacağımız yeni üretim tesisi yatırımlarıyla bu alandaki ürün ve hizmet kalitesi ile üretim kabiliyetimiz çokdaha güçlü hale gelecek. Üretim alanındaki yatırım faaliyetlerimiz tamamlandığında, ülkemizde talep gören ürünleri üretir hale gelerek kendilehimize daha rekabetçi bir ortam oluşturma arzusundayız.

Yurt dışı yatırım planlarına dabirkaç cümleyle değineyim. Bilindiği gibi sektörümüzün temel ham maddeleri azot, fosfat ve potasyumdur. Ülkemiz gübre ham maddesi açısından yetersiz olduğundan GÜBRETAŞ, 2006’dan itibaren ham madde kaynaklarına yakın olma temel stratejisini geliştirdi.

Bu sebeple 2008 yılında yapmış olduğumuz İran’daki Razi Petrokimya tesisi yatırımımız çok olumlu neticeler vermiş ve bize güç katmıştır. Razi yatırımımızın tamamlayıcısı olarak fosfat bazlı bir yatırım arayışımız ve çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle siyasi ve ekonomik olarak stabil Orta Doğu ve Kuzey Afrika coğrafyasında hali hazırda görüşmeler veçalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalar ile ilgi olarak kısa vade de çalışmalarımızın ilk sonuçlarını almış olacağız.

 

Türkiye’nin 2023 vizyonu çerçevesinde tarım sektörünün nasıl bir rolünün olduğunu düşünüyorsunuz?

Ülkemizdeki de kar başına ortalama gübrekullanım oranları, Avrupa ve tarımın ağırlıklı olduğu ülkelere göre çok düşük.Uzmanların yaptığı hesaplamalara göre, dekar başına dünya ortalamasında gübre tüketimi yapılması halinde Türkiye’deki toplam tüketimin (neredeyse %50artışla) 7,5 – 8 milyon ton civarında gerçekleşmesi gerektiği söyleniyor.

Önümüzdeki yıllarda Türkiye genelinde hayata geçecek büyük sulama ve tarım projeleriyle tarım alanındaki talebin de yükselmesini bekliyoruz. Biz de üretim ve lojistik altyapımızı güçlendirerek3-4 yıl içinde satış miktarı kabiliyetimizi 2 milyon ton bandına çıkarmayı hedefliyoruz.

Bununla birlikte biz GÜBRETAŞ olarak, çok gübre kullanmak yerine “doğru miktarda ve düzenli” gübre kullanımını önemsiyoruz ve eğitimlerimizde bu bilincin yayılmasına önem gösteriyoruz.

Diğer yandan sürdürdüğümüz sosyal sorumluluk projeleriyle bilim, eğitim, çevre ve kültür-sanat alanlarında ülkemiz için katma değerler üretmeye devam ediyoruz.

Dünyadaki toplam gübre tüketiminin 175 milyon ton civarında olduğunu düşünecek olursak, Türkiye’nin ortalama 5 milyonton civarındaki yıllık toplam tüketimle payı %2’ye yakın olduğunu söyleyebiliriz. Dünyanın en büyük 7 tarım ekonomisinden birisi olduğumuza göredaha düzgün bir planlamayla bu oranın artırılması mümkün olabilir.

Sektörde tarım daha bilinçli hale gelirken, önemli şirketlerin de bu alana yatırım yapmasıyla ölçekli tarım yaygınlaşıyor. Son yıllarda tarım sektörü, Türkiye ekonomisinin büyümesine en yüksek katkıyı veren sektörlerden biri oldu. İstihdamda yüzde 25’lere varan bir katkı sağlayan tarım, ihracat fazlası vermesiyle cari açığın kapanmasına katkı sağlıyor. Bu ivmenin sürdürülmesi halinde, 2023’te dünyanın en büyük 5. tarım ekonomisine sahip ülkesi olmamız da mümkün olabilir.

GÜBRETAŞ, 2006 yılında belirlediği “uluslararası yatırımlarla sektörde global bir şirket olma” hedefiyle şu ana kadar önemli bir mesafe aldı ve bu çizgiyi sürdürerek yeni yurt içi-yurt dışı yatırımlarla Türkiye’nin 2023 yılı hedefleri içinde sektörün gelişiminde liderliğini korumayı hedefliyor.

 

Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?

2014 yılında ülkemizdeki toplam gübre tüketimi 5,47 milyon tona geriledi. GÜBRETAŞ ise sektördeki daralmanın aksine satışta bir önceki yıla oranla %5,5 artış sağlayarak, 2014 yılını toplam1 milyon 759 bin ton satışla şirkettarihinin yeni rekoruna ulaşarak tamamladı. Buna bağlı olarak Tarım Bakanlığı verilerine göre pazar payımızı %32’ye yükselttik.

Finansal yönden de geçen yılı%25 artışla 2 milyar 848 milyon TL konsolide ciroyla tamamlarken, net kârımızı isebir önceki seneye oranla %122 artışla 210,6 milyon TL’ye yükselttik. Ayrıca geçen yıl Yarımca Tesisleri’mizde 523 bin ton üretimle yüzde 76’lık kapasite kullanımına ulaştık.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Etkinlikler

TUBE & STEEL İstanbul ve WIRE TECH İstanbul’un katılımcı ve ziyaretçi sayılarında büyük artış

Yayın Tarihi:

on

Boru, profil, tel ve çelik üretim sektörlerinin liderleri Tube & Steel İstanbul ve Wire Tech İstanbul fuarlarında bir araya geldi. 24 – 27 Mayıs 2023 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen fuarlar, 19 ülkeden 322 firma ve firma temsilciliğinin katılımı ile katılımcı sayısını bir önceki edisyona göre %119 artırarak başarısını kanıtladı.

Ziyaretçi sayılarında rekor artış

Yerli ve yabancı sektör profesyonellerinin önemli bir satış ve pazarlama platformu olarak tercih ettiği Tube & Steel İstanbul ve Wire Tech İstanbul fuarlarında özellikle Almanya, İngiltere, İspanya, İtalya gibi Avrupa ülkeleri başta olmak üzere ABD, Birleşik Arap Emirlikleri ve Irak gibi birçok ülkeden gelen profesyonel ziyaretçiyi ağırladı. 74 ülkeden 10.513 sektör profesyoneli fuarı ziyaret ederek yeni iş birlikleri kurdu. Ziyaretçi sayısında bir önceki edisyona göre yabancı ziyaretçi oranında %80, toplam profesyonel ziyaretçi oranında %40’lık artış hem katılımcıların hem de ziyaretçilerin memnun olarak fuardan ayrılmasını sağladı.

Devlerin iş birliği ile sektörün dev fuarına büyük katkı 

Fuarcılık sektörünün Türkiye’deki lider firması TÜYAP, Tube & Steel ve Wire Tech fuarları kapsamında Messe Düsseldorf ile yaptığı iş birliğiyle fuarların uluslararası niteliğini çok daha farklı bir boyuta taşıdı. Uluslararası arenada fuarların tanıtımına çok ciddi bir katkı sağlayan TÜYAP ve Messe Düsseldorf iş birliği ile boru, profil, tel ve çelik sektörlerinde ülkemizin tek ihtisas fuarı olan TUBE & STEEL ve tel, kablo, çivi üretimi ve teknolojileri ihtisas fuarı WIRE TECH, bu yıl daha güçlü olarak kapılarını katılımcı ve ziyaretçilerine açtı. Bu iş birliğinin getirdiği sinerji hem katılımcıların hem de ziyaretçilerin memnuniyet oranlarında önemli bir artışı sağladı. 

Sektördeki tüm gelişmelerin ve yeniliklerin Türkiye ve Avrasya coğrafyasındaki en büyük adresi olan Tube & Steel İstanbul ve Wire Tech İstanbul Fuarları dünyanın lider üreticilerini karar alma konusunda yetkili alıcılar ile buluşturarak sektöre güç kattı. Fuarlardan memnun ayrılan katılımcı ve ziyaretçilerimiz bir sonraki edisyonu sabırsızlıkla beklediklerini ifade etti.

Sektöre yön veren dernek iş birlikleri

Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD) ve Çelik Dış Ticaret Derneği iş birlikleri, Çelik İhracatçılar Birliği (ÇİB), Steel Orbis, Soğuk Haddeleme, Galvanizli ve Boyalı Sac Üreticileri Derneği (SOGAD), Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA) ve Yassı Çelik İhracat ve Sanayicileri Derneği (YİSAD) destekleriyle marka değerini daha da güçlendiren fuarlar hem katılımcıların hem de ziyaretçilerin dikkatlerini üzerine çekti.

Uluslararası alım heyeti organizasyonu katılımcıların ticaretine büyük katkı sağladı

TÜYAP’ın uluslararası satış ve pazarlama merkezleri olan Rusya, Gürcistan, İran, Sırbistan, Slovenya ve Kuzey Makedonya ofisleri tarafından bölge pazarlarında tanıtım çalışmaları aktif bir şekilde sürdürüldü.

Yurt dışından gelen profesyonel alım heyetleri ve katılımcılar arasında yapılan ikili görüşmeler, sektörün ticaret hacmine önemli katkılar sağladı. Fuarları ziyaret eden yabancı ziyaretçiler, önemli iş ortaklıkları kurarak Türkiye ihracatına katkı sağladı. Türkiye, çelik sektöründeki başarısını yerli ve yabancı sektör profesyonellerinin bir araya geldiği fuarlarda bir kez daha kanıtladı.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Etkinlikler

SMS-TORK, IF DESIGN AWARD 2023’te ‘Industry’ ödülünün kazananı oldu

Yayın Tarihi:

on

SMS-TORK, dünyaca ünlü tasarım ödülü olan IF DESIGN AWARD’ın 2023 kazananları arasında yer aldı. Hannover merkezli iF International Forum Design GmbH tarafından her yıl düzenlenen dünyanın en eski bağımsız tasarım organizasyonu iF DESIGN AWARD 2023’te ödüle layık görülen SMS-TORK, TMEA Multiturn Aktüatör tasarımıyla “Industry” kategorisinin kazananı oldu.

On-off ve oransal özelliğiyle yerli olarak üretilip, tasarlanan TMEA Serisi Multiturn Elektrikli Aktüatör, dünyanın her yerinden bağımsız uzmanlardan oluşan 133 üyeli jürinin beğenisini kazandı. Ödüllerin seçimi yoğun ve kritik karar vermek adına zorlayıcıydı. 133 uzman profesyonelden oluşan uluslararası jüri, 56 ülkeden 11.000’den fazla başvuruyu 2 aşamalı olarak değerlendirdi. Jüri başvuruları “fikir”, “form”, “işlev”, “farklılaşma” ve “etki” alt başlıkları altında puanladı ve SMS-TORK’un TMEA Multiturn Aktüatör tasarımı “Industry” kategorisinde ödüle layık görüldü. 

TMEA Multiturn Elektrikli Aktüatör, çeşitli endüstrilerde güvenilir ve verimli akışkan kontrol çözümleri sağlamak için tasarlanmış yapısıyla dikkat çekiyor. İyi planlanmış mühendislik ve işlevsellik ile uyum içinde olan ayırt edici tasarımı, TMEA’yı sağlam ve güvenilir bir aktüatör olarak ayırıyor. Kontrol panelinin parlak siyah yüzeyi ile alüminyum kapakların mat grisi dikkat çekici bir kontrast oluşturuyor. Kullanıcı dostu arayüz, IP68 koruma seviyesi ve ergonomik kullanım sağlamak için ürüne özel geliştirilmiş manyetik butonlar ve manyetik kalem ile kontrol ediliyor.

Lansman tanıtımı bu sene ilk defa WIN Eurasia 2023’te yapılacak TMEA Multiturn Elektrikli Aktüatör için SMS-TORK’u Hol:4, C350 no’lu stantta ziyaret edebilirsiniz.

TMEA Serisi Multiturn Eektrikli Aktüatör hakkında daha fazla bilgiyi www.ifdesign.com https://ifdesign.com/en/winner-ranking/project/tmea/553057  adresindeki “Kazananlar” (ALL Winners) seçeneğinden ulaşabilirsiniz.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Etkinlikler

WIN EURASIA endüstriyi gelecekle buluşturuyor; imalat sanayi 29’uncu kez bir araya geliyor

Yayın Tarihi:

on

“Endüstri gelecekle buluşuyor” mottosuyla İstanbul Fuar Merkezi’nde 29’uncu kez imalat sanayisini aynı çatı altında buluşturacak WIN EURASIA – World of Industry Fuarı, 7 Haziran’da kapılarını açıyor.

WIN EURASIA 2023 Fuarı Basın Toplantısı, Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş Genel Müdürü Annika Klar ve Genel Müdür Yardımcısı Belkıs Ertaşkın’ın ev sahipliğinde; sektörün önde gelen sivil toplum örgütleri MAKFED – Türkiye Makina Federasyonu,  ROBODER-Robotik ve Yüksek Teknolojili Üretim Sistem Entegratörleri Derneği, TÜYİDER – Tüm Yüzey İşlemler Derneği, ENOSAD – Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği, AKDER – Akışkan Gücü Derneğİ,  ve ETMD – Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği ile sektör temsilcileri ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleşti. Toplantı Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş Genel Müdürü Annika Klar’ın açılış konuşması ile başladı. Klar, “WIN EURASIA, imalat sanayinin geleceğine yön veren, belirleyen bir fuar. Bu nedenle bu yılki mottomuzu “Endüstri gelecekle buluşuyor” olarak belirledik. Çünkü dünya kısaca ikiz dönüşüm olarak da niteleyebileceğimiz yeşil ve dijital dönüşüm sürecine girmiş durumda. İmalat sanayinin otomasyona ve robot kullanımına geçişi artık bir tercih değil gereklilik haline gelmiş durumda. HANNOVER MESSE’nin bölge pazarındaki temsilcisi olan WIN EURASIA olarak biz işletmelere bu geçişle ilgili her türlü deneyimi sunmaya ve firmalarımız aracılığıyla tüm ihtiyaçlarını 360 derece karşılamaya hazırız” dedi. 

Dönüşüm süreci Türkiye için önemli bir fırsat

Halihazırda ağırlıklı olarak geleneksel üretim modellerini kullanmakta olan Türkiye’nin, Endüstri 4.0 teknolojilerini üretim süreçlerine dahil etmede önemli bir fırsat yakalamış durumda olduğuna dikkat çeken Annika Klar şöyle devam etti: “Türkiye kendi imalat sanayisinde dönüşümü sağlayacak teknolojileri geliştiren, üreten çok başarılı firmalara sahip. Dolayısıyla büyük çoğunluğu WIN EURASIA katılımcısı, ziyaretçisi olan firmalarımız açısından yeni ufuklar açabilecek büyük potansiyel bir pazar. Rakamlar da buna işaret ediyor. Endüstri 4.0 sürecine dahil etmek için Türkiye’deki üreticilerin, 10 yıllık süreçte yılda yaklaşık 10 ila 15 milyar liralık yatırım yapması gerektiği öngörülüyor. Bu dönüşümün üretim verimliliğine tahmini katkısı ise 50 milyar lira civarında.”

500’ü aşkın katılımcı, 39 bini aşkın ziyaretçiyle buluşacak

7-10 Haziran’da İstanbul Fuar Merkezi’nde yapılacak WIN EURASIA’da katılımcı ve ziyaretçileri neler beklediğini aktaran Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş Genel Müdür Yardımcısı Belkıs Ertaşkın ise WIN EURASIA’nın imalat sanayi için bu yıl milyonlarca dolarlık ticaret hacmi sağlamayı hedeflediğini söyledi. Ertaşkın, “Endüstri gelecekle buluşuyor” mottosu ile imalat sanayinin tüm paydaşlarını 4 gün süreyle aynı çatı altında buluşturacağız. Fuarımız Avrasya bölgesinde imalat sanayisini bir araya getiren tek fuar olma ayrıcalığına sahip. Fuar alanı büyüklüğümüz net olarak 27 bin m2 ve toplam 6 salonda Türkiye, Avrupa, Asya ve Orta-Doğu bölgelerinden 500’ün üzerinde katılımcı firmamız ve Almanya, Tayvan, Çin ve Kore pavilyonlarımız bulunuyor. Dünya genelinden ortalama 100 ülkeden 39 binin üzerinde sektör profesyonelinin WIN EURASIA’yı ziyaret etmesini bekliyoruz” dedi. Ertaşkın, ihracat odaklı bir fuar olarak her yıl olduğu gibi Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) ve Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) iş birliği ile Alım Heyeti Programı’na ev sahipliği yapılacağını belirtti ve Alım Heyeti Programımız kapsamında İran, İtalya, Cezayir başta olmak üzere 10 hedef ülkeden 200 satın almacının WIN EURASIA’da üretici ve ithalatçı firma yetkilileri ile bir araya geleceğini ifade etti. 

WIN EURASIA’ya tam destek 

Sektöründe bölgenin en büyük ve en uzun soluklu uluslararası sanayi fuarı olan WIN EURASIA, bu yıl çatısı altındaki tüm sektörlerin evrimleşmesinde kritik rol üstlenen ve dijitalizasyonun geleceği olan Endüstri 4.0 ile Robotik Otomasyon için gelecek 3 mega trend olan; Metaverse, Endüstri 4.0 ve Hiper-Otomasyona odaklandı. Açılış konuşmalarının ardından bu kapsamda WIN EURASIA Özel Etkinlikler ve Teknoloji İçerik Yöneticisi Murat Bayazıt’ın moderatörlüğünde WIN EURASIA 2023 “Endüstri Gelecekle Buluşuyor” Oturumu’na geçildi.  WIN EURASIA’nın stratejik partnerleri MAKFED, ROBODER, TÜYİDER, ENOSAD, AKDER ve ETMD başkan ve üst düzey yöneticilerinin söz aldığı oturumda, WIN EURASIA’nın imalat sektörüne katkısı konuşuldu. 

“Makine sektörü ekonomimiz için stratejik öneme sahip”

Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) Genel Sekreteri Zühtü Bakır, “Makine sektörünün dünya ticaretine olan katkısına dikkat çekti. Bakır, “2021 kesinleşmiş rakamlarına göre; dünyada 22 trilyon ihracat yapıldı. Bunun 2,5 trilyonu doğrudan makinelerden oluşuyor, ondan daha fazlası yüzde 15’in üzerindeki bir rakam ise elektrikli teçhizatlar ve makineler. Motorlu kara taşıtlar içerisinde traktörleri de aldığınız zaman dünya ticaretinin yüzde 30’unu merkezinde makineler olan teknoloji endüstrileri oluşturuyor. Makine sektörü ekonomimiz için stratejik öneme sahip. 2022 yılında makine ihracatında 25,5 milyar dolarla rekor kırıldı, fakat ithalat da aynı hızla büyüyor. Yatırımlar çok önemli. Dünyada her sene 5 trilyon dolar civarında makine teçhizat yatırımı oluyor. Pandemiye rağmen 2019’un son çeyreğinden bugüne kadar makine teçhizat yatırımları hep yukarıda. 3 çeyrek süresince yüzde 30’un üzerinde büyüme gördük” dedi. WIN EURASIA’nın sektöre katkısına değinen Bakır, “WIN EURASIA’yı dünyanın teknoloji arenası HANNOVER MESSE’nin Türkiye yansıması olarak görüyor ve makine sektörünün gelişimi için destekliyoruz” dedi. 

“Otomasyoncular olarak makineye hayat veren bir grubuz” 

Endüstri otomasyonunun çok önemli olduğuna dikkat çeken Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği (ENOSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Kayakıran, “Otomasyonun Türkiye’nin büyümesine çok önemli katkıları var. Mesela pandemi döneminde işler biraz kötüye gittiğinde bile otomasyon sektörü ciddi oranda büyüdü. Otomasyon pazarının verdiği rakamlara göre 2027 yılına kadar 8,8 büyüme oranı gösteriyor ki bu değerin bize çok ciddi ilave imkânlar ortaya çıkardığını öngörüyoruz. Otomasyoncular olarak makineye hayat veren bir grubuz. Diğer kardeş STK’larla da birlikte; Türkiye’yi daha üst seviyelere çıkarma imkânı yakaladık. Hep beraber olduğumuzda Türkiye’yi daha ileriye götüreceğimize ben inanıyorum.” şeklinde konuştu. Fuarları işin özünde dünyanın en temiz ortaklığı olarak gördüğünü ifade eden Kayakıran, WIN EURASIA’nın Türkiye’de sektörünün en köklü fuarı olduğunu belirtti ve ENOSAD olarak desteklemeye devam edeceklerini belirtti.

WIN EURASIA uluslararası arenada Türkiye’nin en önemli endüstri fuarı

Endüstriyel robot pazarında, Türkiye’nin konumunu değerlendiren Robotik ve Yüksek Teknolojili Üretim Sistem Entegratörleri Derneği (ROBODER) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yarış, “Endüstriyel robot pazarında 2021 yılı verilerine bakılarak Türkiye’nin ihracatı göz önüne alındığında %0.4’lük payıyla 24. büyük ülke, ithalatına bakıldığında ise yüzde 1.7’lik pay ile 17. büyük ülke olduğu görülüyor. 25 milyon doları geçen 2022 yılı ihracatımız ile toplamda 138 milyon doların hemen altındaki ithalatımıza bakıldığında yurtiçi pazar büyüklüğünün toplamda 200 milyon dolar seviyesine eriştiğini söylemek mümkün. 2021 yılına bakarak pazar büyüklüğünün 2022 yılında yüzde 30’dan fazla arttığını söylememiz gerek.” dedi. Yarış şöyle devam etti: “Uluslararası arenada Türkiye’nin en önemli endüstri fuarı olan WIN EURASIA’nın bu senenin en önemli sektör buluşmalarından biri olacağını düşünüyoruz. Değişen ve gelişen dünya düzeni içinde ticaretin hiç olmadığı kadar zorlaştığı batı ile doğu arasında önemli bir köprü konumunda olan ülkemizin marka şehri İstanbul’da düzenlenecek fuarın, önemli sayıda yerli ve yurt dışı ziyaretçi çekmesini ve son teknoloji ile imal edilmiş üretim ekipmanlarının tamamını sergilemesi açısından önemli bir merkez olduğunu düşünüyoruz.”

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com