Solar İstanbul’un az sayıdaki uluslararası katılımcısından solar ısıtıcısı panel üreticisi GREENoneTEC standını ziyaret ettik ve Pazarlama ve Satış Yöneticisi Patrick Vallant’la bir söyleşi gerçekleştirdik.
Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba, Ben Patrick. GREENoneTEC’de Pazarlama ve Satış Yöneticisiyim. Burada, İstanbul’da, yeni ürünümüzü Türkiye piyasasına tanıtmak için bu güzel fuardayız.
Firmanız Greenonetec’den söz eder misiniz?
Tabii. GREENoneTEC, imalat anlamında solar ısıtma teknolojilerinde küresel anlamda piyasada önde gelen firmalardan biridir. 30 yıllık büyük bir tecrübeye sahibiz. Firma sahibimiz Robert Kanduth, bu işe bir garajda başlamıştı. Küresel anlamda sektörde imalatta robotları, otomatik sistemleri ilk kullananlardandır. 3 yıl önce, ürünümüze Avusturya, Almanya, İtalya ve çevredeki birkaç ülkeye ticaret anlamında odaklandık. Termosifon segmentine girmek istedik. Ve gerçekten yeni bir ürün geliştirmek dileğindeydik. Burada gördüğünüz de o. Bu nedenle ona “Dünyanın en devrimci solar ısıtıcısı” diyoruz.
Sunpad’de en devrimci ve yenilikçi kısım ısı transfer sıvısı olarak gözüküyor. Bence Sunpad’in en göze çarpan özelliği. Bundan söz eder misiniz?
Bence sistemin bütünü, çünkü birçok yeni malzeme kullanıyoruz. Ekstrüde polipropolin, yalıtım ve kasada kullanılıyor. Ayrıca, çift katmanlı, yansıma yapmayan cam malzeme kullanıyoruz. Ve tabii ki, içeride korozyona karşı özel bir sıvı kullanıyoruz. Görünümün kendisi de yenilikçi, tankı görmüyoruz. Çatıda bir iPad gibi gözüküyor. Sistemin birçok avantajı var, çünkü açık bir sistem, temiz su sistemi. Dolayısıyla hiçbir sorunla karşılaşmıyorsunuz. Hafif bir sistem. Sistemin ağırlığı sadece 60 kilogram. Ağırlığı 160-170 kilogramı bulan termosifon sistemiyle karşılaştırıldığında çok hafif. Termosifonda ortaya çıkana benzer, bakımla ilgili bir sorunumuz da yok. Termosifon sisteminde, elemanları her yıl değiştirmelisiniz. Üründe başlıkla ilgili bir başlık ortaya çıkmıyor. Ayrıca, kurulum süresi termosifona göre %75 oranında daha kısa, çünkü sadece birkaç vida, soğuk su borusu, sıcak su borusuyla kurulumu kolayca tamamlıyorsunuz. Biz de diyoruz ki, solar ısıtıcısı Sunpad ile mutlu, uzun bir ömür geçiriyorsunuz.
Bu bağlamda, Sunpad en uzak yerlere, bakımla ilgili sorunlardan uzak kurulabilme özelliğine sahip, bu da kullanıcıya kolaylık sağlıyor.
Evet, tabii ki. Odağımızsa her zaman hane ihtiyaçları oldu. Tabii, sanayi için de kullanılabiliyor, ancak odak noktamız meskenler.
Sunpad taşımaclık sorununu da ortadan kaldırıyor.
Evet, taşımacılık tarafından baktığımızda, ürünü şu anda 40’dan fazla ülkeye gönderiyoruz. Burada göze çarpan, tabii ki taşımacılık maliyeti. Parçaların hepsi, %100 oranında Avusturya’da üretiliyor. Bu durumda, tabii ki taşımacılık sorunu ortaya çıkıyor. Ancak biz paketlemeyi de optimize ettik, böylelikle 40 foot konteynere, örneğin, 120 Sunpad sığabiliyor. Karşılaştırırsak, termosifonda 70 gibi bir sayı bulursunuz. Bu da, sipariş bakımından daha az maliyet anlamına gelir. Çünkü bir konteyner için her zaman aynı bedeli ödersiniz. Paketlemeyi optimize ettiğimiz durumda, her defasında daha çok ürün taşınır, bu da para tasarrufu yapılmasını sağlar.
Dolayısıyla bu da ithalatçınız için, piyasa fiyatlandırması anlamında daha iyi.
Tabii ki. Ancak şunu ifade etmeliyiz ki bizim odağımız, ürünü gönderdiğimizde müşterinin tatmin olması. Ucuz olduğu söylenen 150-200 euroluk Çin malzemesi satın almıyoruz. Onların kurulumunu yapıyorsunuz bir yıl geçmeden sistem bozuluyor ya da benzeri şeyler meydana geliyor. Biz biliyoruz ki, sistemi kullanan bir müşteri uzun vadede tatminkâr kalmalı. Dolayısıyla fiyatın ortalama olduğunu söyleyebiliriz.
Türkiye piyasası hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye piyasası inanılmaz. Tabii ki termosifon sektöründe en büyük piyasa olan Çin’den sonra çok büyük bir piyasa. Tabii ki güçlükleri olan bir piyasa. İyi ortaklık kurmalısınız, iyi bir piyasa pozisyonunuz olmalı ki, piyasada ayakta kalabilesiniz. Çok güçlükleri var, çünkü çok iyi yerli üretiminiz de var. Yabancı bir ülkeye girmek de güç. Tecrübemizle ve Türkiye piyasası için de ilgi çekici olan ürünlerimizle tüketicileri ikna edebileceğimizi düşünüyorum.
Türkiye piyasası açısından fuar, Koronavirüsü dışında, beklentilerinizi karşıladı mı?
Bu fuar, evet, ancak görüyorsunuz, bu Korona ile küresel anlamda mücadele etmeliyiz. Gördüğünüz üzere, burada hiç trafik yok. Ama önemli değil. Biz burada olduğumuz için mutluyuz. Çünkü, bu fuara gelmeseydik, sizi göremeyecektik, diğer bazı kişileri göremeyecektik. Bizim için bu, ürünlerimizi sergilemek, networking yapmak ve bazı irtibatlar edinme anlamı taşıyor. Tabii ki trafik anlamında daha yüksek beklentilerimiz vardı. Ancak bu, fuarın kusuru değil. Bazı ortaklarımızı da davet ettik, ancak Korona ile ilgili durum nedeniyle herkes katılımını veya ziyaretini iptal etti.
Son gelişme olarak, Trump Avrupa’dan seyahatleri askıya aldı.
Biliyorum biliyorum, bunu gördüm. 3 hafta önce Miami’deydim. Ancak şu anda en kötü durum İtalya’da. Bunun nedeni, İtalya’da daha çok Çinli insanın olması, sorun buradan kaynaklanıyor.
Röportaj için çok teşekkür ederiz.
Teşekkür ederiz.