Connect with us

Etkinlikler

43. YAPI FUARI – TURKEYBUILD ISTANBUL 14 ülkeden 240 satın almacıyı yerli üreticiler ile buluşturuyor

Yayın Tarihi:

on

Türkiye’ye yüksek döviz girdisi sağlayan ve her dönemde dinamizmini koruyan yapı sektörü, yerli ve yabancı tüm paydaşları ile bölgenin en güçlü iş birliği platformu Yapı Fuarı – Turkeybuild Istanbul Fuarı’na hazırlanıyor. Bu yıl 43’üncü kez düzenlenecek ve 6 – 9 Nisan tarihleri aralığında TÜYAP’ta hibrit yaklaşımlar ile kapılarını açacak olan Yapı Fuarı – Turkeybuild Istanbul, katılımcılarını, 14 ülkenin yabancı alıcıları ile bir araya getirecek. Tüm sağlık önlemlerinin Hyve Safe & Secure Standartları çerçevesinde alındığı fuar ortamının yanı sıra, Hyve Connect sayesinde uzaktan katılım da mümkün olacak.

Pandemi öncesine göre uluslararası alım heyeti sayısında artış var

Yerel ekonomilerin kalkınması için fuarların çok önemli olduğunu ifade eden Turkeybuild Istanbul Fuar Direktörü Banu Keskin, hedef pazarlar arasında yer alan Afrika ve Orta Doğu ülkelerinin fiziksel ve sanal ticaret platformu Hyve Connect aracılığı ile fuara alım heyetleri ile katılmalarının önemine dikkat çekti. Türkiye’nin lojistik kabiliyeti başta olmak üzere ticari anlamda tüm dünyada olumlu ayrışan ülkeler arasında yer aldığını belirten Keskin, şöyle devam etti: “Hyve Group olarak pandemi döneminde Türkiye’de düzenleyeceğimiz ikinci fuarımız Yapı Fuarı – Turkeybuild Istanbul olacak. Ticaret Bakanlığı’mızın kararı ile önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da %50 teşvik imkânı sunulan fuarımızda, katılımcılarımıza yeni iş birliği fırsatları için yoğun bir görüşme trafiği fırsatı sağlayacağız.  Rakamlar bize 128 ülkeden 15 binin üzerinde ziyaretçinin fuarımız için davetiye aldığını gösteriyor. 2019 rakamlarına göre de profesyonel ziyaretçi sayısında yüzde 7, toplam ziyaretçi sayısında ise yüzde 25’lik bir artış söz konusu. Önümüzdeki 10 gün içerisinde sayıların daha da yükselmesini bekliyoruz. Türkiye’ye döviz girişini artırmak, özellikle yerli üreticilerimizin ihracat imkanlarını çeşitlendirmek adına 2019 yılına göre fırsatlarımızı hem nitelik hem de nicelik açısından geliştiriyoruz. Bu nedenle de bu yıl Fuar kapsamında 1 milyar euro’luk bir ticaret hacmi oluşturmayı hedefliyoruz.”

Keskin, şu ana kadar Fas, Tunus, Cezayir, Kamerun, Gürcistan, Uganda, Nijerya, Pakistan, Lübnan, Sudan, Umman, Ürdün, Azerbaycan, Kosova’dan güçlü alım heyetlerinin fuara katılacaklarını ifade etti.

Hyve Connect ile daha geniş katılımlı ve fırsatlarla dolu bir Yapı Fuarı geliyor

“Güvenli Ticaret, 365 Gün Fuarcılık” yaklaşımı doğrultusunda, fuara fiziksel olarak katılamayacak alıcıları, 2018’den bu yana kullanılan sanal ticaret platformu Hyve Connect aracılığı ile İstanbul’da çevrimiçi ağırlayacaklarını hatırlatan Keskin, “Platformumuz, sadece pandemi nedeniyle değil, iş planlarındaki yoğunlukları nedeniyle fuarımıza fiziki olarak katılamayan alıcıları da ağırlayacak. Bu da katılımcılarımız için bulundukları noktadan daha çok sayıda alıcı ile buluşmaları anlamına geliyor” dedi.

Yapı Fuarı’nda zengin bir etkinlik programı var

Özellikle içinden geçtiğimiz dönemde ekonominin canlılığının ve iş birliklerinin sürdürülebilir olması için fuarların düzenlenebilmesinin tüm ekonomiler için kritik başarı faktörü olduğunun altını çizen Keskin, sektöre yenilikçi çözümler sunarak teknoloji ihracatında önemli bir rolü olan girişimcileri de fuar boyunca Yapı Tech Garage etkinlik alanında ağırlayacaklarını ekledi.  Etkinlikler tarafında da verimli bir program hazırladıklarını, uzman isimlerin gerçekleştirecekleri değerlendirmelerle sektör için bir kuzey yıldızı olma misyonunu sürdüreceklerini belirten Keskin, Yapı Fuarı’nın dolu dolu bir programla 6 Nisan 2021 tarihinde 13:30’da TÜYAP’ta kapılarını açacağını hatırlattı.

Fuarın ilk günü saat 13:30’da gerçekleştirilecek Başkanlar Forumu’nda ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel moderatörlüğünde; Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Çetin Tecdelioğlu, ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Ünver Karaer, Deprem İzolasyon Derneği Başkanı Mehmet Emre Özcanlı ve GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu, yapı ihracatı ve sürdürülebilir yenilik fırsatlarını paylaşacak. Sektörün kanaat önderleri, 2021 ve sonrası için Türkiye yapı sektörünün hangi fırsatları değerlendirebileceğine dair öngörülerini aktaracak.

Fuar boyunca sürecek etkinliklerde; sağlıklı yapılaşma için kilit roldeki başarı faktörlerinin neler olduğu ve nasıl uygulanabileceği, yapı sektöründe sürdürülebilir büyümenin nasıl gerçekleştirilebileceği, pandemi ve sonrası dönemde oluşturulabilecek dirençli kamusal alanlarla ilgili yaklaşımlar ve fikir önderlerini buluşturacak yenilikçi üretim ve yatırım modelleri konuları kapsamlı bir şekilde paylaşılacak. Fuarın son günü ise Yapı Tech Garage Maraton sunumlarında girişimciler, yapı sektörünü nasıl dönüştürebileceklerini, geliştirdikleri iş ve uygulama modelleri ile uyguladıkları yenilikçi yaklaşımları detaylıca aktaracak.

Güvenli Ticaret için Hyve Safe & Secure Standartları

Alıcıların fuara katılımları ile oluşturulacak yeni iş birliği fırsatları kadar en az tüm fuar paydaşlarının sağlığı ve güvenliğinin de kendileri için öncelik olduğunu vurgulayan Keskin, sağlık ve güvenlik önceliğinden hareketle Hyve Group olarak Safe & Secure standartlarını geliştirdiklerini hatırlattı. Keskin, şöyle devam etti: “AEO (Etkinlik Organizatörleri Derneği) ve UFI (Uluslararası Fuarlar Derneği) gibi sektörel kuruluşlar, önde gelen etkinlik merkezleri ve ulusal sağlık kurumları ile birlikte çalışarak uygulamaya koyduğumuz Safe & Secure Standartları, tüm etkinliklerimiz için önceden uygulamaya koyduğumuz önlemlerimizin geliştirilmiş bir versiyonu. Safe & Secure Standartları; COVID-19 göz önüne alınarak tesis edilen yeni sanayi standartlarını da artık kapsayan, halihazırda bulunduğu pazarda öncü sağlık ve güvenlik önlemlerimizin geliştirilmiş bir versiyonudur. Safe & Secure önlemlerimiz Sosyal Mesafe, Koruma ve Tespit, Temizlik ve Hijyen, Bildirim başlıklarını içeriyor. Yeni önlemlerin nerede uygulandığını göstermek amacıyla ayrıca bir de Safe & Secure logosu da tasarladık.”

Katılımcı ve ziyaretçileri başta olmak üzere Fuarda yer alacak tüm paydaşlar için Safe & Secure uygulamalarının tüm detaylarına aşağıdaki link’ten ulaşabilirsiniz: Hyve Safe & Secure Standartları: https://yapifuari.com.tr/Sayfa/hyve-safe-secure-standartlari

Fuar boyunca yer alacak verimli, yeni iş birliği fırsatları sunacak ve sektörün gidişatına yönelik önemli ip uçlarının yer alacağı etkinliklerin detayına ise aşağıdaki link’ten ulaşabilirsiniz: Yapı Arena Etkinlikleri: https://yapifuari.com.tr/Etkinlik-Program%C4%B1

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Etkinlikler

Türkiye, suyun yüzde 40’ını şebekelerde kaybediyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Türkiye’de suyun yüzde 40’ı fiziki sebeplerden dolayı kullanıcılara ulaşmadan şebekelerde kaybediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyar m³ temiz suya yani yaklaşık 30 milyon kişinin bir yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor.

22 Mart Dünya Su Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Masdaf Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, Türkiye’de su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için yüzde 40’ı şebekelerde kaybedilen suyun kazanılması için yapılması gerekenlere dikkat çekti.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından hazırlanan rapora göre Türkiye, yılda kişi başına düşen 1.519 m³’lük su miktarı ile ‘su sıkıntısı çeken’ bir ülke. Pompa sektörünün yarım asırlık lider firması Masdaf’ın Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, Türkiye’de su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için yüzde 40’ı şebekelerde kaybedilen suyun kazanılması konusunda yapılması gerekenleri açıkladı:

Suyun yüzde 40’ı şebekelerde kaybediliyor

“Barajlarda bulunan ham su, iletim hattıyla arıtma tesislerine oradan haznelere ve şebekeler yardımıyla da evlerimize ulaşıyor. Ancak Türkiye’de suyun yüzde 40’ı fiziki sebeplerden dolayı şebekelerde kaybediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyar m³ temiz suya yani yaklaşık 30 milyon kişinin bir yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor.

Su kaynaklarını doğru yönetmek ve suyun kullanıcılara ulaşmadan kaybolmasını önlemek konusunda yerel yönetimlere önemli roller düşüyor. Çünkü yerel yönetimler, suyu evlere taşıyan şehir şebekelerini doğru sistemler ile yöneterek bu kayıpların önüne geçebilir. Bu kapsamda şebeke suyunu basınçlandırmak için kullanılan pompalar ile suyu taşıyan boruları doğru seçmek ve bakımlarını ihmal etmemek gerekiyor.

Eski pompalar yüzde 40 daha fazla enerji tüketiyor

İdeal verimlilik seviyesinin yüzde 20 altında çalışan eski ve yıpranmış pompalar su israfının yanı sıra enerji israfına da neden oluyor. Çünkü aynı hacimde su pompalamak için yüzde 40 daha fazla enerji tüketiyor. Bu nedenle eski pompa sistemlerini, yüksek verimli ve elektronik olarak kontrol edilen yeni pompalarla değiştirmek gerekiyor. Yenilenen sistem hem iki yıl içinde kendini amorti ediyor hem de yüzde 40 daha az enerji tüketiyor.

Şehir şebekelerinde kullanılan borulara dikkat!

Şehir şebekelerindeki kayıpları önlemek için yalnızca akıllı pompa teknolojileri ile suyu basınçlandırmak da yeterli değil, bir diğer önemli parametrenin de şehir şebekelerinde kullanılan borular olduğunu söyleyebiliriz. Eğer sistemdeki borular eski ve yıpranmış ise patlama veya delinme gibi sorunlar yaşanabiliyor.

Akıllı pompa teknolojileri ile doğru basınçlandırma yapılmalı

Borularda yaşanan patlama veya delinmenin nedenlerinden bir diğeri ise uzun boru hatlarındaki kayıpları karşılamak amacıyla şebekenin çıkış noktalarına yerleştirilen pompalardaki basınçların yüksek tutulması oluyor. Bu nedenle alt yapı sistemlerini bir bütün olarak değerlendirip, mühendislik hesaplamalarını doğru yapmak gerekiyor.

Kullanım ömrü 10 yılı aşan pompaları, akıllı pompa teknolojileri ile yenileyerek doğru basınçlandırma yapmak, kaçakları tesit edip boruları yenilemek şebekelerden kaynaklı su israfını önleyecek bir çözüm olacaktır.” dedi.

Devamını Oku

Etkinlikler

Dünya, yaşamın temel kaynağını hızla tüketiyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

1993 yılından bu yana her yıl 22 Mart tarihinde kutlanan; küresel ısınma kaynaklı yağış azlığı, aşırı buharlaşma, hızlı tüketim ve kirlilikle, diğer yandan vahşi sulama ve bilinçsiz su tüketimiyle anlamı her yıl artan Dünya Su Günü, 2024 yılında “Barış için sudan faydalanmak” temasıyla gerçekleştiriliyor. Suyun küresel barış, istikrar ve refah üzerindeki hayati rolünü öne çıkaran tema, aynı zamanda su kıtlığı, kirliliği ve suya eşit olmayan erişim gibi sorunların toplumlar ve ülkeler arasındaki gerilimleri artırabileceğini vurguluyor.

Konuyla ilgili küresel araştırmalar ise dünyada 785 milyon insanın suya erişemediğini ortaya koyarken, 2050′ye kadar her 4 kişiden en az birinin kronik veya tekrarlayan tatlı su kıtlığından etkilenen bir ülkede yaşayacağını öngörüyor. Farklı bir araştırmada ise, dünya nüfusunun yüzde 40’ından fazlasının su kıtlığı çektiği, bu durumun önümüzdeki yıllarda artarak 2050 yılında 4 milyar insanı etkileyeceğini bildiriyor. 2023 yılının Kasım ayında yayınlanan son UNICEF raporuna göre, her 3 çocuktan 1’i (739 milyon) şiddetli veya çok şiddetli su kıtlığı olan bölgelerde yaşıyor ve iklim değişikliği bu durumun daha da kötüleşmesine yol açıyor.

Küresel su tüketimi sektör bazında incelendiğinde temiz suyun;

  • %69’u gıda ve tarım,
  • %21’i enerji ve endüstriyel,
  • %12’si içme suyu ve evsel tüketimde kullanılıyor.

Türkiye’de durum ne?

Dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’de ise, artan nüfusla birlikte kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarının 2030 yılında 1.200 metreküpe, 2040 yılında 1.116 metreküpe, 2050 yılında ise 1.069 metreküpe kadar düşmesi bekleniyor. Bu rakamlar, Türkiye’nin su kıtlığı çeken bir ülke durumuna geleceğini gösteriyor. World Rescue Institute’nin (WRI) 2040 yılına dair oluşturduğu Su Stresi Haritası’na bakıldığında ise, ülkemizin su stresi seviyesinin artarak, 2040 yılında büyük bir bölümünün Yüksek Su Stresi ve Su Kıtlığı kategorilerinde yer aldığı görülüyor. Haritaya göre, Türkiye dünyada su stresi yaşayan 50 ülke arasında 32. sırada yer alıyor.

Yetkililer ise, son yıllarda bu duruma ilişkin önlemler almaya çalışıyor. 2023 yılının Kasım ayında su kaynaklarının etkin yönetimi ve verimli kullanımı amacıyla üst düzeyde koordinasyon ve iş birliği sağlaması için oluşturulan Ulusal Su Kurulu, 2024 yılının Ocak ayında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın öncülüğünde ilk toplantısını gerçekleştiriyor. Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, su kullanımı ve iklim değişikliği etkilerinin bu şekilde artarak giderse; 6 yıl sonra nüfusun yüzde 49’unun, tarım alanlarının ise yüzde 78’inin su yetersizliği riskiyle karşı karşıya kalacağını söyleyerek, “Bu durumla yüzleşmemek için riski krize dönüşmeden yönetmemiz gerekiyor” açıklamasında bulunuyor.

Su Verimliliği Seferberliği başta olmak üzere, son yıllarda su kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı için birçok yatırım ve önemli düzenlemeleri hayata geçiren Türkiye, Ulusal Su Kurulu ile sektörel su tahsislerinin de değerlendirileceği su arzına ilişkin kısa ve uzun vadeli plan, politika ve stratejiler oluşturmayı hedefliyor.

“Su vatandır” vizyonu ve sloganıyla yürütülen bilinçlendirme çalışmalarını destekliyor, geleceğimiz için bu denli önemli bir alanda faaliyet gösteren tüm sektör paydaşlarımızın Dünya Su Günü’nü kutluyoruz.

Devamını Oku

Etkinlikler

REWA Anatolia 15 Şubat’ta başlıyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Sürdürülebilirlik hareketinin çekim merkezi REWA Anatolia, Doğu Akdeniz’in öncü şehri Adana’da 15 Şubat’ta kapılarını açıyor. Yeşil büyüme konseptini merkezine alan REWA Anatolia, sürdürülebilir bir kalkınma için sektör paydaşlarına eşsiz bir ticaret platformu sunuyor.

15-17 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek REWA Anatolia’nın açılış konuşmacıları arasında; REWA Anatolia İcra Komitesi Başkanı Ebru Can, Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka yer alıyor. ‘Bir İleri Dönüşüm’ açılış defilesiyle devam edecek etkinliğin ilk günkü konu başlıklarını; ‘Sürdürülebilir Ekonomi, Sıfır Karbon Ayak İzi, Geri Dönüşüm ve Atık Yönetimi’, ‘OSB’de Yeşil Dönüşüm’, ‘Karbon ve Su Ayak İzi’ oluşturuyor.

REWA Anatolia etkinlik programına https://rewanatolia.com/event-program/linkten erişebilirsiniz.

Devamını Oku

Trendler

Pompa Vana ve Sistemleri Dergisi - Pump Valve and Systems Magazine sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et