Connect with us

Etkinlikler

WIN EURASIA endüstriyi gelecekle buluşturuyor; imalat sanayi 29’uncu kez bir araya geliyor

Yayın Tarihi:

on

“Endüstri gelecekle buluşuyor” mottosuyla İstanbul Fuar Merkezi’nde 29’uncu kez imalat sanayisini aynı çatı altında buluşturacak WIN EURASIA – World of Industry Fuarı, 7 Haziran’da kapılarını açıyor.

WIN EURASIA 2023 Fuarı Basın Toplantısı, Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş Genel Müdürü Annika Klar ve Genel Müdür Yardımcısı Belkıs Ertaşkın’ın ev sahipliğinde; sektörün önde gelen sivil toplum örgütleri MAKFED – Türkiye Makina Federasyonu,  ROBODER-Robotik ve Yüksek Teknolojili Üretim Sistem Entegratörleri Derneği, TÜYİDER – Tüm Yüzey İşlemler Derneği, ENOSAD – Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği, AKDER – Akışkan Gücü Derneğİ,  ve ETMD – Elektrik Tesisat Mühendisleri Derneği ile sektör temsilcileri ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleşti. Toplantı Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş Genel Müdürü Annika Klar’ın açılış konuşması ile başladı. Klar, “WIN EURASIA, imalat sanayinin geleceğine yön veren, belirleyen bir fuar. Bu nedenle bu yılki mottomuzu “Endüstri gelecekle buluşuyor” olarak belirledik. Çünkü dünya kısaca ikiz dönüşüm olarak da niteleyebileceğimiz yeşil ve dijital dönüşüm sürecine girmiş durumda. İmalat sanayinin otomasyona ve robot kullanımına geçişi artık bir tercih değil gereklilik haline gelmiş durumda. HANNOVER MESSE’nin bölge pazarındaki temsilcisi olan WIN EURASIA olarak biz işletmelere bu geçişle ilgili her türlü deneyimi sunmaya ve firmalarımız aracılığıyla tüm ihtiyaçlarını 360 derece karşılamaya hazırız” dedi. 

Dönüşüm süreci Türkiye için önemli bir fırsat

Halihazırda ağırlıklı olarak geleneksel üretim modellerini kullanmakta olan Türkiye’nin, Endüstri 4.0 teknolojilerini üretim süreçlerine dahil etmede önemli bir fırsat yakalamış durumda olduğuna dikkat çeken Annika Klar şöyle devam etti: “Türkiye kendi imalat sanayisinde dönüşümü sağlayacak teknolojileri geliştiren, üreten çok başarılı firmalara sahip. Dolayısıyla büyük çoğunluğu WIN EURASIA katılımcısı, ziyaretçisi olan firmalarımız açısından yeni ufuklar açabilecek büyük potansiyel bir pazar. Rakamlar da buna işaret ediyor. Endüstri 4.0 sürecine dahil etmek için Türkiye’deki üreticilerin, 10 yıllık süreçte yılda yaklaşık 10 ila 15 milyar liralık yatırım yapması gerektiği öngörülüyor. Bu dönüşümün üretim verimliliğine tahmini katkısı ise 50 milyar lira civarında.”

500’ü aşkın katılımcı, 39 bini aşkın ziyaretçiyle buluşacak

7-10 Haziran’da İstanbul Fuar Merkezi’nde yapılacak WIN EURASIA’da katılımcı ve ziyaretçileri neler beklediğini aktaran Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş Genel Müdür Yardımcısı Belkıs Ertaşkın ise WIN EURASIA’nın imalat sanayi için bu yıl milyonlarca dolarlık ticaret hacmi sağlamayı hedeflediğini söyledi. Ertaşkın, “Endüstri gelecekle buluşuyor” mottosu ile imalat sanayinin tüm paydaşlarını 4 gün süreyle aynı çatı altında buluşturacağız. Fuarımız Avrasya bölgesinde imalat sanayisini bir araya getiren tek fuar olma ayrıcalığına sahip. Fuar alanı büyüklüğümüz net olarak 27 bin m2 ve toplam 6 salonda Türkiye, Avrupa, Asya ve Orta-Doğu bölgelerinden 500’ün üzerinde katılımcı firmamız ve Almanya, Tayvan, Çin ve Kore pavilyonlarımız bulunuyor. Dünya genelinden ortalama 100 ülkeden 39 binin üzerinde sektör profesyonelinin WIN EURASIA’yı ziyaret etmesini bekliyoruz” dedi. Ertaşkın, ihracat odaklı bir fuar olarak her yıl olduğu gibi Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) ve Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) iş birliği ile Alım Heyeti Programı’na ev sahipliği yapılacağını belirtti ve Alım Heyeti Programımız kapsamında İran, İtalya, Cezayir başta olmak üzere 10 hedef ülkeden 200 satın almacının WIN EURASIA’da üretici ve ithalatçı firma yetkilileri ile bir araya geleceğini ifade etti. 

WIN EURASIA’ya tam destek 

Sektöründe bölgenin en büyük ve en uzun soluklu uluslararası sanayi fuarı olan WIN EURASIA, bu yıl çatısı altındaki tüm sektörlerin evrimleşmesinde kritik rol üstlenen ve dijitalizasyonun geleceği olan Endüstri 4.0 ile Robotik Otomasyon için gelecek 3 mega trend olan; Metaverse, Endüstri 4.0 ve Hiper-Otomasyona odaklandı. Açılış konuşmalarının ardından bu kapsamda WIN EURASIA Özel Etkinlikler ve Teknoloji İçerik Yöneticisi Murat Bayazıt’ın moderatörlüğünde WIN EURASIA 2023 “Endüstri Gelecekle Buluşuyor” Oturumu’na geçildi.  WIN EURASIA’nın stratejik partnerleri MAKFED, ROBODER, TÜYİDER, ENOSAD, AKDER ve ETMD başkan ve üst düzey yöneticilerinin söz aldığı oturumda, WIN EURASIA’nın imalat sektörüne katkısı konuşuldu. 

“Makine sektörü ekonomimiz için stratejik öneme sahip”

Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) Genel Sekreteri Zühtü Bakır, “Makine sektörünün dünya ticaretine olan katkısına dikkat çekti. Bakır, “2021 kesinleşmiş rakamlarına göre; dünyada 22 trilyon ihracat yapıldı. Bunun 2,5 trilyonu doğrudan makinelerden oluşuyor, ondan daha fazlası yüzde 15’in üzerindeki bir rakam ise elektrikli teçhizatlar ve makineler. Motorlu kara taşıtlar içerisinde traktörleri de aldığınız zaman dünya ticaretinin yüzde 30’unu merkezinde makineler olan teknoloji endüstrileri oluşturuyor. Makine sektörü ekonomimiz için stratejik öneme sahip. 2022 yılında makine ihracatında 25,5 milyar dolarla rekor kırıldı, fakat ithalat da aynı hızla büyüyor. Yatırımlar çok önemli. Dünyada her sene 5 trilyon dolar civarında makine teçhizat yatırımı oluyor. Pandemiye rağmen 2019’un son çeyreğinden bugüne kadar makine teçhizat yatırımları hep yukarıda. 3 çeyrek süresince yüzde 30’un üzerinde büyüme gördük” dedi. WIN EURASIA’nın sektöre katkısına değinen Bakır, “WIN EURASIA’yı dünyanın teknoloji arenası HANNOVER MESSE’nin Türkiye yansıması olarak görüyor ve makine sektörünün gelişimi için destekliyoruz” dedi. 

“Otomasyoncular olarak makineye hayat veren bir grubuz” 

Endüstri otomasyonunun çok önemli olduğuna dikkat çeken Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği (ENOSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Kayakıran, “Otomasyonun Türkiye’nin büyümesine çok önemli katkıları var. Mesela pandemi döneminde işler biraz kötüye gittiğinde bile otomasyon sektörü ciddi oranda büyüdü. Otomasyon pazarının verdiği rakamlara göre 2027 yılına kadar 8,8 büyüme oranı gösteriyor ki bu değerin bize çok ciddi ilave imkânlar ortaya çıkardığını öngörüyoruz. Otomasyoncular olarak makineye hayat veren bir grubuz. Diğer kardeş STK’larla da birlikte; Türkiye’yi daha üst seviyelere çıkarma imkânı yakaladık. Hep beraber olduğumuzda Türkiye’yi daha ileriye götüreceğimize ben inanıyorum.” şeklinde konuştu. Fuarları işin özünde dünyanın en temiz ortaklığı olarak gördüğünü ifade eden Kayakıran, WIN EURASIA’nın Türkiye’de sektörünün en köklü fuarı olduğunu belirtti ve ENOSAD olarak desteklemeye devam edeceklerini belirtti.

WIN EURASIA uluslararası arenada Türkiye’nin en önemli endüstri fuarı

Endüstriyel robot pazarında, Türkiye’nin konumunu değerlendiren Robotik ve Yüksek Teknolojili Üretim Sistem Entegratörleri Derneği (ROBODER) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yarış, “Endüstriyel robot pazarında 2021 yılı verilerine bakılarak Türkiye’nin ihracatı göz önüne alındığında %0.4’lük payıyla 24. büyük ülke, ithalatına bakıldığında ise yüzde 1.7’lik pay ile 17. büyük ülke olduğu görülüyor. 25 milyon doları geçen 2022 yılı ihracatımız ile toplamda 138 milyon doların hemen altındaki ithalatımıza bakıldığında yurtiçi pazar büyüklüğünün toplamda 200 milyon dolar seviyesine eriştiğini söylemek mümkün. 2021 yılına bakarak pazar büyüklüğünün 2022 yılında yüzde 30’dan fazla arttığını söylememiz gerek.” dedi. Yarış şöyle devam etti: “Uluslararası arenada Türkiye’nin en önemli endüstri fuarı olan WIN EURASIA’nın bu senenin en önemli sektör buluşmalarından biri olacağını düşünüyoruz. Değişen ve gelişen dünya düzeni içinde ticaretin hiç olmadığı kadar zorlaştığı batı ile doğu arasında önemli bir köprü konumunda olan ülkemizin marka şehri İstanbul’da düzenlenecek fuarın, önemli sayıda yerli ve yurt dışı ziyaretçi çekmesini ve son teknoloji ile imal edilmiş üretim ekipmanlarının tamamını sergilemesi açısından önemli bir merkez olduğunu düşünüyoruz.”

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Etkinlikler

Türkiye, suyun yüzde 40’ını şebekelerde kaybediyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Türkiye’de suyun yüzde 40’ı fiziki sebeplerden dolayı kullanıcılara ulaşmadan şebekelerde kaybediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyar m³ temiz suya yani yaklaşık 30 milyon kişinin bir yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor.

22 Mart Dünya Su Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Masdaf Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, Türkiye’de su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için yüzde 40’ı şebekelerde kaybedilen suyun kazanılması için yapılması gerekenlere dikkat çekti.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından hazırlanan rapora göre Türkiye, yılda kişi başına düşen 1.519 m³’lük su miktarı ile ‘su sıkıntısı çeken’ bir ülke. Pompa sektörünün yarım asırlık lider firması Masdaf’ın Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, Türkiye’de su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için yüzde 40’ı şebekelerde kaybedilen suyun kazanılması konusunda yapılması gerekenleri açıkladı:

Suyun yüzde 40’ı şebekelerde kaybediliyor

“Barajlarda bulunan ham su, iletim hattıyla arıtma tesislerine oradan haznelere ve şebekeler yardımıyla da evlerimize ulaşıyor. Ancak Türkiye’de suyun yüzde 40’ı fiziki sebeplerden dolayı şebekelerde kaybediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyar m³ temiz suya yani yaklaşık 30 milyon kişinin bir yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor.

Su kaynaklarını doğru yönetmek ve suyun kullanıcılara ulaşmadan kaybolmasını önlemek konusunda yerel yönetimlere önemli roller düşüyor. Çünkü yerel yönetimler, suyu evlere taşıyan şehir şebekelerini doğru sistemler ile yöneterek bu kayıpların önüne geçebilir. Bu kapsamda şebeke suyunu basınçlandırmak için kullanılan pompalar ile suyu taşıyan boruları doğru seçmek ve bakımlarını ihmal etmemek gerekiyor.

Eski pompalar yüzde 40 daha fazla enerji tüketiyor

İdeal verimlilik seviyesinin yüzde 20 altında çalışan eski ve yıpranmış pompalar su israfının yanı sıra enerji israfına da neden oluyor. Çünkü aynı hacimde su pompalamak için yüzde 40 daha fazla enerji tüketiyor. Bu nedenle eski pompa sistemlerini, yüksek verimli ve elektronik olarak kontrol edilen yeni pompalarla değiştirmek gerekiyor. Yenilenen sistem hem iki yıl içinde kendini amorti ediyor hem de yüzde 40 daha az enerji tüketiyor.

Şehir şebekelerinde kullanılan borulara dikkat!

Şehir şebekelerindeki kayıpları önlemek için yalnızca akıllı pompa teknolojileri ile suyu basınçlandırmak da yeterli değil, bir diğer önemli parametrenin de şehir şebekelerinde kullanılan borular olduğunu söyleyebiliriz. Eğer sistemdeki borular eski ve yıpranmış ise patlama veya delinme gibi sorunlar yaşanabiliyor.

Akıllı pompa teknolojileri ile doğru basınçlandırma yapılmalı

Borularda yaşanan patlama veya delinmenin nedenlerinden bir diğeri ise uzun boru hatlarındaki kayıpları karşılamak amacıyla şebekenin çıkış noktalarına yerleştirilen pompalardaki basınçların yüksek tutulması oluyor. Bu nedenle alt yapı sistemlerini bir bütün olarak değerlendirip, mühendislik hesaplamalarını doğru yapmak gerekiyor.

Kullanım ömrü 10 yılı aşan pompaları, akıllı pompa teknolojileri ile yenileyerek doğru basınçlandırma yapmak, kaçakları tesit edip boruları yenilemek şebekelerden kaynaklı su israfını önleyecek bir çözüm olacaktır.” dedi.

Devamını Oku

Etkinlikler

Dünya, yaşamın temel kaynağını hızla tüketiyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

1993 yılından bu yana her yıl 22 Mart tarihinde kutlanan; küresel ısınma kaynaklı yağış azlığı, aşırı buharlaşma, hızlı tüketim ve kirlilikle, diğer yandan vahşi sulama ve bilinçsiz su tüketimiyle anlamı her yıl artan Dünya Su Günü, 2024 yılında “Barış için sudan faydalanmak” temasıyla gerçekleştiriliyor. Suyun küresel barış, istikrar ve refah üzerindeki hayati rolünü öne çıkaran tema, aynı zamanda su kıtlığı, kirliliği ve suya eşit olmayan erişim gibi sorunların toplumlar ve ülkeler arasındaki gerilimleri artırabileceğini vurguluyor.

Konuyla ilgili küresel araştırmalar ise dünyada 785 milyon insanın suya erişemediğini ortaya koyarken, 2050′ye kadar her 4 kişiden en az birinin kronik veya tekrarlayan tatlı su kıtlığından etkilenen bir ülkede yaşayacağını öngörüyor. Farklı bir araştırmada ise, dünya nüfusunun yüzde 40’ından fazlasının su kıtlığı çektiği, bu durumun önümüzdeki yıllarda artarak 2050 yılında 4 milyar insanı etkileyeceğini bildiriyor. 2023 yılının Kasım ayında yayınlanan son UNICEF raporuna göre, her 3 çocuktan 1’i (739 milyon) şiddetli veya çok şiddetli su kıtlığı olan bölgelerde yaşıyor ve iklim değişikliği bu durumun daha da kötüleşmesine yol açıyor.

Küresel su tüketimi sektör bazında incelendiğinde temiz suyun;

  • %69’u gıda ve tarım,
  • %21’i enerji ve endüstriyel,
  • %12’si içme suyu ve evsel tüketimde kullanılıyor.

Türkiye’de durum ne?

Dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’de ise, artan nüfusla birlikte kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarının 2030 yılında 1.200 metreküpe, 2040 yılında 1.116 metreküpe, 2050 yılında ise 1.069 metreküpe kadar düşmesi bekleniyor. Bu rakamlar, Türkiye’nin su kıtlığı çeken bir ülke durumuna geleceğini gösteriyor. World Rescue Institute’nin (WRI) 2040 yılına dair oluşturduğu Su Stresi Haritası’na bakıldığında ise, ülkemizin su stresi seviyesinin artarak, 2040 yılında büyük bir bölümünün Yüksek Su Stresi ve Su Kıtlığı kategorilerinde yer aldığı görülüyor. Haritaya göre, Türkiye dünyada su stresi yaşayan 50 ülke arasında 32. sırada yer alıyor.

Yetkililer ise, son yıllarda bu duruma ilişkin önlemler almaya çalışıyor. 2023 yılının Kasım ayında su kaynaklarının etkin yönetimi ve verimli kullanımı amacıyla üst düzeyde koordinasyon ve iş birliği sağlaması için oluşturulan Ulusal Su Kurulu, 2024 yılının Ocak ayında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın öncülüğünde ilk toplantısını gerçekleştiriyor. Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, su kullanımı ve iklim değişikliği etkilerinin bu şekilde artarak giderse; 6 yıl sonra nüfusun yüzde 49’unun, tarım alanlarının ise yüzde 78’inin su yetersizliği riskiyle karşı karşıya kalacağını söyleyerek, “Bu durumla yüzleşmemek için riski krize dönüşmeden yönetmemiz gerekiyor” açıklamasında bulunuyor.

Su Verimliliği Seferberliği başta olmak üzere, son yıllarda su kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı için birçok yatırım ve önemli düzenlemeleri hayata geçiren Türkiye, Ulusal Su Kurulu ile sektörel su tahsislerinin de değerlendirileceği su arzına ilişkin kısa ve uzun vadeli plan, politika ve stratejiler oluşturmayı hedefliyor.

“Su vatandır” vizyonu ve sloganıyla yürütülen bilinçlendirme çalışmalarını destekliyor, geleceğimiz için bu denli önemli bir alanda faaliyet gösteren tüm sektör paydaşlarımızın Dünya Su Günü’nü kutluyoruz.

Devamını Oku

Etkinlikler

REWA Anatolia 15 Şubat’ta başlıyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Sürdürülebilirlik hareketinin çekim merkezi REWA Anatolia, Doğu Akdeniz’in öncü şehri Adana’da 15 Şubat’ta kapılarını açıyor. Yeşil büyüme konseptini merkezine alan REWA Anatolia, sürdürülebilir bir kalkınma için sektör paydaşlarına eşsiz bir ticaret platformu sunuyor.

15-17 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek REWA Anatolia’nın açılış konuşmacıları arasında; REWA Anatolia İcra Komitesi Başkanı Ebru Can, Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka yer alıyor. ‘Bir İleri Dönüşüm’ açılış defilesiyle devam edecek etkinliğin ilk günkü konu başlıklarını; ‘Sürdürülebilir Ekonomi, Sıfır Karbon Ayak İzi, Geri Dönüşüm ve Atık Yönetimi’, ‘OSB’de Yeşil Dönüşüm’, ‘Karbon ve Su Ayak İzi’ oluşturuyor.

REWA Anatolia etkinlik programına https://rewanatolia.com/event-program/linkten erişebilirsiniz.

Devamını Oku

Trendler

Pompa Vana ve Sistemleri Dergisi - Pump Valve and Systems Magazine sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et