Connect with us

Sektör Haberleri

Wilo, enerji tasarruflu ürünleriyle dünya kaynaklarını koruyor

Yayın Tarihi:

on

İleri teknolojisi ile küresel ölçekte 150, Türkiye’de ise 30 yıldır pompa sistemlerinin öncü isimlerinden biri olarak faaliyetlerini sürdüren Wilo, kullanıcı dostu ürünleriyle farklı sektörlere inovatif çözümler sunmaya devam ediyor. Ürünlerinin teknolojik yapısının yanında enerji tasarrufu sağlayarak dünya kaynaklarını ve iklimini korumayı hedefleyen Wilo, Birleşmiş Milletler 50 Sürdürülebilir İklim Lideri’nden biri olarak sürdürülebilirlik çalışmaları ile 100 milyon insanın, temiz suya erişimini iyileştiriyor.

Günümüzde çevre kirliliğinin artan boyutlara ulaşması ve küresel ısınmanın olumsuz etkilerinin hafifletilmesi yönündeki çabalar CO2 salınımına neden olan enerji kaynaklarının kullanımı sorununu gündeme getirdi. Bu nedenle de CO2 emisyonunun azalması, enerji tasarrufu sağlanması ve ekonomik performansın ayarlanması açısından bu üç değişkenin aynı çerçevede değerlendirilmesi gerekiyor. İleri teknolojisi ile yeni nesil ürün ve sistemler geliştiren Wilo, enerji kaynaklarının akıllı ve verimli kullanıldığı bir dünya için çözümler sunuyor. Enerji Tasarrufu Haftası kapsamında açıklamalarda bulunan Wilo Türkiye Genel Müdürü Altuğ Arkaya, 2025 yılına kadar kendi tesislerindeki üretim faaliyetlerini iklime zararsız hale getirmek için çalıştıklarını belirtti. Konuyla ilgili detay paylaşan Arkaya, “Verimlilik konusunda alacağımız önlemler, ekolojik enerji tedariki ve iklim koruma projelerine yapacağımız yatırımlar sayesinde amacımıza ulaşacağız” ifadelerini kullandı. 

Dijitalleşen ve enerji kaynaklarının verimli kullanıldığı bir dünyada, bütüncül çözümler sunmanın artık çok büyük bir öneme sahip olduğunu söyleyen Arkaya, “Koronavirüs krizi, neredeyse bütün ülkelerde mevcut sistemlerin aktif analiz olanaklarını kısıtladı. Bir tarafta ayrılan kaynakların azalması, diğer taraftan da gerekli hijyen önlemleri nedeniyle genellikle yerinde denetimler yapılması engellenmiş oldu. Bu durum ürün ve hizmetlerimizde dijitalleştirmeyi sürdürmemiz konusunda bizleri teşvik ediyor” dedi. Artan nüfus, küreselleşme, teknolojik gelişmeler, refah seviyesinin yükselmesi ve değişen tüketim alışkanlıkları gibi etkenlerin dünyanın enerji ihtiyacını hızla artırdığını dile getiren Altuğ Arkaya, “Bu kapsamda enerji tasarrufu kavramı üretimden tüketime, sanayi kuruluşlarından bireylerin günlük yaşam alışkanlıklarına kadar tüm alanlarda büyük önem taşıyor. Binalarda, endüstride ve altyapı uygulamalarında bulunan ısıtma, soğutma, havalandırma sistemlerinin yanı sıra su temini ve atık su uygulamalarında kullanılan eski pompa sistemlerinin tükettiği elektrik miktarının, dünya genelindeki enerji tüketiminin yüzde 10’una denk geldiği tahmin ediliyor” açıklamasında bulundu.

Pompa değişimi ile elektrik tüketiminde %90’a varan tasarruf

Eski ve verimsiz pompaların yüksek verimli ve daha az enerji tüketimi sağlayan ürünlerle değişimi ile C02 emisyonlarının sürdürülebilir şekilde azaltılmasına katkı sunduklarını vurgulayan Wilo Türkiye Genel Müdürü Altuğ Arkaya, “Wilo-Enerji Çözümleri, ürünlerimizin kullanım ömrünü kapsayan hizmet yelpazemizin bir parçasıdır. Bu şekilde, sorunsuz ve az bakım gerektiren bir çalışma performansı ile optimum enerji verimliliği sağlamayı hedefliyoruz. Motorların enerji verimliliğinin yanı sıra, pompa sisteminin tasarımı da enerji tasarrufu potansiyeli açısından önemli bir rol oynuyor.  Doğru seçim olmadan bu potansiyele tam olarak ulaşılması mümkün değildir. Wilo-Enerji Çözümleri hizmetimiz ile müşterilerimizi kontrolsüz pompaların yerine yüksek verimli pompalar kullanmaları konusunda teşvik ediyoruz. Bunun hem ekonomik hem de sürdürülebilir bir etkisi var. Bir pompa değişimi, son kullanıcının elektrik tüketimi maliyetlerinde yüzde 90’a kadar tasarruf sağlayabiliyor. Elektrik tüketiminin azaltılması sonucunda CO2 emisyonunda azalma elde ediliyor ve böylece iklim zararsız bir ekonominin gelişmesine katkı sağlanıyor. Bu kapsamda 2021 yılında Türkiye genelinde yüze yakın enerji çözümü projesi gerçekleştirerek tesislere, enerji verimliliği yüksek ürünlerimiz sayesinde elde edebilecekleri enerji tasarrufu analizlerini raporladık” ifadelerini kullandı.

Akıllı ürün gruplarının satışında %15 büyüme hedefi

Wilo Grup olarak tüm dünyaya yönelik sürdürülebilirlik stratejilerinde yüksek verimli pompalardan faydalanarak yılda en az 1,8 TWh enerji tasarrufu elde edeceklerinin altını çizen Wilo Türkiye Genel Müdürü Altuğ Arkaya, açıklamasını şöyle devam etti: “Bunu sağlamamıza yardımcı olacak etkenlerden biri, Avrupa dışında yüksek verimli ürünlere yönelik giderek artan talep, diğeri ise giderek daha verimli hale gelen teknolojilerdir. Bu sayede, Wilo Gurup olarak 2025 yılına kadar 50 milyon tonun üzerinde kümülatif bir CO2 azaltımı ile elde etmeyi ve akıllı ürün portföyümüzü genişleterek yıllık net satışlarımızdan en az yüzde 15 büyüme sağlamayı hedefliyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızın temelinde verimli teknolojilerle çevre ve kullanıcı dostu ürünler geliştirmek yatıyor. Birleşmiş Milletler ve Bloomberg’in ‘50 Sürdürülebilirlik ve İklim Lideri’nden biri olarak iklim değişikliği karşısında su yönetim sistemlerinin verimliliğini artırarak dünya çapında insanların daha iyi yaşam standartlarına ulaşmasına destek oluyoruz. Ürünlerimiz, sistemlerimiz ve çözümlerimiz dünyanın her yerinde insanlara verimli ve iklim dostu bir şekilde su sağlamaya katkıda bulunuyor.”

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Etkinlikler

Türkiye, suyun yüzde 40’ını şebekelerde kaybediyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Türkiye’de suyun yüzde 40’ı fiziki sebeplerden dolayı kullanıcılara ulaşmadan şebekelerde kaybediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyar m³ temiz suya yani yaklaşık 30 milyon kişinin bir yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor.

22 Mart Dünya Su Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Masdaf Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, Türkiye’de su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için yüzde 40’ı şebekelerde kaybedilen suyun kazanılması için yapılması gerekenlere dikkat çekti.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından hazırlanan rapora göre Türkiye, yılda kişi başına düşen 1.519 m³’lük su miktarı ile ‘su sıkıntısı çeken’ bir ülke. Pompa sektörünün yarım asırlık lider firması Masdaf’ın Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, Türkiye’de su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için yüzde 40’ı şebekelerde kaybedilen suyun kazanılması konusunda yapılması gerekenleri açıkladı:

Suyun yüzde 40’ı şebekelerde kaybediliyor

“Barajlarda bulunan ham su, iletim hattıyla arıtma tesislerine oradan haznelere ve şebekeler yardımıyla da evlerimize ulaşıyor. Ancak Türkiye’de suyun yüzde 40’ı fiziki sebeplerden dolayı şebekelerde kaybediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyar m³ temiz suya yani yaklaşık 30 milyon kişinin bir yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor.

Su kaynaklarını doğru yönetmek ve suyun kullanıcılara ulaşmadan kaybolmasını önlemek konusunda yerel yönetimlere önemli roller düşüyor. Çünkü yerel yönetimler, suyu evlere taşıyan şehir şebekelerini doğru sistemler ile yöneterek bu kayıpların önüne geçebilir. Bu kapsamda şebeke suyunu basınçlandırmak için kullanılan pompalar ile suyu taşıyan boruları doğru seçmek ve bakımlarını ihmal etmemek gerekiyor.

Eski pompalar yüzde 40 daha fazla enerji tüketiyor

İdeal verimlilik seviyesinin yüzde 20 altında çalışan eski ve yıpranmış pompalar su israfının yanı sıra enerji israfına da neden oluyor. Çünkü aynı hacimde su pompalamak için yüzde 40 daha fazla enerji tüketiyor. Bu nedenle eski pompa sistemlerini, yüksek verimli ve elektronik olarak kontrol edilen yeni pompalarla değiştirmek gerekiyor. Yenilenen sistem hem iki yıl içinde kendini amorti ediyor hem de yüzde 40 daha az enerji tüketiyor.

Şehir şebekelerinde kullanılan borulara dikkat!

Şehir şebekelerindeki kayıpları önlemek için yalnızca akıllı pompa teknolojileri ile suyu basınçlandırmak da yeterli değil, bir diğer önemli parametrenin de şehir şebekelerinde kullanılan borular olduğunu söyleyebiliriz. Eğer sistemdeki borular eski ve yıpranmış ise patlama veya delinme gibi sorunlar yaşanabiliyor.

Akıllı pompa teknolojileri ile doğru basınçlandırma yapılmalı

Borularda yaşanan patlama veya delinmenin nedenlerinden bir diğeri ise uzun boru hatlarındaki kayıpları karşılamak amacıyla şebekenin çıkış noktalarına yerleştirilen pompalardaki basınçların yüksek tutulması oluyor. Bu nedenle alt yapı sistemlerini bir bütün olarak değerlendirip, mühendislik hesaplamalarını doğru yapmak gerekiyor.

Kullanım ömrü 10 yılı aşan pompaları, akıllı pompa teknolojileri ile yenileyerek doğru basınçlandırma yapmak, kaçakları tesit edip boruları yenilemek şebekelerden kaynaklı su israfını önleyecek bir çözüm olacaktır.” dedi.

Devamını Oku

Etkinlikler

Dünya, yaşamın temel kaynağını hızla tüketiyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

1993 yılından bu yana her yıl 22 Mart tarihinde kutlanan; küresel ısınma kaynaklı yağış azlığı, aşırı buharlaşma, hızlı tüketim ve kirlilikle, diğer yandan vahşi sulama ve bilinçsiz su tüketimiyle anlamı her yıl artan Dünya Su Günü, 2024 yılında “Barış için sudan faydalanmak” temasıyla gerçekleştiriliyor. Suyun küresel barış, istikrar ve refah üzerindeki hayati rolünü öne çıkaran tema, aynı zamanda su kıtlığı, kirliliği ve suya eşit olmayan erişim gibi sorunların toplumlar ve ülkeler arasındaki gerilimleri artırabileceğini vurguluyor.

Konuyla ilgili küresel araştırmalar ise dünyada 785 milyon insanın suya erişemediğini ortaya koyarken, 2050′ye kadar her 4 kişiden en az birinin kronik veya tekrarlayan tatlı su kıtlığından etkilenen bir ülkede yaşayacağını öngörüyor. Farklı bir araştırmada ise, dünya nüfusunun yüzde 40’ından fazlasının su kıtlığı çektiği, bu durumun önümüzdeki yıllarda artarak 2050 yılında 4 milyar insanı etkileyeceğini bildiriyor. 2023 yılının Kasım ayında yayınlanan son UNICEF raporuna göre, her 3 çocuktan 1’i (739 milyon) şiddetli veya çok şiddetli su kıtlığı olan bölgelerde yaşıyor ve iklim değişikliği bu durumun daha da kötüleşmesine yol açıyor.

Küresel su tüketimi sektör bazında incelendiğinde temiz suyun;

  • %69’u gıda ve tarım,
  • %21’i enerji ve endüstriyel,
  • %12’si içme suyu ve evsel tüketimde kullanılıyor.

Türkiye’de durum ne?

Dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’de ise, artan nüfusla birlikte kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarının 2030 yılında 1.200 metreküpe, 2040 yılında 1.116 metreküpe, 2050 yılında ise 1.069 metreküpe kadar düşmesi bekleniyor. Bu rakamlar, Türkiye’nin su kıtlığı çeken bir ülke durumuna geleceğini gösteriyor. World Rescue Institute’nin (WRI) 2040 yılına dair oluşturduğu Su Stresi Haritası’na bakıldığında ise, ülkemizin su stresi seviyesinin artarak, 2040 yılında büyük bir bölümünün Yüksek Su Stresi ve Su Kıtlığı kategorilerinde yer aldığı görülüyor. Haritaya göre, Türkiye dünyada su stresi yaşayan 50 ülke arasında 32. sırada yer alıyor.

Yetkililer ise, son yıllarda bu duruma ilişkin önlemler almaya çalışıyor. 2023 yılının Kasım ayında su kaynaklarının etkin yönetimi ve verimli kullanımı amacıyla üst düzeyde koordinasyon ve iş birliği sağlaması için oluşturulan Ulusal Su Kurulu, 2024 yılının Ocak ayında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın öncülüğünde ilk toplantısını gerçekleştiriyor. Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, su kullanımı ve iklim değişikliği etkilerinin bu şekilde artarak giderse; 6 yıl sonra nüfusun yüzde 49’unun, tarım alanlarının ise yüzde 78’inin su yetersizliği riskiyle karşı karşıya kalacağını söyleyerek, “Bu durumla yüzleşmemek için riski krize dönüşmeden yönetmemiz gerekiyor” açıklamasında bulunuyor.

Su Verimliliği Seferberliği başta olmak üzere, son yıllarda su kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı için birçok yatırım ve önemli düzenlemeleri hayata geçiren Türkiye, Ulusal Su Kurulu ile sektörel su tahsislerinin de değerlendirileceği su arzına ilişkin kısa ve uzun vadeli plan, politika ve stratejiler oluşturmayı hedefliyor.

“Su vatandır” vizyonu ve sloganıyla yürütülen bilinçlendirme çalışmalarını destekliyor, geleceğimiz için bu denli önemli bir alanda faaliyet gösteren tüm sektör paydaşlarımızın Dünya Su Günü’nü kutluyoruz.

Devamını Oku

Sektör Haberleri

IIoT ve endüstri 4.0 ile büyüyen endüstriyel vana pazarı, 2028’de 99 milyar doları aşacak

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Küresel ölçekte endüstrileri takip eden ve raporlar yayınlayan araştırma şirketi Research And Markets, sektörü derinlemesine ele aldığı ‘Küresel Endüstriyel Vanalar Pazar Raporu 2023’te, büyümeyi sürdüren endüstriyel vana pazarı için IIoT ve endüstri 4.0 ile entegrasyonun fırsatlar sunduğunu açıklıyor. Endüstriyel vana pazarının 2023 yılında 80,4 milyar dolara ulaşacağını öngören Research And Markets, 2023’ten 2028’e kadar %4,4’lük bir yıllık bileşik büyüme oranıyla pazarın 99,8 milyar dolara yükselmesini bekliyor.

Uluslararası pazar araştırma raporları ve pazar verileri için dünyanın önde gelen bilgi kaynakları arasında gösterilen Research And Markets, yayınladığı ‘Küresel Endüstriyel Vanalar Pazar Raporu 2023 ile vana sektörün geleceğine odaklanıyor. Raporda endüstriyel vanaların IIoT ve endüstri 4.0 ile entegrasyonunun fırsatlar sunduğunu açıklayan Research And Markets, endüstriyel vana pazarının büyümesini sağlayan temel faktörleri; IIoT entegreli vanaların giderek daha fazla benimsenmesi, proses endüstrilerinin otomasyon çözümlerinin benimsenmesine doğru hızla odak değiştirmesi, yeni enerji santrallerinin kurulması ve mevcut olanların yenilenmesi için küresel ihtiyaç, vana üreticilerinin daha iyi bakım ve satış sonrası hizmetlere odaklanması ile eski vanaların yerine akıllı vanaların giderek daha fazla benimsenmesi olarak açıklıyor. Raporda, endüstriyel vanalar pazar büyüklüğünü 2023 yılında 80,4 milyar dolar olarak öngören Research And Markets, pazarın 2023’ten 2028’e kadar %4,4’lük bir Yıllık Bileşik Büyüme Oranı (YBBO) ile 99,8 milyar dolara yükselmesini bekliyor.

En yüksek büyümenin emniyet vanalarında olması bekleniyor

Petrol ve gaz, enerji ve güç, kimya ve petrokimya, ilaç, metal ve madencilik, su ve atık su arıtma gibi endüstriler son derece güvenilir emniyet vanaları gerektiriyor. Sıcak temizlikten sonra soğuk durulamanın neden olduğu vakum nedeniyle boru hattını patlamaya karşı koruyan veya boşaltma sırasında gaz beslemesini engelleyen emniyet vanalarının; petrol ve gaz, kimya, enerji ve enerji endüstrilerindeki kritik süreçlerde aşırı basıncı tahliye etmek, ekipman ve insanları zarar görmekten korumak için kullanımları artıyor. Bu özellikleri nedeniyle endüstriyel emniyet valf pazarının büyüyeceğini tahmin eden Research And Markets, tahmin dönemi boyunca aktüatörlerin en yüksek büyüme oranını kaydetmesini ve vana gövdesinin ikinci en yüksek büyümeyi kaydetmesini bekliyor.

Güvenilirlikleri ve basit tasarımları nedeniyle en yaygın kullanılan aktüatörlerden biri olan pnömatik aktüatörler, tipik olarak aşırı sıcaklıkların söz konusu olduğu uygulamalarda kullanılıyor. Pnömatik olarak çalıştırılan pistonlu aktüatörler, elektrikli ve hidrolik aktüatörlerden daha hızlı çalışıyor. Bu aktüatörler, hava besleme kaynağının bulunmadığı ve düşük ortam sıcaklıklarının pnömatik besleme hatlarındaki yoğunlaşmış suyu dondurabileceği durumlarda avantaj sağlıyor. Raporda, ağır hizmet uygulamalarında hidrolik aktüatörlerin pnömatik ve elektrikli aktüatörlere tercih edildiği belirtiliyor.

Kontrol segmentinde daha yüksek büyüme bekleniyor

Sıcaklık, seviye, yön, basınç ve gaz, buhar, su ve kimyasal bileşiklerin akış hızı gibi önemli proses değişkenlerini gerekli bir çalışma aralığında otomatik olarak düzenlediği için proses endüstrilerinde önemli bir unsur olan kontrol vanaları, zorlu koşullara dayanacak ve bir endüstriyel tesisteki birden fazla üretim sürecinin güvenliğini ve verimliliğini sağlayacak şekilde tasarlanıyor. Avantajlarından dolayı bu vanalar, petrol ve gaz, enerji ve güç, petrokimya ve kimya endüstrilerinde kullanılıyor.

Plastik ve kriyojenik vanalar

‘Küresel Endüstriyel Vanalar Pazar Raporu 2023’te, yüksek dayanıklılık ve korozyon direnci özelliklerinden dolayı plastik vanaların korozif sıvıların akışının düzenlenmesi ve izlenmesi gereken uygulamalarda tercih edildiğini belirten Research And Markets, bu ürünlerin yüksek sızdırmazlık özellikleri sayesinde uzun servis ömrü sunduğunu belirtiyor. Çok düşük basınç düşüşleri sunan plastik vanalar, yiyecek ve içecek, kimya ve kağıt gibi çeşitli endüstriler için ideal bir seçenek sağlıyor.

Kriyojenik vanalar, petrol ve gaz endüstrisinde -238oF’den başlayan kriyojenik sıcaklıklarda kullanılıyor. Oksijen, nitrojen, argon, doğal gaz, hidrojen veya helyum (-425F/-253,9oC’ye kadar) gibi sıvılaştırılmış gazların üretimi, taşınması ve depolanması, servis koşulları gibi çeşitli malzeme, basınç, sıcaklık değerleri ve diğer teknik veya çevresel gereklilikleri beraberinde getiriyor. Bu tür gereksinimler, kriyojenik sıcaklıkları güvenli bir şekilde idare etmek için kriyojenik malzemelere olan ihtiyacı doğururken; bunlar en yaygın olarak sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) veya sıkıştırılmış doğal gaz (CNG) ile çalışan şirketler tarafından kullanılıyor.

Research And Markets ‘Küresel Endüstriyel Vanalar Pazar Raporu 2023’te; plastik vanaların tahmin dönemi boyunca en yüksek büyümeyi kaydedeceğini, ikinci en yüksek büyümeye ise kriyojenik vanaların ulaşacağını açıklıyor.

>50″ vanalar pazar büyümesine ivme kazandıracak

>50″ boyut aralığındaki vanalarla ilgili de ayrıntılı bilgilerin aktarıldığı raporda, kimya, enerji, petrol ve gaz endüstrilerindeki yüksek basınç ve yüksek sıcaklık uygulamalarında >50″ vanalara yönelik artan talebin pazar büyümesini destekleyeceği belirtiliyor. Research And Markets, >50″ vanalarla ilgili şu bilgileri paylaşıyor: “Bu vanalar, özel tasarım sınıf 1.500 mm ve 2.500 mm alın kaynak uçlu vanalara sahip oldukları için daha uzun teslim sürelerine sahiptir. L&T (Hindistan), bu boyut aralıklarında yüksek basınçlı hizmetler için basınç sızdırmaz kaput tasarımına sahip sürgülü, Y-glob ve salınımlı çek valfler sunmaktadır.”

Sektör olarak en yüksek büyüme beklentisi kağıt ve kağıt hamuru endüstrisinde

Kağıt ve kağıt hamuru endüstrisinde tapalı vanalar, V-port küresel vanalar, bıçaklı sürgülü vanalar, yüksek performanslı kelebek vanalar ve döner kontrol vanaları; temel ağırlık kontrolü, temizleyici ve pompa izolasyonu, akış seviyesi kontrolü, vakum kontrolü ve buhar ve kondensat akış kontrolü gibi uygulamalarda kullanılıyor. Kağıt hamuru prosesi için V-port küresel vanalar ve eksantrik tapalı vanalar, diğerlerinin yanı sıra buhar emdirme, buhar havalandırma, akış ve basınç kontrolü gibi buhar ve kimyasal işleme uygulamaları için tercih ediliyor. Sertleştirilmiş trimli vanaların buhar ve kimyasal işleme uygulamaları için uygunluğuna vurgu yapılan raporda, endüstriyel vanaların kağıt ve kağıt hamuru endüstrisindeki çeşitli uygulamalarda hayati bir rol oynadığına ve sektörde giderek daha fazla benimsendiklerine dikkat çekiliyor.

Pazar olarak en yüksek büyüme ise Kuzey Amerika için öngörülüyor

Sektörü derinlemesine ele aldığı ‘Küresel Endüstriyel Vanalar Pazar Raporu 2023’te, Kuzey Amerika’nın tahmin dönemi boyunca en yüksek CAGR’yi kaydedeceğini öngören Research And Markets, şu bilgilere yer veriyor: “ABD’de endüstriyel vanalar pazarının büyümesi, başta petrol & gaz ve enerji & güç sektörleri olmak üzere geniş endüstriyel tabandan kaynaklanmaktadır. Ülkedeki kaya petrolünün keşfi ve petrol & gaz endüstrisindeki son yükseliş trendleri, ABD petrol & gaz endüstrisindeki artan yatırımların başlıca nedenleridir. ABD’deki sondaj kulesi sayısının önümüzdeki 3 yıl içinde artması ve bunun da petrol ve gaz endüstrisinde endüstriyel vanalara olan talebi artırması beklenmektedir. ABD’de su ve atık su arıtma endüstrisi eskiyen altyapı sorunuyla karşı karşıyadır. Bununla birlikte, mevcut tesislerin ve hizmetlerin modernizasyonu için sektöre yapılan yeni yatırımların ABD’de endüstriyel vanalara olan talebin artmasına katkıda bulunması beklenmektedir. Kanada’da doğal gaz projelerine yapılan yatırımlar, gaz taşımacılığı için boru hattı ağının genişlemesiyle sonuçlanmıştır. Bu nedenle, Kanada’daki petrol ve gaz endüstrisinin endüstriyel vanalara yönelik büyük bir talebe tanık olması muhtemeldir.”

Raporda öne çıkan fırsatlar

Endüstriyel vanaların IIoT ve endüstri 4.0 ile entegrasyonu

Akıllı su temini için yapay zeka ile entegre vanalara artan talep

Endüstriyel vanaların üretiminde 3D baskı tekniğinin kullanımı

Artan yakıt talebi ile gelişen petrokimya endüstrisi

Valf üreticilerinin odağına aldığı daha iyi bakım ve satış sonrası hizmetler

Eski vanaların yerine akıllı vanaların benimsenmesi 

Raporda öne çıkan zorluklar

Vana üreticilerinin kar marjlarını ve nakit akışını etkileyen satın almalara odaklanması

Azalan ürün farklılaştırması nedeniyle şiddetli rekabet

Vanaların hatalı çalışması ve arızalanması nedeniyle planlanmamış duruşlar

Vana imalatının yüksek maliyeti

Rapor detayları

Tahmin dönemi: 2023 – 2028

2023’te öngörülen pazar değeri: 80,4 milyar dolar

2028 itibarıyla tahmin edilen pazar değeri: 99,8 milyar dolar

Yıllık bileşik büyüme oranı: %4,4

Kapsanan bölgeler: Küresel

Kaynak: https://www.globenewswire.com

Devamını Oku

Trendler

Pompa Vana ve Sistemleri Dergisi - Pump Valve and Systems Magazine sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et