Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından organize edilen ‘Su Verimliliği Seferberliği’ başladı. 31 Ocak tarihinde düzenlenen tanıtım toplantısı ile başlatılan Su Verimliliği Seferberliği; çiftçiden sanayiciye, öğrenciden ev hanımına, özel sektörden tüm kamu kurum ve kuruluşlarına kadar, toplumun bütün kesimlerini kapsıyor. Sanayici için sektörel su verimliliği rehberi de hazırlanıyor.
İklim değişikliğine bağlı su stresi yaşayan Türkiye’de ev, iş yeri ve sanayide su kayıplarının önlenmesi, yasal altyapının oluşturulması, tarımda modern sulama yöntemlerinin kullanılması, halkın bilincinin artırılması hedefleriyle Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından duyurulan ‘Su Verimliliği Seferberliği’, 31 Ocak tarihinde düzenlenen tanıtım toplantısı ile başladı.
Çiftçiden sanayiciye, öğrenciden ev hanımına, özel sektörden tüm kamu kurum ve kuruluşlarına kadar, toplumun bütün kesimlerini kapsayan Su Verimliliği Seferberliği ile değişen iklime uyum çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı ilan edildi. Eylem planı, günümüzde yüzde 33,54 olan su kayıp oranının 2033 yılına kadar yüzde 25, 2040 yılına kadar da yüzde 10 seviyesine düşürülmesi için yürütülecek çalışmaları içeriyor. Eylem planı ile coğrafi bilgi sistemleri, uzaktan algılama ve otomasyon kullanımı, izole alt bölgelerin oluşturulması ve kayıt dışı kullanımların kayıt altına alınması gibi tedbirler uygulanacak. Sanayiciler için de temiz üretim teknolojilerini içeren sektörel su verimliliği rehberi paylaşılacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın öncülüğünde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın koordinasyonunda başlatılan ‘Su Verimliliği Seferberliği’nin tanıtım toplantısı konuşan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Türkiye’nin, küresel iklim değişikliğinin etkilerinin yoğun hissedildiği Akdeniz iklim kuşağında yer aldığı için yüksek risk grubu ülkeler arasında kabul edildiğine vurgu yaparak, gelecek 100 yıl için yapılan iklim değişikliği tahminlerine göre ülkede su kaynaklarının yüzde 25 azalmasının beklendiğini söyledi. Su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılmasına yönelik gerekli tedbirler alınmadığı takdirde 2030’da toplam nüfusun yüzde 49’unun, sulanan tarım alanlarının ise yüzde 78’inin su açığı riskiyle karşı karşıya kalacağını ifade eden Kirişci, bazı havzalarda gerekli önlemler alınsa dahi 2030 sonrasında su açığının oluşmasının beklendiğini açıkladı.
Yaşam kalitesini ve standartları bozmayacak biçimde planlanan su verimliliği uygulamalarının el birliğiyle hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Kirişci, finansal mekanizmaları hayata geçireceklerini bildirdi. Temiz üretim teknolojileri ve verimli teknikleri kullanarak yarı yarıya su kazanımının mümkün olduğunu vurgulayan Bakan, mevcut en iyi teknikleri ve temiz üretim teknolojilerini içeren sektörel su verimliliği rehberlerinin sanayicilerin istifadelerine sunulmak üzere hazırlandığını söyledi.