1977 yılında suyun ve enerjinin etkin kullanılması ilkesiyle ve yüzde 100 yerli sermaye ile kurulan Masdaf, 12-18 Aralık Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası kapsamında yerli ve milli sanayinin gücüne ve önemine dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Yerli sanayinin ülke ekonomisine sunduğu avantajlar hakkında bilgiler paylaşan Masdaf Yönetim Kurulu Üyesi Denizhan POLATOĞLU, cari açığı kapatmanın yolunun katma değeri yüksek olan yerli ve milli teknolojilerden geçtiğini belirtti.
Türkiye pompa sektörünün lider markası Masdaf, 12-18 Aralık Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası kapsamında yerli ve milli sanayinin gücüne ve önemine dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
“Cari açığı kapatmanın yolu yerli ve milli teknolojiden geçiyor”
Pompa sektöründeki inovatif ürün ve hizmetleri ile hem yurt içinde hem de küresel rekabette değer zincirinin önemli bir halkasını oluşturduklarını belirten Masdaf Yönetim Kurulu Üyesi Denizhan POLATOĞLU, sözlerine şöyle devam etti: “Cari açığı kapatmanın yolu katma değeri yüksek olan yerli ve milli teknolojilerden geçiyor. Masdaf olarak 52 bin metre kare alan üzerine kurulu üretim tesislerimizde geliştirdiğimiz inovatif ve rekabetçi pompa teknolojilerimiz ile hem iç pazardaki talebi karşılıyoruz hem de 65’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Hedef pazarlardaki tüketici eğilimlerini yakından takip edip, müşterilerimizin nabzını tutuyoruz ve bu doğrultuda AR-GE faaliyetlerimize yön veriyoruz. Kısacası iç pazardaki motivasyonumuzla yetinmiyoruz, global pazarlarda markalaşma yolunda önemli adımlar atıyoruz.” dedi.
“Üretim süreçlerimizde yüzde 20’lere varan verim artışı sağladık”
Türk sanayisinin hem teknolojik altyapısıyla hem de mühendislik gücüyle dünyadaki gelişmelere kısa sürede adapte olduğunu belirten POLATOĞLU, “İlk kez 2011 yılında Almanya’da bir fuarda telaffuz edilen endüstri 4.0, Masdaf dahil alanında lider sanayi kuruluşlarının üretim süreçlerine adapte edildi. Dijitalleşen üretim süreçleri, Türk sanayicilerine global pazarlarda rekabet üstünlüğünün yanı sıra yüzde 15 -20 sanayi verimliliği sağladı. Ayrıca dünya üretim zincirinden daha fazla pay alan bir Türk sanayisi yarattı. Biz de Masdaf olarak Endüstri 4.0 kapsamında hayata geçirdiğimiz teknoloji yatırımlarımızla üretim süreçlerimizde yüzde 20’lere varan verim artışı sağladık.
“Su kayıp ve kaçaklarını önlüyoruz”
Türk sanayisinin hayatımızı kolaylaştıran “akıllı ürünler” konusunda da global markalara karşı rekabet üstünlüğü sağladığını belirten POLATOĞLU, konuyu pompa özelinde ele alarak, yerli ve milli olan “akıllı pompa” teknolojilerinin, su ve enerji kaynaklarının verimli kullanımı açısından sağladığı faydaya dikkat çekti: “Küresel ısınmadan doğrudan etkilenen su kaynaklarının yanlış yönetimi ve kullanımı nedeniyle dünya nüfusunun yüzde 40’ı susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK), Türkiye nüfusunun 2030 yılında 100 milyona ulaşacağını öngörüyor. Bu durumda da kişi başına düşen su miktarının 1.120 m³/yıl olması bekleniyor. Kısacası artan nüfusumuzla birlikte “su fakiri” bir ülke olma yolunda ilerliyoruz. Hem ham su transferi ve dağıtımı hem de kullanım sonrası oluşan atık suların etkili ve verimli bir şekilde yönetilmesi, ekosistem ve dolayısıyla geleceğimiz için hayati önem taşıyor. Masdaf olarak, yaşam kaynağımız olan suyun temini için verimli teknolojiler geliştiriyoruz. Özellikle binalara, endüstrilere ve kamusal altyapıya yönelik olarak geliştirdiğimiz “akıllı su şartlandırma sistemleri” ile küresel anlamda yaşanmakta olan su krizini önlemeye yönelik adımlar atıyoruz. Enerjiyi verimli kullanan akıllı pompa teknolojilerimiz ile su kayıp ve kaçaklarını önlüyoruz.”
Yerli ve milli sanayi, istihdamı ve ekonomiyi de pozitif yönde etkiler
POLATOĞLU konuşmasında yerli ve milli sanayinin istihdama ve ekonomiye sağladığı faydanın da altını çizdi: Yerli malı kullanımının teşvik edilmesi ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi ülkemizdeki istihdam olanaklarını da pozitif yönde etkiler. Ayrıca dış ticaret açığını azaltır ve TL’nin değer kaybetmesini önler. Toplumu, yerli malı kullanımı konusunda bilinçlendirmek noktasında devletimizin sağlayacağı teşviklerin yanı sıra biz sanayicilere de önemli görevler düşüyor. Firmalarımızın AR-GE yatırımlarını, iç pazarda ve ihracat pazarlarındaki markalaşma çalışmalarını desteklememiz, sahip olduğumuz yüksek teknolojiler konusunda müşterilerimizi yeterince bilgilendirmemiz gerekiyor. Biz Masdaf olarak daima AR-GE ve markalaşma çalışmalarına önem veren bir firma olduk. Dünyadaki teknolojileri yakından takip ettik, AR-GE faaliyetlerimize, pazarın sürekli olarak değişen beklentileri doğrultusunda yön verdik. Doğru iletişim kanallarını kullanarak, müşterilerimizi, ürünlerimiz ve hizmetlerimiz hakkında devamlı olarak bilgilendirdik. Bugün de bu çalışmalarımızın meyvelerini topluyoruz. Pompa sektörünün lider markası olarak yarım asra yaklaşan geçmişimiz boyunca 1000’in üzerinde insana iş imkânı sağlayarak istihdama, katma değeri yüksek ürünlerimizle de ülke ekonomisine sağlamış olduğumuz faydanın haklı gururunu yaşıyoruz.