Deprem, tüm dünyada yaşanan ve ne yazık ki üzücü sonuçların doğduğu doğa olaylarının başında geliyor. Türkiye’de yıllara yayılan aralıklarla ve son olarak 17 Ağustos 1999 depremi ile andığımız bir deprem gerçeği ile yaşıyoruz. Birinci derecede deprem kuşağında olan bir ülke olarak, böylesi bir can ve mal kaybının yaşanmaması için zamanlı bir şekilde önemlerin alınması gerekiyor. 17 Ağustos depreminin 23. yıl dönümü kapsamında GF Hakan Plastik Altyapı Satış Müdürü Hüseyin Er, altyapı sistemlerine vurgu yaparak deprem bölgesinde esnekliğin önemine dikkat çeken açıklamalarda bulundu. GF Hakan Plastik olarak, su ve gazın sanayi, kamu hizmetleri ve yapı teknolojisi içinde güvenli bir şekilde taşınması için sistem çözümleri ve yüksek kaliteli bileşenler ürettiklerini belirten Er, “17 Ağustos depreminin yıl dönümü yaklaşırken, bu konuya altyapının sağlıklı işlemesi açısından değinmek istiyoruz” dedi.
Deprem ve sonrasında altyapının önemine değinen Hüseyin Er, “Depremden sonra kopan boru hatları tamir edilirken temiz su olmadan, kanalizasyonsuz veya doğal gazsız birkaç hafta, hatta birkaç gün düşünebiliyor musunuz? Bununla birlikte deprem anında madenlerde kullanılan kimyasalların taşınmasında oluşabilecek hasarların doğaya, çevreye ve insan sağlığına oluşturabilecek zararları düşünmek bile çok üzücü. Yaklaşan bir felaketle karşı karşıya kaldığınızda, felaketi önlemek veya en aza indirmek için adımlar atmak doğal değil mi? İster inanın ister inanmayın, şehirlerimiz ve büyük metropol bölgeleri bu gibi durumların zirvesindedir; ancak belediyelerin hasar etkisini azaltmak için uygulayabilecekleri önlemler bulunmaktadır. Örneğin hemen hemen her ABD eyaleti ve Kanada eyaleti bir miktar deprem faaliyeti yaşadığından, belediye başkanları bir deprem olayı sırasında tehlikeye giren boru hatları konusunda endişelenmektedir. Çünkü çoğu belediyenin boru sistemi deprem yüklerine dayanacak şekilde tasarlanmamıştır. Sismik bölgelerdeki binalar ve bu koşulları sağlayan diğer yapılar için gereklilikler ve standartlar belirlenmesine rağmen, müteahhitler ve tasarım danışmanları boru sistemlerinde bu tehlikeleri ele almamaktadır. Japonya bir ada ülkesi olarak yine depremle yüz yüze olan bir ülkedir. Geliştirdikleri yapı sistemleri ile hasarları en aza indiren Japonya, altyapı sistemleri konusunda özellikle 1995 yılından bu yana polietilen boru sistemlerini tercih etmektedir” diye konuştu.
Japonya’nın örnek altyapı sistemleri hakkında bilgiler aktaran Er, “www.platisticpipe.org sitesinde yayınlanan bir araştırmaya göre aslında Japonya’da, polietilen (PE) boru uzun süredir kullanılmaktadır, ancak kullanımı su servisi (düşük yoğunluklu PE/PE 50) ve gaz servisi (orta yoğunluklu PE/PE 80) için sınırlıdır. 1995 yılında meydana gelen 6.000 kişinin öldüğü ve yaklaşık yarım milyon evin yıkıldığı Kobe Depremi’nden sonra su dağıtım uygulamaları için PE100 boru satışına başlanmıştır; çünkü depremde PE100 borularda hasar çok fazla olmamıştır. Osaka’da gaz, çelik ve demir sistemlerinde arızalar bulunmuştur; ancak hiçbiri PE100 borularının monte edildiği yerde değildir. Bu nedenlerden dolayı Japonya, mümkün olan her yerde ve her zaman ülke genelinde boru hatlarını sistematik olarak PE100 ile değiştirmeye başlamıştır” dedi.
PE100 malzemesinin özelliklerine değinen Er, şu ifadeleri kullandı: “1980’lerin sonlarında geliştirilen “PE100” malzemesinin yer altı basınçlı boru hattı için esneklik, darbe dayanımı, çatlama önleyici yayılma performansı ve dayanıklılık gibi özellikleri bulunmaktadır. PE-100’ün sismik yüklere karşı bu kadar dirençli olmasının nedeni düşük elastisite modülüdür. Düşük elastisite modülü sayesinde PE100 malzemesi, geleneksel metal borulara ve diğer sert boru sistemlerine oranla depremlerin neden olduğu dış yükleri telafi etmede çok daha üstündür. Düşük bir E Modülü, malzemenin çevrim yükleri, hidrolik şoklar ve dış gerilmeler altında kendini telafi etmesini sağlamaktadır. Elastisite Modülü, malzemelerin deformasyona dayanma kabiliyetini ölçer (basınç÷gerilim)
GF PE100 = 0.8 GPa
Karbon Çeliği = 150-200 GPa
Kanıtlanmış yüksek esnekliği ve yer hareketinden sapmalara direnme kabiliyeti ile PE100 boru sistemleri, tahribatı azaltabilir veya ortadan kaldırabilir; yangınları söndürmek için değerli su hatlarını koruyabilir ve korunan yer altı boru hatları bozulmadan kaldığından iletişimin kopması engellenebilir. PE100 boru sistemlerinin aşınma ve pas direnci, maliyet etkinliği, asitlere karşı üstün dayanıklılığı, sıfır sızıntı kabiliyeti ve kurulum kolaylığı gibi üstün özellikleri, dünya çapındaki gaz şirketleri için tercih edilen malzeme olarak en üst sıralarda yer almaktadır. Bugün Kuzey Amerika’daki tüm gaz servis hatlarının%95’i, PE100 borunun güvenilir sistemleri ile kurulmaktadır. Bu kritik kullanım uygulamaları, PE100 boru sistemlerinin sabit çalışma sağlamadaki kararlı yeteneğine dayanmaktadır. PE100 boru sistemleri, depremler sırasında şehirlerin en beklenmedik kargaşasını önleyebilir ve sonrasında bir can simidi sağlayabilir.”