Connect with us

Sektör Haberleri

Çevre teknolojileri fuarı IFAT Eurasia 2023’e talep artıyor

Yayın Tarihi:

on

Çevre teknolojileri ve atık yönetiminde en güçlü buluşma noktaları arasında yer alan IFAT Eurasia 2023’e, bir yıldan az bir zaman kaldı. Fuara katılım konusunda hem yurt içi hem de yurt dışından ciddi talep artışı yaşanırken, pandemi koşullarının ortadan kalkmasıyla uluslararası teknoloji üreticilerinin fuarda yer alma isteği artıyor.

Her geçen gün hem yurt içi hem de yurt dışından talebin arttığı IFAT Eurasia, 27-29 Nisan 2023 tarihleri arasında TÜYAP Kongre ve Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek. Etkinlikle ilgili konuşan EKO Fuarcılık Fuarlar Müdürü Namık Sarıgöl, IFAT Eurasia Uluslararası Çevre Teknolojileri Fuarı’nın çevre sorunlarına çözüm önerileri sunmaya devam edeceğini söyledi. İlk defa 1966 yılında Almanya’da organize edilen ve günümüzde her yıl Çin’de 3, Hindistan’da 2 ayrı şehirde ve Güney Afrika’da temsil edilen, Almanya ve Türkiye’de ise dönüşümlü olarak iki yılda bir düzenlenen IFAT fuarlar grubu, bu alanda dünyanın en önemli fuarları olma özelliğini taşıyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın çevre teknolojilerini giderek daha önemli hale getirdiğine dikkat çeken Namık Sarıgöl “Türkiye çevre teknolojileri konusunda birçok ekipmanın da üretici ülkesi olma konumunda. Aynı zamanda, Türkiye’nin bu tip ürünlerin ihracatında da ciddi bir potansiyeli var. Endüstriyel atıklar başta olmak üzere AB Yeşil Mutabakatı günümüzden 2025 ve 2030’a kadar olan dönemi kapsayacak şekilde atık yönetiminde önemli kriterler getiriyor. Yerleşim birimlerinde oluşan atıkların yönetimi ve kaynağında toplanması ve en aza indirilmesi amaçlanıyor. İçilebilir su kaynaklarının korunmasının yanı sıra, atık suların yönetimi de ayrı bir başlık olarak öne çıkıyor. IFAT Eurasia bu teknolojilerin tanıtımı açısından önemli bir sergileme alanı olacak” dedi. Sektöre yönelik üretimde Avrupa ülkelerinin büyük bir ağırlığı olduğunu belirten Sarıgöl, “Türkiye’deki sanayi kuruluşları ve tedarikçilerin yanı sıra doğrudan Avrupa’dan da katılım olması önemli. 2021 yılında pandemiye rağmen gerek yurt içi gerekse uluslararası üreticilerden iyi bir katılım sağladık. Ziyaretçi konusunda ise Balkanlar, Ortadoğu, İran, Körfez ülkeleri başta olmak üzere yakın coğrafyalar önem taşıyor. Hem katılımcı hem de ziyaretçi konusunda IFAT Eurasia’nın en doğru adres olduğunu her fırsatta hatırlatıyoruz. Çevre teknolojileri ve atık yönetimi konusunda faaliyet gösteren tüm kuruluşların IFAT Eurasia’ya katılımı çok önemli. Coğrafi olarak da IFAT Eurasia ideal bir konumunda bulunuyor. Mesafeleri kısaltarak, teknolojileri ziyaretçilerimizin ayağına getiriyoruz” açıklamasında bulundu.

Çevre konusunda Türkiye’nin karnesini iyileştirmek

Çevre koruma konusunda Türkiye’de endüstrinin karnesini iyileştirmesi açısından da IFAT Türkiye’nin önemli bir platform ve buluşma noktası olduğunu vurgulayan Namık Sarıgöl, “IFAT Fuarları, teknoloji ve sanayisi gelişmiş ülkelerde önemli bir çekim merkezi. Almanya bu alanda sanayiye öncülük etmekle birlikte, Çin ve Hindistan’dan sonra Türkiye’yi Eurasia bölgesinde çevre teknolojilerinin önemli bir merkezi olarak görüyoruz. Türkiye çevre teknolojilerini ve atık yönetimi sistemlerini hem üreten hem de talep eden ülkeler için lojistik birtakım avantajlar da sunuyor. Özellikle, bulunduğumuz bölgede çevre teknolojileri alanında yatırım ihtiyacı yüksek olan ülkeler var. Türkiye, bu coğrafyada tedarik sağlayan ülke konumunda. Ortadoğu, Orta Asya, Kuzey Afrika ve Balkan ülkeleri Türkiye’nin radarında. IFAT Eurasia ve İstanbul, bu anlamda en doğru buluşma noktası” diye konuştu.  

Network oluşturmak için ideal platform

IFAT Eurasia’da hem inovatif bilgilerin hem de ürünlerin paylaşılırken, aynı zaman da network oluşturulduğuna dikkat çeken Namık Sarıgöl, şu ifadeleri kullandı: “Fuar tüm katılımcılar ve ziyaretçiler için aynı zamanda ortak bir bilgi havuzu. Üreticiler tedarikçileriyle buluşma şansı elde ediyor. Aynı zamanda karşılıklı fayda ve sinerji üretimi için de ideal bir fırsat oluyor. Atık yönetimi birçok alt başlık taşıyor. Bu alt başlıkları önem sırasına göre sınıflandırmak mümkün değil. Bu nedenle atık yönetimi planlamasını bütüncül bir yaklaşımla gerçekleştirmek gerekiyor. Fuar Türkiye’deki üretici kuruluşları da yeni teknolojiler ve yeni buluşlar konusunda teşvik ediyor. Diğer ülkelerden gelen ziyaretçiler makine ve ekipman üreticileriyle buluşarak kendi ihtiyaçlarını dile getiriyorlar. Her yeni ihtiyaç inovasyonlar için de teşvik edici oluyor. Fuar, yüksek teknolojinin somutlaşmış halini görme fırsatı yaratıyor.”

Kamu sektörünün ve yerel yönetimlerin katılımı

Kamunun Yeşil Mutabakat veya Paris İklim Anlaşması gibi ortak normları gözeterek yapacağı her yeni düzenlemenin, ister istemez yeni teknolojilerin önünü açtığına dikkat çeken Namık Sarıgöl, gerek özel sektörün gerekse kamu kurumlarının fuara katılımının, çevre teknolojilerine uyum ve düzenlemeler açısından da önemli olduğunu belirtti. Sarıgöl, “Çevre politikalarını oluşturma ve denetleme açısından kamu önemli bir konumda. Çevre teknolojilerinde yerel yönetimler de en önemli paydaş durumunda. Atıkların toplanması, taşınması, biriktirilmesi, ayrılması ve yeniden değerlendirilmesi adımlarının her biri ayrı teknolojiler ve ekipmanlar gerektiriyor. Atık suların kimyasal ve biyolojik olarak arıtımı çok gelişmiş teknolojileri zorunlu kılıyor. Zararlı kimyasalların toprağa veya denize karışmasının orta ve uzun vadede dünyamıza vereceği zararı düşünmek bile istemiyoruz. Ama teknoloji kullanmadan bu zararları önlemek de mümkün değil” dedi. EKO Fuarcılık Fuarlar Müdürü Namık Sarıgöl, şöyle devam etti: “Hayat devam ediyor ve bir karar alırken, bu kararın uygulanmasını kolaylaştıracak ve mümkün kılacak teknolojilerin de geliştirilmesi gerekiyor. Aksi halde kararlar kağıt üzerinde kalacaktır. Bir diğer taraftan genel üretim süreci içinde kullanılan teknolojilerin çevresel etkilerinin de göz önüne alınması gerekiyor. Çevre bilinci geliştikçe kamu ihalelerinden ticari satışlara kadar her işlemde önerilen fiyat ve kalite kadar, ürünlerin ve üretim süreçlerinin çevreyle uyumlu olmaları da belirleyici bir faktör olacaktır. IFAT Eurasia’nın sonuçta bu kararların verilmesini kolaylaştıracak bir misyonu var.”

Pandemi süreci nedeniyle 4 yıl aradan sonra 30 Mayıs – 3 Haziran tarihlerinde Münih’te yapılan IFAT; 59 ülkeden 2.984 katılımcı firmayı, 155 ülkeden 119.000 ziyaretçi ile buluşturdu. 98 Türk şirketinin katıldığı IFAT’ta, İTO tarafından düzenlenen milli katılım büyük ilgi çekti.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Sektör Haberleri

1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu’na Wilo imzası

Yayın Tarihi:

on

Su teknolojilerinde dünyanın öncü markası Wilo, verimli ve kaliteli pompa sistemleriyle dev yatırımlara sürdürülebilir çözümleriyle değer katıyor. Türkiye’nin imza projeleri arasında yer alan 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu üzerinde bulunan; kontrol-lojistik merkezlerinin ve 4 servis alanının su teknolojileri ihtiyaçlarında Wilo ürünleri kullanıldı. 30 yılı aşkın süredir Türkiye’nin su teknolojilerine katkı sağlayan Wilo; verimli, tasarruflu ve kaliteli pompa sistemlerinde referans noktası olmaya devam ediyor. 

Yüksek verimliliğe sahip pompa çözümleriyle Türkiye’nin önde gelen dev yatırımlarında tercih edilen Wilo’nun son projesi, 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu oldu. Çanakkale’nin Lapseki ile Gelibolu ilçeleri arasında bulunan ve 2.023 metre orta açıklık uzunluğu ile dünyanın en uzun orta açıklığına sahip asma köprüsü olan 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu Projesi kapsamındaki 4 adet dinlenme tesisinde, kontrol-lojistik merkezlerinde ve depolarının su temininde Wilo ürünleri tercih edildi. Proje kapsamında yüksek enerji verimliliğine sahip frekans konventörlü hidrofor setleri, kontrol panoları ve tıkanmaz çarklı özel tasarımlı atık su pompaları kullanıldı. 

Wilo Pompa Sistemleri’nin sunmuş olduğu hızlı ürün temini, 7/24 yüksek performanslı servis avantajı ve servis tarafından sağlanan ekstra destekler nedeniyle tercih edildiği bu özel projede 1915 Çanakkale Köprüsü’nün yanı sıra 2 viyadük, 12 kavşak, 12 köprü, 43 üst geçit, 40 alt geçit, 235 menfez, 4 otoyol hizmet tesisi, 2 bakım işletme merkezi ve 5 ücret toplama istasyonu yer alıyor.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Sektör Haberleri

Endress+Hauser Türkiye’nin yönetimi Bora Sarıhan’a emanet

Yayın Tarihi:

on

1987 yılından bu yana Endress+Hauser bünyesinde görev alan ve 2007 yılından günümüze Endress+Hauser Türkiye’nin Genel Müdürlüğü görevini yürüten Lütfü Bilgen’in emekliliğe ayrılması ile yeni Genel Müdür Bora Sarıhan oldu. 

ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunu olan ve 1987 yılından günümüze başarılarla dolu bir kariyer dönemini geride bırakan Lütfü Bilgen, 2007 yılından bu yana yürüttüğü Endress+Hauser Türkiye Genel Müdürlüğü görevi boyunca şirket satışlarının büyümesine, personel sayısının artmasına ve Endress+Hauser Grup’un Türkiye pazarına yatırım yapmasını sağladı. 

Endress+Hauser Grup ile ilişkisine İntek firmasıyla temsilcilik çatısı altında başlayan Lütfü Bilgen, gerçekleştirdiği başarılar sayesinde 2007 yılında grubun Türkiye pazarında İntek firmasını kendi bünyesine katması ve yatırımlarını artırmasında büyük rol oynadı. Başarılarla geçen kariyer dönemi sonunda 1 Temmuz 2023 tarihinde emekliliğe ayrılacak olan Bilgen, görevi Bora Sarıhan’a devredecek.

Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü mezunu olan Bora Sarıhan, yeni görevine 1 Temmuz 2023 tarihinde başlayacak. Sarıhan Endress+Hauser kariyerine ise, 2003 yılında Servis Mühendisi olarak Endress+Hauser’in Türkiye temsilciliğini yürüten İntek firması bünyesinde başladı.

Kariyeri boyunca çeşitli departmanlarda görev alan Bora Sarıhan, günümüze kadar Servis Müdürlüğü, Servis ve Proje Müdürlüğü, Satış Direktörlüğü ve son olarak da 2021 yılı Haziran ayından beri yürüttüğü Satış ve Pazarlama Direktörlüğü görevine kadar yükseldi. 

Endress+Hauser Türkiye 

1984 – 2007 tarihleri arası temsilcilik olarak hizmet verdikten sonra, 1 Temmuz 2007 tarihinden bu yana Endress+Hauser Elektr. San. ve Tic. A.Ş. olarak Türkiye’deki faaliyetlerini sürdürmektedir. 

Sahada akredite kalibrasyon servisi ile sektöre yön veren Endress+Hauser, İstanbul dışında; Adana, İzmir ve Ankara ofisleri ile Türkiye’nin her yerine hizmet vermektedir. 

gıda ve içecek, kimya, su ve atık su, petrol ve gaz, maden ve metal, enerji ve ilaç endüstrilerinde ölçüm ve kontrol cihazlarının pazarlama, satış, servis, devreye alma, kalibrasyon, bakım ve eğitimi konularında hizmet vermektedir. 

Endress+Hauser Grup

Endüstriyel proses ölçümü ve otomasyonu alanında önde gelen ürün, çözüm ve hizmet sağlayıcılarından bir tanesi olan Endress+Hauser 1953 yılında İsviçre’nin Basel kentinde kurulmuştur. Birçok endüstri için akış, seviye, basınç, sıvı analizi, sıcaklık, kayıt ve dijital iletişime yönelik kapsamlı proses çözümleri sunarak prosesleri ekonomik, verimlilik, güvenlik ve çevre standartlarına uyum konularında optimize eder.

15.000’den fazla çalışanı ile 125’ten fazla ülkede satış ofisi ve temsilciliği bulunan Endress+Hauser’in başta Amerika, Almanya, Fransa ve Çin olmak üzere 11 ülkede 25 üretim tesisi bulunmaktadır. 

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Sektör Haberleri

Schaeffler Lifetime Solutions Tırı İstanbul’a geldi, bakım şova döndü

Yayın Tarihi:

on

Rulman üretiminin küresel liderlerinden biri olan Schaeffler, teknolojiye de öncülük ediyor. Lifetime Solutions çözümleriyle plansız duruşları ve ilgili maliyetleri kontrol altına almayı sağlayan Schaeffler, bu çözümlerini uygulamalı olarak sergilediği Lifetime Solutions Tırı ile İstanbul ve İzmir’de ziyaretçileriyle buluştu. Katılımcılara 1 saatlik sunumlar halinde rulman ömrünü etkileyen tüm süreçleri A’dan Z’ye uygulamalı olarak deneyimleme şansı sunan Schaeffler Lifetime Solutions Tırı, bakımı şova çevirdi.

Makine bakımlarının sorunsuz ve öngörülebilir şekilde gerçekleşmesini sağlamak için geniş kapsamlı çözümler ve ürünler sunan Schaeffler, özel olarak dizayn ettiği Lifetime Solutions Tırı ile tüm ürün portföyünü ilk elden tanıttı. Daha önce Avrupa’da birçok ülkede ziyaretçileriyle buluşan Schaeffler Lifetime Solutions Tırı, Mayıs ayında İstanbul ve İzmir’de ziyaretçileriyle buluştu. 3 ve 4 Mayıs tarihlerinde düzenlenen İstanbul Bakım Sempozyumu’nda, Schaeffler’in Türkiye’deki servis partneri VİBMER Mühendislik ve yetkili distribütörü aynı zamanda servis partneri Silkar Endaş ile ziyaretçilerini karşılayan Lifetime Solutions Tırı, ardından yetkili distribütörü Saygılı Rulman’la birlikte İzmir’de görücüye çıktı.

Çözümlerine göre oluşturduğu ve özel olarak dizayn ettiği Lifetime Solutions Tırı’nın içerisinde, bir rulmanın üretilmesinden tüketilmesine kadar ürün ömrünü etkileyen tüm süreçlerdeki çözümlerini uygulamalı olarak tanıtan Schaeffler, 1 saatlik şovlar halinde gerçekleştirdiği etkinliklerle katılımcılara sadece arızaların nasıl giderilebileceğini değil, nasıl tamamen önlenebileceğini de deneyimleme imkanı sundu. Plansız makine duruşlarındaki yüksek maliyetleri ve iş yükünün ani artışını çözümleriyle sonlandıran Schaeffler, Lifetime Solutions Tırı’nın içerisinde; yağlayıcı çözümlerini, akıllı yağlayıcılarını, durum izleme sistemlerini, OPTIME sisteminin detaylarını, sisteme dahil edilen diğer durum izleme sistemlerini ve döngünün içerisinde olan rulman montaj ve demontajı uygulamalı olarak sergiledi.

Schaeffler Lifetime Solutions Tırı ile uygulamalı olarak sergilenen çözümler

Yenilikçi izleme çözümleri

Günlük işleri plansız ve ani duruşlar olmadan sorunsuz bir şekilde organize eden Schaeffler Lifetime Solutions, her zaman sahada olmaya gerek kalmadan tüm makinelerin durumunu takip etmeyi sağlıyor. Yüzlerce ekipmanı birkaç saat içinde izlenebilir kılmak OPTIME sensörleri ile mümkün. Tüm yardımcı ekipmanlar için uygun olan OPTIME; potansiyel rulman ve dişli hasarları, balanssızlık, eksenel kaçıklık gibi arızaları haftalar öncesinden tespit ediyor.

Akıllı yağlayıcılar

Üretimi durduran makineler, maliyet ve strese neden olur. Tüm rulman arızalarının %80’i yağlama kaynaklıdır. Sadece doğru yağlayıcı değil, aynı zamanda doğru miktar ve doğru zamanlama da önemlidir. Bu işi sizin yerinize üstlenen Schaeffler akıllı yağlayıcılar, öngörülebilir bir süre içinde doğru miktarda yağlama sağlar. Rulmanların durum izlemesi için geliştirilen Schaeffler OPTIME sistemini genişleten ve CONCEPT1 serisi yağlayıcıları entegre eden OPTIME C1, akıllı tek nokta yağlama için kullanımı kolay ve uygun maliyetli bir çözümdür.

Schaeffler Grease App uygulamasıyla, doğru ARCANOL yağı, doğru ilk yağlama miktarı ve yeniden yağlama zaman aralıklarının yanı sıra yeniden yağlama miktarları da doğru şekilde kolayca belirlenebilir.

Hassas bakım ürünleri

Bir arıza meydana geldiğinde hızlı ve hassas çalışma gereklidir. Beklenmedik arızaların önüne geçmenin temeli rulmanların montaj sırasında atılır. Doğru ısıtma ve hizalama cihazının seçimi bunun için önemli bir faktördür. Hızlı ve temiz çalışan Schaeffler indüksiyon ısıtma cihazları; yüksek verimlilik ve enerji tasarruflu ısıtma sağlar, montaj süresini kısaltır ve işletme maliyetlerini düşürür.

Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.

  E-Bülten'e kayıt olun
E-Posta:
 
Devamını Oku

Trendler

Copyright © 2011-2018 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com