Pompalar

Wilo, pompalarda dijital adaptasyon ile verimlilik ve sürdürülebilirlik sağlıyor

Yayın Tarihi:

on

Wilo Türkiye Genel Müdürü Mehmet Ürek’le bir söyleşi gerçekleştirdik. Köklü pompa üreticisinin hem yerel hem de global düzeydeki operasyonları hakkında ayrıntılı bilgiler sunan Mehmet Bey, Wilo’nun küresel iklim değişikliğiyle mücadelede üstlendiği role ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

150 yıla yaklaşan mazisiyle Wilo dünya çapında bir marka. Firmanızın hem globaldeki hem de yerel düzeydeki faaliyetleri hakkında bilgi alabilir miyiz?

Pompa ve pompa sistemleri sektörünün öncüsü Wilo olarak dünyada 149 yıldır faaliyet gösteriyoruz. Almanya’nın Dortmund kentinde bakır ve pirinç işleme fabrikası olarak 1872 yılında kurulan markamız, 1928’de dünyanın ilk sirkülasyon pompasını üreterek yerel oyunculuktan global oyunculuğa ilk adımını attı. Sirkülasyon pompasının icadından bugüne birçok ilke imza atan Wilo, bugün binalarda, endüstride ve altyapı uygulamalarında bulunan ısıtma, soğutma, havalandırma sistemlerinin yanı sıra su temini ve atık su uygulamalarında da kullanılan pompa sistemlerinde sektörünün öncü markası konumunda. Dünya genelinde 7800 çalışanımız ve 60’tan fazla ülke temsilciliğimiz ile yılda yaklaşık 10 milyon pompa üretiyoruz. 10 bine yakın geniş ürün gamımız ve sistemlerimizle farklı alanlar için çözümler geliştiriyor, enerji kaynaklarının akıllı ve verimli kullanıldığı bir dünya için çalışmalarımızı sürekli artan bir ivmeyle sürdürüyoruz.

Wilo olarak Türkiye’deki faaliyetlerimize ise 1992 yılında başladık ve 1997’de markanın dünyadaki malzeme temin merkezlerinden biri olarak tescillendik. Wilo Türkiye operasyonumuzda 35 bayimiz, 100’ü aşan merkez çalışanımız ve uzmanlaşmış servis kadromuz ile yaklaşık 1.000 kişilik bir aile olarak müşterilerimize enerji verimliliği yüksek, üstün performanslı ürün ve çözümler sunuyoruz. Müşterilerimize sadece ürün sağlamak değil onlar için çözüm ortağı olmak en büyük hedefimiz. Ülkemizdeki faaliyetlerimizi; ticari ve domestik alanda bina teknolojileri, alt yapı uygulamaları, endüstri ve servis olmak üzere beş ayrı alanda kategorize ediyoruz. Bununla birlikte müşteri memnuniyetinin yüksek kaliteli ürün, çözüm ve hizmetten geçtiğine inanıyor ve Türkiye genelindeki yaygın servis ağımız ve uzman kadromuz sayesinde satış sonrası hizmetlerimizle de farklılaşıyoruz. Müşterilerimize, onların ihtiyaçlarına özel olarak geliştirdiğimiz servis çözümlerimizle kurulum sürecinden başlayarak ürünlerin kullanım ömrü boyunca onarımdan periyodik bakıma, yedek parça değişiminden mesleki eğitime kadar her alanda uzman servis kadromuzla hizmet sunuyoruz.

Ürün gruplarınız ve çözüm sunduğunuz ana sektörler nelerdir?

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de 10 bine yakın geniş ürün gamımız ve sistemlerimiz ile farklı alanlar için çözümler geliştiriyoruz. Ürünlerimiz binalarda, endüstride ve altyapı uygulamalarında bulunan ısıtma, soğutma, havalandırma sistemlerinin yanı sıra su temini ve atık su uygulamalarında da kullanılıyor. Bina teknolojileri alanında bireysel kullanıcıların yanı sıra iş merkezleri, hastaneler, alışveriş merkezleri, üniversiteler hizmet alanlarımız arasında yer alıyor. Endüstriyel kuruluşların ihtiyaçlarını karşıladığımız endüstri kategorisinde ise kuruluşların bir parçası gibi çalışıyor, en verimli ve uygun çözümleri geliştirmek için çalışıyoruz.

Wilo, dünyanın gündemindeki yapay zekâ teknolojilerini pompa sistemlerine adapte ederek bu alanda da öncü bir rol oynadı. Bu konu hakkında bilgi verebilir misiniz?

Dünyanın ilk sirkülasyon pompasını icat eden ve tarihinde pek çok parlak kilometre taşını barındıran Wilo olarak, dijitalleşme alanındaki çalışmalarımızla günümüzde de ilklere imza atmaya devam ediyoruz. Bu anlamda dünyanın ilk akıllı pompası olma özelliğine sahip, sistem verimliliğini en üst seviyelere taşıyan, ödüllü Wilo-Stratos MAXO ve Nexos yapay zekâ teknolojisine sahip, yeni nesil özelliklerle donatılmış Wilo-Rexa SOLID-Q gibi dikkatleri üzerine çeken teknolojik ürünlerimiz bulunuyor.

Stratos MAXO ile Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojisini pompa dünyasına taşıyoruz. Güçlü iletişim yetenekleri sayesinde çalışma noktasının önceden belirlenmesine ihtiyaç duymaksızın sistem ihtiyacını analiz eden Stratos MAXO, en verimli çalışma noktasını kendisi belirliyor. Böylelikle sadece pompa verimliliğinin değil sistem verimliliğinin de maksimum seviyede tutulmasına destek oluyor. Akıllı ara yüzü sayesinde mobil cihazlarla etkileşime geçebilen ve tüm verilere anlık olarak ulaşılmasına olanak sağlayan Stratos MAXO, Design Plus ve Blue Innovation ödüllerini de aldı.

Nexos yapay zekâ teknolojisine sahip Wilo-Rexa SOLID-Q ise akıllı şehirlere ve çağımızın ihtiyaçlarına son teknoloji akıllı sistem çözümü sunuyor. Yüksek işletim güvenilirliği, düşük bakım ihtiyacı, enerji verimliliği, ihtiyaca göre dizayn edilebilme gibi özellikleriyle dikkat çeken Wilo-Rexa SOLID-Q, sahip olduğu yazılım sayesinde tıkanmaya sebep olan maddeleri tespit ederek kendi kendini temizleyebiliyor. Akıllı ara yüzü sayesinde mobil cihazlarla etkileşime geçebilen Wilo-Rexa SOLID-Q, tüm verilere anlık olarak ulaşılmasını da sağlıyor. Arıtma teknolojilerinde yapay zekâlı pompa döneminin mimarı bir marka olarak, inovatif teknolojisiyle dikkat çeken Wilo-Rexa SOLID-Q ile dijitalleşmenin getirdiği avantajları kullanıcılara yaşatıyoruz.

Küresel iklim krizi ve kuraklık gibi tehditler kaynakların verimli kullanılmasına yönelik hassasiyeti artırıyor. Wilo’nun verimlilik ve sürdürülebilirlik çerçevesindeki anlayışı hakkında neler söylemek istersiniz?

Pandemi süreci ile sürdürülebilirlik ve iklimin korunması tüm dünyada daha da önemli hale geldi.

Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak gelişen kuraklık, dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini maalesef artırıyor. Geçtiğimiz günlerde NASA, resmi internet sitesi üzerinden Türkiye’nin yer altı sularının durumuyla ilgili bir harita paylaştı ve durumu değerlendirdi. Yayınlanan haritaya göre Türkiye’deki yer altı suları ortalama seviyenin ciddi derecede altına inmiş durumda. Bu gözlemden de anlaşılacağı üzere Türkiye’deki tek sorun barajlardaki yetersiz su oranı değil aynı zamanda yer altı sularımız da hızla azalıyor.

Az önce bahsettiğimiz gibi aslında dijitalleşmenin önemi de bir kez daha burada ortaya çıkıyor. Akıllı ve bağlantılı çözümlerimiz ile sadece şehirlerin akıllı kentsel alanlar olma yolunda evrim geçirmesine katkıda bulunmuyoruz buna ek olarak çok daha düşük enerji tüketimini mümkün kılarak iklim değişikliğini yavaşlatmaya yardımcı oluyoruz. Wilo olarak iklim değişikliği karşısında su yönetim sistemlerinin verimliliğini artırarak dünya çapında daha iyi yaşam standartlarına ulaşmaya destek oluyoruz. Ürünlerimiz, sistemlerimiz ve çözümlerimiz dünyanın her yerinden insanlara akıllı, verimli ve iklim dostu bir şekilde su sağlamaya katkıda bulunuyor. Bu katkımız sayesinde gerçekleştirdiğimiz eylem planları neticesinde Wilo olarak bu yıl dünya çapında faaliyet gösteren 49 diğer şirketle birlikte Birleşmiş Milletler ve Bloomberg’in “50 Sürdürülebilirlik ve İklim Lideri” adlı küresel sürdürülebilirlik ve iklim koruma girişimine katılmak üzere seçildik. Bu girişimin bir parçası olmak bizler için gurur verici. İklimin korunması, enerji ve kaynak verimliliği ile dijital dönüşüm gibi konularda net bir duruşa sahibiz. Küresel ağ ortaklarımızla birlikte geleceğe yönelik iklim dostu çözümler geliştiriyor ve politik çevrelerle, iş dünyasıyla ve STK’larla kurulan diyalogları proaktif olarak teşvik ediyoruz. Birlikte iklim değişikliğini yavaşlatabileceğimizi ve küresel iklim koruma hedeflerine ulaşabileceğimizi düşünüyoruz.

Sürdürülebilirlik stratejimizin bir parçası olarak, önümüzdeki yıllarda insanların hayatlarını derinden etkileyecek altı küresel mega trend tanımladık. Globalleşme, akıllı şehirler, enerji sorunu, iklim değişikliği, kuraklık ve dijital dönüşüm olarak belirlediğimiz bu mega trendlere karşı nasıl bir çözüm geliştirebileceği üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Tüm yatırımlarımızı dünyaya hızla yön verecek bu trendler ışığında gerçekleştiriyoruz. Bu yolda kat ettiğimiz mesafe ve elde ettiğimiz veriler, doğru ve tarafsız bir şekilde analiz edilebilmesi adına yılda 2 defa Sürdürülebilirlik Konseyi tarafından kontrol edilecek.

Suya ve geleceğe yön verme hedefimiz doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadele etmeye ve daha yaşanabilir bir dünya için çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Bu doğrultuda geçtiğimiz yılın sonunda Avrupa’nın en prestijli ödüllerden biri olarak kabul edilen ve sürdürülebilirliği iş modellerinin bir parçası haline getirerek, kriz zamanlarına rağmen değişimi yönlendiren şirketlere verilen Alman Sürdürülebilirlik Ödülü’nün de sahibi olduk.

Kısa veya uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz yeni projeler var mı?

Wilo olarak, ileri teknolojiye ve enerji verimliliğine sahip akıllı pompaların yaygınlaşması için aralıksız çalışıyoruz. Türkiye’de 30. yılımıza doğru ilerlerken, 2021 yılında da temiz su temini alanında çalışmalarımıza hız vermeyi hedefliyoruz. Mevcut pazarlarımızı korumanın yanı sıra potansiyeli yüksek yeni pazarlara da giriş yapmayı planlıyoruz.  Verimli binalar ve altyapı çalışmalarımız kapsamında su yönetimi ve endüstri alanlarındaki faaliyetlerimizi hızlandırarak Türkiye’deki liderliğimizi pekiştireceğiz. Global tarafta Ar-Ge çalışmalarımızın temelinde verimli teknolojilerle çevre ve kullanıcı dostu ürünler geliştirmek yatıyor. Bu kapsamda Wilo olarak 100 milyon insanın temiz suya erişimini sağlama hedefimiz doğrultusunda yenilikçi su çözümlerimizin büyüme hızını yüzde 7,5 artırmayı amaçlıyoruz. Akıllı su sistemlerimizdeki büyüme hedefimizi ise yüzde 35 olarak planlıyoruz. Çünkü bağlantı, operasyonel güvenilirlik ve maksimum verimliliğin gelecekte daha fazla kaynak tasarrufu için gerekli olan temel faktörler olduğuna inanıyoruz. İçme, tarım ve sanayi için kesintisiz temiz su temini, geleceğin en büyük zorluklarından biri olacak. Su altyapı sistemlerinin karmaşıklığı, yaşamın çeşitli alanlarını dijital ve akıllı yöntemlerle birbirine bağlayan bütünsel çözümler gerektiriyor. 2021 yılında da bu konuya odaklanacağımızı ve bu zorluklara yenilikçi çözümler bulabilmek adına var gücümüzle çalışacağımızı söyleyebilirim.

Yanı sıra geçtiğimiz yıl Dortmund şehrindeki üretim merkezimizi “Akıllı Fabrika” kimliği ile yeniden şekillendirerek, 300 milyon Euro’luk bir yatırımla ileri teknoloji robotik sistemlerin kullanıldığı dijital bir üretim tesisi olarak hayata geçirdik. Wilo tarihindeki en büyük yatırım olarak dikkat çeken Dortmund fabrikamız WiloPark’ın 2021 yılında bize ayrı bir güç ve ivme katacağına inanıyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Dijitalleşme iş yapış süreçlerimizden ürünlerimize, tedarik sürecimizden çözümlerimize kadar her bölümümüzde ağırlıklı olarak yer alıyor. Servis hizmetlerimizde kullanıcılarımıza hem online hem de fiziki olmak üzere iki ayrı şekilde hizmet vermeye devam ediyoruz. Hayata geçirdiğimiz mobil ve dijital çözümümüz olan Wilo-Live Assistant sayesinde kullanıcılar, pompa ve pompa sistemleri hakkında tüm soru ve sorunları için bulundukları noktadan kolaylıkla servis hizmetlerimize ulaşarak canlı ve gerçek zamanlı video iletişimi ile destek alabiliyor. Bununla birlikte servis hizmetlerine 7/24 ulaşma imkânı sunuyoruz. Gelen tüm talepler hızlı ve etkin bir şekilde servis hizmetlerimiz tarafından yanıtlanıyor. Tüm bu çalışmaların dışında sahada fiziksel bir ziyaretin gerekmesi durumunda ise ziyaretlerimizi sadece kullanıcıların talepleri doğrultusunda önceden görüşerek, karşılıklı onayların alınması, uygun koşulların sağlanması ve gerekli tüm tedbirlerin alınmasının ardından gerçekleştiriyoruz. Wilo Social adını verdiğimiz sosyal platform uygulamamızla kullanıcılara anlık bildirimlerle Wilo ve sektör hakkında güncel haberlere ulaşma, yeni ürün, referanslar ve eğitimlerden haberdar olma, canlı destek özelliği ile ihtiyaç duyulan her anda yardım alabilme gibi olanaklar sunuyoruz. Bununla birlikte her yıl belirli aralıklarla düzenlediğimiz eğitimlerimizi de “eAcademy” ismiyle dijital platformumuza uyarladık.

Wilo olarak geçmişte ve bugün olduğu gibi gelecekte de ileri teknoloji ile donatılmış ürünlerimiz, hizmetlerimiz, çözümlerimiz, servislerimiz, geliştirdiğimiz projeler, iş disiplinimiz, insan ve çevre odaklı felsefemiz ışığında yol alarak sürdürülebilir bir dünya için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Başarılarımız ve büyümemizin en büyük mimarları olan çalışanlarımız, bayilerimiz, servislerimiz ve müşterilerimizden aldığımız güçle sektörümüzdeki öncü konumumuzu destekleyecek iddialı projelere imza atmayı sürdüreceğiz.

Mehmet Ürek kimdir?
1995 yılında İzmir Atatürk Lisesi’ni bitirdikten sonra 2000 yılında Uludağ Üniversitesi’nden mezun oldum. Mezuniyetimin ardından Eprom Endüstriyel Otomasyon Mühendislik firmasında Satış Sorumlusu olarak iş hayatına başladım. 2005 yılında Doğuş Otomotiv’de Servis Mühendisi olarak görev aldım, aynı yıl DemirDöküm firması ile el sıkışarak kariyer hayatıma DemirDöküm’de Kurumsal Satış Müdürü olarak devam ettim.  Beş yılın ardından buradaki görevimden ayrılarak ESBE AB’de Ülke Müdürü görevini üstlendim. 2016 yılında Wilo Türkiye bünyesine katılarak Satış Müdürü olarak iki yıl görev aldıktan sonra, Genel Müdür Yardımcısı olarak Mas-Daf Pompa’da çalıştım. 2019 Nisan ayı itibariyle Wilo Türkiye bünyesine yeniden dahil oldum ve o tarihten bu yana Wilo Türkiye Genel Müdürü olarak görev yapıyorum. İş hayatımın dışında vaktimin büyük çoğunluğunu ailemle geçiriyorum. İyice evlere kapandığımız bu pandemi döneminde evde birlikte eğlenceli vakit geçirecek etkinlikler yaratıyoruz. Büyük şehirde yaşamanın stresini şehir dışına çıkarak ve doğada vakit geçirerek atmayı çok seviyorum. Doğayı dinleyerek, anlamaya çalışıyorum. Doğanın müthiş bir motivasyon kaynağı olduğunu düşünüyorum. Bu sayede kendi iç yolculuğumu gerçekleştirmeye çalışıyorum. Tüm üst düzey yöneticilerin kendi iç yolculuklarını tamamlaması ve kendi karar yeteneklerini geliştiren destek noktalarını bulması bence oldukça önemli. İçinde bulunduğumuz pandemi dönemi, iş hayatındaki liderler ve yöneticiler için de çok büyük bir test oldu. Bu dönemde sağlam ve güçlü duruşlarıyla başarılarını sürdüren genç liderlerin ileride en yetenekli yöneticiler ve liderler olacağını düşünüyorum. Pozitif taraftan baktığımda bu sürecin kendi gelişim ve karar mekanizmalarımda çok büyük bir fark yarattığını şimdiden görebiliyorum.

Trendler

Exit mobile version