Connect with us

Etkinlikler

Fabrikalarda hızlı ve hassas paketleme için inovatif otomasyon çözümleri

Yayın Tarihi:

on

Fabrika otomasyonu alanındaki ileri teknolojili ve enerji verimli çözümleriyle sanayicilere yüksek katma değer sağlayan Mitsubishi Electric, ambalaj sektörü profesyonellerini buluşturan Avrasya Ambalaj Fuarı’nda paketleme alanındaki yeni nesil otomasyon ürünlerini sergiledi. Markanın Sanayi 4.0’a yanıtı olan e-F@ctory konseptinin temelini oluşturan iQ Otomasyon Platformu ve ileri robot teknolojileri ile dikkat çeken Mitsubishi Electric; yüksek hassasiyette ve yüksek hızlı, kolay programlanabilen, maliyet tasarrufu sağlayan ve tüm bu yönleriyle fabrikalara sorunsuz üretim imkânı tanıyan paketleme çözümleriyle öne çıktı.

Gıda ve gıda dışı tüm endüstrilerin ambalaj ve paketleme alanındaki çözüm arayışlarına cevap veren Avrasya Ambalaj Fuarı’nda yeni nesil otomasyon ürünlerini tanıtan Mitsubishi Electric, sektör profesyonellerinden yoğun ilgi gördü.

Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu

İleri teknoloji ve dinamik mühendislik anlayışının buluşması

Mitsubishi Electric’in dinamik ve yenilikçi duruşunu fuar konseptlerine de yansıttıklarını ifade eden Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu, “Mitsubishi Electric olarak, yüksek teknolojiye sahip yeni nesil fabrika otomasyonu ürünlerimizi, sanayicilerin sağ kolu olmaya aday ileri robot teknolojilerimizi ve CNC çözümlerimizi, şirketimizin dizayn, projelendirme, yazılım ve devreye alma çalışmalarındaki mühendislik yeteneğiyle birleştiriyoruz. Mühendislik alanındaki dinamik yapımızı araştırma ve geliştirmeye yönelik yatırımlarımıza borçluyuz. Bu sayede hem müşterilerimize en yüksek kalitede özel çözümler sunuyoruz hem de gelişen dijital dünyaya uyum sağlayarak markamızın sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunuyoruz” diye konuştu.

Hızlı üretim, dozajlama ve paketleme çözümleri için robot teknolojileri

Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarının rol aldığı ambalaj, gıda, ilaç, otomotiv, beyaz eşya gibi pek çok sektörde hizmet verdiklerini belirten Saraçoğlu, “Sanayi 4.0 sürecinde ülkemiz sanayisinin küresel pazarlarda güçlü bir şekilde rekabet edebilmesi ve ihracat potansiyelini yükseltmesi oldukça önemli bir husus. Bu noktada üretim kalitesinin her geçen gün artması ve beraberinde maliyetlerin düşmesi önem arz ediyor. Sanayicilerin güven içinde işlerini emanet edebilecekleri sağ kolu olmaya aday, insan kolu veya eline yakın hassasiyette çalışan robotlarımız üretimin her aşamasında büyük kolaylık sağlıyor. Daha esnek üretime imkân tanıyan robotlarımız aynı zamanda maliyetleri düşürüyor ve çalışan konforunu artırıyor. Hızlı üretim, dozajlama ve paketlemenin olduğu sektörlerde çok sayıda robotlu çözümümüz bulunuyor. Şişeleme, dikey ve yatay paketleme, etiketleme gibi paketlemenin her aşaması için ileri teknoloji otomasyon ürünleri sunuyoruz. Yüksek hassasiyette ve yüksek hızlı, kolay programlanabilen ve kullanılabilen, maliyet tasarrufu sağlayan ve tüm bu yönleri ile fabrikalara sorunsuz üretim imkânı tanıyan paketleme çözümlerimizle öne çıkıyoruz” dedi.

Sanayide enerji kullanımı üretim standartlarında düşüş olmadan azaltılmalı

Mitsubishi Electric’in tüm ürün ve çözümlerinin ileri teknoloji, kalite ve enerji tasarrufu çerçevesinde geliştirildiğinin altını çizen Saraçoğlu, “Dünyada mevcut kaynakların en etkili ve verimli şekilde kullanılması gittikçe daha çok önem kazanıyor. Özellikle sanayide enerji kullanımının, üretimde ve üretim standartlarında bir düşüşe neden olmadan azaltılması gerekiyor. Biz de bu noktada enerji verimli, çevreci, kullanıcı dostu ve uzun ömürlü fabrika otomasyon ürünlerimiz ile Türk sanayisine yüksek katma değer sağlıyoruz. Global felsefemiz ‘Eco Changes’ (Eko Değişim) çerçevesinde markamızın 100. yıldönümü olan 2021 yılına kadar çevreyle ilgili önemli hedefler belirlemiş durumdayız. Mitsubishi Electric olarak 2021 hedeflerimiz paralelinde, ürün kullanımından kaynaklanan CO2 emisyonunu 2001 mali yılına kıyasla, üretimden kaynaklanan CO2 emisyonunu ise 1991 mali yılına göre yüzde 30 oranında azaltmayı amaçlıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Mitsubishi Electric fuarda dinamik ve yenilikçi yaklaşımıyla öne çıktı

Bu yıl 24. kez düzenlenen Avrasya Ambalaj Fuarı’nda dinamik ve yenilikçi yaklaşımıyla öne çıkan Mitsubishi Electric; iQ-F FX5UC yaylı terminal, grafik operatör paneli GOT2000 Wide ve servo sürücü MR-JE-C ürünlerinin tanıtımını gerçekleştirdi. Dijital fabrika konsepti e-F@ctory’nin oluşturulmasını sağlayan bir otomasyon stratejisi olan iQ Otomasyon Platformu’nu da sergileyen Mitsubishi Electric, sanayicilerin sağ kolu olmaya aday yeni nesil ileri robot teknolojileriyle de dikkat çekti. Marka, MAPS (Mitsubishi Electric Adroit Process Suite) teknolojisi, MR-J4 serisi servo sürücüler, FR-A840 serisi frekans inverteri ve otomatik vibrasyon bastırma fonksiyonu kiosklarıyla da sektör profesyonellerinden ilgi gördü.

Otomasyon bileşenlerini tek çatı altında toplayan platform

Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan e-F@ctory konseptinin oluşturulmasını sağlayan iQ Otomasyon Platformu, tüm önemli otomasyon bileşenlerini tek bir yapıda birleştiren nadir ürün ailelerinden biri. iQ Platformu’nun önemli avantajlarını; minimum TCO (toplam sahip olma maliyeti), fabrika otomasyonu yönetim sistemleri arasında tam ve sorunsuz entegrasyon, maksimum verimlilik ve yüksek hızlı iletişim olarak sıralamak mümkün. Bu ileri teknoloji sayesinde otomasyon döngüsünün her aşamasında maliyetler düşüyor ve yatırımdan maksimum geri dönüş alınması sağlanıyor.

Paketlemede yüksek hassasiyet ve senkronizasyon

Yüksek hassasiyet ve hız gerektiren şişe dolumunda, hem kontrolörün sıvının şişenin ağzına yüksek doğrulukta beslenmesini sağlaması hem de köpürme ve sıvının taşma riskini ortadan kaldırmak için akış oranı ve başlık yüksekliğinin hassas bir şekilde kontrol edilmesi gerekiyor. Bu noktada Mitsubishi Electric’in iQ Platform temelli hareket kontrol CPU’su büyük avantaj sağlıyor. Hızlı ve doğru etiketleme de paketlemenin önemli konuları arasında yer alıyor. Bir dizi boyutta gelen etiketler; soğuk ve sıcak tutkal, esnek film veya genel sarma gibi çeşitli şekillerde yerleştirilebiliyor. Etiketleme makinelerindeki kontrol mimarisinin, verimlilikte mümkün olduğunca az kesinti olacak şekilde tüm bu farklı sistemleri desteklemesi gerekiyor. İşte Mitsubishi Electric’in iQ Platformu, bu gereksinimleri rahatlıkla karşılamayı mümkün hale getiriyor. Q hareket serisi yüksek hızlı kayıt işlevselliği ile etiketlerin doğru şekilde yerleştirilmesine imkân tanıyor. Mitsubishi Electric’in Q hareket kontrolörü gofret, ekmek, ilaç gibi birçok ürünün paketlenmesinde kullanılan yastık paketleme tipi makinelerin yüksek hassasiyet taleplerini rahatlıkla karşılıyor. Özel olarak tasarlanan Q serisi hareket sistemleri, birçok hareketli parçası olan karmaşık sistemler için son derece uygun bir çözüm sunuyor. Bu sistemler; kutu açma, bantlama ve transfer konveyörleri gibi makine proseslerinde hataları önlemek için gerekli olan yüksek senkronizasyon derecesini de sağlıyor.

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin ve web portallarının editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Etkinlikler

Türkiye, suyun yüzde 40’ını şebekelerde kaybediyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Türkiye’de suyun yüzde 40’ı fiziki sebeplerden dolayı kullanıcılara ulaşmadan şebekelerde kaybediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyar m³ temiz suya yani yaklaşık 30 milyon kişinin bir yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor.

22 Mart Dünya Su Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Masdaf Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, Türkiye’de su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için yüzde 40’ı şebekelerde kaybedilen suyun kazanılması için yapılması gerekenlere dikkat çekti.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından hazırlanan rapora göre Türkiye, yılda kişi başına düşen 1.519 m³’lük su miktarı ile ‘su sıkıntısı çeken’ bir ülke. Pompa sektörünün yarım asırlık lider firması Masdaf’ın Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, Türkiye’de su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için yüzde 40’ı şebekelerde kaybedilen suyun kazanılması konusunda yapılması gerekenleri açıkladı:

Suyun yüzde 40’ı şebekelerde kaybediliyor

“Barajlarda bulunan ham su, iletim hattıyla arıtma tesislerine oradan haznelere ve şebekeler yardımıyla da evlerimize ulaşıyor. Ancak Türkiye’de suyun yüzde 40’ı fiziki sebeplerden dolayı şebekelerde kaybediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyar m³ temiz suya yani yaklaşık 30 milyon kişinin bir yıllık su ihtiyacına karşılık geliyor.

Su kaynaklarını doğru yönetmek ve suyun kullanıcılara ulaşmadan kaybolmasını önlemek konusunda yerel yönetimlere önemli roller düşüyor. Çünkü yerel yönetimler, suyu evlere taşıyan şehir şebekelerini doğru sistemler ile yöneterek bu kayıpların önüne geçebilir. Bu kapsamda şebeke suyunu basınçlandırmak için kullanılan pompalar ile suyu taşıyan boruları doğru seçmek ve bakımlarını ihmal etmemek gerekiyor.

Eski pompalar yüzde 40 daha fazla enerji tüketiyor

İdeal verimlilik seviyesinin yüzde 20 altında çalışan eski ve yıpranmış pompalar su israfının yanı sıra enerji israfına da neden oluyor. Çünkü aynı hacimde su pompalamak için yüzde 40 daha fazla enerji tüketiyor. Bu nedenle eski pompa sistemlerini, yüksek verimli ve elektronik olarak kontrol edilen yeni pompalarla değiştirmek gerekiyor. Yenilenen sistem hem iki yıl içinde kendini amorti ediyor hem de yüzde 40 daha az enerji tüketiyor.

Şehir şebekelerinde kullanılan borulara dikkat!

Şehir şebekelerindeki kayıpları önlemek için yalnızca akıllı pompa teknolojileri ile suyu basınçlandırmak da yeterli değil, bir diğer önemli parametrenin de şehir şebekelerinde kullanılan borular olduğunu söyleyebiliriz. Eğer sistemdeki borular eski ve yıpranmış ise patlama veya delinme gibi sorunlar yaşanabiliyor.

Akıllı pompa teknolojileri ile doğru basınçlandırma yapılmalı

Borularda yaşanan patlama veya delinmenin nedenlerinden bir diğeri ise uzun boru hatlarındaki kayıpları karşılamak amacıyla şebekenin çıkış noktalarına yerleştirilen pompalardaki basınçların yüksek tutulması oluyor. Bu nedenle alt yapı sistemlerini bir bütün olarak değerlendirip, mühendislik hesaplamalarını doğru yapmak gerekiyor.

Kullanım ömrü 10 yılı aşan pompaları, akıllı pompa teknolojileri ile yenileyerek doğru basınçlandırma yapmak, kaçakları tesit edip boruları yenilemek şebekelerden kaynaklı su israfını önleyecek bir çözüm olacaktır.” dedi.

Devamını Oku

Etkinlikler

Dünya, yaşamın temel kaynağını hızla tüketiyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

1993 yılından bu yana her yıl 22 Mart tarihinde kutlanan; küresel ısınma kaynaklı yağış azlığı, aşırı buharlaşma, hızlı tüketim ve kirlilikle, diğer yandan vahşi sulama ve bilinçsiz su tüketimiyle anlamı her yıl artan Dünya Su Günü, 2024 yılında “Barış için sudan faydalanmak” temasıyla gerçekleştiriliyor. Suyun küresel barış, istikrar ve refah üzerindeki hayati rolünü öne çıkaran tema, aynı zamanda su kıtlığı, kirliliği ve suya eşit olmayan erişim gibi sorunların toplumlar ve ülkeler arasındaki gerilimleri artırabileceğini vurguluyor.

Konuyla ilgili küresel araştırmalar ise dünyada 785 milyon insanın suya erişemediğini ortaya koyarken, 2050′ye kadar her 4 kişiden en az birinin kronik veya tekrarlayan tatlı su kıtlığından etkilenen bir ülkede yaşayacağını öngörüyor. Farklı bir araştırmada ise, dünya nüfusunun yüzde 40’ından fazlasının su kıtlığı çektiği, bu durumun önümüzdeki yıllarda artarak 2050 yılında 4 milyar insanı etkileyeceğini bildiriyor. 2023 yılının Kasım ayında yayınlanan son UNICEF raporuna göre, her 3 çocuktan 1’i (739 milyon) şiddetli veya çok şiddetli su kıtlığı olan bölgelerde yaşıyor ve iklim değişikliği bu durumun daha da kötüleşmesine yol açıyor.

Küresel su tüketimi sektör bazında incelendiğinde temiz suyun;

  • %69’u gıda ve tarım,
  • %21’i enerji ve endüstriyel,
  • %12’si içme suyu ve evsel tüketimde kullanılıyor.

Türkiye’de durum ne?

Dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’de ise, artan nüfusla birlikte kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarının 2030 yılında 1.200 metreküpe, 2040 yılında 1.116 metreküpe, 2050 yılında ise 1.069 metreküpe kadar düşmesi bekleniyor. Bu rakamlar, Türkiye’nin su kıtlığı çeken bir ülke durumuna geleceğini gösteriyor. World Rescue Institute’nin (WRI) 2040 yılına dair oluşturduğu Su Stresi Haritası’na bakıldığında ise, ülkemizin su stresi seviyesinin artarak, 2040 yılında büyük bir bölümünün Yüksek Su Stresi ve Su Kıtlığı kategorilerinde yer aldığı görülüyor. Haritaya göre, Türkiye dünyada su stresi yaşayan 50 ülke arasında 32. sırada yer alıyor.

Yetkililer ise, son yıllarda bu duruma ilişkin önlemler almaya çalışıyor. 2023 yılının Kasım ayında su kaynaklarının etkin yönetimi ve verimli kullanımı amacıyla üst düzeyde koordinasyon ve iş birliği sağlaması için oluşturulan Ulusal Su Kurulu, 2024 yılının Ocak ayında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın öncülüğünde ilk toplantısını gerçekleştiriyor. Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, su kullanımı ve iklim değişikliği etkilerinin bu şekilde artarak giderse; 6 yıl sonra nüfusun yüzde 49’unun, tarım alanlarının ise yüzde 78’inin su yetersizliği riskiyle karşı karşıya kalacağını söyleyerek, “Bu durumla yüzleşmemek için riski krize dönüşmeden yönetmemiz gerekiyor” açıklamasında bulunuyor.

Su Verimliliği Seferberliği başta olmak üzere, son yıllarda su kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı için birçok yatırım ve önemli düzenlemeleri hayata geçiren Türkiye, Ulusal Su Kurulu ile sektörel su tahsislerinin de değerlendirileceği su arzına ilişkin kısa ve uzun vadeli plan, politika ve stratejiler oluşturmayı hedefliyor.

“Su vatandır” vizyonu ve sloganıyla yürütülen bilinçlendirme çalışmalarını destekliyor, geleceğimiz için bu denli önemli bir alanda faaliyet gösteren tüm sektör paydaşlarımızın Dünya Su Günü’nü kutluyoruz.

Devamını Oku

Etkinlikler

REWA Anatolia 15 Şubat’ta başlıyor

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Sürdürülebilirlik hareketinin çekim merkezi REWA Anatolia, Doğu Akdeniz’in öncü şehri Adana’da 15 Şubat’ta kapılarını açıyor. Yeşil büyüme konseptini merkezine alan REWA Anatolia, sürdürülebilir bir kalkınma için sektör paydaşlarına eşsiz bir ticaret platformu sunuyor.

15-17 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek REWA Anatolia’nın açılış konuşmacıları arasında; REWA Anatolia İcra Komitesi Başkanı Ebru Can, Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Kosova Cumhuriyeti Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka yer alıyor. ‘Bir İleri Dönüşüm’ açılış defilesiyle devam edecek etkinliğin ilk günkü konu başlıklarını; ‘Sürdürülebilir Ekonomi, Sıfır Karbon Ayak İzi, Geri Dönüşüm ve Atık Yönetimi’, ‘OSB’de Yeşil Dönüşüm’, ‘Karbon ve Su Ayak İzi’ oluşturuyor.

REWA Anatolia etkinlik programına https://rewanatolia.com/event-program/linkten erişebilirsiniz.

Devamını Oku

Trendler

Pompa Vana ve Sistemleri Dergisi - Pump Valve and Systems Magazine sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et